- 22 Mart 2021
- 2.482
- 20.053
- 258
Psikiyatrist seçememiştim. Sonuncusu iyi geldi. 1 yıl oldu teşhis konalı. Anksiyete sanıp yanlış ilaçlar vermişlerdi.her Dr başka birşey söylüyordu. Kimi ağır depresyon, kimi panik atak, sosyal anksiyete. Sonuncusu bipolar dedi. Ona göre ilaçlar yazdı. Tedavi süreci yeni başladı sayılır. Kobay oldum biraz da sanki. Hep değişik ilaçlar. Yere göğe sığdırmayan bi ilaç vardı. Onu aldığım günün gecesi kış vakti denizde yüzmüştüm.Kalbim patlıcak gibiydi. Cısss diye söndü o an sanki. Tabi zature oldum.Şu an öyle aşırılıklarım kalmadı. Doğru olmayan seçimleri de tetikliyor bu rahatsızlık ama anlatamıyorsun işte. İşin ahlaki kısmına odaklı insanlar. Kontrolsüz olmak nasıl bir duygu bilemezler.
Aşırılık, anormallik, dürtüsel karar verme vb ok. Bak ilk yazımda da dedim, bazı dönemler olur ki sen daha çok başındaymışsın, içgörü edinmen için zamana, tecrübeye de ihtiyacın var, yapabilirsin, anlıyorum. Ancak aynı yazımın devamında da demişim ki, sürdürmezsin kendine gelince. Ahlaki değerlerimiz ne ise odur, hastalık senin karakterini olduğu gibi değiştiremez, seni bambaşka şeylere inanan, hiçbir ahlaki kuralı umursamayan biri haline getirmez, eğer engelli olacak kadar hasar görmediyse zihnin. Çok basit bir örnek vereceğim, yere çöp atmayan biriyim. Mani döneminde yere çöp attım çünkü onu çöp olarak değerlendirmedim, yere çiçek atmışım, renk katmışım gibi düşündüm. Sonra ilacımı aldım, kendime geldim, yere çöp atmamaya devam ettim. Anlatabiliyor muyum? Sende ise sınırlar yok olmuş.
Hadi yine suçun birazını hastalığa atalım,
evet, bu hastalıkta insanın "Normal nedir, sınırlarım nelerdir?"i yeniden öğrenmesi gerekiyor ve bunun için ciddi emek gerekiyor.Bu yolda da tekrarlanan bazı hatalar oluyor, bunlar alışkanlık halini alabiliyor ve hatta tanıdık yolu seçer hale geliyorsun ne kadar berbat da olsa o yolu biliyorsun ya, güvenli geliyor refleks gibi atlıyorsun. Ancak hep terapi dile getirilse de, ben sana bir yöntem daha söyleyeceğim sınırlarını çizmende: Aklına, duruşuna güvendiğin, çevrede örnek gösterilen kaliteli insanlarla da dostluklar geliştirmeyi öneriyorum. Benim, böyle dostlarım vardır, kafam karışacağında referans alır "Ayşe olsa böyle yapardı" derim ve düşüncelerime Ayşe'yi harmanlarım, sınırı-kabul edilebilir çizgiyi daha rahat bulurum.
Gözlem, doğru insanları bol bol gözlemlemen gerek Lutran. Mental rahatsızlıklar benim yumuşak karnım, bu yüzden çok sert girmiyorum, bipoların da nasıl bir illet olduğunu yaşayan bilir. Ama sana çok da kızıyorum, ben bir bipo hastası görmedim ki aptal olsun. O aklının iplerini al.