Merhaba,
1 Mayıs'ta 3 yılını doldurmuş bir ilişkim var. ılişkimiz başladığında daha üniversite birinci sınıftaydım. Çok sıradan başladı ilişkimiz,bir gün buluştuk, elimi tuttu ve sevgili olduk. Yaşım küçüktü daha 18 yaşındaydım,ileriyi göremedim,görsem de düzelir dedim hep... Aramızda yedi yaş var,o benden büyük. Tanıştığımızda okulunun yedinci senesindeydi. Depresyonlar geçirmiş,iki sene okula gitmemiş ve hayatı boyunca hiç sorumluluk sahibi olamamış. Biz tanıştığımızda bile okulu yeterince uzamıştı zaten ve üç yıl geçti üzerinden o okul hala bitemiyor. Arkadaş çevremizden şakayla karışık derlerdi, Ahmet seninle birlikte bitirir ancak okulu diye,gülerdik yok canım diye... Ama bakın ki ben seneye mezun oluyorum ve onun okulu tam 11. senesine uzuyor ve yine bitmiyor...
Onun bu başarısızlığının ve dibe vurmuşluğunun karşılığında ben hep başarılı biri oldum. Hayatımda pek başarısızlık yaşamadım. Ama o hep başarısızlıklar ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir yaşam geçirmiş. Hala da sürüyor... Ailesine okulunun bitmediğini söyleyemiyor,mezun oldu sanıyorlar... Babası çalış ya da askere git diyor ama tabii ki okulu bitiremedim diyemediğinden sürekli yalan söylüyor onlara. Bu durumlar çok gücüme gidiyor. Neredeyse 30 yaşında bir insan ve hala hayatın hiçbir sorumluluğunu yüklenmiş değil... Hala ailesinden harclık alıyor,bu onun da gücüne gidiyo ama bu durumdan kurtulmak için de pek bir çabası yok... Ders çalışamadığını,konsantre olamadığını söylüyor sürekli... Gerçeklerin de farkında değil,bundan sonra yaşam seni çok zorlıcak hayata çok geç atılcaksın daha askerliğini bile yapmadın dediğimde, ben şimdi yaşamıyor muyum,hayata atılmak ne demek, önemli olan mutlu olmak diyo...
Daha iş hayatına atılmadan iş beğenmiyor. Özel sektörde çalışmam,kendimi onlara köle ettirmem deyip duruyor. Ve ben buna sinir oluyorum. Bana da karışıyor bir de. Evlendiğimizde ondan geç gelmicekmişim eve,öyle bir iş bulmalıymışım. Eve geldiğinde karısını evde bulmalıymış o. Kaç saat benim işten gelmemi mi bekleyecekmiş. O mu hazırlayacakmış yemekleri.... Hafta sonlarım tatil olmalıymış da bilmem ne.... Tamam ben de isterim böyle bir iş ama böyle rahat iş bulamadım diye evde yatacak halim yok,ailem bana boşuna mı milyonlar döküp okutuyor...
Annem de biliyor bu durumları ve onaylamamaya başladı. ıstemiyorum demiyor ama ben bu çocuktan korkuyorum,çalışmayı sevmicek sanırım diyo. Bu korkularında da haklı. Çünkü hayatı boyunca hiçbirşey için çaba göstermemiş. Hep zor gelen şeyleri yarı yolda bırakmış. Okulu da bitiremiyo işte bu sebepten. ılerde iş hayatında da beni çok zorluyolar deyip işleri bırakırsa diye korkuyorum.
Ve işin özeti aklımdan ayrılık fikirleri geçmeye başladı. Çok korkunç geliyo bunun düşüncesi bile ama ilerde mutsuz olmaktan çok korkuyorum. Güzel ve sade bir üç sene geçirdik,birbirimiz için fedakarlıklar yaptık. Beraberken herşey çok güzel ama yetmiyor işte. Mantığım beni böyle düşünmeye zorluyor. Duygusal olarak da yıpranmalar yaşıyoruz. Eski hallerini kaybetti. ilişkimiz artık beraberiz ya daha ne istiyosun şekline döndü. Romantizm duygusallık denen bir şey kalmadı. Kanka olucaz yakında nerdeyse... Ben sürekli talep eden taraf konumuna geçtim. O ise sorunları olan ve romantizme duygusallığa vakti olmayan kafası meşgul taraf...
Bilmiyorum kızlar,kafam çok çok çok karışık... Duygusal olarak çok yıprandım. Depresyonda gibi hissediyorum kendimi. Hiçbirşeyden zevk almıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum... Çok da uzun olmuş,okuyanların gözüne sağlık...
