Hayatımızın çok önemli bir bölümü işte geçiyor. Günde 8-9 saatten hesaplanacak olursa; haftada 45 saat, ayda 180 saat, yılda 2160 saat, 25 yılda 54000 saat ve belki de çok daha fazlası … Peki, yaşamımızda bu kadar çok ve önemli yeri kaplayacak iş yaşamına başlangıç yapmak için planlama yapıyor musunuz? Planlama için ne kadar zaman ayırıyorsunuz?
Aslında mesleğinizin uygulama alanları mezun olduktan sonra değil daha henüz öğrenci iken araştırılması gereken çok önemli bir konudur. Bu süreçte sizin mezun olacağınız bölümden mezun olmuş kişilerin ne iş yaptıklarını mutlaka araştırın. Mezun olmuş, çalışma hayatına atılmış kişilerle tanışın, sohbet edin. Mesleğinizle ilgili kitap, dergi, yayınları ve varsa fuarları takip edin. Tatillerinizde kısa da olsa staj imkanlarını mutlaka araştırın. Okulunuzu bitirdiğinizde ne istediğinizi, ne yapacağınızı netleştirmişseniz bu süreci çok daha bilinçli yönetebilirsiniz.
İlk aşamada başvuruda bulunduğunuz şirketin elinde, sizin hakkınızdaki tek kaynak özgeçmişiniz olacaktır. Bir özgeçmiş için ayrılan ortalama sürenin 45 saniye olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, iyi bir özgeçmiş;
Sizin kim olduğunuzu
Ne bildiğinizi
Ne tür becerileriniz olduğunu
Bugüne kadar neler yaptığınızı
Bundan sonra ne yapmak istediğinizi anlatan bir özet olmalıdır.
Hazırlayacağınız özgeçmiş;
Basit olmalı
Kısa Olmalı
Kolay Okunmalı
Başvurulan Pozisyonla İlgili Olmalı
Ön yazı mutlaka kullanılmalıdır.
Ayrıca;
Yabancı dilde özgeçmiş sadece istendiğinde gönderilmeli,
Tek ve standart bir özgeçmiş yerine, başvurulan işin özelliklerine göre hazırladığınız özgeçmişler kullanılmalıdır.
Özgeçmişinizde özellikle deneyimlerinize yönelik bölümde tarih hataları olmamasına özellikle dikkat ediniz. Yapmadığınız işleri yapmış gibi göstermek, yaptığınızdan çok daha fazla sorumluluklarınız olduğunu yazmak iyi bir fikir değildir.
“Yönetici Sekreter” pozisyonu için olan arayışımıza oldukça yoğun başvuru almıştık. Adaylardan birinin özgeçmişi çok güzel hazırlanmıştı ve daha önce çalıştığı işyerindeki görev tanımına baktığımızda bizim aradığımız özelliklerle kıyaslandığında açıkçası bize fazla olduğunu düşünmüştük. Görüşmeye çağırmadık ilk etapta. Daha sonra her zaman özgeçmişlerin kişileri tam olarak yansımadığını bildiğimizden telefonla arayarak randevulaştık. Görüşmede bu özgeçmişe sahip kişinin bu aday olduğundan şüpheye düşmüştük. Belli ki özgeçmişi kendisi hazırlamamıştı, daha önce çalıştığı yerde yaptığı işler de fazla gösterilmişti. Hatta bilgisayarda hazırlattığımız yazıyı bile yazmakta güçlük çekiyordu.
