- Konu Sahibi destroyEnjoy
-
- #1
Mayıs ayında, facebook/ekşi sözlük karışımı bir ortak grupta yaptığım paylaşımı beğenmesiyle başladı her şey. bir sürü kişi like'lamıştı ama onun beğenmesinden sonra bana facebook tarafından mail gelmişti, "emre sizin profilinizi beğendi" diye. ben çok şaşırdım bu durum karşısında, yav dedim böyle böyle bi durum var, facebook yeni icatlar mı çıkardı sen böyle bişeye mi tıkladın bu neyin nesidir dedim. ordan mesaj attım konuşmak için ekledim, o da bilgisayardan çok iyi anlamasına rağmen böyle bişey yapmadığını, olup biteni anlamadığını söyledi. Sonra çok takmadım bu ilginç mevzuyu, ben onu eklerken aklımda hiçbir niyet yoktu, sonra bi baktım ortak arkadaşımız varmış onun şehrinden benim okuduğum okulda. ordan falan konular açıldı, küçücük profil resminde benden büyük duruyodu, meğerse yaşıt çıktık, ayrıca onu eklediğim gün onun doğumgünüydü, buruktu biraz kimse kutlamıyor diye. o gün ve sonraki günler arkadaş gibi konuşuyorduk. o, sınava hazırlanıyordu 2. kez. sınava girmesine çok az bi zaman kalmıştı, benimse final dönemimdi üniversitede. ikimizin de deli gibi yoğun olduğu bi dönem yani anlıcağınız. Facebook'ta konuşurken laflar lafı açıyordu, her konuda inanılmaz uyumlu olduğumuzu görmezden gelemiyordum ama henüz 10 gün olmuştu tanışalı. ben sütten ağzı yanmış biriyimdir, daha önce acı veren platoniklerim oldu sadece, hiç kimseyle çıkmadım, o yüzden böyle şeylerde asla niyetimi belli edemem. internetten sevgiliyle tanışmaya "yok daha neler" diycek biriyim ama gelin görün ki başıma geldi :) bizde öyle bi iletişim vardı ki, sürekli birbirimizin aklında olduğumuzu hissedebiliyordum, sabaha kadar konuşuyorduk, sonra da birbirimizi uyandırıp ders çalışmaya motive ediyorduk. iyiye sevk ediyorduk birbirimizi. güç alıyorduk hep.
sonra bir gün ben onun uyku düzensizliğinden yakınırken, bana "düzenim ol :)" dedi. bunun üstüne ben çok bocaladım. o günden sonra arada kaldım, çok istiyordum karşılıklı olmayı ama korkuyordum. sonra açık ve dürüst olmasını rica ettim, o zaman söyledi "evet senden çok hoşlanıyorum ama çok yenisin, bunun gerçeğe dönüşmesi için benim senin yanına, istanbula gelmem gerek. şu an biz birbirimizi tanımaya devam edelim ben karşına çıkana kadar." dedi.
aramızdaki bağı, tesadüfleri anlatsam inanın bitmez. biz güya işleri ağırdan alıp birbirimizi tanıyacaktık fakat nasıl olduysa delicesine bağlandık gitgide, körkütük... ben 20 yaşındayım, yolun başındayım biliyorum. ama bana karşı o kadar dürüst, o kadar anlayışlı biri ki, ben hayatımda bu kadar uyum sağlayacağım, beni böyle kabullenip seven, fiziksel olarak da beğendiğim başka birisi olacağını hiç sanmıyorum.
ben onu çok motive ettim öss zamanı, fakat sınavı iyi geçmedi sene başında iyi çalışmadıığ için, bir de fobileri vardı fazla panikliyordu. sonuçlar ve tercih zamanı geldiğinde gönlüne göre bir yer yoktu, aslında dandik bir yere gidip öylesine okumaya da razıydı ama ben onun potansiyelini bildiğim için kendisine yazık etmemesi için bir kez daha denemesi gerektiğini düşündüm, baskı yapmadan. yazın da sürekli mesajlaşıp konuşuyoduk, bir gün kamera açtım ilk kez, o günden sonra daha da aşık oldu, bana evlenmekten söz etti, bensiz hayatın tadını alamayacağından. bu yüzden benim ailemin karşısında dik durabilmek için gidip bir kez daha hazırlanmayı göze aldı. ben buna hazır değildim, benim için hayatını değiştirmesi fazlaydı ama onun iyiliğini çok istiyordum. basit bi bölümü yazsa bi ay sonra kavuşacaktık fakat o mutlu olmayacaktı. ama iyi bi yer gelirse, ben 15 ay bekleyecektim fakat buna değecekti. şimdi 3. kez hazırlanıyor benimle tanıştıktan sonra, benim için. yani ciddiyiz, pat diye öyle olmasını şart koşmamıştık ama birbirimizin planlarına dahil olduk ikimiz de.
