- Konu Sahibi mavisincap
- #41
Bazen aynı şeyi düşünüyorum bazen de yok konuşmam lazım diyorumBiri ile tam da böyleydim ikincisi tam seemra kaynanaydı uğraşmak bile gelmedi içimden değmezdi çünkü.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Bazen aynı şeyi düşünüyorum bazen de yok konuşmam lazım diyorumBiri ile tam da böyleydim ikincisi tam seemra kaynanaydı uğraşmak bile gelmedi içimden değmezdi çünkü.
Whatsap iletisine birgün benden şikayet ettiğin ne varsa ozleyeceksin yazmis
Akrep erkeğinin dürüst olduğunu zaytungda falan mı okudunuz kızlar iki tane tanıdım al birini vur ötekine. Bide safa yatıp yaparlar aldatma olayını. Bunun nesi aldatma falan derler. Bildiğiniz şeyleri bile inkar ederler. Dürüst diyen kim allah aşkına?? Yalancılıklarıylw düzenbazlıklarıyla ve cinsel beklentileriyle nam salmış bunlar. Ne dürüstü
Nasıldı senin:)Akrep belasimi bu bahsettigin kisi?
Bendede var( di) oyle bi sorun.
Nasıldı senin:)
İnsan bira kader kıymet bilir nankör seni en azından sayabilmişsin sen şükretAyrildik su an 1 bucuk sene oldu ayrilali.
2 sene ciktik
Kurtuldum diye sevinicem ama whatsappdan hala gonderi yapiyor.
Aldatmisti beni kac kere karaktersiz.
Gorende o degil ben aldattim sanicak.
Harfiyen yaziyorum whatsapptaki durumunu: Ben asla pes etmezdim Ama sen savasmaya degmezsin.
Gulermisin aglarmisin.
Ablasina dedim: soyle kalibinin adami olsun sov yapip durmasin whatsapptsn.
Ablasina diyoki sapsik58 benim gibi seveni bulamaz artik.
Dgru bunun gibi seveni, bunu gibi sadigini bulamam ben.
Soylemismiydim, zamaninda 2 kere aldatti bu seven adam
İnsan bira kader kıymet bilir nankör seni en azından sayabilmişsin sen şükret
Özelden konuşalım konu dışı olcak nası anlamıştın aldatıldığını
Merhaba kardeşlerim ablalarım..
Nereden başlayacağımı bilemiyorum. Benim ikili ilişkilerde çok büyük problemlerim var. 26 yaşındayım bir çok erkeğin hoşlanacabileceği biriyim ki hoşlanıyorlar da ama sonrası gelmiyor. Şimdiye kadar bir sevgilim oldu uzun yıllar önce ve çok uzun zaman berabardik (4-5 yıl kadar). Sonu da çok kötü bitti bende büyük yaralar açtı ama şuanda unuttum. Artık mutlu olabileceğim güzel bir ilişkiye başlamak istiyorum. Bir çok insan tanıdım, hoşlandım, zaman zaman aşık da oldum ama hepsini kaybettim. Başlarda bana yaklaşan erkeklerin çok üstüne gittiğim için olmadı diye düşündüm bu konuda kendimi düzeltmeye çalıştım. Hala sebebini bilmediğim bir şekilde yine biriyle bir ilişkiye başlayamıyorum. Tanışıyoruz, hoşlanıyor ama sonrasında soğuyorlar. Şuanda da gerçekten çok hoşlandığım benimle ilgilenen biri var. Sebebini bilmiyorum ama diğerleri gibi onun da ilgisi azalmaya başladı hatta sanırım uzak durmaya çalışıyor. Bunları aşmak istiyorum bu sefer de hoşlandığım insanı kaybetmek istemiyorum. Çok kibar iyi kalpli biri gerçekten aşık olacağım ona fakat yine kaybediyorum.
Bu yaşımda hala bu tarz şeyleri yaşamaktan dolayı çok mutsuz oluyorum. Bazı kızlar hiç aklında olmadıkları erkekleri bile kendilerine hayran (aşık) ederken ben benimle ilgilenenleri soğutuyorum.
