- 19 Mayıs 2020
- 46.461
- 207.907
-
- Konu Sahibi CocoParisien
- #201
Size zaten çıkın karşısına kadının, her şeyi söyleyin demedik. Kendinizi ve ailenizi koruyarak, gizli bir şekilde paylaşın kimse bilmesin sizin yaptığınızı dedik. Şu girdiğiniz mevzu işin sonu selamete çıksa bile gereksizdi, canınızı boşa sıktınız ana kız. Şimdi başlarında iş var, sizinle sorunları olur mu olmaz mı, o zamanla belli olur. Bi yandan metres sıkıştırıyo, bi yandan sizinki nikahını vermiyo, epey bi patırtı olur. İşin sonunda yine anneniz sıkılacak gibi duruyor. Kimse benim malım bozuk demez, örtüyü neden kaldırdın der. O yüzden dedik size bu işi gizli yürütün diye.Son durum güncellemesi geçeyim. Burada herkes annemin adamın ailesine durumu bildiğini belli etmiş olmasının çok kötü bir fikir olduğunu söylemişti. Adamın delilleri yok edeceğini ve mal kaçıracağını söylemişlerdi. Ki yok edebileceği bir delil de kaçırabileceği bir malı da yok. Ancak durum öyle bir hale döndü ki ben bile çok şaşkınım.
Pazartesi günü bu adam annemi aradı. “X teyze ben köp*k gibi korkuyorum, Y'e (karısına) yediğim haltı söyleyemiyorum” diyerek. O güne kadar deli gibi reddeden iftira diyen adam, annesi ve babası o gün takır takır döküldüler. Güya adam aslında karısından boşanmak istemiyormuş. Metres kadın sıkıştırıyormuş. Adamın dengesiz halleri bir öyle bir böyle demesi bu yüzdenmiş. Biz bildiğimizi gösterip köşeye sıkıştırınca, bunlar daha fazla halı altına süpüremeyeceklerini anladılar.
O akşam karısı adamı eve çağırmış (barışma niyetiyle). Biz, adama durumu söylemesini söyledik, senden duymalı dedik. İhtimal vermiyordum ama adam anlatmış her şeyi. Kadının sorduğu ilk şey “aile haricinde kimse biliyor mu” olmuş. Ve durumu kabul etmiş. Açıkçası çok şaşkınım, ben evi başına geçirir ortalığı yakar yıkar sanmıştım. Ertesi gün de kayınvalide evine gitmiş. Anlayacağınız kadının boşanma niyeti yok.
Asıl tuhaf olan, adam o gece (karısının oturduğu) evden yine ayrılmış. Ben bir düşüneyim demiş. Yani böyle bir durumda boşanma kararı kadına bağlı olması gerekirken, şu anda adama bağlı. Ya boşanıp metresine gidecek ya karısına dönecek. Adam rahat rahat kimi seçsem diye düşünüyor. Karısı da dönsün gelsin diye evde bekliyor.
Kendi adıma artık rahatsız olduğum bir şey kalmadı. Vicdanım rahat. Kadın bildikten sonra ister kapının önüne koysun ister başına taç etsin beni ilgilendirmiyor. Her ne kadar karakterime ters olsa da, burada kadın zaten biliyordur, karışma sen kötü olursun diyenleri daha iyi anladım. O ablanın asla böyle bir şeyi kabullenecek bir karakter olmadığını düşünürdüm. Ama bazı kadınların bu gibi durumlar kendi başlarına geldiğinde beklenenden çoook daha farklı tepkiler verdiğini de biliyorum. Şahsen gidip de kendim söylemediğim için mutluyum. Ben söylediğimle kalacakmışım. Belki de suçlu çıkacaktım.
Siz kadınla adamın birebir konuşmasında kadının verdiği tepkileri kelimesi kelimesine nasıl biliyosunuz onu merak ettim doğrusu. Kadın gelip size öğrenince başkası biliyo mu diye sordum, kabullendim falan diye anlatmadığına göre adamdan mı öğrendiniz? Adam belki de hiçbir şey söylemeyip siz susun diye anlattım ve kabullendi dedi nerden eminsiniz bu kadar?Son durum güncellemesi geçeyim. Burada herkes annemin adamın ailesine durumu bildiğini belli etmiş olmasının çok kötü bir fikir olduğunu söylemişti. Adamın delilleri yok edeceğini ve mal kaçıracağını söylemişlerdi. Ki yok edebileceği bir delil de kaçırabileceği bir malı da yok. Ancak durum öyle bir hale döndü ki ben bile çok şaşkınım.
Pazartesi günü bu adam annemi aradı. “X teyze ben köp*k gibi korkuyorum, Y'e (karısına) yediğim haltı söyleyemiyorum” diyerek. O güne kadar deli gibi reddeden iftira diyen adam, annesi ve babası o gün takır takır döküldüler. Güya adam aslında karısından boşanmak istemiyormuş. Metres kadın sıkıştırıyormuş. Adamın dengesiz halleri bir öyle bir böyle demesi bu yüzdenmiş. Biz bildiğimizi gösterip köşeye sıkıştırınca, bunlar daha fazla halı altına süpüremeyeceklerini anladılar.
