- 29 Ekim 2012
- 431
- 433
-
- Konu Sahibi raggiodisole
- #1
Bende birine egitim verdigim icin bu durumun cok zor oldugunu biliorm.Heleki karşı taraf yetersiz biriyse.Ben artık ögretmekten sIKILDIM ve de cabalamıyorum.Ben anamın karnında öğrenmedim.Herseyi didik didik edip kendi cabamla yaptım.Sizde bırakın biraz o cabalasın.Onu egitebilirsiniz ama mükemmel yetistiremezsiniz.Onun yetismesi kendi cabasıyla alakali.Kendinizi ona karsi sorumlu hissetmeyin.yeterli biri degilse patronunuza iletin.Ben artik yoruluorum onunla ugrasmaktan kendi isimi yetistiremiorm deyin.Isinizi seviosanız ve basarılı iseniz boyle bir acemi icin işi bırakmayın derim.Merhaba, birkaç gün önce şöyle bir konu açmıştım;
https://www.kadinlarkulubu.com/foru...a-ne-yapmali-ne-demeli.1100083/#post-58081969
Şimdi özet geçeyim, 4 ay önce işe başlayan iş arkadaşımın eğitimi benim sorumluluğumda, eğitimi konusunda ciddi mesai harcıyorum, bir yandan da kendi işlerimi yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak bu arkadaş benim sınırlarımı aşma noktasına geldi artık. Hatta aştı bile. Dün onun yüzünden ağladım durdum tuvalete kaçıp kaçıp. Çok sinir bozucu. Böyle yazınca havada kalacak açıklayayım hemen, arkadaş master yapmayı büyük bir başarı görüyor ve master yaptığı için dili en iyi onun bileceğine inanıyor. Proje bazlı terimlere uymuyor, araştırma yapmıyor vs. Bir ton saçmalık işte! Dün müşteriden bir terim için onay almam gerekiyordu bak bana soruyu düzgünce yaz ki 5 olmadan müşteriye sorayım, proje teslimin bugün, benim de 9 - 10 projem var yetiştirmem lazım, sana sıfırdan soru yazamam dedim. Ama sanki dememişim gibi 17:30'da sorularını gönderdi bana, üstümüzün de olduğu gruptan yazdım bak bu saatte gönderdin ama müşteri çıktı ve cevap gelmeyecek proje teslimin yarına kalabilir dedim. Bizim mesai 18:00'da bitiyor, o saate kadar cevap gelmedi tam ben toparlandım çıkıyorum bana bir anda soruma cevap vereceksin dedi herkesin içinde. Ofisin kapısında da eşim bekliyordu, iş arkadaşlarımdan birkaçıyla arası çok iyi onlarla muhabbet ediyordu. Ben de bak çıkmam lazım eşim burada planımız var bu saati niye bekledin dedim. Normal bir şekilde sordum bir de. Sen benimle ilgilenmek zorundasın dedi. Ofisten bir arkadaş burada her birimiz kendi projesiyle ilgilenmek zorunda sen de kendi projeni yetiştirseydin dedi. Ben çantamı aldım çıktım.
İşler burada patlak verdi, tuttum kendimi aylarca, sıktım durdum kapıda ağlamaya başladım. Eve gelene kadar ağladım, planlar yalan oldu tabi. Bir de bu aralar kendimi sıkıyorum diye elim ayağım boşalıyor bayılacak gibi oluyorum. Eşim çıkacaksın artık bu işten yeter dedi. Blöf yapmayacak hemen vereceksin istifanı sağlığın bozuluyor dedi. Adam haklı. Eve geliyorum sinir topu oluyorsun konuşamıyoruz bile, iş nasıl dediğimde ağlamaya başlıyorsun falan diye konuştu. Haklısın biliyorum evliliğimizde etkileniyor ama çözüm bulmuyorlar dedim. Çık diyor başka birşey demiyor.
Ben buradan çıkarsam hemen iş bulamayabilirim, yaptığım işe de aşığım, elimdeki projeyi 4 yıldır yürütüyorum sonuçta. Sorum şu; ben bu kızı görmezden geleyim mi? Mesela 9'da git kulaklık tak, işine odaklan bitince çık yapayım mı? Genelde kulaklıkla tam odaklanarak çalışırım, bu geldi geleli bölünüyorum. Ya da eşimin dediği gibi çıkayım mı? Üstlerim çözüm bulmuyor çünkü. Bir de kimseyi de ekmeğinden etmek istemiyorum ama kız proje için gerçekten yetersiz çünkü Türkçe bile bilmiyor. Aslen Türk olmasına rağmen dilbilgisi kuralları hakkında hiçbir fikri yok. Ya çıkacağım ya da kendimi projeye odaklayacağım. Ne yapacağım ben?