Nasıl davranmam gerekir, neler yapmalıyım, nerede yanlış yapıyorum bilmiyorum. Bu konuda bana tavsiyeleriniz nelerdir? Lütfen yardımcı olun gerçekten çok mutsuzum. O da gitmesin
Merhabalar, yakın olduğum bi şeye konu açmışsınız cevap vermek istedim.
Benim konum soğutmak değil, kendi düşüncelerimin beni yönlendirmesiydi.
Konuya geçicek olursam, aile ilişkilerimde evlilikler hep kötü bitti ya da sorunluydu ve bu şekilde ilişki yaşıcağımı düşündüğüm ve kendimi buna inandırdığım için, fark etmedende olsa karşı tarafa hissettirdiğim buydu. İkili ilişkilerimde hep üzüldüm. Sevildim ama ilişki acısını bilinç altıma yerleştirdiğim için, o acıyı çektim kendime.
Dahası evlilik korkusu başladı ve bu nedenle ilişkilerimi sonlandırdım. Şu anda nişanlıyım ve atlattım bunları. Fakat kendi bilinç altında yarattığın şeyler sen fark etmesende gerçek olmaya başlıyor, kendini şartlandırmamanı öneririm. Çünkü hep bu şekilde başlıyor, yapmıyorum desende, yazından okuduğum kadarıyla şartlandırmışsın, bu şekilde devam edersende aynı sonlarla karşılaşıcaksın. Bunu bi kısır döngü olarak düşün, tanıştığın her insanda aynı korkuyu sen düşünce olarak yayıyosun.
Bu düşüncelerinin neden kaynaklandığını ve bilinç altındaki korkuyu bulmanı öneririm. :) ve bunu yendiğinde aslında bu kısıtlamayı sadece kendin geliştirdiğini bulucaksın.
Ulaşılmazı oynayın en azından başlarda, sürekli bi kaybeder miyim acaba korkusu olsun
Kendinizden taviz vermeyin
Hayatınızın odak noktası yapmayın, çok sevseniz de ölüyorum bitiyorum moduna girmeyin
Fedakarlık yaptıkça nedense bi sıradanlaşıyoruz az seviliyoruz
Tabi şansımız yaver gitmez ve hödüğün biri çıkarsa ne yaparsak yapalım boşa
Çoğumuz sevgilimiz olduğunda tüm hayatımızı ona endeksliyoruz. Tüm hayatınız o olmasın hayatınızın bir parçası olsun sadece
kendini dışardan görmeye çalış. sadece "çok üstüne gidiyorsun" o kadar mı? mesela çok mu kıskançsın? ya da soğuk musun? ya da ? sonuç olarak cevabı kendin bulacaksın.
ya da açık açık çocuğa sor yapıcı bir şekilde
Nedeni aslında kendinizde bulmuşsunuz biraz, eğer aşırı ilgi gösterirseniz herkes kaçar ki erkekler fazla ilgiyi sevmez. Karşınızdaki kişiyi hayatınızın odak noktası yapmayın ilk başta, o olmasa da olur gözüyle bakın. Ve tüm dertlerinizi sıkıntılarınızı anlatmayın :) Karakteriniz hakkında tüyolar vermeyin gizemli olun, o sizi kendi tanımaktan keyif alsın. Aslında şu da bir gerçek size aşık olan bir erkek bunların hiç birine aldanmaz. Doğru insanı zamanı geldiğinde bulacaksınız yaşınız ne olursa olsun dert etmeyin. Her nasip vaktine esirdir.
Aklıma hemen 'geleceği planlayan' kadın modeli geldi.
Böyle huylarınız varsa vazgeçin, bırakın erkek düşünsün bunları.
Eğer sürekli arayan soran bir tipseniz, uzaklaşmaları yine normal.
İlk günlerden öyle yıllardır sevgiliymişsiniz gibi davranmayın, hayatınıza girmek için çabalamalarına müsade edin.
Erkekler kendilerine sürekli sorular soran kadınları itici buluyor.