O akşam karısı adamı eve çağırmış (barışma niyetiyle). Biz, adama durumu söylemesini söyledik, senden duymalı dedik. İhtimal vermiyordum ama adam anlatmış her şeyi. Kadının sorduğu ilk şey “aile haricinde kimse biliyor mu” olmuş. Ve durumu kabul etmiş. Açıkçası çok şaşkınım, ben evi başına geçirir ortalığı yakar yıkar sanmıştım. Ertesi gün de kayınvalide evine gitmiş. Anlayacağınız kadının boşanma niyeti yok.
Asıl tuhaf olan, adam o gece (karısının oturduğu) evden yine ayrılmış. Ben bir düşüneyim demiş. Yani böyle bir durumda boşanma kararı kadına bağlı olması gerekirken, şu anda adama bağlı. Ya boşanıp metresine gidecek ya karısına dönecek. Adam rahat rahat kimi seçsem diye düşünüyor. Karısı da dönsün gelsin diye evde bekliyor.
Kendi adıma artık rahatsız olduğum bir şey kalmadı. Vicdanım rahat. Kadın bildikten sonra ister kapının önüne koysun ister başına taç etsin beni ilgilendirmiyor. Her ne kadar karakterime ters olsa da, burada kadın zaten biliyordur, karışma sen kötü olursun diyenleri daha iyi anladım. O ablanın asla böyle bir şeyi kabullenecek bir karakter olmadığını düşünürdüm. Ama bazı kadınların bu gibi durumlar kendi başlarına geldiğinde beklenenden çoook daha farklı tepkiler verdiğini de biliyorum. Şahsen gidip de kendim söylemediğim için mutluyum. Ben söylediğimle kalacakmışım. Belki de suçlu çıkacaktım.
Şimdi de kötü olacaklar zaten ki. Adam marifetlerini bilen biri olmasa karısına söylemek zorunda kalmayacaktı, ayrıl barış, dilekçe yaz vazgeç derken bi gün kazara boşanacaktı, fazladan kuruş vermeyecekti. Şimdi öyle olmayacak ama. Sen adam olsan son anda sürpriz yumurtadan çıkmış gibi bi akrabayla daha iyi olur musun?Siz kadınla adamın birebir konuşmasında kadının verdiği tepkileri kelimesi kelimesine nasıl biliyosunuz onu merak ettim doğrusu. Kadın gelip size öğrenince başkası biliyo mu diye sordum, kabullendim falan diye anlatmadığına göre adamdan mı öğrendiniz? Adam belki de hiçbir şey söylemeyip siz susun diye anlattım ve kabullendi dedi nerden eminsiniz bu kadar?
Ayrıca kadın öğrenmiş olsa bile sizin bu girdiğiniz tripler de anlamsız. Kadın öğrenmesi gereken şeyi öğrenmiş işte. Boşanıp boşanmaması onun problemi, ama bilip susmanız sizin probleminizdi. Kimse gelip yakanıza neden ortaya çıkardınız diye yapışmamış. bu kadar kötü olacaktık bilmem ne diye tribe girmeye gerek yok. Ayrıca bu kadar ahlaksız bir adamla neden iyi olmak istiyosunuz orasını da anlamadım.
Bundan sonra aralarının eskisi gibi olma ihtimali yok evet. Ama ben de çük kafalı bir kart horozla iyi olmak neden bu kadar önemli ona anlam veremedim. Kaç sayfadır kötü olacaz da kötü olacaz, başka üyeler de kötü olursunuz da kötü olursunuz yazmış. Kim bu adam da bununla kötü olmak bu kadar önemli?Şimdi de kötü olacaklar zaten ki. Adam marifetlerini bilen biri olmasa karısına söylemek zorunda kalmayacaktı, ayrıl barış, dilekçe yaz vazgeç derken bi gün kazara boşanacaktı, fazladan kuruş vermeyecekti. Şimdi öyle olmayacak ama. Sen adam olsan son anda sürpriz yumurtadan çıkmış gibi bi akrabayla daha iyi olur musun?
