İş yeri arkadaşı sınırlar

Eşinizin iş ortamını bilemem,ama ben bugüne kadar çalıştığım yerlerde hiç erkekmiş kadınmış cinsiyet olayının ayrımını görmedim. İş arkadaşının cinsiyeti yoktur benim için. İşyerinde herhangi birinin yardıma ihtiyacı olduğunda hepimiz dört elle sarılırız şahsen. Birinden bir şey rica ederken hiç düşünmedim acaba karısı/kocası bir şey der mi,aklına yanlış bir şey gelir mi diye. Aynı durum eşim için de geçerli. Ortada sadece kaba insanlar var benim anladığım. Yardım gördüğü halde sırt çevirenlerden bahsediyorum. Bunun dışında gerçekten anlattıklarınızda bir sorun göremedim. Eşinizin bir yanlış yapası varsa iş arkadaşını gideceği yere bıraktığı için yapmaz bence. Yapacak adam her yerde her koşulda yapabilir.
 
Anladim. Esinizin kullanildigini dusundugunuz kisma hak verdim bende hoslanmazdim, hele ki baskasinin isi icin kendi isinden feragat edip erken cikmasi falan dupeduz saflik ya da esinizin orada isyerindekinden daha büyük bir çıkarı var, artik bu cikar nedir onu bilemem esinizi siz tanirsiniz.
Bazısı çocuklukta yaşadıklarındanmıdır nedir, herkes sevsin diye millete kendini kullandırtıyor. Çıkarı sadece ilgi sevgi olabiliyor.
 
Bazısı çocuklukta yaşadıklarındanmıdır nedir, herkes sevsin diye millete kendini kullandırtıyor. Çıkarı sadece ilgi sevgi olabiliyor.
Benim akrabalarimdan biride boyle herkesin her isine kosar, o da çocukken babasini gormeden büyümüş biriydi, galiba ozellikle baba sevgisi etkiliyor bu konularda.
 
Diğerleri görev haline gelmeyecek şekilde arada olabilir belki ama işten erken çıkan kendi gitsin nereye gidecekse, bunun için eşinizin kullanılması ve onun da kabul etmesi rahatsız edici bence de. Eşinizin hayır diyememe durumu kadın iş arkadaşlarına özel mi? Bunu bilirsiniz.

İşe arabayla gitmeyerek kendince bir çözüm bulmuş mu bulmuş. Arabayla gidip sınır çizebilse daha iyi olur ama yılların alışkanlığını kırmak zor gelmiş olabilir. Sonuca bakıp kendinizi yıpratmayın derim ben. İkinci bir araç yoksa, sizde kullanıyorsanız arabanın evde kalması sizin açınızdan da iyi olur gibi olumlu bir taraf da bulunur.
 
Eşinizin rahatsızlanan iş arkadaşını iş saati hastaneye götürmesi dünyanın en normal şeyi. Neden çok büyük bir olay gibi belirttiğinizi anlamadım.
Birincisi yazdığım gibi yaptığı hareketlere taktığım için.
Eşimin iş yerinde tek arabası olan kişi eşim değil, başka insanlarda götürebilir. Düşünün ki iyi birini bir kere götürdün, diğerini götürecek başka arkadaş yok muydu, 112 mi benim eşim, benim eşim işi yoksa keşke hiç işe gitmese. Diğerleri neden böyle bir görev olduğunda üstlerine almıyor.
 
Birincisi yazdığım gibi yaptığı hareketlere taktığım için.
Eşimin iş yerinde tek arabası olan kişi eşim değil, başka insanlarda götürebilir. Düşünün ki iyi birini bir kere götürdün, diğerini götürecek başka arkadaş yok muydu, 112 mi benim eşim, benim eşim işi yoksa keşke hiç işe gitmese. Diğerleri neden böyle bir görev olduğunda üstlerine almıyor.

Diğer yaptıklarınızdan bağımsız bence bu konu. Sağlık neticede. Diğerleri neden üstüne almıyor demişsiniz, orası diğerlerinin sorunu. Ben bu bakış açısını anlayamıyorum kusura bakmayın. Siz her gün aynı ofiste yüz yüze baktığınız biri rahatsızlandığında ben 112 değilim, başkası götürsün diyebilirsiniz ama normal olan bu değil.
 
