Ideolojisi olmayan kadinla olamam diyen erkek..

Ayrıca vatan sevgisi ,mücadele arzusu ile Hasan Sabbah ve fedailik ne alaka hepimiz çekip gidelim mi napalım??Neyse tünelin ucundaki kilidi görüyorum susayım...
 
Sevgilinize hak verdim. Sizin romanyayla baginiz olabilir, cekip gidebilirsiniz ancak geride kalanlar hakkinda da bi fikriniz, utopik bile olsa plan olmali. Xxx seklinde bir ekonomi modeli uygulanabilir, istikrarsizliklarin asil sebepleri bunlar vs vs. Bende bunlari konusamayacagim insanla devam edemezdim
 
Amaan eşim de aynını der. Ben ülkemi seviyorum diye. Ben de çocuklarım huzurlu büyüsün basalım gidelim derim. Sonra çayımızdan bir yudum daha alır konuyu değiştiririz :kahve:

Sürekli aynı fikirde olunacak diye bir şey yok. Birbirimizi ideolojilerimiz için sevmiyoruz. Sevgilin de seni gayet seviyor. Madem farklı fikirde ve bencilmişsiniz, neden düşün dediği halde gelip avm falan yaptırmış?
 
Bende ideolojisi olmayan bir insanla evlenmezdim, bu ideoloji vatan bayrak toprak Olmalı, ne yani evimize Hırsız girdi diye Komşuda mı yaşayalım, nereye giderse gitsin insan evinden başka yerde huzur bulamaz Komşuda senelerce yaşayabilir miyiz kendi evimiz gibi mümkün değil itilip katılırız, Vatanımıda evim gibi görüyorum o yüzden Savaşırım sonuna kadar, Suriyeliler gibi kaçmam Allah'ın izni ile .. Ayrıca erkek arkadaşınız akıllı mantıklı birisi neden evlenmiyorsunuz bende bunu merak ettim.
 
Erkek arkadaşın elinde top tüfekle cephede nöbet bekler gibi konuşmuş fakat ikinizin de yaptığı oturup dizi izlemek. İsteyerek veya istemeyerek vatan nöbeti tutan adamlar sapır sapır ölüyor her gün doğuda.
Ulusalcılık veyahut milliyetçilik fikri çürümeye başladı artık. Ülkedeki son milliyetçi lideri de gördün, sermayenin altına serdi fikirlerini. Sosyal demokratlar da aynı yolun yolcusu.
Kuru kuruya icraatsız ideoloji sempatizanlığı, romantizmden başka şey değildir.
Bir de sevgilin ''ben böyle kadınla birlikte olamam'' demiş, sen de onun üzerine evden git demişsin. Ev, evdir. 2 sandalye masa koyunca mabed olmuyor. O zaman evlenip boşananlar kendini evinin duvarına tablo diye assın.
Velhasıl iyi hoş da aklı çok havada. Konunun konuşulmasını isteseydi de kendi açardı bahsi. Sert çıktığının farkına varıp eve gelmiş işte.

Yav he he deyip geçebilirsin fakat uzun metrajlı birliktelik zor gibi. Fikir birliği önemli çünkü.
 
Bence bu ülkeden gitmeye çalışmak da bir ideoloji.. Hemde "kalıp savaşacağım" dan çok daha gerçekçi bir ideoloji (BENCE)..

nasıl savaşacak mesela? ne gibi planları var gelecek için? çok klişeleşmiş bir laf "kanın son damlasına kadar savaşmak".. bu ülkeye üreten insanlar lazım, bu ülkeye başka bir ülkeden bile olsa katkı sağlayacak insanlar lazım.. kendi adıma yazayım; hayat görüşüm aynı olmayan ve kendi görüşünü fiziksel üstünlüğünü ve hönkürmesini kullanarak bana dayatmaya çalışan bir erkekle 1 salise bile birlikte olmazdım.. dediğiniz gibi dünyaya 1 kere geliyorsunuz, iyi değerlendirin..
 
Ideoloji sahibi değilim. Kendime göre değerlerim vardır, bu degerler de yaşadıklarımla gördüklerimle değişim gösterebiliyor.

Hayatıma alacağım kişinin terörist, sapık, psikopat, saygısız olmaması önemli.