Nasıl bulduğum biraz uzun. Bana metresin adı soyadı söylenmemişti. Ama metresin, bir dönem yine o ülkeden çok yakın oldukları evlerinde ağırladıkları hatta benim de gördüğüm ismini bildiğim birinin ablası olduğunu söylemişlerdi. Adamın hesabından o kişiye, o kişinin hesabından ablasının (metresin) hesabına ulaştım. Kadının çocuğuyla fotoğrafları vardı. Çocuğun görüntüsü, cinsiyeti, yaşı anlatılanla birebir uyuyordu. Hatta yine kadının hesabında aldatan adamın ailesinden birileriyle fotoğraflar da vardı. İsim soyismi oradan öğrenip arama motoruna yazdığımda da adam ve metresin adının yanyana yazdığı şirket evrakları çıktı zaten.Bilmiyorum zor bir karar. Yurtdisinda yaşayan metresin adı neyse de soyismini nasıl öğrendiniz yabancı soy isim sonuçta nasıl doğru yazıp buldunuz bulduğunuz kişinin o kişi olduğunu nasıl resimden anladınız ben buna şaşırdım ve stalk yeteneğine şapka cikardim
Kimden bahsettiğinizi biliyorum. Stalk'da iyiyimdir onu ben bile bulamadım.Aklıma başka bir konu geldi, bir türlü bulamadığımız
Annemin ailede biraz nasıl denir “büyük, abla, teyze” misyonu vardır. Ben bir şey olacağını sanmıyorum. Şu anda kayınaile de arayı iyi tutmaya çalışıyor.Guncellemeni okudum cocoCocoParisien bence konunun sizlik kismi kapanmis magdur ogrenmis susup yuvasina sahip cikmayi tercih etmis.
Ama simdi anneciginin durumu ne olacak onu merak ettim.
Aynen öyle. Azeri, Özbek, Gürcü tanıdığım kişiler oldu hepsi böyleydi. Memlekette ayrı Türkiye'de ayrı kocaları var. Üstelik stalk becerilerim sayesinde bu metres kadının bütün ailesinin Türk meraklısı olduğunu öğrendim hepsi bir yere kapak atmış.Bir de bu Turki cumhuriyetlerde bu isler cok donuyor anladigim kadariyla duydugum ilk hikaye sizinki degil, sanirim oralarda bi Turk kapatalim da kurtulalim meraki var.
Ablayla burada konu açtığımın önceki günü yüzyüze gelmiştim en son. Diyelim ki öyle yapmış olsun eninde sonunda anlayacağım, ortaya çıkacak illa ki. Bir araya geldiğimizde emin olacağım.Adam belki de hiçbir şey söylemeyip siz susun diye anlattım ve kabullendi dedi nerden eminsiniz bu kadar?
Ben tribe girmedim. Kötü oldum da demedim. Kocasından duyduğu iyi oldu, tepkisi böyleyse kabullenebiliyorsa ben suçlu çıkabilirdim dedim. Ha abla gereğini yapsaydı suçlu çıkmayı da önemsemezdim. Ama hem adamın yanına kalıp hem kötü bilinmek insanın sinirini bozuyor. Daha önce başıma geldi.Ayrıca kadın öğrenmiş olsa bile sizin bu girdiğiniz tripler de anlamsız. Kadın öğrenmesi gereken şeyi öğrenmiş işte. Boşanıp boşanmaması onun problemi, ama bilip susmanız sizin probleminizdi. Kimse gelip yakanıza neden ortaya çıkardınız diye yapışmamış. bu kadar kötü olacaktık bilmem ne diye tribe girmeye gerek yok. Ayrıca bu kadar ahlaksız bir adamla neden iyi olmak istiyosunuz orasını da anlamadım.
Konu sahibi annesinden dolayı endişeli. Annesi korkuyor kötü olmaktan. Avuç içi kadar köyde yüz yüze bakıyorlar. Küçük yerdeyim, bildiğin köyde yaşıyorum. Jandarma yetki alanı evimin olduğu yer. Anlıyorum o yüzden. Ha ben korkmam, kazık çakmadım, kimsenin bet suratına da muhtaç değilim. Orda 1000 yıldır duran, birbiriyle alışverişi olan insanların birbirinden çekincesini anlarım. Çoğu yerde hak vermem. Ama anlarım.Bundan sonra aralarının eskisi gibi olma ihtimali yok evet. Ama ben de çük kafalı bir kart horozla iyi olmak neden bu kadar önemli ona anlam veremedim. Kaç sayfadır kötü olacaz da kötü olacaz, başka üyeler de kötü olursunuz da kötü olursunuz yazmış. Kim bu adam da bununla kötü olmak bu kadar önemli?
Arkadaşım yıllaaar önce sevgilisi tarafından aldatılıyordu. Gözünü açmak için çok uğraştım ki elimde konu sahibinin aksine kanıt bile yoktu. Zar da zor da olsa arkadaşım aldatıldığını kabullendi ayrıldılar. Sonra barıştı ve evlendi. O zamanlar bu kadar uğraştığım için bir gram pişmanlığım yok. Herkes ortacı olmuş bu ne böyle papağan gibi kötü olursun da kötü olursun. Kendi en yakınları böyle bir şeyi bilip saklasa küfür ve beddua seansları düzenlerler.