Eşiniz erkek iş arkadaşlarına da aynı şekilde davranır mı yoksa bu iyilik meleği halleri sadece kadınlara özel mi?
Genel böyle aslında ama sürekli yanlarında olamadığım için ne seviyede olduğunu da tahmin edemiyorum bu 2 arkadaşa. Onun anlattıkları ile sınırlıyım. Ama eşim yaşanan herşeyi 2 günde unutur, benim bu arkadaşlara gıcık olduğumu defalarca konuştuğumuz halde, iş yerinde hanımefendi benim onlara daha önce pişirdiğim ve çok beğendiği ay çöreği siparişi veriyor, eşim de yapsan ne olur diyor. Kendininkiler yetmiyor bir de benim hizmetçiliğim kalıyor yani. Bir kere arkalarını dönmüşler nolmuşmuş. Valla artık ne yapıyorsa yapsın, arkadaşları çok iyiyse kendileri pişirip oturup beraber yesinler.
 
bu arka dönme meselesi tuhaf yalnız sanki 3 kuşak elmiş gibi.. bunun üstüne gitmelisin hatta ben olsam bir gün iş yerine gider geçen gün filan etkinlikte bana sırtınızı döndünüz nedenini anlamadım gibi sorgulardım. ayıp değil bunu sormak.
Genel böyle aslında ama sürekli yanlarında olamadığım için ne seviyede olduğunu da tahmin edemiyorum bu 2 arkadaşa. Onun anlattıkları ile sınırlıyım. Ama eşim yaşanan herşeyi 2 günde unutur, benim bu arkadaşlara gıcık olduğumu defalarca konuştuğumuz halde, iş yerinde hanımefendi benim onlara daha önce pişirdiğim ve çok beğendiği ay çöreği siparişi veriyor, eşim de yapsan ne olur diyor. Kendininkiler yetmiyor bir de benim hizmetçiliğim kalıyor yani. Bir kere arkalarını dönmüşler nolmuşmuş. Valla artık ne yapıyorsa yapsın, arkadaşları çok iyiyse kendileri pişirip oturup beraber yesinler.
 
Burada açtım mı bilemiyorum ama kendisine konuyu açmışlığım çok, ona birşey farketmiyor, olur öyle şeyler.
Büyük ihtimalle kocanız onları şöyle uyarmıştır “karım size takmış, o gelince sanki hiç umrunuzda değilmişiz gibi davranın” yani bu tarz bir şey söyleme ihtimali çok yüksek maalesef.
 
Genel böyle aslında ama sürekli yanlarında olamadığım için ne seviyede olduğunu da tahmin edemiyorum bu 2 arkadaşa. Onun anlattıkları ile sınırlıyım. Ama eşim yaşanan herşeyi 2 günde unutur, benim bu arkadaşlara gıcık olduğumu defalarca konuştuğumuz halde, iş yerinde hanımefendi benim onlara daha önce pişirdiğim ve çok beğendiği ay çöreği siparişi veriyor, eşim de yapsan ne olur diyor. Kendininkiler yetmiyor bir de benim hizmetçiliğim kalıyor yani. Bir kere arkalarını dönmüşler nolmuşmuş. Valla artık ne yapıyorsa yapsın, arkadaşları çok iyiyse kendileri pişirip oturup beraber yesinler.
Açık konuşmak gerekirse bana hepsi normal geldi çalışmıyorsanız anlamayabilirsiniz.

Çalıştığım firmada artık herkesin huyu suyu ortalığa dökülmüş durumda. A arkadaşımız ulaşım konusunda çok yardımcıdır herkes ondan ister B arkadaşımız iş öğretmek konusunda ve kendisine sorulan soruları açıklamada en iyisidir her işi ondan öğrenirsiniz, her cumartesi birisi kahvaltı ısmarlar ofis kısmına, ben yemek yapmayı sevdiğim için sıra bana geldiğinde börek çörek yapar götürürüm. Artıp eşine götürenlerden eşi bile tekrar istemiş yağtığım böreklerden birini ve ben bundan gocunmam. Tutup 'dribbble bize şundan yapacaksın' şeklinde bir cümle ile gelse evet sipariş mi veriyorsun derim ama gelen cümle ' ay o çok güzeldi eline sağlık keşke yine olsa keşke şöyle olsa vs vs ' olduğu için ya da şakayla karışık oo rüşvet isteriz tarzında olduğu için kötü düşünmem.

Siz bir kere takmışsınız şu an herşey batıyor size. Tamamen kötücül düşünüyorsunuz.
 
Büyük ihtimalle kocanız onları şöyle uyarmıştır “karım size takmış, o gelince sanki hiç umrunuzda değilmişiz gibi davranın” yani bu tarz bir şey söyleme ihtimali çok yüksek maalesef.
Bu etkinlikte karşılaşana kadar ve bunu yaşayana kadar benim eşimle hiç böyle bir diyaloğum yoktu ki, o zaman farklı bir adresde çalışıyorlardı, eve yakınlardı, ben de arada uğruyordum, onlar evime geldiler filan, arada eşime yansıttığım bir sıkıntı olmamıştı.
 