Adı üstünde "eğitim" sizin sorumluluğunuz ,Merhaba, birkaç gün önce şöyle bir konu açmıştım;
https://www.kadinlarkulubu.com/foru...a-ne-yapmali-ne-demeli.1100083/#post-58081969
Şimdi özet geçeyim, 4 ay önce işe başlayan iş arkadaşımın eğitimi benim sorumluluğumda, eğitimi konusunda ciddi mesai harcıyorum, bir yandan da kendi işlerimi yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak bu arkadaş benim sınırlarımı aşma noktasına geldi artık. Hatta aştı bile. Dün onun yüzünden ağladım durdum tuvalete kaçıp kaçıp. Çok sinir bozucu. Böyle yazınca havada kalacak açıklayayım hemen, arkadaş master yapmayı büyük bir başarı görüyor ve master yaptığı için dili en iyi onun bileceğine inanıyor. Proje bazlı terimlere uymuyor, araştırma yapmıyor vs. Bir ton saçmalık işte! Dün müşteriden bir terim için onay almam gerekiyordu bak bana soruyu düzgünce yaz ki 5 olmadan müşteriye sorayım, proje teslimin bugün, benim de 9 - 10 projem var yetiştirmem lazım, sana sıfırdan soru yazamam dedim. Ama sanki dememişim gibi 17:30'da sorularını gönderdi bana, üstümüzün de olduğu gruptan yazdım bak bu saatte gönderdin ama müşteri çıktı ve cevap gelmeyecek proje teslimin yarına kalabilir dedim. Bizim mesai 18:00'da bitiyor, o saate kadar cevap gelmedi tam ben toparlandım çıkıyorum bana bir anda soruma cevap vereceksin dedi herkesin içinde. Ofisin kapısında da eşim bekliyordu, iş arkadaşlarımdan birkaçıyla arası çok iyi onlarla muhabbet ediyordu. Ben de bak çıkmam lazım eşim burada planımız var bu saati niye bekledin dedim. Normal bir şekilde sordum bir de. Sen benimle ilgilenmek zorundasın dedi. Ofisten bir arkadaş burada her birimiz kendi projesiyle ilgilenmek zorunda sen de kendi projeni yetiştirseydin dedi. Ben çantamı aldım çıktım.
İşler burada patlak verdi, tuttum kendimi aylarca, sıktım durdum kapıda ağlamaya başladım. Eve gelene kadar ağladım, planlar yalan oldu tabi. Bir de bu aralar kendimi sıkıyorum diye elim ayağım boşalıyor bayılacak gibi oluyorum. Eşim çıkacaksın artık bu işten yeter dedi. Blöf yapmayacak hemen vereceksin istifanı sağlığın bozuluyor dedi. Adam haklı. Eve geliyorum sinir topu oluyorsun konuşamıyoruz bile, iş nasıl dediğimde ağlamaya başlıyorsun falan diye konuştu. Haklısın biliyorum evliliğimizde etkileniyor ama çözüm bulmuyorlar dedim. Çık diyor başka birşey demiyor.
Ben buradan çıkarsam hemen iş bulamayabilirim, yaptığım işe de aşığım, elimdeki projeyi 4 yıldır yürütüyorum sonuçta. Sorum şu; ben bu kızı görmezden geleyim mi? Mesela 9'da git kulaklık tak, işine odaklan bitince çık yapayım mı? Genelde kulaklıkla tam odaklanarak çalışırım, bu geldi geleli bölünüyorum. Ya da eşimin dediği gibi çıkayım mı? Üstlerim çözüm bulmuyor çünkü. Bir de kimseyi de ekmeğinden etmek istemiyorum ama kız proje için gerçekten yetersiz çünkü Türkçe bile bilmiyor. Aslen Türk olmasına rağmen dilbilgisi kuralları hakkında hiçbir fikri yok. Ya çıkacağım ya da kendimi projeye odaklayacağım. Ne yapacağım ben?