E olsun. Hiçbir şey bilmemesinden iyidir. Yarın bu herif kadını ikna edip boşayacaktı eline 3 kuruş sıkıştırıp. Kadın sonradan öğrenince buhrana sürüklenecekti, giden hak geri gelmez çünkü. Şimdi yaşadığı yaşayacağı her şey tercih meselesi. Yesinler birbirlerini.Ben tribe girmedim. Kötü oldum da demedim. Kocasından duyduğu iyi oldu, tepkisi böyleyse kabullenebiliyorsa ben suçlu çıkabilirdim dedim. Ha abla gereğini yapsaydı suçlu çıkmayı da önemsemezdim. Ama hem adamın yanına kalıp hem kötü bilinmek insanın sinirini bozuyor. Daha önce başıma geldi.
Evet bazı insanlar yüzünden iyilik yapmaya çekinir olduk fakat bu haktır bilmesi gerekiyor . Ben olsam bilmek isterdim bunca yıl kandırılmışlığın bedeli olmalı bu hakkı onun elinden almayın . Eğer diyorsanız benim adım geçmesin vs . Kapıya bi zarf içinde fotoğrafları bilgileri bırakın . En azından aklına şüphe düşsün .Selamlar herkese. Çok arada kaldığım bir konu var fikir almaya geldim hanımlar. Biraz uzun olacak okursanız çok sevinirim. Şimdi benim bir tanıdığım var. 20 yıldan fazladır evli, çocukları üniversite okuyor. Ev hanımı çalışmıyor, mesleği de yok. Bir süredir eşiyle ayrılık sürecinde. Eşinin kendi işi var. Yurtdışında da işler yapıyor, ticaret gibi düşünebilirsiniz.
Ben başta anlaşmazlık, sevgi saygının bitmesi gibi bir sebepten ayrılmak istediklerini sanıyordum. Ayrılığı isteyen kocası bu arada. Kadın da mutlu bir evliliğinin olduğunu söylemiyor ama yıllardır böyle gidiyorduk diyor. Sonra ben öğrendim ki adamın iş yaptığı ülkelerden birinde belki 10 yıldır beraber olduğu metresi ve 6 yaşında gayrimeşru bir çocuğu varmış. Bunu nereden nasıl öğrendiğimi söylemeyeyim, şüphe veya iftira değil gayet somut kanıtlar var elimde. Keza adamın tüm ailesi ve arkadaşları bu durumu biliyor. Senelerdir bilenler varmış kadının gözünün içine baka baka kandırmışlar.
Ben ve ailem aşağı yukarı 1 ay önce öğrendik ve şok olduk. O zamandan beri de ne yapmamız gerektiği konusunda deli gibi düşünüp duruyoruz. Burada şöyle bir detay vereyim. Kadının kocası ile benim ailem arasında akrabalık durumu var, yani biz aslında erkek tarafıyız ama ben kendimi bildim bileli hep eşiyle (kadınla) yakın olmuşuzdur. Çok samimi, dürüst, bize iyiliği dokunmuş bir abladır. Çok da severiz ve sürekli görüşüyoruz.
Ben burada böyle bir konu okusam karışma sen kötü olursun (tecrübelerime dayanarak) derim. Karısı zaten biliyordur derim. Kocama iftira atıyorlar der derim. Ama şimdi iki arada bir derede kalmış durumdayım.
Dediğim gibi abla çok sık görüştüğümüz, çok yakın olduğumuz, bize çok güvenen biri. Kadını sittin sene sülalece kandırmışlar. Vicdanım susmaya asla el vermiyor ben de kandırılmasına ortak olmuş oluyorum. Söylesem hayatının travmasını yaşayacak. İftira attığımı düşünmez kanıtlarım o önemli değil. Hısım akrabayla arayı bozmuş olacağım (bu benim için önemli değil ama ailem önemsiyor).
Öte yandan ailem, olur da barışırlarsa bizden olmasın diyor. Ara bozan oluruz diyor. Ya barışsalar bile nereye kadar sürer ki bu. Hani sadece metres olsa bırakır gelir diyeceğim de bir de ortada çocuk var. Şimdi çıkmazsa çocuk 20 yaşına gelince çıkar, o zaman çıkmazsa adam ölünce çıkar. Kadın eninde sonunda öğrenecek bunu. O zaman bize de diyecek ben sizi aile bildim siz beni kandırmışsınız diye. Ben onun yerinde olsam bilmek isterdim. Susup saklayanlarla da bir daha asla görüşmezdim. Sakladıkça bu işin karmasından da korkuyorum.
Diyeceksiniz madem elinde somut kanıt var, karısı nasıl bulamıyor bu kanıtları? Ben olayı ve metresin adını öğrendikten sonra ufak bir stalk yaptım ve her şey ortaya çıktı. Sosyal medyada fotoğraflar, dökümanlar.. Hatta adamın yurtdışındaki şirketinin yarısına ortakmış bu kadın. Hepsinin ekran görüntüsünü aldım. Ama metres kadının adını bilmeden bunları bulması mümkün değil.