Özgeçmişinizde ön yazı ya da diğer bir ifadeyle kapak yazısı (cover letter) mutlaka bulunmalıdır. Belli kalıplar ve formatlarla yazılmış özgeçmişlerinizi ön yazı sayesinde farklılaştırabilirsiniz. Bu yazıda sizin şirketten beklentilerinizi değil, sizin bu şirket ve bu pozisyon için neler yapabileceğinizi anlatan anahtar sözcükleri kullanmalısınız. Bu sayfada kişisel pazarlama vurgunuz olmalıdır. Başvurulan pozisyona ilginizden, bu konudaki beceri ve deneyimlerinizden, kişilik özelliklerinizden bahsedebilirsiniz. Ön yazı kısa olmalıdır. Özgeçmişinizde yazılmış olan bilgilerin tekrarı niteliğinde olmamasına dikkat ediniz. Ön yazıyı yazmış olmak için asla yazmayınız. Daha önce internet siteleri aracılığıyla yapılan iş başvurularında bize gönderilmiş olan bazı başarısız ön yazı yerine kullanılmış örnekler:
Bilginize…
Merhaba, sizlerle çalışmaya adayım. Saygılarımla…
Merhaba ehliyetim yok ama diğer niteliklerde kendime güveniyorum saygılarımla....
iş arıyorum
SLM
Özgeçmişimi okumanızı rica ediyorum. SAYGILARIMLA
MERHABA.
Başarılı değerlendirmeler
Cumartesi görüşebilirim.
Sayın ilgili ilanınızdaki pozisyon ile ilgileniyorum en uygun zamanda görüşüp iş hakkında konuşmak isterim gösterdiğiniz ilgiye şimdiden teşekkür ederim, saygılarımla … (gerek özgeçmişinizde gerekse yazdığınız ön yazıda imla hataları olmamasına özellikle dikkat ediniz)
Ben yapmış olduğunuz iş ilanıyla ilgileniyorum daha fazla bilgi alabilir miyim? Ücreti, sağlık güvencesi çalışma saatleri gibi. (Bu tür taleplerinizi ancak iş görüşmesi sonrasında sormanız en uygun yoldur.)
İnternet sitelerinde ön yazıyı okumak üzere yeni bir sayfa açılması için tıklıyor ve bekliyorsunuz. Açılan sayfada “iş arıyorum” yazan tek bir cümle görünce siz olsanız neler düşünürsünüz?
Yazdığınız ön yazıda heyecanınızı ve talep ettiğiniz bu işi ne kadar iyi yapabileceğinizi iletebilmelisiniz. Sizinle aynı seviyede olan diğer adaylar arasından sıyrılmanızı sağlayacak ayrıcalık yakalamanız ön yazı sayesinde olabilir.
ODTÜ Gıda Mühendisliği mezunu gencimiz, şarap üretimi eğitimi alabilmek için Fransa’da altı okula başvurur. Fransızca bilmemesine rağmen okulların hepsinden de kabul cevabı gelir. Ve o Bordeaux Üniversitesinin Önoloji (şarap üretimi bilimi) bölümünü tercih eder. Kabul edilmesinde okullara yazdığı mektubun çok etkili olduğunu söylüyor. Mektupta “Benim ülkemde önolog yok, kabul ederseniz ben tek olacağım.” diye yazmıştır.’ Tek bir cümle amaç ve hedefini ne kadar özlü anlatıyor değil mi?
Şirketler, aradıkları elemanların kendilerine başvuru yapabilmeleri için farklı yöntemler kullanabilirler. Yaygın olarak kullanılan bazı yöntemler arasında gazete ilanları, üniversitelerde kariyer günleri düzenlemek, danışmanlık şirketleri, çeşitli internet siteleri aracılığıyla başvurular, kendiliğinden başvurular ve tavsiye üzerine başvurular sayılabilir. Başvurularda, size en uygun gelen yol değil bence her yolu denemelisiniz.
VE İŞ GÖRÜŞMESİNE ÇAĞRILDINIZ……
İşte bu süper haber!!!
Şunu bilmelisiniz ki; aranılan pozisyon için başvuru yapan herkes görüşmeye çağrılmaz ve sizi çağırdıklarına göre sizin bu işi yapabileceğiniz tahmin edilmektedir.