1 Mayıs'ta 3 yılını doldurmuş bir ilişkim var. ılişkimiz başladığında daha üniversite birinci sınıftaydım. Çok sıradan başladı ilişkimiz,bir gün buluştuk, elimi tuttu ve sevgili olduk. Yaşım küçüktü daha 18 yaşındaydım,ileriyi göremedim,görsem de düzelir dedim hep... Aramızda yedi yaş var,o benden büyük. Tanıştığımızda okulunun yedinci senesindeydi. Depresyonlar geçirmiş,iki sene okula gitmemiş ve hayatı boyunca hiç sorumluluk sahibi olamamış. Biz tanıştığımızda bile okulu yeterince uzamıştı zaten ve üç yıl geçti üzerinden o okul hala bitemiyor. Arkadaş çevremizden şakayla karışık derlerdi, Ahmet seninle birlikte bitirir ancak okulu diye,gülerdik yok canım diye... Ama bakın ki ben seneye mezun oluyorum ve onun okulu tam 11. senesine uzuyor ve yine bitmiyor...
Onun bu başarısızlığının ve dibe vurmuşluğunun karşılığında ben hep başarılı biri oldum. Hayatımda pek başarısızlık yaşamadım. Ama o hep başarısızlıklar ve hayal kırıklıklarıyla dolu bir yaşam geçirmiş. Hala da sürüyor... Ailesine okulunun bitmediğini söyleyemiyor,mezun oldu sanıyorlar... Babası çalış ya da askere git diyor ama tabii ki okulu bitiremedim diyemediğinden sürekli yalan söylüyor onlara. Bu durumlar çok gücüme gidiyor. Neredeyse 30 yaşında bir insan ve hala hayatın hiçbir sorumluluğunu yüklenmiş değil... Hala ailesinden harclık alıyor,bu onun da gücüne gidiyo ama bu durumdan kurtulmak için de pek bir çabası yok... Ders çalışamadığını,konsantre olamadığını söylüyor sürekli... Gerçeklerin de farkında değil,bundan sonra yaşam seni çok zorlıcak hayata çok geç atılcaksın daha askerliğini bile yapmadın dediğimde, ben şimdi yaşamıyor muyum,hayata atılmak ne demek, önemli olan mutlu olmak diyo...
Daha iş hayatına atılmadan iş beğenmiyor. Özel sektörde çalışmam,kendimi onlara köle ettirmem deyip duruyor. Ve ben buna sinir oluyorum. Bana da karışıyor bir de. Evlendiğimizde ondan geç gelmicekmişim eve,öyle bir iş bulmalıymışım. Eve geldiğinde karısını evde bulmalıymış o. Kaç saat benim işten gelmemi mi bekleyecekmiş. O mu hazırlayacakmış yemekleri.... Hafta sonlarım tatil olmalıymış da bilmem ne.... Tamam ben de isterim böyle bir iş ama böyle rahat iş bulamadım diye evde yatacak halim yok,ailem bana boşuna mı milyonlar döküp okutuyor...
Annem de biliyor bu durumları ve onaylamamaya başladı. ıstemiyorum demiyor ama ben bu çocuktan korkuyorum,çalışmayı sevmicek sanırım diyo. Bu korkularında da haklı. Çünkü hayatı boyunca hiçbirşey için çaba göstermemiş. Hep zor gelen şeyleri yarı yolda bırakmış. Okulu da bitiremiyo işte bu sebepten. ılerde iş hayatında da beni çok zorluyolar deyip işleri bırakırsa diye korkuyorum.
Ve işin özeti aklımdan ayrılık fikirleri geçmeye başladı. Çok korkunç geliyo bunun düşüncesi bile ama ilerde mutsuz olmaktan çok korkuyorum. Güzel ve sade bir üç sene geçirdik,birbirimiz için fedakarlıklar yaptık. Beraberken herşey çok güzel ama yetmiyor işte. Mantığım beni böyle düşünmeye zorluyor. Duygusal olarak da yıpranmalar yaşıyoruz. Eski hallerini kaybetti. ilişkimiz artık beraberiz ya daha ne istiyosun şekline döndü. Romantizm duygusallık denen bir şey kalmadı. Kanka olucaz yakında nerdeyse... Ben sürekli talep eden taraf konumuna geçtim. O ise sorunları olan ve romantizme duygusallığa vakti olmayan kafası meşgul taraf...
Bilmiyorum kızlar,kafam çok çok çok karışık... Duygusal olarak çok yıprandım. Depresyonda gibi hissediyorum kendimi. Hiçbirşeyden zevk almıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum... Çok da uzun olmuş,okuyanların gözüne sağlık...
Son düzenleme: