sizin karı koca acilen arkadaşa ihtiyacınız var galiba.
çalışıyorsun madem kafana göre bir arkadaş edinmeye bak. zamanla samimi olunca eşleri de tanıştırın. ailece görüşün.
arada birlikte dışarda vakit geçirin. arada eve çağırırsın falan.
adamı tek tabanca olmaktan çıkartmaya çalış.
Teomanın şarkısı vardı ya elbet bilirsiniz. iki yabancı birlikte ama yalnız iki yabancı...
Topiğe açtığım konu tarihlerine baktımda ortalama olarak 10 günde bir falan yani biz 10 gün iyi gittikteeeeeeeeeen sonra gene başa dönüp kavga ediyor aynı iç sıkıntı ile başbaşa kalıyoruz.
Öncelikle bayanlar psikolojim darmadağın yazdıklarım anlamsız saçma düzensiz gelirse kusura bakmayın. zaten yazmamın sebebi içimi dökmek.
kimsem yok ki konuşacak ne bir arkadaş ne dost ne aile ya bu lanet şehirde düşmanım bile yokarayıp çatsam stres atsam.
sadece eşim ve ben ve KOCAMAN BİR YALNIZLIK...
Sabah yine kavga ettik niye yazsam ne olacak işte saçma sapan bir sebepten altında yatan önemli olan. katlanamıyoruz birbirimize işte görüldüğü üzere 10 günden fazla dayanamıyoruz. sevgi aşk hepsi yalan oldu. çok sevdik bir sürü sorun yaşadık evlendik ama mutlu olamadık bir türlü.
şu topikteki konuları okuyunca saçma geliyor bazen kavgalarımız yazsam bile güleceksiniz ay bunlar dert edilir mi diye yorumlar alacağım.
Birikmişlik bizim ki. yaşanmış olayların acısı unutamamak şu anı mutlu olarak geçiremedik bir türlü...
iÇİM ÖYLE DOLU Kİ AĞLASAM MI HALİME GÜLSEM Mİ BİLMİYORUM. Seviyorum seviliyorum ama mutsuzum olmuyor devamlı kavga devamlı huzursuzluk. onun ailesi onun işi onun arkadaşları onun hobileri onun zamanı... ben neyim bu evlilikte . sadece bir tekil şahıs.
Medeni kanundaki boşanma sebeplerinden olan şiddetli geçimsizlik işte tam bizim durumumuz. şiddetli olarak geçinememek. ya valla bir ilaç falan bulsam içecem yada işte değilde evde olsam rakı şarap ne bulsam içip kafayı bulacağım. bunalıyorum nefes alamıyorum artık. olmuyor olmuyor . ANLAMIYORSUN beni diye bağırıyorum yüzüne ee sonuç . türkçe bilmeyen birine konuşmak gibi anlamıyor zaten anlamama kelimesini nasıl anlayacak.
artık herşeyi batıyor sabır falan kalmadı bende dayanamıyorum. örnek mi: bana herşeyin yerini sorması çıldırtıyor beni. gözlüğüm nerede, cüzdanım nerede, kravatım nerede, kemerim nerede, tesbihim nerede nerede nerede nerede . ya ben senin eşyalarının bakıcısımıyım senin özel uşağınmıyım herşeyini takip edecek. bana sorma deyince kızıyorsun da a kuzum bende insanım sabır kalmadı ki. sırf gıcık olsun diye bir iki kez bende ona benim gözlüğüm nerede diye sordum ama adam anlamıyor ki bir de bana sabah diyorki; sende soruyorsun. "ben sen anla kızmamı diye sordum " desem ne yazar adam hatalarını anlamıyorki.
ya örnek mi anne babası ile konuşup ben bir işle uğraşırken telefonu emri vaki bana uzatmasına sinir oluyom. aynı şeyi anneside yapıyor telefonla konuşurken " al kızım baharla konuş " deyip hop telefonu bahara veriyor.(bahar yeni gelini bu arada) kanka olmamızı mı bekliyorlar anlamadım ki. ben kardeşimin eşini bile çok nadir ararım aman bunalmasın bak bak kıza baskı yapmış olmayayım diye ki sağolsun oda beni ayda bir falan arar hatırımı sorar. fazla samimiyet tez ayrılık demektir kardeşlerin eşleri ile sırf bayanım diye kanka mı olmam lazım :) ay ne saçmalıyorumde mi... ama kafam öyle dolu ki okadar düşünce geçiyor ki. anlatmam yazmam. boşaltmam lazım. yoksa deliriyor muyum ne. bu evliliği düşünmekten çıldıracam.
aslında benim çözümüm düşünmemek, takmamak kafaya biliyorum ama yapamıyorum durmadan düşünüyorum işte. evliliğin ikinci yılı falan dı psikiyatriste gitmiştim. ağır depresyon dedi ve bir ilaca başladı. normal dozun iki katını verdi en son. günde iki hap alıyordum. doktor soruyordu "nasıl biraz rahat mısın diye " ne gezer bende gram değişiklik yok. hala deli gibi aynı şeyleri film makarası gibi döndür döndür düşün.
Buraya niye yazdın diyeceklere.. valla hanımlar birşey beklentisi ile yazmadım. belki benim gibi evliliğinden çok bunalan vardır oda iki laf yazar dertleşiriz dedim. yorum yapacak olay yazmadım zaten. yorumlarıda biliyom yarısı benim tarafımı yarısı diğer tarafı tutacak . kimi kızım sen delisin, kimi boşan mutsuzsan diyecek.kimi niye oyaladın bizi diyecek .
işin özü çok bunaldım... sadece nefes almak istiyorum...
sağolun hanımlar beni anlayan birilerinin aynı dertten muzdarip birilerinin olduğunu görmek güzel
ya bazı arkadaşlara eminim bu yazılanlar komik geliyor ama yaşarken öyle değil. bir evde iki yabancı olmak çok zor. iletişim kuramamak.
dünü anlatayım mesela kısaca sabah kalktık bir kahvaltı ardından kursa gitti saat iki gibi bu sefer işe gitti akşam 22:30 gibi geldi. tüm gün yalnızdım. geldiğinde dizi izliyordum nette. beraber film izleyelimmi dedim hayır gel sohbet edeli dedim olur dedi. ama sizinde yazdığınız gibi bir taraftan şu maç yorumlarını izliyor bir soru soruyorum cevap yok tekrarla baştan sağma cevaplar sıkıldım tabii. onbir gibi gittim yattım kitap aldım elime onu okuyorum geldi ee sen uyudun sandım ben. yok dedim kitap okuyorum. puff canım yazmak bile istemiyor sıkıldım artık inanın şikayet etmekten bile sıkıldım...
benimki soruları cevaplamak, zorlarsan hı mı der. eve gelir. yemeğini yer, tıraş duş, yarım saat kızla oynar bi kitap alır yarım saate uyur. küsken anlıyorum da. normalde bile o kadar sıkılıyorumki hiç knuşmasan konuşmaz. ortak arkadaşı bırak arkaşım bile kalmadı. sen git kadın kadına der. eşini beğenmez. eskiden ben arkadaşımla çıkarsam sen annemlerde takılırsın diyordu. bende çok tepki verdim. evde patlarım daha ii. benim gibisin sanırım. çok üzgünüm(
evlilik iki farklı insanın aynı evde verdiği yaşam savaşıdır bence.
bende yaşıyorum butür sorunlar.
sorunlarımız farklı kişiliklere sahip olmamız.
benim sevdiğimi onun sevmemesi gibi
sonra gelsin kavgalar.
canım yardımcı olabilir miyim bilmiyorum ama birşeyler yazmak istedim.öncelikle erkekler bizden daha düz,
ayrıntılarla boğulmak istemeyen varlıklar.ve gerçekten bir kadın kadar ince düşünme yetileri yok.bunu ilk başta kabul etmek istemesekte malesef böyle.ben 6 yıllık sevgilimle yeni nişanlandım.kendisi tipik yay burcu çok sosyal,hareketli iyi niyetli,sporcu.benimle vakit geçirmeyi sevdiği kadar sosyal hayatı da çalışmayıda sporuda seviyor.onu değiştiremem.o benimle geçirdiği vakit kadar bunlarla da çok mutlu oluyor..artık anladım.ilk başta bu hareketli yapısı ve bazen ilgisiz kalması yüzünden tartışmalar yaşasakta,surat assam da ortak noktada buluştuk,buluşmamız gerek.sevgi kadar iletişim de çok önemli.gerçekten konuşmak,tartışmak bazı konuları sonuca bağlamak için çok çok önemli birşey iletişim.dünyanın en romantik adamı değil belki ama evlilik teklifide yaptığı süpriz de ağlattı beni,ilk doğum günümdede ağlattı mutluluktan.içinden geldiğinde böyle,bazen ayaklarımı yerden kesmeyi başarıyor.ama sürekli bekleyemem..ben mesela onu mutlu etmek için beraber vonunla antremanlarına gidiyorum onu izliyorum.küçük süprizler yapıyoruz karşılıklı.sürekli bir arada olmaya çalışıyoruz yoğun olsakta.o arkadaşlarıylayken sorun yaratmıyorum eskisi gibi..zaman yaratıyoruz yani ve kendi alanlarımıza saygı duyuyoruz.bunları kaşılıklı konuşarak tartışarak başardık.kimse aynı değil 2 farklı insan bu sorunlar hiç olmadı diyen yalan söyler.ama inan çözümleniyor..birde bende üniversiteden sonra bir süre evdeydim ve sıkıntıdan hep ona yoğunlaşmıştım.hobi yarat kendine.çok işe yarıyor.ve onun ve sevdiği ilgi alanlarıyla ilgilen.çözümlenmeyecek sorun yok.yeni evlilerin ilk yılları alışma ve güzel olduğu kadar sancılı bir süreç diye biliyorum.sen de sorun yok canım.ve kesinlikle surat asma söylenme.bunlar çözüm değil daha da kötüleştirir.süpriz yap onun ilgi alanlarıyla ilgilen beraber vakit geçircek eğlencek alanlar yarat.bunlar aşılmayacak şeyler değil.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?