Şimdi mülakata ön hazırlık yapmanın zamanıdır. Kasım ayında yazdığım yazıda uzun uzun kendinizi tanımak ve hedeflerinizi belirlemek hatta bunları bir deftere kaydetmekten bahsetmiştim. Eğer kayıtları tutmaya başlamışsanız işiniz kolay. Şimdi yeniden yazdıklarınızı gözden geçirin. Ve görüşmeye gitmeden mutlaka kendi kendinize veya bir yakınınıza prova yapın. İş görüşmesinde kendiniz hakkında neler anlatmak istiyorsunuz? Karar verin ve onları en iyi şekilde anlatın. En çok vurgulamak istediğiniz şeyi en iyi şekilde ifade edin. Kendiniz hakkında 30 kelimelik bir konuşma hazırlayın. Hem iş görüşmesi hem de bulunduğunuz ortamlarda sizi en iyi anlatacak cümleleri önceden hazırlamış olmanın rahatlığını yaşayacağınızdan eminim. Başarılarınızla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Okul yıllarında yapmış olduğunuz organizasyonlar da sizin başarılarınızdan olabilir. Size sorulduğunda zayıf/güçlü yönlerinizle ilgili neler söyleyebileceğinizi tekrar gözden geçirin. En önemlisi de yalan söylemeyin ve dürüst cevaplar verin. Mutlaka sizin de şirket hakkında soracağınız sorular olacaktır. Daha sonraki aşamaları beklemeyin şimdiden hazırlayın ve sorun. Ancak bu soruların şirket hakkında bilgilenmenizi sağlayacak sorular olması önemli.
İş görüşmesi yapılacak yerin tam adresi ve nasıl ulaşılabileceğini mutlaka öğrenin. Görüşmeyi yapacak olan kişinin ismi ve pozisyonunu sizi davet ettikleri sırada sorunuz. Ayrıca firmanın telefonu da herhangi bir geç kalma durumu için yanınızda bulundurmalısınız. İş görüşmesine giderken özellikle dikkat edilecek noktalar;
İş görüşmesine vaktinde gidin
Dış görünüşünüze özen gösterin
Kendinizden emin olduğunuz mesajını veren bir beden duruşu sergileyin.
Güler yüzlü olun ve görüşmecinin elini güvenle sıkın
Dinlerken de konuşurken de göz teması kurun
Kollarınızı kavuşturmayın
Arkanıza yaslanarak rahat oturun
İyi bir dinleyici olun, görüşme yapan kişinin sözünü kesmeyin
Kendiniz ve özellikleriniz hakkında olduğunuzdan fazlasını göstermeye çalışmayın. Yalan söylemeyin. Gerçek olmayan bilgi her aşamada ortaya çıkabilir.
Sesinizin duyulabilir olmasına dikkat edin
Heyecanınızı kontrol altına alın.
Heyecanı her zaman kontrol altına almak kolay olmayabilir. Bu noktada yapılacak en iyi şey, mümkün olduğu kadar çok başvuru ve görüşmeye katılmak olabilir. Bir şeyi ne kadar çok yaparsanız o kadar kendinizden emin olmaya başlayabilirsiniz. Hazırlıklı olduğunuz bir görüşmenin sizin için daha kolay olacağını görebilirsiniz. Her görüşme sonrasında ciddi bir değerlendirme yapmalı, bir daha sefere neyi daha iyi yapabileceğinizi görmeye çalışın. Görüşme sonrası size sorulan soruları ve cevaplarınızı defterinize not etmeyi unutmayın. Defterinizde özel bir bölüm açarak çizelge hazırlayabilirsiniz. Bu çizelgeye başvuru yaptığınız firma adı, başvuru tarihi, başvurulan pozisyon, sınav var mı?, 1.görüşme yapıldı mı?, görüşülen kişi, geri dönüş yapıldı mı?, 2. görüşme tarihi, 3.görüşme, teklif ve sonuçları yazın. Hatta kimi zaman görüşme sonrasında görüşmeciden bile geri bildirim isteyebilirsiniz.