Ablayla en son dün konuştum. Eşi gitgelli haldeymiş. Bir boşanalım diyormuş, ertesi gün hiçbir aksiyon almayıp böyle sürdürmeye çalışıyormuş (ayrı yaşıyorlar şu an). Abla da bir sonuca bağlanmasını istiyor tabii ki, ya adam gibi evine dönsün ya da boşanalım diyor. Hiçbir maddi tutarı yok. Boşanırsam evi isterim, tazminat isterim, ömür boyu nafaka isterim diyor (boşanmak isteyen kocası olduğu için - ihanetten haberi yok). Kocasının ailesi o sensiz yapamaz boşansanız da en sonunda yine sana gelir diyormuş (ihaneti biliyorlar o kadar da yüzsüzler).
Ben dün açık açık söyleyemesem de kulağına su kaçırmaya çalıştım. 50 yaşında adam niye durduk yere boşanmaya kalkar dedim. Çocuklarınızı büyütmüşsünüz ununu eleyip eleğini asmış. Bu adamın planı ne dedim. Hatta direk 3. kişi olmasın? dedim. Yok mümkün değil diyor. Asla ihtimal bile vermiyor. Adam nasıl uyutmuşsa, zaten öyle bir şeyi yapacak zamanı yoktu diyor. Adam aldatmayı bırak çocuk bile peydahlamış halbuki. Yurtdışındaki şirketini sordum, irdeledim. Yok yine hiçbir şeyden şüphelenmedi. Kendisi direk söylemedi ama konuşmalarından barışma umudu olduğunu da fark ettim.
Gururlu kadındır bu arada. Öğrense dönüp bir kere bakmaz kocam da kocam diyeceğini sanmıyorum. Ama tecrübelerimden bu konuda emin olunmaması gerektiğini de biliyorum. Anlayacağınız aklım ve vicdanım arasında kalmış haldeyim.
Ben de buna benzer bir olay gördüm. Kimse salak değil bu bahsi geçen kadın olayi tam bilmiyorsa bile bir durumlar olduğunu seziyordur ya da bildiği şeyler vardır. Simdi bu kız gidip anlatsa söylese adam karısına dönmeye kalkarsa para için kadın da kocama iftira atıyor dese kızın da hayatı zora girecek. Benim bir tanıdığım kendi elleriyle kocasının sevgilileri ile olan konuşmalarını tüm akrabalara yolladı herkes dinlesin bakin beni nasıl aldatıyor dedi sonra barıştılar birdenbire arada kalanlara olan olduBende böyle düşünüyorum ama çok garip kadınlarda var maalesef. Bizim bi komşu ne zaman annesinin evine gitse kocası eve kadın getiriyordu. Mahalledeki kadınlar söylediler kocan sen yokken eve birini getiriyor diye kadın kıyameti kopardı. Benim kocamda gözünüz var, bizim mutluluğumuzu kıskandınız, yuvamı yikamazsiniz filan neler neler dedi. Asla toz kondurmadı kocasına, mahalleyi birbirine kattı. O dönem annem iyiki biz karışmadık demişti hatta. Söyleyenler söylediğine bin pişman oldu çünkü.
Diger kadin hamile kalmistir, nasil olsun baska. Allah kurtarmış kadini gerci cok iyi bi anlasma da degil gibi, en azından kirada surunmez duzeni bozulmaz, hakkinda hayirlisi.Selamlar. Konu nihayete erdi burayı da güncelleyeyim dedim. 2 gün önce kadın ve adam anlaşmalı olarak tek celsede boşandı. Kadın oturduğu evi, 300.000 TL tazminat ve aylık 15.000 TL nafaka aldı. Çocukların ikisi de reşit olduğu için onlara nafaka yok. Ama baba ve babanın ailesi tüm masraflarını karşılama taahhüdü vermiş. Kadının kendi babası hayatta olmadığından bir de babadan maaş ve sigorta alacakmış sanırım. Kendisi de çalışmayı düşünüyor (çocuk bakma, yemek vs)
Son 3 ayda olanları kısaca özetlemem gerekirse: Kadın ilk başta boşanmak istemedi. Kocası diğer kadını bırakıp gelse affedecekti. Ama adamın öyle bir niyeti olmadı. Boşanmaya da yanaşmadı. Öyle ikisini bir arada idare edecekti herhalde. Kadın her şeyi öğrendi bu arada. Ben de elimdeki tüm fotoğrafları kanıtları verdim. Ama çekişmeli dava açmaya cesaret edemedi. Kendine ait hiçbir geliri sigortası yoktu. Avukat bu durumda çekişmelide sürünürsün anlaşmalıya ikna et demiş. Nasıl olduysa adam geçen hafta kadının yazdırdığı anlaşmalı protokolü imzalamış.