Merhaba, birkaç gün önce şöyle bir konu açmıştım;
https://www.kadinlarkulubu.com/foru...a-ne-yapmali-ne-demeli.1100083/#post-58081969
Şimdi özet geçeyim, 4 ay önce işe başlayan iş arkadaşımın eğitimi benim sorumluluğumda, eğitimi konusunda ciddi mesai harcıyorum, bir yandan da kendi işlerimi yetiştirmeye çalışıyorum. Ancak bu arkadaş benim sınırlarımı aşma noktasına geldi artık. Hatta aştı bile. Dün onun yüzünden ağladım durdum tuvalete kaçıp kaçıp. Çok sinir bozucu. Böyle yazınca havada kalacak açıklayayım hemen, arkadaş master yapmayı büyük bir başarı görüyor ve master yaptığı için dili en iyi onun bileceğine inanıyor. Proje bazlı terimlere uymuyor, araştırma yapmıyor vs. Bir ton saçmalık işte! Dün müşteriden bir terim için onay almam gerekiyordu bak bana soruyu düzgünce yaz ki 5 olmadan müşteriye sorayım, proje teslimin bugün, benim de 9 - 10 projem var yetiştirmem lazım, sana sıfırdan soru yazamam dedim. Ama sanki dememişim gibi 17:30'da sorularını gönderdi bana, üstümüzün de olduğu gruptan yazdım bak bu saatte gönderdin ama müşteri çıktı ve cevap gelmeyecek proje teslimin yarına kalabilir dedim. Bizim mesai 18:00'da bitiyor, o saate kadar cevap gelmedi tam ben toparlandım çıkıyorum bana bir anda soruma cevap vereceksin dedi herkesin içinde. Ofisin kapısında da eşim bekliyordu, iş arkadaşlarımdan birkaçıyla arası çok iyi onlarla muhabbet ediyordu. Ben de bak çıkmam lazım eşim burada planımız var bu saati niye bekledin dedim. Normal bir şekilde sordum bir de. Sen benimle ilgilenmek zorundasın dedi. Ofisten bir arkadaş burada her birimiz kendi projesiyle ilgilenmek zorunda sen de kendi projeni yetiştirseydin dedi. Ben çantamı aldım çıktım.
İşler burada patlak verdi, tuttum kendimi aylarca, sıktım durdum kapıda ağlamaya başladım. Eve gelene kadar ağladım, planlar yalan oldu tabi. Bir de bu aralar kendimi sıkıyorum diye elim ayağım boşalıyor bayılacak gibi oluyorum. Eşim çıkacaksın artık bu işten yeter dedi. Blöf yapmayacak hemen vereceksin istifanı sağlığın bozuluyor dedi. Adam haklı. Eve geliyorum sinir topu oluyorsun konuşamıyoruz bile, iş nasıl dediğimde ağlamaya başlıyorsun falan diye konuştu. Haklısın biliyorum evliliğimizde etkileniyor ama çözüm bulmuyorlar dedim. Çık diyor başka birşey demiyor.
Ben buradan çıkarsam hemen iş bulamayabilirim, yaptığım işe de aşığım, elimdeki projeyi 4 yıldır yürütüyorum sonuçta. Sorum şu; ben bu kızı görmezden geleyim mi? Mesela 9'da git kulaklık tak, işine odaklan bitince çık yapayım mı? Genelde kulaklıkla tam odaklanarak çalışırım, bu geldi geleli bölünüyorum. Ya da eşimin dediği gibi çıkayım mı? Üstlerim çözüm bulmuyor çünkü. Bir de kimseyi de ekmeğinden etmek istemiyorum ama kız proje için gerçekten yetersiz çünkü Türkçe bile bilmiyor. Aslen Türk olmasına rağmen dilbilgisi kuralları hakkında hiçbir fikri yok. Ya çıkacağım ya da kendimi projeye odaklayacağım. Ne yapacağım ben?
Bende birine egitim verdigim icin bu durumun cok zor oldugunu biliorm.Heleki karşı taraf yetersiz biriyse.Ben artık ögretmekten sIKILDIM ve de cabalamıyorum.Ben anamın karnında öğrenmedim.Herseyi didik didik edip kendi cabamla yaptım.Sizde bırakın biraz o cabalasın.Onu egitebilirsiniz ama mükemmel yetistiremezsiniz.Onun yetismesi kendi cabasıyla alakali.Kendinizi ona karsi sorumlu hissetmeyin.yeterli biri degilse patronunuza iletin.Ben artik yoruluorum onunla ugrasmaktan kendi isimi yetistiremiorm deyin.Isinizi seviosanız ve basarılı iseniz boyle bir acemi icin işi bırakmayın derim.
Adı üstünde "eğitim" sizin sorumluluğunuz ,
Şahıs değil.
Zaten kendi zamanını planlayamayan da bi zahmet ciddi işlere girişmesin.
Kendiniz 3.şahıslar için yıpratmayın.
Kendi işinize bakın ve soru sorarsa cevaplayın.
Ne münasebet emrivaki konuşması .