Şirketimiz için “Dış Ticaret Elemanı” pozisyonu için arayış içerisinde idik. Görüşmeye gelen adaylardan birisini oldukça beğenmeme rağmen, şirketimiz için en uygun aday değildi. Adayı fazla umutlandırmamak için söylediğim sözcüklerden sonra beni de yakın bulmuş olacak ki “Size bir şey sormak istiyorum.” Diyerek hikâyesini anlatmaya başladı. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinin Jeoloji bölümünden mezun olmuş, daha sonra aynı bölümde master yapmış ve 6 aydır iş arayışı içindeymiş. Hemen hemen her başvuru yaptığı şirket görüşmeye çağırıyor, hatta bazen birkaç aşamalı görüşmelere katılıyormuş. Ancak hep en son aşamada eleniyormuş. “Benim neyimi değiştirmem gerekiyor?” diye sordu. Olumlu özellikleri olan, iyi bir üniversiteyi bitirmiş, bu donanımlı genç kıza geri bildirimde bulunmalıydım. Ondaki özelliklerin, donanımın, kişisel tavır ve davranışların aranan niteliklerde olduğunu söyledim. İşe alınmama nedeninin her zaman onun yetersizliklerinden dolayı olmayabileceğini anlattım. Yani bizim aradığımız pozisyon için aranan niteliklerin onun sahip olduklarından çok daha azı olduğunu belirttim. “Sen bu şirket için fazlasın” diye açık açık söyledim. İş görüşmelerinde moralini bozmamasını, herhangi bir iş değil kendi özelliklerine uygun en iyi işi seçmesi için diğerlerinden farklı olması gerektiğini anlattım. Bana teşekkür ederek ayrıldı. Yirmi gün sonra bu genç kızımızdan teşekkür telefonu aldım. İşe girmişti.
Kimi zaman görüşmelerde adaylara “Okuldan mezun olalı üç yıl olmuş, üç yıldır ne iş yaptınız?” diye sorduğumuzda, “Üç yıldır iş arıyorum” cevabını almak oldukça üzücü. Evet, iş aramak için süreye ihtiyacınız var ancak bu yıllarla da ifade edilecek kadar olmamalı. İstediğiniz işi bulana kadar, istediğiniz işin dışında da olsa, geçici işlerde çalışabilirsiniz. Hangi konuda olursa olsun iş yaşamına ilişkin deneyim çok önemlidir. Diyelim ki iki adayla karşılaştık. Her ikisi de aradığımız bölümden mezun. Birisi istediği işi bulana kadar iki yıl boyu iş aramış ve boş oturarak geçirmiş. Diğeri ise mesleği ile alakalı olmamasına rağmen iş arayış sürecinde hem başvurularda bulunup görüşmelere katılmış, hem de bir fast-food restoranında çalışmış. Hangisini seçeceğimizi tahmin edebilirsiniz.
Kimi zamanda iki-üç yıldır iş arayan ancak bu dönemi boş geçirmemek için, donanımını artırmak, kendini geliştirmek için sonu olmayan bir kurs-sertifika programları içerisinde vakit geçiren adaylarla karşılaşabiliyoruz. Gerçekten çalışmayı düşündüğünüz sektörde şart olan ancak sizin sahip olmadığınız hangi konuda eksikliğiniz varsa onu gidermeye çalışın. En az bir yabancı dil bilmek önemli. Diyelim ki işletme mezunusunuz. İş seçeneklerinizi artırmak için bir yandan bilgisayarlı muhasebe kursuna giderken, diğer yandan almanca öğrenmek ve daha sonra halkla ilişkiler sertifika programı ile beraberinde dış ticaret programına katılmayı düşünüyor olabilirsiniz. Bu şekilde bir gelişim programı yapmak iş hayatından giderek daha da uzaklaşmanızı getirecektir. Hangi alanda çalışacaksanız onu hedefleyin ve emin adımlarla ilerleyin. Mezuniyet sonrasında hedefi geniş tutmak işinizi oldukça zorlaştırabilir dikkat!