Bu etkinlikte karşılaşana kadar ve bunu yaşayana kadar benim eşimle hiç böyle bir diyaloğum yoktu ki, o zaman farklı bir adresde çalışıyorlardı, eve yakınlardı, ben de arada uğruyordum, onlar evime geldiler filan, arada eşime yansıttığım bir sıkıntı olmamıştı.
Size bir tüyo daha, erkekler iş ortamında bazen her şeyi konuşuyorlar. Kadın iş arkadaşları olarak hiç alakası olmasa bile bir erkek çıkıp klasik bir muhabbet esnasında 'aman aman benim eşim çok kıskanç' desin yeter ki, bir daha asla eşinin yanında o iş arkadaşımıza dönüp selamdan başka bir şey vermeyiz. Siz o olaya takmışsınız ama bu da yaşanmış olabilir. Normalde herkes birbirine samimi ancak sınırını bilerek davranır. Cinsiyet rolleri kalkar bir yerden sonra ancak bu durumlarda ekstra dikkatli davranıcam derken hata yapan da çok olur.
 
Açık konuşmak gerekirse bana hepsi normal geldi çalışmıyorsanız anlamayabilirsiniz.

Çalıştığım firmada artık herkesin huyu suyu ortalığa dökülmüş durumda. A arkadaşımız ulaşım konusunda çok yardımcıdır herkes ondan ister B arkadaşımız iş öğretmek konusunda ve kendisine sorulan soruları açıklamada en iyisidir her işi ondan öğrenirsiniz, her cumartesi birisi kahvaltı ısmarlar ofis kısmına, ben yemek yapmayı sevdiğim için sıra bana geldiğinde börek çörek yapar götürürüm. Artıp eşine götürenlerden eşi bile tekrar istemiş yağtığım böreklerden birini ve ben bundan gocunmam. Tutup 'dribbble bize şundan yapacaksın' şeklinde bir cümle ile gelse evet sipariş mi veriyorsun derim ama gelen cümle ' ay o çok güzeldi eline sağlık keşke yine olsa keşke şöyle olsa vs vs ' olduğu için ya da şakayla karışık oo rüşvet isteriz tarzında olduğu için kötü düşünmem.

Siz bir kere takmışsınız şu an herşey batıyor size. Tamamen kötücül düşünüyorsunuz.
Abartıyor olabilirim evet zaten onun için açtım konuyu. Karşı tarafla benim bir diyaloğum uzun zamandır yok zaten, onun benim ne düşündüğümden haberi bile yok, istemesi kendince normal. Sıkıntı eşimin bunu gelip bana herşey benim kafamda güllük gülistanlık gibi söylüyor olması. Ben malesef eşim kadar yüce gönüllü değilim, defalarca ağırladığım ama kendilerine bir kere bile davet edilmediğim, özel bir çocuğum olmasına rağmen emek verdiğim ama arkasını dönen, haftanın 3 günü ev de yatan , çocuğu sorumluluğu olmayan birinin istekleri keyfi geliyor bana, zaten dikkate de almıyorum. O yüzden bu insanlar benim iş arkadaşım değil ve benim için bir hiçler zaten, ama eşim üzerinden kullanıldığımı hissediyorum hala ve eşimin inat etmesi , benden daha mı önemliler hissiyatı yaratıyor ben de. Benim derdim başkası değil eşim aslında. Ben başkasının hayatına ve düşüncelerine müdahale edemem, bana karşı sorumlu olan eşim. Düşününce eşim bile olsa iş yeri hayatına müdahil olmamalıyım belki de.
 
Eşiniz böyle olmaktan mutlu oluyordur belki. Kendini işe yarar biri gibi hissediyordur. Siz bu davranışları elinden alırsanız bocalayıp değersiz hissedecek. Nasıl mutluysa öyle yapsın değişmez çünkü
 
ben size hak verdim konunuzda. özel çocuğu olan bir kadından börek çörek sipariş etmekte ayrı bir rezillik olsa gerek. Benim kayınpederim de eşinizin huyunda. eskiden gençken hele daha çokmuş bu durumlar. ne zaman biri bir şey istese büyük bir mutlulukla, kendisini insan hesabına aldıkları duygusuyla gözü hiçbir şey görmeden koşmaya başlıyor. çevresi için muhteşem olan bu koşturmaca ailesinde değersizlik yaratmaya başlıyor bir süre sonra. üstelik yardım görenler de "aaa ne harika yardımsever bir insan" diye bakmıyorlar. sınırları olmayan, her zaman karşı tarafa müsait bir kişiye kolay insan gözüyle bakıp saygı da duymuyorlar. işin kötü tarafı sadece adama saygı duymamakla kalmıyor ailesini de gözlerinde değersizleştiriyorlar. kayınpederimden bildiriyorum, yıllar böylece aile ile derin bağ kuramadan, ailenin gönül kırgınlıklarına duyarsız, çevreye amade şekilde geçip gidiyor ve sürpriz yaşlılık gelip çatıyor, artık herkese istediği kadar kullanılır olmak fiziksel şartlar dolayısıyla mümkün olmuyor ve beklenen son o yardım ettikleri ve çevrem var sanılan kişiler aniden ortadan kayboluyorlar. geriye vaktinde gönlü kırılmış ama hiç umursanmamış bir aile kalıyor. belli bir yaştan ve yıldan sonra da o derin ilişki ve geçmişin telafisi yapılamıyor ve sonucu iki taraflı mutsuzluk.
 
Back
X