Duvar olun , tepki vermeyin.
Bence işinizi bu kadar çok seviyorsanız çıkmayın, fakat kendi istediğiniz yer,zaman ve koşullarda bu kişiyi kaale alın. Size uygun değilse durumlar ne hali varsa görsün, kendi başına çalışmayı öğrensin ya da en azından terbiye sınırlarını zorlamamayı öğrensin.
Niye elalemin sorumsuz, ukalası için işinizi bırakmayı düşünüyorsunuz yav? Görmezden gelin. Üstlerinizden laf gelirse, elimden geleni yapıyorum ama başına buyruk davranıyor deyin. Zaten etrafınızdaki iş arkadaşlarınız da görüyorlar demek ki durumu, sizi müdafaa etmişler. Benimle ilgilenmek zorundasın nasıl şımarıkça bir laf... Eeee o zaman sen de benim lafımı dinlemek, işini zamanında yapmak zorundasın niye demiyorsunuz? Azıcık eli maşalı olun, salak suluk bir tip yüzünden bu kadar stres yapıp ağlamak neden?
Siz onun üstü olmuyor musunuz? Eğitim veriyorsunuz sonuçta siz ona değil o size uyacak. Verin ağzının payını, istediğiniz gibi yapmazsa da kendi üstünüze bildirin ,çekin fişini. Hak etmeyen insana iyi davranmak bi lütuftur . Sevdiğiniz işi sorumsuzun teki yüzünden bırakmayın.
Hani çok iyi bir üniversiteden mezundu, nasıl Türkçe bile bilmiyor ki? Bir de siz çok mu fazla işinizi sahipleniyorsunuz, Projem projem diyorsunuz sürekli, ne çeviriyorsunuz bilmiyorum ama size iş verenler hiç umursamıyorsa bu kızın yetersizliğini, siz niye bu kadar takıyorsunuz ki?
İlgili her bölüme zaten şikayet etmişsiniz. Kızı da defalarca uyarmışsınız. Ben bunun arkasını toparlamaktan kendi işimi yapamıyorum diyin çıkın. O da sizinle muhatap olmasın, size sorup, müşteriye mail attırana kadar, kendi emil atamıyor mu?
Başkası yüzünden neden işten çıkasınız ki çıkmayın tabii ki o kadar renk vermişsiniz. Biraz daha sabredin ha sabredemiyorsanız bu kişiye üstlerinizle birebir konuşun bu şekilde çalışamıyorum diyin . Çözüm bulmaları için ısrarcı olun . Sağlam bir uyarı versinler belki aklı başına gelir.
O zaman eski kullervonun geri dönme zamanı gelmiş işte. Bağırıp çağırıp haklıyken haksız duruma düşmeyin de, direkt yüzüne söyleyin, 2 ayda kapman gereken iş için 4 aydır uğraşıyorum, artık bazı şeyleri de benden bekleme, tek işim sana bir şeyler öğretmek değil, senden daha iyi bir performans beklerdim filan diye. Kimseyi ekmeğinden etmek istemiyorum diye düşünmeniz de gereksiz, kendinizi ekmeğinizden etmeyi düşünüyorsunuz çünkü. Üstelik işi kıvıracak kapasitesi yoksa, o konumda kalması da haksızlık.Aslında eli maşalıydım ahh ahh, bu kız başlarken kullervo bak çok sinirlisin iş konusunda bu kızda sakin kal, ters tepki verme, kıza öğret bak sorumluluk sende dedi durdular. Bir de tam düğün telaşımda başladı bu süreç hem iş hem evlilik hazırlıkları bölündüm kaldım. Tamam dedim kızım azıcık sakin oluyoruz, yanlış adımlar atmıyoruz, alttan alıyoruz ama kız master yaptığı için küçük dağları yarattım edasıyla geziyor, konuşuyor...
I pire için bu iş kıtlığında yorgan yakılır mi ?
İşini seviyorsun , maaşında iyidir.
Üstlerine bir iki şikayet et. Olmuyorsa da tak kulaklığı çalış.