inanılmaz yakın olduk geçen süre içinde. bunları neden anlatıyorum, önyargı oluşmasın diye. evet internet vesile oldu tanışmamıza ama ben kimsenin birine bu kadar içten bağlanıp aşık olacağının aklına gelceğini sanmıyorum. memleketlerimizin arası 3 saat mesafe olmasına rağmen ailelerimizden dolayı birbirimizi hala gerçek hayatta görmedik ama bunu sorun etmedik. bir de beni görünce bana saplanıp kalmaktan korkuyodu sınav zamanı :) şimdi ygs'si iyi geçerse yanıma gelmeyi planlıyor birkaç günlüğüne.
__________________________
Gelelim sadede;
ben bu çocuğu çok seviyorum sevgisinden eminim ama geçen gün başıma bi olay geldi. anlamakta yorumlamakta güçlük geçiyorum. konuyu açma sebebim bu.
ben onu çok iyi tanırım dürüstlüğünden dolayı. geçen gün msn'de konuşurken bana anlatması gereken bir konu olduğunu söyledi. çok önemliymiş, yüz yüze konuşmalıymışız. ama benim aklıma bunu sokunca ben ısrar ettim söylesene neymiş diye.
konuşmadan önceki bir detayı aktarıyorum, normalde takıyı geçin saat bile takmayan bunları sevmeyen bi insandır. kolunda örgüden bileklik gördüm, kim aldı dedim. cansu yaptı dedi. güzelmiş dedim ama tuhaf gelmedi değil.
aramızdaki tek sorun sigara içmesi şu sıralar dertli olduğu halde yok bişe deyip geçiştiriyodu. o gün konuyu açmasını söyledim. biliyorum seni kıracağımı, şimdiden özür dilerim dedi. seni sevdiğimden, ilerde yıkıcı sonuçlar olmasın diye, beni yanlış anlayıp terk etme diye, dedi.
şimdi anlattıklarını özetlicem kızlar. bunun acayip yakın kardeşimden öte dediği bi kankası var. adı cansu. annemden babamdan senden bile çok güveniyorum dediği. çünkü bu ağır depresyondayken kaç kere intihara teşebbüs etmiş, kız bunu hayata döndürmüş, vazgeçtirmiş. hayatta olup seni sevebiliyor olma sebebim bile odur dedi. başından beri aralarında iletişim eksik olmamış hiç. sonra benle tanışınca daha biz arkadaşken kıza benden bahsetmiş sadece. ondan sonra benim erkek arkadaşıma yazdığım bişeyi görmüş internette bu kız, buna mesaj atmayı kesmiş. bu sorunca , "oo sevgili yapmışız haber vermiyoruz" diye trip atmış. sonra erkek arkadaşım emre, kızın en yakın arkadaşından, kızın "emrenin biriyle birlikte olmasını kaldıramadığını" öğrenmiş. emre de bunu arayıp, yüzyüze görüşene kadar bizim henüz sevgili olmadığımızı söylemiş, o zamanın şartları öyle gibiydi çünkü, arkadaş gibi olmasak da bence ciddiydik ama şimdiki kadar değil.
sonra tatil dönüşü 2 saat denk getirip buluşmuşlar, aralarındaki şeyin ne olduğuna karar vermeleri gerektiğini söylemiş emre. çünkü bu sevgi her şeyi kapsar cinsten, onunla bi hayatı geçiririm ama o güne kadar ona o gözle hiç yaklaşmadım, o da bana öyle, dedi. derdimiz birilerinin bizi paylaşmasının gerekliliği dedi.
daha sonra memleketine dönünce normal devam etmişler mailler hediyeler aramalar devam ediyo bu arada ikisinde. sonra ben anlamadığımı söyledim "ben cansuyla hem her şeyim hem hiçbir şey" dedi "aramızda bi şey yok cansuyla ama aramızda bi sürü şey de var " dedi.
sevgilimle aramızdaki ilerlemelerden sonra emre gidip de cansuya ben bu kızla birlikteyim diyemiyormuş. buna ben anlam veremedim, sinirlendim. her ne kadar çok değerli bi dostu olsa da onun üstünde bekarlık baskısı kurmaya hakkı yok. ömür boyu ondan mı kaçıcaz ona hiç açıklamıcak mısın dedim. buna karar vermek uykularımı kaçırıyo uzun zamandır dedi. şu an ben de cansunun biriyle birlikte olduğunu öğrensem dünya başıma yıkılır aramızdaki psikozu anlatabiliyo muyum dedi, ama ben bi b*k anlamadım.