Ülkenin gireceği durum üzerinden tartışmaya başlayıp bağırıp çağırmak saçma olmuş. Öyle bir durumu yaşamadan insanlar bilemez neyin ne olacağını. Allah da yaşatmasın.

Ama milyarder degilsen yurt dışına çıktığında da yine sürüneceksin, hic bir ülke zannetmiyorum bize birsürü hak versin yardım etsin.. cok farazi bir konuşma olmuş. Ikinizin de tansiyonu yükselmis ve kırıcı konuşmuşsunuz.
Kısacası Allah ülkemizi düsürmesin, aksi bir durumda ülkede kalsan da gitsen de aynı zorlukları yaşarsın.
 
Merhaba Hanimlar,

Gelecek romanimin ilk bolumuyle karsinizdayim :KK70:

Heheh saka tabi ama nasil olduysa roman bolumune donustu derdim, kisaltamadim lutfen kusura bakmayin. Sonuna kadar okumayi basaran, fikir belirten herkese simdiden tesekkur ederim.

Bir bucuk senelik bir iliskim var. Bir ay kadar once zorunluluktan dolayi tek basima eve ciktim. Bu konuda kendisinin inanilmaz yardimlari oldu, evi kendisi buldu, tasinirken esyalarimi nakliye parasi olmasin diye o aldi goturdu arabayla kac sefer yapip. Ilk gunler alisayim diye her gun geldi kendi yemek yapti ( halam ve babamla yasadigim evde mutfaga giremiyordum malesef, yemek yapmasini halamin kirk yilda bir disari ciktigi zamanlardaki denemelerim haric pek bilmem. ) Hala da ben ogreneyim diye ya da yorulmayayim diye yapar yemek. Butun ay ev alisverisimi o yapti evden eti eksik etmedi, haftasonlari iznimiz denk gelince guzel sofralar kuruyor, karsilikli sohbetler ediyoruz vs vs. Maddi manevi bir seyimi eksik ettigini gormedim.


Eksikleri ise tabi ki var, ornegin sinirli bir yapisi var ve fazla mantik adami. Kendi mantigina uymayan bir seyi katiyen Kabul etmez. Ve kendi dogrularini degistirmez. Birseye ikna olmasi da cok zordur. Bir huyumdan ya da yaptigim birseyden rahatsiz oldugunda bunu bir kenara yazar, icinde biriktirir, ima yoluyla anlamami bekler ve ben anlamayip hala ayni seyleri yaptigimda da sen hep boyle yapiyorsun, anlamiyorsun vs diyerek kavga cikarir. Bu huyunu malesef geciremedik.

Asil konuya geceyim. Gectigimiz Cuma aksami yine bir sofra kurmus sohbet ediyorduk. Her sey cok guzel giderken konu birden bir turlu anlasamadigimiz kadin erkek konusuna geldi. Ardindan da ulkenin durumuna. Fazla ayrintiya girmeden nasil anlatabilirim bilmiyorum ama soyle ozetleyeyim, ben icinde bulundugumuz durum daha kotuye giderse ulkede kalmak istemedigimi, bu tarz savaslarin bana anlamsiz geldigini ve dunyaya bir kez geldigim icin bu hayati huzur icinde yasamak istedigimi savundum. Sokaga cikarken korkmadan cikabilmeyi, cocuklarim olursa onlarin mutlu ve rahat bir gelecegi olmasini istedigimi ve hayatimin en guzel yillarini ne olacagi belirsiz bir savas icin kaybetmek istemedigimi anlattim. Dunya var oldugundan beri insanlar birbiriyle savas icinde ve bu bana o kadar aptalca geliyor ki, tek bir ulkeye ait degilim butun dunya benim ve nerede huzur bulursam oraya gitmeliyim diye dusundugumu anlattim. Ote yandan kendisi bu ulke ve ulkenin gelecegi icin kaninin son damlasina kadar savasacagini dogru olanin bu oldugunu savundu. Ardindan sinirlenmeye basladi ve insanlari sevmeyen bencil bir insan benimle olamaz diye bir cumle kurdu. Ben de o anki hararetle tamam o zaman git diye bagirdim ve o kalkip gitmeye hazirlaninca da pisman oldum onu durdurmaya kalktim. Bir sure kavgamiz devam etti ve siddetlendi, birbirimize bagirdik cagirdik. Sonra sakinlesti ortalik ama gercekten cok kotu bir kavgaydi.