Bence söyleyın ne olursa olsun. Yazık kadına. Elını avcunu alsın donsuz kalsın adam. Pislıkler ya kımseye guvenemıyoduz. Ne zaman böle olduk. Dünyaya bakınSelamlar herkese. Çok arada kaldığım bir konu var fikir almaya geldim hanımlar. Biraz uzun olacak okursanız çok sevinirim. Şimdi benim bir tanıdığım var. 20 yıldan fazladır evli, çocukları üniversite okuyor. Ev hanımı çalışmıyor, mesleği de yok. Bir süredir eşiyle ayrılık sürecinde. Eşinin kendi işi var. Yurtdışında da işler yapıyor, ticaret gibi düşünebilirsiniz.
Ben başta anlaşmazlık, sevgi saygının bitmesi gibi bir sebepten ayrılmak istediklerini sanıyordum. Ayrılığı isteyen kocası bu arada. Kadın da mutlu bir evliliğinin olduğunu söylemiyor ama yıllardır böyle gidiyorduk diyor. Sonra ben öğrendim ki adamın iş yaptığı ülkelerden birinde belki 10 yıldır beraber olduğu metresi ve 6 yaşında gayrimeşru bir çocuğu varmış. Bunu nereden nasıl öğrendiğimi söylemeyeyim, şüphe veya iftira değil gayet somut kanıtlar var elimde. Keza adamın tüm ailesi ve arkadaşları bu durumu biliyor. Senelerdir bilenler varmış kadının gözünün içine baka baka kandırmışlar.
Ben ve ailem aşağı yukarı 1 ay önce öğrendik ve şok olduk. O zamandan beri de ne yapmamız gerektiği konusunda deli gibi düşünüp duruyoruz. Burada şöyle bir detay vereyim. Kadının kocası ile benim ailem arasında akrabalık durumu var, yani biz aslında erkek tarafıyız ama ben kendimi bildim bileli hep eşiyle (kadınla) yakın olmuşuzdur. Çok samimi, dürüst, bize iyiliği dokunmuş bir abladır. Çok da severiz ve sürekli görüşüyoruz.
Ben burada böyle bir konu okusam karışma sen kötü olursun (tecrübelerime dayanarak) derim. Karısı zaten biliyordur derim. Kocama iftira atıyorlar der derim. Ama şimdi iki arada bir derede kalmış durumdayım.
Dediğim gibi abla çok sık görüştüğümüz, çok yakın olduğumuz, bize çok güvenen biri. Kadını sittin sene sülalece kandırmışlar. Vicdanım susmaya asla el vermiyor ben de kandırılmasına ortak olmuş oluyorum. Söylesem hayatının travmasını yaşayacak. İftira attığımı düşünmez kanıtlarım o önemli değil. Hısım akrabayla arayı bozmuş olacağım (bu benim için önemli değil ama ailem önemsiyor).
Öte yandan ailem, olur da barışırlarsa bizden olmasın diyor. Ara bozan oluruz diyor. Ya barışsalar bile nereye kadar sürer ki bu. Hani sadece metres olsa bırakır gelir diyeceğim de bir de ortada çocuk var. Şimdi çıkmazsa çocuk 20 yaşına gelince çıkar, o zaman çıkmazsa adam ölünce çıkar. Kadın eninde sonunda öğrenecek bunu. O zaman bize de diyecek ben sizi aile bildim siz beni kandırmışsınız diye. Ben onun yerinde olsam bilmek isterdim. Susup saklayanlarla da bir daha asla görüşmezdim. Sakladıkça bu işin karmasından da korkuyorum.
Diyeceksiniz madem elinde somut kanıt var, karısı nasıl bulamıyor bu kanıtları? Ben olayı ve metresin adını öğrendikten sonra ufak bir stalk yaptım ve her şey ortaya çıktı. Sosyal medyada fotoğraflar, dökümanlar.. Hatta adamın yurtdışındaki şirketinin yarısına ortakmış bu kadın. Hepsinin ekran görüntüsünü aldım. Ama metres kadının adını bilmeden bunları bulması mümkün değil.
Ablayla en son dün konuştum. Eşi gitgelli haldeymiş. Bir boşanalım diyormuş, ertesi gün hiçbir aksiyon almayıp böyle sürdürmeye çalışıyormuş (ayrı yaşıyorlar şu an). Abla da bir sonuca bağlanmasını istiyor tabii ki, ya adam gibi evine dönsün ya da boşanalım diyor. Hiçbir maddi tutarı yok. Boşanırsam evi isterim, tazminat isterim, ömür boyu nafaka isterim diyor (boşanmak isteyen kocası olduğu için - ihanetten haberi yok). Kocasının ailesi o sensiz yapamaz boşansanız da en sonunda yine sana gelir diyormuş (ihaneti biliyorlar o kadar da yüzsüzler).