Aslında mesleğinizin uygulama alanları mezun olduktan sonra değil daha henüz öğrenci iken araştırılması gereken çok önemli bir konudur. Bu süreçte sizin mezun olacağınız bölümden mezun olmuş kişilerin ne iş yaptıklarını mutlaka araştırın. Mezun olmuş, çalışma hayatına atılmış kişilerle tanışın, sohbet edin. Mesleğinizle ilgili kitap, dergi, yayınları ve varsa fuarları takip edin. Tatillerinizde kısa da olsa staj imkanlarını mutlaka araştırın. Okulunuzu bitirdiğinizde ne istediğinizi, ne yapacağınızı netleştirmişseniz bu süreci çok daha bilinçli yönetebilirsiniz.
İlk aşamada başvuruda bulunduğunuz şirketin elinde, sizin hakkınızdaki tek kaynak özgeçmişiniz olacaktır. Bir özgeçmiş için ayrılan ortalama sürenin 45 saniye olduğu göz önünde bulundurulacak olursa, iyi bir özgeçmiş;
Sizin kim olduğunuzu
Ne bildiğinizi
Ne tür becerileriniz olduğunu
Bugüne kadar neler yaptığınızı
Bundan sonra ne yapmak istediğinizi anlatan bir özet olmalıdır.
Hazırlayacağınız özgeçmiş;
Basit olmalı
Kısa Olmalı
Kolay Okunmalı
Başvurulan Pozisyonla İlgili Olmalı
Ön yazı mutlaka kullanılmalıdır.
Ayrıca;
Yabancı dilde özgeçmiş sadece istendiğinde gönderilmeli,
Tek ve standart bir özgeçmiş yerine, başvurulan işin özelliklerine göre hazırladığınız özgeçmişler kullanılmalıdır.
Özgeçmişinizde özellikle deneyimlerinize yönelik bölümde tarih hataları olmamasına özellikle dikkat ediniz. Yapmadığınız işleri yapmış gibi göstermek, yaptığınızdan çok daha fazla sorumluluklarınız olduğunu yazmak iyi bir fikir değildir.
“Yönetici Sekreter” pozisyonu için olan arayışımıza oldukça yoğun başvuru almıştık. Adaylardan birinin özgeçmişi çok güzel hazırlanmıştı ve daha önce çalıştığı işyerindeki görev tanımına baktığımızda bizim aradığımız özelliklerle kıyaslandığında açıkçası bize fazla olduğunu düşünmüştük. Görüşmeye çağırmadık ilk etapta. Daha sonra her zaman özgeçmişlerin kişileri tam olarak yansımadığını bildiğimizden telefonla arayarak randevulaştık. Görüşmede bu özgeçmişe sahip kişinin bu aday olduğundan şüpheye düşmüştük. Belli ki özgeçmişi kendisi hazırlamamıştı, daha önce çalıştığı yerde yaptığı işler de fazla gösterilmişti. Hatta bilgisayarda hazırlattığımız yazıyı bile yazmakta güçlük çekiyordu.
Özgeçmişinizde ön yazı ya da diğer bir ifadeyle kapak yazısı (cover letter) mutlaka bulunmalıdır. Belli kalıplar ve formatlarla yazılmış özgeçmişlerinizi ön yazı sayesinde farklılaştırabilirsiniz. Bu yazıda sizin şirketten beklentilerinizi değil, sizin bu şirket ve bu pozisyon için neler yapabileceğinizi anlatan anahtar sözcükleri kullanmalısınız. Bu sayfada kişisel pazarlama vurgunuz olmalıdır. Başvurulan pozisyona ilginizden, bu konudaki beceri ve deneyimlerinizden, kişilik özelliklerinizden bahsedebilirsiniz. Ön yazı kısa olmalıdır. Özgeçmişinizde yazılmış olan bilgilerin tekrarı niteliğinde olmamasına dikkat ediniz. Ön yazıyı yazmış olmak için asla yazmayınız. Daha önce internet siteleri aracılığıyla yapılan iş başvurularında bize gönderilmiş olan bazı başarısız ön yazı yerine kullanılmış örnekler:
Bilginize…
Merhaba, sizlerle çalışmaya adayım. Saygılarımla…
Merhaba ehliyetim yok ama diğer niteliklerde kendime güveniyorum saygılarımla....