Ay bu kız ruh hastası ya... Duygu sömürüsüyle tutunmaya çalışıyor orada. Çok sakat bir durum. Biraz daha ortama adapte olunca, insanların arkasından iş çevirecek, ayağını kaydırmaya çalışacak potansiyeli gördüm kendisinde.Konuştum, tek tek çok konuştum. Uyardıklarında ofisin ortasında ağladı ama ben master yaptım, nasıl olur, ben nasıl böyle kötü olurum, çok özür dilerim, kendimden nefret ediyorum falan dedi!
acaba çok sağlam bir torpili, güvendiği birşeyi mi var?5 kişi eğittim bugüne kadar, ikisiyle hala çalışıyoruz bu 6. eğittiğim kişi ve en zoru. Normalde eğitim 2 ay verilir ve bırakılır ama bu arkadaşta 4 ay oldu hala gelişme yok, en temel şeyleri bile bilmiyor ya da bilmemezliğe vuruyor anlayamıyorum. Çabalamıyor, araştırmıyor, yanlış işler teslim ediyor. Ve bana "iş geri dönerse senin sorumluluğunda zaten" diyor. Yani garip bir ego, özgüven var.
Keşke duvar olabilsem, bana gelip ben "naif" bir insanım sen bana ters tepki veriyorsun üzülüyorum dedi geçen gün. Benim işlerim olduğunu hiç düşünmüyor. Onunla ilgilenmesi gereken diğer 3. şahıslar bir adım atsa rahatlayacağım ama başıma kaldı, herkes suspus sadece ben uğraşıyorumç
Terbiye sınırlarını aştı, çoktan aştı. Sakin kalmaya çalışıyorum ama sinirim de kötüdür. Bağırmamak için kendimi sıkıyorum sonra zararı bana.
Ne güzel sigarayı bırakmıştım bunun derdine tekrar başladım.
O zaman eski kullervonun geri dönme zamanı gelmiş işte. Bağırıp çağırıp haklıyken haksız duruma düşmeyin de, direkt yüzüne söyleyin, 2 ayda kapman gereken iş için 4 aydır uğraşıyorum, artık bazı şeyleri de benden bekleme, tek işim sana bir şeyler öğretmek değil, senden daha iyi bir performans beklerdim filan diye. Kimseyi ekmeğinden etmek istemiyorum diye düşünmeniz de gereksiz, kendinizi ekmeğinizden etmeyi düşünüyorsunuz çünkü. Üstelik işi kıvıracak kapasitesi yoksa, o konumda kalması da haksızlık.
Tak kulaklığı kimseyi de kafana takma Çalış.Zaten ben çıkmak istemiyorum, borcumuz var ama eşim sağlığım konusunda endişeleniyor. Umarım dayanabilirim :)
Ay bu kız ruh hastası ya... Duygu sömürüsüyle tutunmaya çalışıyor orada. Çok sakat bir durum. Biraz daha ortama adapte olunca, insanların arkasından iş çevirecek, ayağını kaydırmaya çalışacak potansiyeli gördüm kendisinde.
acaba çok sağlam bir torpili, güvendiği birşeyi mi var?
ya da işsiz kalmak umrunda değil
ayrıca çok üzüldüm böylesi bir insan için sağlığınızı tehlikeye atıyorsunuz yazık günah değil mi değer mi
eşiniz değil çocuğunuz değil yeri geliyor onlar için bile üzülmekten vazgeçiyorsunuz o kim ki sizi bu kadar üzüyor
madem öyle planınızı yapın verin eline teslimi saat kaçta hangi gün istiyorsunuz onu bi dk geçerse de mail ile üstlerinize bildirin
bune sorumsuzluk bi de size yükleniyor terbiyesiz
İK da ayrı manyakmış. Kızın dokunulmazlığı filan mı var? Biri sormuş ya torpilli mi diye? Yani kız kadar sizi de korumaları lazım o zaman. Gelip apır sapır nasıl konuşabiliyor sizinle, buna da bir cevap versinler. İK'nın torpillisi midir nedir? Şu durumda ne haliniz varsa görün, elimden geleni yaptım, artık kendi işime bakıyorum gardını almak en iyisi. Kendinizi rahatlatmaya bakın, bunların hepsi manyak filan diye, ciddiye almamaya çalışın.Ah Loreth ah! Bende bir İK var kadın söylediğin şeylerin çeyreğini bile söyletmez bana, ondan bu kadar doldum işte. İnanır mısın kafasını duvarlara vurmak istiyorum da yapamıyorum (tabi yapmam da işte insan sinirlenince :)) Kullervo sen sus, Kullervo sen bize söyledin biz değerlendiririz, Kullervo sen bekle, Kullervo sen onu motive et, Kullervo bak iyi konuş, Kullervo alttan al.
Ben bu kıza Cuma günü eksik iş gönderiyorsun, sıfırdan işini düzeltiyorum benim işim aksıyor dedim aaa ama Kullervo bunu bize söylemeliydin niye ona doğrudan söyledin dediler... Kimseyi kötülemek istemem ama balık baştan kokar, bu kız olmayacak.