Ertesi gun birkac kere aradi gun icinde nasilim diye, Aksam son aradiginda konusmak istedi kavga konusunda, sozlerinin arkasinda oldugunu, ideolojisi olmayan bir insanla birlikte olamayacagini soyledi yine. Bencil olmakla ovunen biriyle nasil birlikte kalabilirmis. Boyle bir durum olmasa da sanirim tartismada oyle yansittim asla bencil olmakla ovunmedim ama ona anlatamadim. Beni evden kovdun dedi, bu ev bizim mabedimiz sen mutlu olasin diye yaptik herseyi nasil kovarsin buradan hadi kovdun sonra gitmeye kalkinca niye beni durdurmaya calisiyorsun dedi. Ben laflarimin arkasindayim ama sen arkasinda duramiyorsun dedi. Yine ekledi ben her zaman savastim ve savasmaya devam edicem, istiyorum ki kadinim ben mucadeleden yoruldugumda bile gelsin bana cesaret versin, yapabilirsin diye guc versin. Iliskimizi gozden gecirmemiz gerektigini soyledi. Bazi konularda cok mutlu oldugunu ama bazi seylerde de mutlu olmadigini belirtti. Cok ani sinirlenmelerim varmis ve o anda ne dedigimin farkinda olmuyormusum, agzima geleni soyluyormusum halbuki soz konusu o ise cumlelerime dikkat etmem gerekirmis, bu konuda hassasmis ama bir turlu degismemisim. Sonra pisman olup da uzulen yine ben oluyormusum magdur hep benmisim. Uyumlu degilmisiz, ona evden git demem ozellikle uzmus ama bu farkli ideoloji konusunu da es gecmedi. Otur dusun bazi seylerin degismesi gerekiyor, oturup konusalim konusacak birsey var mi onu da bilmiyorum cunku degismiyorsun sen dedi. Bu fevriliklerine devam edemezsin, ben zaten sinirli biriyim senin beni sakinlestirmen gerekiyor, ben senin oyuncagin da degilim git de gideyim gel de geleyim agzindan cikanlara dikkat et boyle devam etmez vs baya konustu. Ben cok konusmadim, ozur diledim ani tepkim icin, oyle demek istemedigimi soyledim bir anlik kizginlikla oldu dedim ama insanlar bi anlik kizginlikla adam olduruyor ama onun geri donusu yok, o zaman surekli kotu seyler yapalim ama oyle yapmak istemedim diye cikalim icinden oyle sey mi olur dedi susturdu. Sonra kapattik telefonu dusun bunlari diyerek.

Sonraki gun de arkadasinin dugunu vardi, gun icinde bir kez aradi gidiyorum birazdan diye. Ben de gun boyu hicbir sey yapamadim, agladim oturdum. Aksamina yazdi ugrayayim istersen dugunden donunce diye ben de olur dedim. Geldi birseyler ictik, yattik uyuduk. Sabah erkenden kalktik bayadir disari cikmiyorsun kahvaltiyi disarida yapalim dedi ciktik, avm ye goturdu evin eksiklerini aldik. Geldik o gunle ertesi gunun yemegini yapti o sirada birlikte dizi izledik. Aksama dogru da gitti yani ne kavgayla ilgili birsey konustuk ne aramizdaki farklarla ilgili. Hatta cok guzel de birgun gecirdik.

Simdi benim derdim ve merak ettigimse su,

O kadar ciddi bir kavga ettik, neden birden kapandi konu ve hicbir sey olmamis gibi iliskimize devam ettik? Oturup konusmak icin uygun bir zaman mi bekliyor yoksa bana kendisi otur dusun dedigi icin benim onu karsima alip bak ben boyle dusundum ettim hadi konusalim dememi mi? Aslinda konumuz o farkliligimiz degildi de ben ona git dedigim icin onun acisini mi cikardi sonar hala arkasindayim diyerek yoksa gercekten boyle mi dusunuyordur?