iş arıyorum
SLM
Özgeçmişimi okumanızı rica ediyorum. SAYGILARIMLA
MERHABA.
Başarılı değerlendirmeler
Cumartesi görüşebilirim.
Sayın ilgili ilanınızdaki pozisyon ile ilgileniyorum en uygun zamanda görüşüp iş hakkında konuşmak isterim gösterdiğiniz ilgiye şimdiden teşekkür ederim, saygılarımla … (gerek özgeçmişinizde gerekse yazdığınız ön yazıda imla hataları olmamasına özellikle dikkat ediniz)
Ben yapmış olduğunuz iş ilanıyla ilgileniyorum daha fazla bilgi alabilir miyim? Ücreti, sağlık güvencesi çalışma saatleri gibi. (Bu tür taleplerinizi ancak iş görüşmesi sonrasında sormanız en uygun yoldur.)
İnternet sitelerinde ön yazıyı okumak üzere yeni bir sayfa açılması için tıklıyor ve bekliyorsunuz. Açılan sayfada “iş arıyorum” yazan tek bir cümle görünce siz olsanız neler düşünürsünüz?
Yazdığınız ön yazıda heyecanınızı ve talep ettiğiniz bu işi ne kadar iyi yapabileceğinizi iletebilmelisiniz. Sizinle aynı seviyede olan diğer adaylar arasından sıyrılmanızı sağlayacak ayrıcalık yakalamanız ön yazı sayesinde olabilir.
ODTÜ Gıda Mühendisliği mezunu gencimiz, şarap üretimi eğitimi alabilmek için Fransa’da altı okula başvurur. Fransızca bilmemesine rağmen okulların hepsinden de kabul cevabı gelir. Ve o Bordeaux Üniversitesinin Önoloji (şarap üretimi bilimi) bölümünü tercih eder. Kabul edilmesinde okullara yazdığı mektubun çok etkili olduğunu söylüyor. Mektupta “Benim ülkemde önolog yok, kabul ederseniz ben tek olacağım.” diye yazmıştır.’ Tek bir cümle amaç ve hedefini ne kadar özlü anlatıyor değil mi?
Şirketler, aradıkları elemanların kendilerine başvuru yapabilmeleri için farklı yöntemler kullanabilirler. Yaygın olarak kullanılan bazı yöntemler arasında gazete ilanları, üniversitelerde kariyer günleri düzenlemek, danışmanlık şirketleri, çeşitli internet siteleri aracılığıyla başvurular, kendiliğinden başvurular ve tavsiye üzerine başvurular sayılabilir. Başvurularda, size en uygun gelen yol değil bence her yolu denemelisiniz.
VE İŞ GÖRÜŞMESİNE ÇAĞRILDINIZ……
İşte bu süper haber!!!
Şunu bilmelisiniz ki; aranılan pozisyon için başvuru yapan herkes görüşmeye çağrılmaz ve sizi çağırdıklarına göre sizin bu işi yapabileceğiniz tahmin edilmektedir.
