Sahip kelimesini kelime olarak kastmiyorum tabii ki.
Ama eşi olmadan 15 gün yaşayamayacak duruma gelen biri eşine bağımlıdır hanımefendi, başka bir şey değil.
Bakın ben şunu diyorum.
Ben ilk başta eşimden 4 hafta beklemesini istemezdim. İlk fırsatta git derdim. Gitmesi lazım zaten. Her ne kadar durumu iyi olsa da bir gün bile önemli, kaldı ki yurtdışında.
Bana göre, bakın tekrar ediyorum bana göre, 4 hafta beklemesini istemesinin altındaki nedenler bekletmesi için sebep değil böyle bir durumda. Adam bayram ziyaretine gitmiyor.
Peki ben de size şunu sorayım, "ablanın durumu nasılsa iyi, bir ay bekle yanımda" deyip eşinizi bekletseniz ve durum bir anda değişip ablasına bir şey olsa, siz bunun vicdanının altından kalkabilir miydiniz? Ben kalkamazdım, "beklemesini istemezdim" dememin asıl sebebi de bu.
Tabi ki de kalkamam.
Benim demek istediğim şu ;
Bakın bekleyip beklememesi değil , sizin ele aldığınız konu budur, benim ele aldığım konu neden haber vermeyişidir..
Eşine , haber verse kim bir o da git diyecekti '' selam söyle çok geçmiş olsun dileklerimi ilet bende en kısa zamanda orada olacağım vs '' diyecekti , bekleyelim vs demeden önce ? Bilemeyiz ki .
Ama biletini al , çık git ani bir olay olmuş anlattığına göre , bu durum da insan kendisine bir haber verilmesine bekler.
Sonuçta onunda ablası sayılır. haber vermeliydi ..
Hani derler ya buralarda..
A eşinden mi izin alıyorsun bir yere giderken ?
Kimileri de cevap verirdi hani..
Yok canım ne izin alması haberleşiyoruz derlerdi..
Hani bu evlilikte iletişim hani bu evlilikte haberleşme ?
diye içimden geçirdim bu düşünceleri :) neyse..
Ha bir de, kesinlikle vicdan konusunda haklısın , bekleme konusunda da haklısınız.
Dediğim gibi ben sorunun başına , neden çıktığına bakar, durumu ordan çözmeye çalışırım genelde..