Ani tepkilerim olmus olabilir, git deyip durdurmaya calismakla da hata ettim biliyorum ama Bana bencil vs demesine, ideolojin yok demesine gercekten cok kirildim ve uzuldum cunku gercekten oyle bir insan degilim. Boyle bir farklilik gercekten onun dedigi gibi birlikteligin devamina engel bir sey mi? Soz konusu ona destek olmamsa eger, cok hakli bulmasam da onun kendi savasinda mutlaka ona destek olurum. Daha once isle sorunlar yasayip cikmak istediginde ona cikmasini istememe ragmen kalip savas diyen de benim, neden baska bir sey icin yaninda olmayayim? Kacmak uzerine bir ideolojim yok aksine kendimi bildim bileli hep birseyler icin savastim ki o da bunu cok iyi biliyor ama ona vatani savas bambaska birsey gibi geliyor sanirim anlayamiyorum.

Insanlari sevmedigim konusunda bir miktar hakli ama tamamen degi. Isim geregi surekli insanlarla iletisim halindeyim ve insanlara yardim etmekten mutluluk duyuyorum, birilerini gulumsetince benim de icim guluyor. Iyi insanlar her zaman var ve onlar icin herseyi yapmaya hazirim ama insanligin genel olarak kotu oldugu dusuncesini degistiremiyorum malesef. Gecmisim ve gordugum onca sey bu onyargiyi kiramiyor icimde. Ama bu demek degil ki onu bu yuzden sevemem.

Bunlari oturup anlatmali miyim ona yoksa zaten konu kapanmisken beklemeli konusmamali miyim? Kalbimi genisletip herkes guvenmeyi, sevmeyi denemeli miyim? Yoksa oldugum insan olarak mi kalmaliyim? Ideolojim gercekten yanlis mi, boyle farkli dusunurken birlikte olamaz miyiz yoksa orta bir yol bulabilir miyiz?

Yani ben ne yapayim? :rolleyes:


İdeoloji konusuna girmek istemiyorum herkesin fikri kendisine nede olsa ancak Margaret Mitchell'in Rüzgar Gibi Geçti kitabını okumanı tavsiye derim. Filmi de var ancak kitabını okumadan izlemeni önermem.
Erkek arkadaşın sana değer veriyor aranızda ki farklılıklara rağmen orta yolu bulmanızı umuyorum.
Benim anladığım senin düşünüp karar verip ona konuyu açmanı bekliyor.
 
yani şimdi ideoloji derken, milliyetçilik, ülkücülük falan gibi mi mesela? bir de şunu merak ettim, anlaşamadığımız kadın erkek konusu demişsiniz. nesinde anlaşamıyorsunuz kadın erkek muhabbetinin?

istediğinizi düşünmekte, savunmakta ve savunmamakta elbette özgürsünüz ama başka bir ülkede, o hep özendiğimiz, dışarıdan bakınca ne güzel dediğimiz yerlerde yaşamak hiç de kolay değil. muhtemelen dışarıdan gelen herkesin rahatça giremediği bir sistemleri olduğundan dolayı iyi şu an o ülkeler. kanada, isveç, norveç, finlandiya falan gidecekseniz buralara gideceksiniz bunlar gerçekten gelişmiş ülkeler onun dışında avrupa, amerika vs. binbir zorluğu var. en basidinden hayat çok pahalı özellikle avrupa'da. örneğin türkiye'de geri kafalı düşüncelerden falan şikayet ediyoruz zaman zaman ama o ülkelerde de can sıkıcı derecede milliyetçilik, ırkçılık, geri kafalılık falan var. deli gibi ırkçı olan yerler var biz o kadar değiliz. zamanında sırf ten rengi siyah diye insanları aşağılayan ülke Türkiye değildi bunu hepimiz biliyoruz. bizim insanımız birçok yabancı topluma göre daha sıcak kanlı, yardımsever, şefkatli, vicdanlı ve hoşgörülü bir halk. kötülük, hoşgörüsüzlük falan sadece bizim milletimizde olan birşey değil hatta bizim milletimiz eşcinsellik konusunda bile bazı ülkelerin insanlarına göre daha bile hoşgörülü. :) benim zamanında birşeyler araştırmam gerekmişti eşcinsellikle alakalı, sosyal medyadan falan çok yardım aldım ve hep yabancı kaynaklardan bilgi topladım. fransa, avusturya, almanya, amerika gibi gibi daha birçok ülkenin insanlarından eşcinsellikle alakalı o kadar iğrenç, geri kafalı, saçma sapan yorumlar, düşünceler vardı ki bizimkiler hafif kalır. ben onları okuduğum zaman bizim insanımız daha hoşgörülü, daha insancılmış dedim, Allah sizi inandırsın. bizim şu an en büyük iki sorunumuz var birisi terör diğeri suriyeli mülteciler. mülteci konusunda devlet daha iyi bir plan çizip uygulasaydı ne o insanlar ne de biz mağdur olmazdık. bu ve bunlar gibi ciddi sorunlar da bizi yurt dışına karşı kötü gösteriyor ve dünya çapında istenmeyen milletler listelerine giriyoruz. bizim ülkemiz çok daha iyi bir durumda olacakken maalesef şu an bu durumdayız ve bir sürü olumsuzluğumuz var.

