Merhaba tekrarr
Öncelikle şunu bilmek gerekiyor.
Dil öğrenmenin yolu 7 yaşında da, 70 yaşında da aynıdır.
Siz bu birazdan yazacaklarımı kitaplarda da okumuşsunuzdur mutlaka, veya derste dinlemişsinizdir vs. Yani neticede şu an ilk kez benden duymayacaksınız. Daha önce de okumuş olmanıza rağmen karıştırıyorsanız, bunun tek bir sebebi var. Bi yerlerde öğrenmişsiniz ama, alıştırma yapmanız gerekiyor.
Karışıklık, yerleşmemişlik demektir.
Dilin raconu böyle yani.
Konuşmanın yerleşmesi için bol pratik, gramerin yerleşmesi için bol alıştırma yapmak gerekiyor.
Ama bu çok normal, endişelenmeyin. Herkes de sizin gibi. Hayatın koşturmacası içinde çok zor. Zaman lazım.. Biliyorum :)
O nedenle sizden ricam, zaman buldukça öğrendiğiniz kuralların alıştırmasını yapın internetten kitaplardan vs. Böylece karıştırmaz hale gelirsiniz.
Şimdi kısa bi giriş yapalım.
Simple past tense, türkçe'deki bildiğimiz geçmiş zaman.
Yani, yaptı, etti, gitti, gelmedi nin gavur versiyonu.
Biz geçmiş zamanda fiile -dı,di ekliyoruz. Onlar fiile -ed ekliyor.
Yani biz başla-dı diyoruz, onlar start-ed diyor. Bu kadar basit.
Yalnız tabi onların dilinde tüm fiillere -ed eklenmiyor. ed almak yerine şekil değiştiriyor bazı fiilleri geçmiş zamanda.
take, took oluyor mesela. Aldı götürdü anlamında.
Veya do fiili (yapmak) did oluyor.
Do fiili, bu adamların dilinde joker kelime gibi. Çok amaçlı kullanıyolar. Hatta gramerlerinin temelinde sadece "yapmak" ve "olmak" fiilleri var diyebiliriz. Böyle şamar oğlanı gibi bu ikisi her işe koşuyor. Temeldeler yani. Yapı taşı gibi düşün.
Mesela do. Normal fiil olmanın haricinde bi suru işi daha var.
Bu temel taşı şöyle kullanmışlar geçmiş zamanda.
Başladım cümlesini çevirelim bi.
I started.
Demişler ki her işin başı temeli 'yapmak' aslında. En temel kelime yapmak yani. O nedenle aslında her fiilin içinde bi yapmak gizli demişler.
Speak, talk, walk, read... Ne olursa. İçlerinde birer do gizli.
Şu an konumuz geçmiş zaman ama.
Biz bu yapmak ı geçmiş zaman yapalım. Did.
Yani, do yu ikinci haline çevirdik.
E tüm fiillerin içinde do vardı, şimdi geçmiş zamandaki fiillerin içinde did olması lazım demişler.
Ve fiillere did eklemişler.
yani o started var ya mesela, aslında startdid. Opendid walkdid.
Böyle tekerleme gibi olmuyo tabi. Kısaltalım bunu böyle olmaz deyip sadece d eklemişler. O d de iki sessiz yan yana gelmesin diye starTD gibi, araya e koyalım demişler. Olmuş sana started.
-ed nin hikayesi bu. Her işin başı do dan geliyo yani.
Yani her geçmiş zamanlı fiilin içinde gizli bi did var kısaca.
take den took olanlar yaramaz fiiller yalnız. Onların bi hikayesi kuralı yok. Aynı şeyin laciverti fakat bi kuralı yok ezberlemek gerekiyor.
Şimdi gelelim geçmiş zamana yine.
I walked 2 kilometres today.
(Bugun 2 km yuru-dum)
Veya
I took your laptop yesterday.
(Dun senin pc ni aldım)
İçlerinde did gizli olan geçmiş zamanlı fiiller ve cümleler.
Hatta öyle ki, eğer bi işi yaptığını vurgulamak istersen o gizli did i çıkarıp gözlerine sokuyosun insanların. Vurgulamış oluyosun.
I did walk 2 kms today!
(2 km yurudum bugun boru değil yurudum işte 2 km yurudummm) gibi.
(--Gerçi bu vurgulama olayı geçmişe özel değil. Vurgulamak istiyosan geniş zamanda da do yu çıkarıyosun fiilin içinden.
I do speak English!! gibi. --)
Geçmiş zamana dönelim. Duz cümleyi anladık i walked diyoruz veya i took diyoruz.
Biz türkçe'de olumsuzluk eki olarak -me -ma ekliyoruz fiile. Soru sorarken de -mı, mi ekliyoruz Bizde iş kolay.
Gavurlar ise o fiillerin içinde gizli olan did leri meydana çıkaralım demişler soru veya olumsuzluk durumlarında.
Soru olunca mesela, walked ıın içinden did i çıkarıp onu normale döndürelim.
Did you walk 2 kilometres today?
(Bugun 2 km yurudun mu?)
walked daki did çıktı, başa geldi.
Geniş zamanda da aynı şey oluyo aslında. Mesela:
Do you speak English?
Fiillerde gizli olan do lar did ler başa geliyor.
Olumsuzda ise, yine do lar did ler çıkıp not la beraber yazılıyor.
I did not walk today.
Bugun yurumedim.
Kısaltması didn't.
Geçmiş zamanda did ler bu kadar işte.
Gelelim was were e.
Her fiilin ikinci hali var da be nin niye olmasın? Tabii ki var!
Bu was/were bildiğimiz olmak anlamına gelen be fiilinin ikinci hali. Past hali. Took dan walked dan bi farkı yok ikinci hal işte.
Fakat be de özel istisnai bi fiil tıpkı do gibi.
Hani bu türk filmlerinde yabancı kadınlar olurdu helga lar, natasha lar filan. Bunlar hep şey derdi ya
Ben var istanbulda olmak
Ben olmak 25 yaş
Sen istiyor duj? Duj olmak çokk para
İşte o olmaklar hep be.
Fakat be fiili bütün zamanlarda şekil değiştiriyor take in took olması gibi.
Şimdiki zaman ve geniş zamanda am/is/are oluyor. Past da was/were oluyor.
Yani ben
I am Böğürtlen dediğimde,
Ben olmak Böğürtlen demiş oluyorum.
Veya I am 99 years old dediğimde
Ben olmak 99 yaşında demiş oluyorum.
You are so pretty dediğimde, sen olmak çok şirin demiş oluyorum
I was in school yesterday dediğimde, ben dun okulda olmaktaydım dfmiş oluyoruz.
Şimdi -ed ler, did ler ve was were ler içeren bi paragraf yazıp pekiştirelim.
I was a beautiful woman once, but now I'm 65 years old and I think I'm ugly.
Your father wanted to marry me and I accepted his proposal.
Then you came. And we were so happy, because we had you.
Paragraftaki bilinmeyen kelimeler:
once: bir zamanlar
marry: evlenmek fiili
accept : kabul etmek fiili
Proposal: teklif
came: come ın past hali. fiil.
had: have in ikinci hali, sahiptik.
iPhone 'den Kadınlar Kulübü aracılığı ile gönderildi