Şimdi mülakata ön hazırlık yapmanın zamanıdır. Kasım ayında yazdığım yazıda uzun uzun kendinizi tanımak ve hedeflerinizi belirlemek hatta bunları bir deftere kaydetmekten bahsetmiştim. Eğer kayıtları tutmaya başlamışsanız işiniz kolay. Şimdi yeniden yazdıklarınızı gözden geçirin. Ve görüşmeye gitmeden mutlaka kendi kendinize veya bir yakınınıza prova yapın. İş görüşmesinde kendiniz hakkında neler anlatmak istiyorsunuz? Karar verin ve onları en iyi şekilde anlatın. En çok vurgulamak istediğiniz şeyi en iyi şekilde ifade edin. Kendiniz hakkında 30 kelimelik bir konuşma hazırlayın. Hem iş görüşmesi hem de bulunduğunuz ortamlarda sizi en iyi anlatacak cümleleri önceden hazırlamış olmanın rahatlığını yaşayacağınızdan eminim. Başarılarınızla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Okul yıllarında yapmış olduğunuz organizasyonlar da sizin başarılarınızdan olabilir. Size sorulduğunda zayıf/güçlü yönlerinizle ilgili neler söyleyebileceğinizi tekrar gözden geçirin. En önemlisi de yalan söylemeyin ve dürüst cevaplar verin. Mutlaka sizin de şirket hakkında soracağınız sorular olacaktır. Daha sonraki aşamaları beklemeyin şimdiden hazırlayın ve sorun. Ancak bu soruların şirket hakkında bilgilenmenizi sağlayacak sorular olması önemli.
İş görüşmesi yapılacak yerin tam adresi ve nasıl ulaşılabileceğini mutlaka öğrenin. Görüşmeyi yapacak olan kişinin ismi ve pozisyonunu sizi davet ettikleri sırada sorunuz. Ayrıca firmanın telefonu da herhangi bir geç kalma durumu için yanınızda bulundurmalısınız. İş görüşmesine giderken özellikle dikkat edilecek noktalar;
İş görüşmesine vaktinde gidin
Dış görünüşünüze özen gösterin
Kendinizden emin olduğunuz mesajını veren bir beden duruşu sergileyin.
Güler yüzlü olun ve görüşmecinin elini güvenle sıkın
Dinlerken de konuşurken de göz teması kurun
Kollarınızı kavuşturmayın
Arkanıza yaslanarak rahat oturun
İyi bir dinleyici olun, görüşme yapan kişinin sözünü kesmeyin
Kendiniz ve özellikleriniz hakkında olduğunuzdan fazlasını göstermeye çalışmayın. Yalan söylemeyin. Gerçek olmayan bilgi her aşamada ortaya çıkabilir.
Sesinizin duyulabilir olmasına dikkat edin
Heyecanınızı kontrol altına alın.
Heyecanı her zaman kontrol altına almak kolay olmayabilir. Bu noktada yapılacak en iyi şey, mümkün olduğu kadar çok başvuru ve görüşmeye katılmak olabilir. Bir şeyi ne kadar çok yaparsanız o kadar kendinizden emin olmaya başlayabilirsiniz. Hazırlıklı olduğunuz bir görüşmenin sizin için daha kolay olacağını görebilirsiniz. Her görüşme sonrasında ciddi bir değerlendirme yapmalı, bir daha sefere neyi daha iyi yapabileceğinizi görmeye çalışın. Görüşme sonrası size sorulan soruları ve cevaplarınızı defterinize not etmeyi unutmayın. Defterinizde özel bir bölüm açarak çizelge hazırlayabilirsiniz. Bu çizelgeye başvuru yaptığınız firma adı, başvuru tarihi, başvurulan pozisyon, sınav var mı?, 1.görüşme yapıldı mı?, görüşülen kişi, geri dönüş yapıldı mı?, 2. görüşme tarihi, 3.görüşme, teklif ve sonuçları yazın. Hatta kimi zaman görüşme sonrasında görüşmeciden bile geri bildirim isteyebilirsiniz.