vatan millet sakarya konusuna gelecek olursak... o konu hakkında da şunu söyleyebilirim, zamanında bizim için savaşan atalarımız, şehitlerimiz vatan millet sakarya demeseydi biliyorsunuz ki biz şu an kim bilir hangi devletin himayesi, sömürgesi olurduk, kimlerin evladı olurduk, hangi bayrak altında yaşardık ve ne muameleler görürdük tahmin ediyorsunuzdur az çok. işgal altındaydık, osmanlı parçalanmıştı, bir sürü toprak bölüşme anlaşmaları gizli şekilde yapılmıştı falan filan derken kurtuluş savaşında mücadele edildi ve bugünlere geldik, gelebildik. hepiniz biliyorsunuz detaylarını da. dünya vatandaşlığı sizin kafanızda yer etmiş olabilir ama dünya buna hazır değilse bunun bir anlamı yok. vatansız olmak, vatansız hissetmek gerçekten çok ama çok kötü. neyse çok da uzattım farkındayım.

yine de sizin kendi fikirleriniz, düşünceleriniz ama ideoloji yüzünden güzel giden bir ilişkiyi bitirmek bana saçma gelir. o istediğini düşünsün, siz de istediğinizi. yalnız ilginç olanı, siz madem ideoloji sahibi değilsiniz bu adamın bundan yeni mi haberi oldu orasını anlamadım.
 
Evet orasi oyle ama annem Romanya'da yasiyor zorlanirsam gidebilecegim bir yerim var. Ha zorlaninca gidecek degilim, ulkemi seviyorum da ama boyle ideolojin kacmak senin denince ben de savunmaya gectim ne bileyim.
Haklisiniz buraya yazdiklarimi ezberleyip konusayim en iyisi ben :)
Lazarus,işimi bıraktım,okudum...İdeolojin için en başta fikrimi söyleyeyim naçizane,taş yerinde ağırdır.Sevgilinde anladığım kadarıyla,ne seninle ne sensiz ikileminde...En son söyleyeceğim de,evliyim ve evlilik birbirine değil,aynı yöne bakmaktır sözüne çok inanıyorum.Tamamen aynı fikirde mi olmalı çiftler,tabiiki hayır,fakat büyük oranda uyum,evliliği ve anlaşmayı kolaylaştırır.Benim baba evimde aynı araçla 4 ayrı partiye oy vermeye gidiyorduk ailemizle.Babamızın tek dediği, bu konuda kimseyle gereksiz polemiğe girmeyin,düşüncenizi savunun ama kalp kırmayın, olurdu.Böyle bir aileden gelmeme rağmen,eşimle benzer dünya görüşüne,senin deyiminle ideolojisine sahip olmak beni mutlu ediyor,ayrıldığımız noktalarda da birbirimizin tezini çürütme gayretlerimiz eğlenceli oluyor.Bence karşındakini anlamaya çalış,boş laf etmiyor aslında.Öyle uzun soruya böyle uzun cevap,nasıl qarden qarden
 
Merhaba Hanimlar,

Gelecek romanimin ilk bolumuyle karsinizdayim :KK70:

Heheh saka tabi ama nasil olduysa roman bolumune donustu derdim, kisaltamadim lutfen kusura bakmayin. Sonuna kadar okumayi basaran, fikir belirten herkese simdiden tesekkur ederim.

