Elinde iPod ile sahneye çıkan Jobs, siyah kazak, kot pantolon, spor ayakkabı giyerek iş adamlarının resmi kıyafetli tanıtım tabusunu yıktı. Bundan sonraki yıllarda, Steve Jobs toplamda 500 dolar eden bu kıyafetlerle kamera karşına çıkacaktı.
Bugün, Steve Jobs denilince akla gelen, gözlük, siyah kazak, mavi kot pantolondur.
Mark Zuckerberg ise bu akımı sürdüren başka bir popüler kişilik.
Dünyanın en genç zenginleri arasında yer alan Zuckerberg’in sürekli gri tişört ve pantolon kombinasyonuyla kameralar karşısında yer alması, İnternet kullanıcılarınca mizah konusu oldu.
Facebook CEO’su için cimri yaklaşımı sık sık yapılıyor.
Basitlikten Gelen Başarı
Günümüzde teknoloji sektörüne damga vurmuş isimleri, artık resmi kıyafetlerle göremiyoruz.
Google kurucuları Sergey Brin ve Larry Page, sürekli olarak spor kıyafetlerle karşımıza çıkıyor. Microsoft CEO’su Satya Nadella televizyonlarda canlı yayına çıktığı zaman bile, tişört ve kot pantolon kombinasyonları kullanılıyor.
ABD Başkanı Baracak Obama, bir röportajında sürekli aynı kıyafetleri giymesinin nedenini şöyle açıklamıştı “Gün içerisinde, çok fazla karar vermem gerekiyor. Uygun kıyafet kararı için vakit harcamak istemiyorum. Her ortama uygun takım elbisem, gri, siyah ve mavi kravatlarım var. Günlük programıma göre bir kravat seçiyorum. Kıyafet seçimi için karar vermek ve kendimi yormak istemiyorum.”
Obama sürekli aynı tarz ve renkte takım elbise giyiyor. Farklı renklerdeki kravatlarla, tarzını değiştiriyor.
Bu röportajda ayrıca Obama, basitliğin etkili karar vermekte beyine faydalı olduğunu gösteren bir araştırmadan da bahsediyor. Kısacası, ABD Başkanı, asistanları ve marka danışmanlarıyla saatlerce giyeceği kıyafetleri tartışmak istemiyor. Bunun yerine, vaktini işlerine ya da özel yaşamına ayırıyor.
Sürekli aynı tarz giyen insanların, daha üretken olduğunu görüyoruz. Rahat olmayı ve hızlı hareket etmeyi seviyorlar. Steve Jobs, Mark Zuckerberg, Satya Nadella gibi isimler basitliğin verdiği avantajları kullanıyor. Tabii bir de işin marka değeri özelliği var.
o insanlara bu yazının özetini geçeceksiniz ve diyeceksiniz ki "eğer birkaç yüz tane hayatım olursa söz veriyorum tavsiyelerini göz önünde bulunduracağım. kendi hayatımı yaşıyorken değil. Ha bu arada sana da iyi niyetli bir tavsiye vereyim, kendi hayatını yaşa. Başkalarınınkini değil."
Gerçi zannetmiyorum anlayabilecek
kapasitede olduklarını ama yine de kalbinizi ferah tutmanızı sağlayabilir bunlar