Sizin sorununuz nerede başlamış biliyormusunuz? Çalışmanıza rağmen ev işlerini görev gibi görmüş, kocanızın size yaptığı yardımları lütuf gibi görmüşsünüz. Bir kadın çalışıp para kazanıyorsa en azından ayda iki defa büyük ev temizliği için mutlaka yardımcı almalı, işte çalış para getir, eve gel evde çalış, sizde bir insansınız, kocanızı böyle alıştırırsanız, kocanızda kendini sizden üstün görür. Adamda da böyle olmuş. Erkeklerin çoğu ev işini yapmayı sevmez, benim eşimde öyle ama hem evi işi yapmayıp hemde eve yardımcı almaya yanaşmayan erkek zaten size değer vermiyor, yorulmanızı ve en önemlisi sizi önemsemiyordur. Siz burada tavrınızı kaymamanız bu olayların fitilini ateşlemiş. Size yaptığı şiddete değinmiyorum bile bir sürü arkadaş gerekeni yazmış, üstelik gidip şikayetçi bile olmamışsınız. Bir insanın zorunluluğu yokken yapılan zulme ses çıkarmaması sadece yaşanan şiddeti arttırır. Eşiniz kocalık yapmıyor, babalık yapmıyor birde sizi dövüyorsa siz bu adamdan ayrılınca ne kaybedeceksiniz. Eşiniz polisse zaten eşe vurmanın ağır bir suç olduğunu şikayet ettiğinizde siz sonradan vazgeçseniz bile devletin mutlaka ceza vereceğini, koruma tedbiri için silahının elinden alınacağını, mesleğinde sıkıntı olacağını biliyor demektir. Yani adam bu kadar riske rağmen size vuruyorsa aslında onu şikayet edemeyecek kadar aciz olduğunuzun farkında olduğu için bilerek yapıyordur. Sizi bu kadar aciz görüp köle gören adamla nasıl bir gelecek hayalinz var. Bundan sonra hayatınız güya adam kendini vurmasın diye dayak yiyerek, ev, iş çocuk diye tek başınıza kendinizi parçalayarak mı geçecek? Kusura bakmayın ama size bunları reva gören adam iki gün sonra başkasını bulur, siz yorulmamanız için kıyamadığı paraları elin kadınına yedirir, sizde yediğiniz dayak ve adamın yoluna heba ettiğiniz maddi manevi varlığınızla ve çöken ruh sağlığınızla ortada kalırsınız.