Bir bucuk senelik bir iliskim var. Bir ay kadar once zorunluluktan dolayi tek basima eve ciktim. Bu konuda kendisinin inanilmaz yardimlari oldu, evi kendisi buldu, tasinirken esyalarimi nakliye parasi olmasin diye o aldi goturdu arabayla kac sefer yapip. Ilk gunler alisayim diye her gun geldi kendi yemek yapti ( halam ve babamla yasadigim evde mutfaga giremiyordum malesef, yemek yapmasini halamin kirk yilda bir disari ciktigi zamanlardaki denemelerim haric pek bilmem. ) Hala da ben ogreneyim diye ya da yorulmayayim diye yapar yemek. Butun ay ev alisverisimi o yapti evden eti eksik etmedi, haftasonlari iznimiz denk gelince guzel sofralar kuruyor, karsilikli sohbetler ediyoruz vs vs. Maddi manevi bir seyimi eksik ettigini gormedim.


Eksikleri ise tabi ki var, ornegin sinirli bir yapisi var ve fazla mantik adami. Kendi mantigina uymayan bir seyi katiyen Kabul etmez. Ve kendi dogrularini degistirmez. Birseye ikna olmasi da cok zordur. Bir huyumdan ya da yaptigim birseyden rahatsiz oldugunda bunu bir kenara yazar, icinde biriktirir, ima yoluyla anlamami bekler ve ben anlamayip hala ayni seyleri yaptigimda da sen hep boyle yapiyorsun, anlamiyorsun vs diyerek kavga cikarir. Bu huyunu malesef geciremedik.

Asil konuya geceyim. Gectigimiz Cuma aksami yine bir sofra kurmus sohbet ediyorduk. Her sey cok guzel giderken konu birden bir turlu anlasamadigimiz kadin erkek konusuna geldi. Ardindan da ulkenin durumuna. Fazla ayrintiya girmeden nasil anlatabilirim bilmiyorum ama soyle ozetleyeyim, ben icinde bulundugumuz durum daha kotuye giderse ulkede kalmak istemedigimi, bu tarz savaslarin bana anlamsiz geldigini ve dunyaya bir kez geldigim icin bu hayati huzur icinde yasamak istedigimi savundum. Sokaga cikarken korkmadan cikabilmeyi, cocuklarim olursa onlarin mutlu ve rahat bir gelecegi olmasini istedigimi ve hayatimin en guzel yillarini ne olacagi belirsiz bir savas icin kaybetmek istemedigimi anlattim. Dunya var oldugundan beri insanlar birbiriyle savas icinde ve bu bana o kadar aptalca geliyor ki, tek bir ulkeye ait degilim butun dunya benim ve nerede huzur bulursam oraya gitmeliyim diye dusundugumu anlattim. Ote yandan kendisi bu ulke ve ulkenin gelecegi icin kaninin son damlasina kadar savasacagini dogru olanin bu oldugunu savundu. Ardindan sinirlenmeye basladi ve insanlari sevmeyen bencil bir insan benimle olamaz diye bir cumle kurdu. Ben de o anki hararetle tamam o zaman git diye bagirdim ve o kalkip gitmeye hazirlaninca da pisman oldum onu durdurmaya kalktim. Bir sure kavgamiz devam etti ve siddetlendi, birbirimize bagirdik cagirdik. Sonra sakinlesti ortalik ama gercekten cok kotu bir kavgaydi.