Ben dün açık açık söyleyemesem de kulağına su kaçırmaya çalıştım. 50 yaşında adam niye durduk yere boşanmaya kalkar dedim. Çocuklarınızı büyütmüşsünüz ununu eleyip eleğini asmış. Bu adamın planı ne dedim. Hatta direk 3. kişi olmasın? dedim. Yok mümkün değil diyor. Asla ihtimal bile vermiyor. Adam nasıl uyutmuşsa, zaten öyle bir şeyi yapacak zamanı yoktu diyor. Adam aldatmayı bırak çocuk bile peydahlamış halbuki. Yurtdışındaki şirketini sordum, irdeledim. Yok yine hiçbir şeyden şüphelenmedi. Kendisi direk söylemedi ama konuşmalarından barışma umudu olduğunu da fark ettim.
Gururlu kadındır bu arada. Öğrense dönüp bir kere bakmaz kocam da kocam diyeceğini sanmıyorum. Ama tecrübelerimden bu konuda emin olunmaması gerektiğini de biliyorum. Anlayacağınız aklım ve vicdanım arasında kalmış haldeyim.
Çocuk var zaten ortada. İkinciye mi hamile kalmıştır demek istediniz?Diger kadin hamile kalmistir, nasil olsun baska. Allah kurtarmış kadini gerci cok iyi bi anlasma da degil gibi, en azından kirada surunmez duzeni bozulmaz, hakkinda hayirlisi.
Yani ya 2.ye hamile kalmistir, ya cocugu alip kacirmistir ya evlenme baskisini daha agirlastirmistir.Çocuk var zaten ortada. İkinciye mi hamile kalmıştır demek istediniz?
O kadının yerine koy kendini bence sende bilmek isterdin alsin nafakayı boşansın zaten sonu olmayan Bi evlilik gerçeği bilmeliSelamlar herkese. Çok arada kaldığım bir konu var fikir almaya geldim hanımlar. Biraz uzun olacak okursanız çok sevinirim. Şimdi benim bir tanıdığım var. 20 yıldan fazladır evli, çocukları üniversite okuyor. Ev hanımı çalışmıyor, mesleği de yok. Bir süredir eşiyle ayrılık sürecinde. Eşinin kendi işi var. Yurtdışında da işler yapıyor, ticaret gibi düşünebilirsiniz.
Ben başta anlaşmazlık, sevgi saygının bitmesi gibi bir sebepten ayrılmak istediklerini sanıyordum. Ayrılığı isteyen kocası bu arada. Kadın da mutlu bir evliliğinin olduğunu söylemiyor ama yıllardır böyle gidiyorduk diyor. Sonra ben öğrendim ki adamın iş yaptığı ülkelerden birinde belki 10 yıldır beraber olduğu metresi ve 6 yaşında gayrimeşru bir çocuğu varmış. Bunu nereden nasıl öğrendiğimi söylemeyeyim, şüphe veya iftira değil gayet somut kanıtlar var elimde. Keza adamın tüm ailesi ve arkadaşları bu durumu biliyor. Senelerdir bilenler varmış kadının gözünün içine baka baka kandırmışlar.
Ben ve ailem aşağı yukarı 1 ay önce öğrendik ve şok olduk. O zamandan beri de ne yapmamız gerektiği konusunda deli gibi düşünüp duruyoruz. Burada şöyle bir detay vereyim. Kadının kocası ile benim ailem arasında akrabalık durumu var, yani biz aslında erkek tarafıyız ama ben kendimi bildim bileli hep eşiyle (kadınla) yakın olmuşuzdur. Çok samimi, dürüst, bize iyiliği dokunmuş bir abladır. Çok da severiz ve sürekli görüşüyoruz.
Ben burada böyle bir konu okusam karışma sen kötü olursun (tecrübelerime dayanarak) derim. Karısı zaten biliyordur derim. Kocama iftira atıyorlar der derim. Ama şimdi iki arada bir derede kalmış durumdayım.
Dediğim gibi abla çok sık görüştüğümüz, çok yakın olduğumuz, bize çok güvenen biri. Kadını sittin sene sülalece kandırmışlar. Vicdanım susmaya asla el vermiyor ben de kandırılmasına ortak olmuş oluyorum. Söylesem hayatının travmasını yaşayacak. İftira attığımı düşünmez kanıtlarım o önemli değil. Hısım akrabayla arayı bozmuş olacağım (bu benim için önemli değil ama ailem önemsiyor).
Öte yandan ailem, olur da barışırlarsa bizden olmasın diyor. Ara bozan oluruz diyor. Ya barışsalar bile nereye kadar sürer ki bu. Hani sadece metres olsa bırakır gelir diyeceğim de bir de ortada çocuk var. Şimdi çıkmazsa çocuk 20 yaşına gelince çıkar, o zaman çıkmazsa adam ölünce çıkar. Kadın eninde sonunda öğrenecek bunu. O zaman bize de diyecek ben sizi aile bildim siz beni kandırmışsınız diye. Ben onun yerinde olsam bilmek isterdim. Susup saklayanlarla da bir daha asla görüşmezdim. Sakladıkça bu işin karmasından da korkuyorum.
Diyeceksiniz madem elinde somut kanıt var, karısı nasıl bulamıyor bu kanıtları? Ben olayı ve metresin adını öğrendikten sonra ufak bir stalk yaptım ve her şey ortaya çıktı. Sosyal medyada fotoğraflar, dökümanlar.. Hatta adamın yurtdışındaki şirketinin yarısına ortakmış bu kadın. Hepsinin ekran görüntüsünü aldım. Ama metres kadının adını bilmeden bunları bulması mümkün değil.
Ablayla en son dün konuştum. Eşi gitgelli haldeymiş. Bir boşanalım diyormuş, ertesi gün hiçbir aksiyon almayıp böyle sürdürmeye çalışıyormuş (ayrı yaşıyorlar şu an). Abla da bir sonuca bağlanmasını istiyor tabii ki, ya adam gibi evine dönsün ya da boşanalım diyor. Hiçbir maddi tutarı yok. Boşanırsam evi isterim, tazminat isterim, ömür boyu nafaka isterim diyor (boşanmak isteyen kocası olduğu için - ihanetten haberi yok). Kocasının ailesi o sensiz yapamaz boşansanız da en sonunda yine sana gelir diyormuş (ihaneti biliyorlar o kadar da yüzsüzler).
Ben dün açık açık söyleyemesem de kulağına su kaçırmaya çalıştım. 50 yaşında adam niye durduk yere boşanmaya kalkar dedim. Çocuklarınızı büyütmüşsünüz ununu eleyip eleğini asmış. Bu adamın planı ne dedim. Hatta direk 3. kişi olmasın? dedim. Yok mümkün değil diyor. Asla ihtimal bile vermiyor. Adam nasıl uyutmuşsa, zaten öyle bir şeyi yapacak zamanı yoktu diyor. Adam aldatmayı bırak çocuk bile peydahlamış halbuki. Yurtdışındaki şirketini sordum, irdeledim. Yok yine hiçbir şeyden şüphelenmedi. Kendisi direk söylemedi ama konuşmalarından barışma umudu olduğunu da fark ettim.
Gururlu kadındır bu arada. Öğrense dönüp bir kere bakmaz kocam da kocam diyeceğini sanmıyorum. Ama tecrübelerimden bu konuda emin olunmaması gerektiğini de biliyorum. Anlayacağınız aklım ve vicdanım arasında kalmış haldeyim.
Bu adamın parası yoktu hani, nasıl da vermiş evin üstüne tazminatı nafakayı? Bu model bir gram şaşırtmadı beni, hep yoktan ağlarlar, hep borçları vardır, öyle ağlarlar ki ekmek parası vereceğin gelir, ama ayaklarından bi iki silkelesen 10 ev parası çıkar. Sayenizde kadıncaz beş kuruşsuz kapı önüne atılmaktan kurtuldu, en başından bu adam kadından kurtulmaya bakacak demiştik. İkisini birden idare etmeye çalışmadı, 20 yıllık karısını tek kuruş vermeden başından atmak istedi yapamadı sadece.Selamlar. Konu nihayete erdi burayı da güncelleyeyim dedim. 2 gün önce kadın ve adam anlaşmalı olarak tek celsede boşandı. Kadın oturduğu evi, 300.000 TL tazminat ve aylık 15.000 TL nafaka aldı. Çocukların ikisi de reşit olduğu için onlara nafaka yok. Ama baba ve babanın ailesi tüm masraflarını karşılama taahhüdü vermiş. Kadının kendi babası hayatta olmadığından bir de babadan maaş ve sigorta alacakmış sanırım. Kendisi de çalışmayı düşünüyor (çocuk bakma, yemek vs)
Son 3 ayda olanları kısaca özetlemem gerekirse: Kadın ilk başta boşanmak istemedi. Kocası diğer kadını bırakıp gelse affedecekti. Ama adamın öyle bir niyeti olmadı. Boşanmaya da yanaşmadı. Öyle ikisini bir arada idare edecekti herhalde. Kadın her şeyi öğrendi bu arada. Ben de elimdeki tüm fotoğrafları kanıtları verdim. Ama çekişmeli dava açmaya cesaret edemedi. Kendine ait hiçbir geliri sigortası yoktu. Avukat bu durumda çekişmelide sürünürsün anlaşmalıya ikna et demiş. Nasıl olduysa adam geçen hafta kadının yazdırdığı anlaşmalı protokolü imzalamış.
Adamın zaten gönlü geçmiş çoktan, sadece vereceği paralar gözünde büyüyodu. Sanmıyorum çocuk olduğunu. İlk çocukta neden boşanmamış o zaman?Yani ya 2.ye hamile kalmistir, ya cocugu alip kacirmistir ya evlenme baskisini daha agirlastirmistir.
Bilmem erkek kafasina akil sir ermiyor ki, ama dedigin daha mantikli tabi.Adamın zaten gönlü geçmiş çoktan, sadece vereceği paralar gözünde büyüyodu. Sanmıyorum çocuk olduğunu. İlk çocukta neden boşanmamış o zaman?