Şirketimiz için “Dış Ticaret Elemanı” pozisyonu için arayış içerisinde idik. Görüşmeye gelen adaylardan birisini oldukça beğenmeme rağmen, şirketimiz için en uygun aday değildi. Adayı fazla umutlandırmamak için söylediğim sözcüklerden sonra beni de yakın bulmuş olacak ki “Size bir şey sormak istiyorum.” Diyerek hikâyesini anlatmaya başladı. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinin Jeoloji bölümünden mezun olmuş, daha sonra aynı bölümde master yapmış ve 6 aydır iş arayışı içindeymiş. Hemen hemen her başvuru yaptığı şirket görüşmeye çağırıyor, hatta bazen birkaç aşamalı görüşmelere katılıyormuş. Ancak hep en son aşamada eleniyormuş. “Benim neyimi değiştirmem gerekiyor?” diye sordu. Olumlu özellikleri olan, iyi bir üniversiteyi bitirmiş, bu donanımlı genç kıza geri bildirimde bulunmalıydım. Ondaki özelliklerin, donanımın, kişisel tavır ve davranışların aranan niteliklerde olduğunu söyledim. İşe alınmama nedeninin her zaman onun yetersizliklerinden dolayı olmayabileceğini anlattım. Yani bizim aradığımız pozisyon için aranan niteliklerin onun sahip olduklarından çok daha azı olduğunu belirttim. “Sen bu şirket için fazlasın” diye açık açık söyledim. İş görüşmelerinde moralini bozmamasını, herhangi bir iş değil kendi özelliklerine uygun en iyi işi seçmesi için diğerlerinden farklı olması gerektiğini anlattım. Bana teşekkür ederek ayrıldı. Yirmi gün sonra bu genç kızımızdan teşekkür telefonu aldım. İşe girmişti.
Kimi zaman görüşmelerde adaylara “Okuldan mezun olalı üç yıl olmuş, üç yıldır ne iş yaptınız?” diye sorduğumuzda, “Üç yıldır iş arıyorum” cevabını almak oldukça üzücü. Evet, iş aramak için süreye ihtiyacınız var ancak bu yıllarla da ifade edilecek kadar olmamalı. İstediğiniz işi bulana kadar, istediğiniz işin dışında da olsa, geçici işlerde çalışabilirsiniz. Hangi konuda olursa olsun iş yaşamına ilişkin deneyim çok önemlidir. Diyelim ki iki adayla karşılaştık. Her ikisi de aradığımız bölümden mezun. Birisi istediği işi bulana kadar iki yıl boyu iş aramış ve boş oturarak geçirmiş. Diğeri ise mesleği ile alakalı olmamasına rağmen iş arayış sürecinde hem başvurularda bulunup görüşmelere katılmış, hem de bir fast-food restoranında çalışmış. Hangisini seçeceğimizi tahmin edebilirsiniz.
Kimi zamanda iki-üç yıldır iş arayan ancak bu dönemi boş geçirmemek için, donanımını artırmak, kendini geliştirmek için sonu olmayan bir kurs-sertifika programları içerisinde vakit geçiren adaylarla karşılaşabiliyoruz. Gerçekten çalışmayı düşündüğünüz sektörde şart olan ancak sizin sahip olmadığınız hangi konuda eksikliğiniz varsa onu gidermeye çalışın. En az bir yabancı dil bilmek önemli. Diyelim ki işletme mezunusunuz. İş seçeneklerinizi artırmak için bir yandan bilgisayarlı muhasebe kursuna giderken, diğer yandan almanca öğrenmek ve daha sonra halkla ilişkiler sertifika programı ile beraberinde dış ticaret programına katılmayı düşünüyor olabilirsiniz. Bu şekilde bir gelişim programı yapmak iş hayatından giderek daha da uzaklaşmanızı getirecektir. Hangi alanda çalışacaksanız onu hedefleyin ve emin adımlarla ilerleyin. Mezuniyet sonrasında hedefi geniş tutmak işinizi oldukça zorlaştırabilir dikkat!