Örneğin 'neden ben, neyimi beğeniyorsun, beni mutlu etmek için neler yapabilirsin, kaç çocuk düşünüyorsun' gibi fii tarihinde kalmış sorulardan uzak durun.
Ya da aksine ne yapılırsa yapılsın suskun ve tepkisiz iseniz, uzaklaşmaları hatta kaçmaları normaldir.
Kısaca, arkadaş gibi yaklaşın.
Normal, yeni tanışmış bir arkadaş gibi.
Varlığı ile yokluğu arasında pek bir fark olmayan, muhabbeti rahat şekilde ilerleten, günlük şeylerden ve olaylardan konuşan, aynı zamanda hayatını da onun için aksatmayan sıradan bir insan gibi davranın.
Eğer istiyorlarsa, onlar bu durumu değiştirmek için adın atacaklardır zaten.
Çevremde hep akrep erkeği olmuştur ve karakterleri ne kadar farklı olsa dahi hepsinin aynı olduğu konular mevcut.
İlki, bulmaca çözmeyi severler. Yani gizemli bir kadın her zaman onları cezbeder. Bilinmeye olan merakları yüzünden, hep o gizemi çözmeye çalışırlar.
İkincisi, özgürlüklerine, rahatlarına çok düşkün ve dominantlardır. Lakin, her dediğine tamam diyen kadını asla istemezler. Çünkü çözülecek bir şeyi kalmamıştır. Yeri geldiğinde onunla çatır çatır kavga eden, onu çok umursamayan, kendine söz geçirtebilen kadını ararlar.
Üçüncüsü, bu burç erkeği, özgüven abidesidir. Zannedersiniz ki kendileri adeta bir firavun. Bu şekilde adamın asabını bozarlar. Yeri geldiğinde küçümser tavır sergilerler. Ama karşılarındaki kişi kendinden emin ve akrep erkeğinin o şişkin egosu altında ezilmek bir kenara dursun, kendi egosunu konuşturuyorsa yine bu adam kuyruğunu kıstırır, şapşala döner.
Bir diğeri, bu erkekler hep 'armut piş, ağzıma düş' modundadır. Hayatlarında kendileri dışında hiçbir şey için çabalamazlar, herkesin onlara hizmet etmesini, onun için işlerini yapmasını beklerler. Çünkü küçük padişahlarımız onlar! Yani, ilişki başlangıcında bile adımı karşı taraftan bekleme durumları vardır. Sakın bu hataya düşmeyin, o zaman bütün büyü bozulur.
Ve son olarak, eğer bu aşamaları atlatmış ve bir ilişkiye başlamışsanız anlayacaksınız ki, bundan öncekiler boşadır.
Sevgisiyle bulutlara çıkaran ve dünyadaki tek kadın gibi hissettiren bu adamlar, verdiği üzüntü ile de dibi yaşatırlar.
Arası yoktur onlarla yaşanan şeyde, ya hep ya hiç tir hayat tarzları. İsterlerse dünyayı cennet, isterlerse cehennem yaparlar.
Ama sevgileri öyle büyüktür ki, cehennemi yaşasanız bile o acıyı sevmeye, onun acısını başka sevgilere değişmemeye başlarsınız.
Bu kadar bilgi sahibi olmamın nedeni, eşim bir akrep erkeği ben ise bir akrep kadınıyım.
Sürekli kaçan kovalayan rollerimiz değişir.
2. ayımızda 'ben çabuk sıkılırım, zora gelemem, ilgi bekleme' diyen adam, sekiz yıllık bir ilişkiden sonra evlenmeyi istedi.
Her beş dediğinden üçüne tamam derim, ikisine arıza çıkartır, çatır çatır kavga ederim.
Kimsenin sözünü dinlemeyen bu küçük prens, duvara tosladı tabiri caizse.
Niye sıkılmadığının, neden hala beraber olduğumuzun hatta evlendiğimizin sebebini bir türlü bulamadı.
Halbuki çok açık, ipler onun elinde değil ve beni çözemedi.
Uğraştırıp duruyorum sürekli.