"anlatamasam da bilmeden cansuyu üzdüğüm için vicdan yapıyorum, ama anlatırsam bu benim için intiharla eşdeğer. ben bunu anlatırsam cansu aramızdaki bağı sonsuza kadar siler, ben bunu istemiyorum. o kolumdaki bileklik benim hayata tutunmamı sağladı. senden bir şey rica edebilir miyim, beni seni seviyorum ama ben yanına gelene kadar biz olmayalım bunun adı ilişki olmasın, artık ilerlemeyelim duralım burda, buna ihtiyacım var dedi. hızlandırılmış şekilde gidersek sonunu görememekten korkuyorum. " dedi. bu ikilemden birinizi üzerek çıkacağımı bilmek beni öldürüyo bunu yapmaktansa kendimi öldürmek istiyorum dedi. kimseyi kaybetmeye hazır değilim bunu kaldıramam dedi.
uzun zamandır sebepsizce boğaziçi hayali kuruyordu, bölüm seçmeden. peki dedim, cansu boğaziçinde. o yüzden mi istiyodun orayı kazanmayı? evet dedi ama onun arkadaş ortamını çok iyi niyetli insanları gördüm cansu da sebeplerden biri dedi. sadece cansu için değil dedi.
ben cansuyla olan aramdaki bağı çok hafife almışım, dedi. bunu açıklayacağım zamana kadar birbirimizi deli gibi sevmeyelim de benim için bir şeyler yapmak ister gibi sev, daha kapalı davran dedi.
çok üsteledi fikirlerimi duymak için. saatlerce konuştuktan sonra o sinir bozukluğuyla daha fazla duramadım ben yatıyorum dedim gittim. ertesi gün akşam 7 den sonra beni 10 dakikada bir arayıp durdu gece 12 ye kadar. abartmıyorum 30 kez aramıştır. ki annesinin telefonundan arıyo. başka numaradan falan mesaj attı, sonra sinirm yatışınca gece çıktım telefona. o zaman ağzından aldım lafı. ben buna bu kız sana mı aşık neyden çekiniyosun deyince bu farklı bi bağ kardeşlik gibi demişti önceki konuşmamızda. halbuki sonra telefondayken bana bir şeyler hissetmesinden korkuyorum dedi, ağzından baklayı çıkardı. niye bunu açıkça söylemedin dedim, geçiştirdi. yani evet, o süper kardeşim canımm dediği kankasıyla böyle bir ihtimal var!
ben zaten kıskanç biriyimdir, karşı cinsle çok normal arkadaş olsalar bile fazla samimiyeti kaldıramam. şimdi bir de bu çıktı başıma.
ben bocalamasından, kendini kötü hissetmesinden kendini suçlayıp durmasından sonra onu affettim, üstüne gitmedim bu konunun ama sorun çözülmüş değil.
şimdi napmalıyım kızlar? bu olaya siz nasıl bakarsınız?
sonra bir gün ben onun uyku düzensizliğinden yakınırken, bana "düzenim ol :)" dedi. bunun üstüne ben çok bocaladım. o günden sonra arada kaldım, çok istiyordum karşılıklı olmayı ama korkuyordum. sonra açık ve dürüst olmasını rica ettim, o zaman söyledi "evet senden çok hoşlanıyorum ama çok yenisin, bunun gerçeğe dönüşmesi için benim senin yanına, istanbula gelmem gerek. şu an biz birbirimizi tanımaya devam edelim ben karşına çıkana kadar." dedi.
aramızdaki bağı, tesadüfleri anlatsam inanın bitmez. biz güya işleri ağırdan alıp birbirimizi tanıyacaktık fakat nasıl olduysa delicesine bağlandık gitgide, körkütük... ben 20 yaşındayım, yolun başındayım biliyorum. ama bana karşı o kadar dürüst, o kadar anlayışlı biri ki, ben hayatımda bu kadar uyum sağlayacağım, beni böyle kabullenip seven, fiziksel olarak da beğendiğim başka birisi olacağını hiç sanmıyorum.
ben onu çok motive ettim öss zamanı, fakat sınavı iyi geçmedi sene başında iyi çalışmadıığ için, bir de fobileri vardı fazla panikliyordu. sonuçlar ve tercih zamanı geldiğinde gönlüne göre bir yer yoktu, aslında dandik bir yere gidip öylesine okumaya da razıydı ama ben onun potansiyelini bildiğim için kendisine yazık etmemesi için bir kez daha denemesi gerektiğini düşündüm, baskı yapmadan. yazın da sürekli mesajlaşıp konuşuyoduk, bir gün kamera açtım ilk kez, o günden sonra daha da aşık oldu, bana evlenmekten söz etti, bensiz hayatın tadını alamayacağından. bu yüzden benim ailemin karşısında dik durabilmek için gidip bir kez daha hazırlanmayı göze aldı. ben buna hazır değildim, benim için hayatını değiştirmesi fazlaydı ama onun iyiliğini çok istiyordum. basit bi bölümü yazsa bi ay sonra kavuşacaktık fakat o mutlu olmayacaktı. ama iyi bi yer gelirse, ben 15 ay bekleyecektim fakat buna değecekti. şimdi 3. kez hazırlanıyor benimle tanıştıktan sonra, benim için. yani ciddiyiz, pat diye öyle olmasını şart koşmamıştık ama birbirimizin planlarına dahil olduk ikimiz de.
inanılmaz yakın olduk geçen süre içinde. bunları neden anlatıyorum, önyargı oluşmasın diye. evet internet vesile oldu tanışmamıza ama ben kimsenin birine bu kadar içten bağlanıp aşık olacağının aklına gelceğini sanmıyorum. memleketlerimizin arası 3 saat mesafe olmasına rağmen ailelerimizden dolayı birbirimizi hala gerçek hayatta görmedik ama bunu sorun etmedik. bir de beni görünce bana saplanıp kalmaktan korkuyodu sınav zamanı :) şimdi ygs'si iyi geçerse yanıma gelmeyi planlıyor birkaç günlüğüne.
__________________________
Gelelim sadede;
ben bu çocuğu çok seviyorum sevgisinden eminim ama geçen gün başıma bi olay geldi. anlamakta yorumlamakta güçlük geçiyorum. konuyu açma sebebim bu.
ben onu çok iyi tanırım dürüstlüğünden dolayı. geçen gün msn'de konuşurken bana anlatması gereken bir konu olduğunu söyledi. çok önemliymiş, yüz yüze konuşmalıymışız. ama benim aklıma bunu sokunca ben ısrar ettim söylesene neymiş diye.
konuşmadan önceki bir detayı aktarıyorum, normalde takıyı geçin saat bile takmayan bunları sevmeyen bi insandır. kolunda örgüden bileklik gördüm, kim aldı dedim. cansu yaptı dedi. güzelmiş dedim ama tuhaf gelmedi değil.
aramızdaki tek sorun sigara içmesi şu sıralar dertli olduğu halde yok bişe deyip geçiştiriyodu. o gün konuyu açmasını söyledim. biliyorum seni kıracağımı, şimdiden özür dilerim dedi. seni sevdiğimden, ilerde yıkıcı sonuçlar olmasın diye, beni yanlış anlayıp terk etme diye, dedi.
şimdi anlattıklarını özetlicem kızlar. bunun acayip yakın kardeşimden öte dediği bi kankası var. adı cansu. annemden babamdan senden bile çok güveniyorum dediği. çünkü bu ağır depresyondayken kaç kere intihara teşebbüs etmiş, kız bunu hayata döndürmüş, vazgeçtirmiş. hayatta olup seni sevebiliyor olma sebebim bile odur dedi. başından beri aralarında iletişim eksik olmamış hiç. sonra benle tanışınca daha biz arkadaşken kıza benden bahsetmiş sadece. ondan sonra benim erkek arkadaşıma yazdığım bişeyi görmüş internette bu kız, buna mesaj atmayı kesmiş. bu sorunca , "oo sevgili yapmışız haber vermiyoruz" diye trip atmış. sonra erkek arkadaşım emre, kızın en yakın arkadaşından, kızın "emrenin biriyle birlikte olmasını kaldıramadığını" öğrenmiş. emre de bunu arayıp, yüzyüze görüşene kadar bizim henüz sevgili olmadığımızı söylemiş, o zamanın şartları öyle gibiydi çünkü, arkadaş gibi olmasak da bence ciddiydik ama şimdiki kadar değil.
sonra tatil dönüşü 2 saat denk getirip buluşmuşlar, aralarındaki şeyin ne olduğuna karar vermeleri gerektiğini söylemiş emre. çünkü bu sevgi her şeyi kapsar cinsten, onunla bi hayatı geçiririm ama o güne kadar ona o gözle hiç yaklaşmadım, o da bana öyle, dedi. derdimiz birilerinin bizi paylaşmasının gerekliliği dedi.
daha sonra memleketine dönünce normal devam etmişler mailler hediyeler aramalar devam ediyo bu arada ikisinde. sonra ben anlamadığımı söyledim "ben cansuyla hem her şeyim hem hiçbir şey" dedi "aramızda bi şey yok cansuyla ama aramızda bi sürü şey de var " dedi.
sevgilimle aramızdaki ilerlemelerden sonra emre gidip de cansuya ben bu kızla birlikteyim diyemiyormuş. buna ben anlam veremedim, sinirlendim. her ne kadar çok değerli bi dostu olsa da onun üstünde bekarlık baskısı kurmaya hakkı yok. ömür boyu ondan mı kaçıcaz ona hiç açıklamıcak mısın dedim. buna karar vermek uykularımı kaçırıyo uzun zamandır dedi. şu an ben de cansunun biriyle birlikte olduğunu öğrensem dünya başıma yıkılır aramızdaki psikozu anlatabiliyo muyum dedi, ama ben bi b*k anlamadım.
"anlatamasam da bilmeden cansuyu üzdüğüm için vicdan yapıyorum, ama anlatırsam bu benim için intiharla eşdeğer. ben bunu anlatırsam cansu aramızdaki bağı sonsuza kadar siler, ben bunu istemiyorum. o kolumdaki bileklik benim hayata tutunmamı sağladı. senden bir şey rica edebilir miyim, beni seni seviyorum ama ben yanına gelene kadar biz olmayalım bunun adı ilişki olmasın, artık ilerlemeyelim duralım burda, buna ihtiyacım var dedi. hızlandırılmış şekilde gidersek sonunu görememekten korkuyorum. " dedi. bu ikilemden birinizi üzerek çıkacağımı bilmek beni öldürüyo bunu yapmaktansa kendimi öldürmek istiyorum dedi. kimseyi kaybetmeye hazır değilim bunu kaldıramam dedi.
uzun zamandır sebepsizce boğaziçi hayali kuruyordu, bölüm seçmeden. peki dedim, cansu boğaziçinde. o yüzden mi istiyodun orayı kazanmayı? evet dedi ama onun arkadaş ortamını çok iyi niyetli insanları gördüm cansu da sebeplerden biri dedi. sadece cansu için değil dedi.
ben cansuyla olan aramdaki bağı çok hafife almışım, dedi. bunu açıklayacağım zamana kadar birbirimizi deli gibi sevmeyelim de benim için bir şeyler yapmak ister gibi sev, daha kapalı davran dedi.
çok üsteledi fikirlerimi duymak için. saatlerce konuştuktan sonra o sinir bozukluğuyla daha fazla duramadım ben yatıyorum dedim gittim. ertesi gün akşam 7 den sonra beni 10 dakikada bir arayıp durdu gece 12 ye kadar. abartmıyorum 30 kez aramıştır. ki annesinin telefonundan arıyo. başka numaradan falan mesaj attı, sonra sinirm yatışınca gece çıktım telefona. o zaman ağzından aldım lafı. ben buna bu kız sana mı aşık neyden çekiniyosun deyince bu farklı bi bağ kardeşlik gibi demişti önceki konuşmamızda. halbuki sonra telefondayken bana bir şeyler hissetmesinden korkuyorum dedi, ağzından baklayı çıkardı. niye bunu açıkça söylemedin dedim, geçiştirdi. yani evet, o süper kardeşim canımm dediği kankasıyla böyle bir ihtimal var!
ben zaten kıskanç biriyimdir, karşı cinsle çok normal arkadaş olsalar bile fazla samimiyeti kaldıramam. şimdi bir de bu çıktı başıma.
ben bocalamasından, kendini kötü hissetmesinden kendini suçlayıp durmasından sonra onu affettim, üstüne gitmedim bu konunun ama sorun çözülmüş değil.
şimdi napmalıyım kızlar? bu olaya siz nasıl bakarsınız?