Ertesi gun birkac kere aradi gun icinde nasilim diye, Aksam son aradiginda konusmak istedi kavga konusunda, sozlerinin arkasinda oldugunu, ideolojisi olmayan bir insanla birlikte olamayacagini soyledi yine. Bencil olmakla ovunen biriyle nasil birlikte kalabilirmis. Boyle bir durum olmasa da sanirim tartismada oyle yansittim asla bencil olmakla ovunmedim ama ona anlatamadim. Beni evden kovdun dedi, bu ev bizim mabedimiz sen mutlu olasin diye yaptik herseyi nasil kovarsin buradan hadi kovdun sonra gitmeye kalkinca niye beni durdurmaya calisiyorsun dedi. Ben laflarimin arkasindayim ama sen arkasinda duramiyorsun dedi. Yine ekledi ben her zaman savastim ve savasmaya devam edicem, istiyorum ki kadinim ben mucadeleden yoruldugumda bile gelsin bana cesaret versin, yapabilirsin diye guc versin. Iliskimizi gozden gecirmemiz gerektigini soyledi. Bazi konularda cok mutlu oldugunu ama bazi seylerde de mutlu olmadigini belirtti. Cok ani sinirlenmelerim varmis ve o anda ne dedigimin farkinda olmuyormusum, agzima geleni soyluyormusum halbuki soz konusu o ise cumlelerime dikkat etmem gerekirmis, bu konuda hassasmis ama bir turlu degismemisim. Sonra pisman olup da uzulen yine ben oluyormusum magdur hep benmisim. Uyumlu degilmisiz, ona evden git demem ozellikle uzmus ama bu farkli ideoloji konusunu da es gecmedi. Otur dusun bazi seylerin degismesi gerekiyor, oturup konusalim konusacak birsey var mi onu da bilmiyorum cunku degismiyorsun sen dedi. Bu fevriliklerine devam edemezsin, ben zaten sinirli biriyim senin beni sakinlestirmen gerekiyor, ben senin oyuncagin da degilim git de gideyim gel de geleyim agzindan cikanlara dikkat et boyle devam etmez vs baya konustu. Ben cok konusmadim, ozur diledim ani tepkim icin, oyle demek istemedigimi soyledim bir anlik kizginlikla oldu dedim ama insanlar bi anlik kizginlikla adam olduruyor ama onun geri donusu yok, o zaman surekli kotu seyler yapalim ama oyle yapmak istemedim diye cikalim icinden oyle sey mi olur dedi susturdu. Sonra kapattik telefonu dusun bunlari diyerek.

Sonraki gun de arkadasinin dugunu vardi, gun icinde bir kez aradi gidiyorum birazdan diye. Ben de gun boyu hicbir sey yapamadim, agladim oturdum. Aksamina yazdi ugrayayim istersen dugunden donunce diye ben de olur dedim. Geldi birseyler ictik, yattik uyuduk. Sabah erkenden kalktik bayadir disari cikmiyorsun kahvaltiyi disarida yapalim dedi ciktik, avm ye goturdu evin eksiklerini aldik. Geldik o gunle ertesi gunun yemegini yapti o sirada birlikte dizi izledik. Aksama dogru da gitti yani ne kavgayla ilgili birsey konustuk ne aramizdaki farklarla ilgili. Hatta cok guzel de birgun gecirdik.

Simdi benim derdim ve merak ettigimse su,

O kadar ciddi bir kavga ettik, neden birden kapandi konu ve hicbir sey olmamis gibi iliskimize devam ettik? Oturup konusmak icin uygun bir zaman mi bekliyor yoksa bana kendisi otur dusun dedigi icin benim onu karsima alip bak ben boyle dusundum ettim hadi konusalim dememi mi? Aslinda konumuz o farkliligimiz degildi de ben ona git dedigim icin onun acisini mi cikardi sonar hala arkasindayim diyerek yoksa gercekten boyle mi dusunuyordur?

Ani tepkilerim olmus olabilir, git deyip durdurmaya calismakla da hata ettim biliyorum ama Bana bencil vs demesine, ideolojin yok demesine gercekten cok kirildim ve uzuldum cunku gercekten oyle bir insan degilim. Boyle bir farklilik gercekten onun dedigi gibi birlikteligin devamina engel bir sey mi? Soz konusu ona destek olmamsa eger, cok hakli bulmasam da onun kendi savasinda mutlaka ona destek olurum. Daha once isle sorunlar yasayip cikmak istediginde ona cikmasini istememe ragmen kalip savas diyen de benim, neden baska bir sey icin yaninda olmayayim? Kacmak uzerine bir ideolojim yok aksine kendimi bildim bileli hep birseyler icin savastim ki o da bunu cok iyi biliyor ama ona vatani savas bambaska birsey gibi geliyor sanirim anlayamiyorum.

Insanlari sevmedigim konusunda bir miktar hakli ama tamamen degi. Isim geregi surekli insanlarla iletisim halindeyim ve insanlara yardim etmekten mutluluk duyuyorum, birilerini gulumsetince benim de icim guluyor. Iyi insanlar her zaman var ve onlar icin herseyi yapmaya hazirim ama insanligin genel olarak kotu oldugu dusuncesini degistiremiyorum malesef. Gecmisim ve gordugum onca sey bu onyargiyi kiramiyor icimde. Ama bu demek degil ki onu bu yuzden sevemem.

Bunlari oturup anlatmali miyim ona yoksa zaten konu kapanmisken beklemeli konusmamali miyim? Kalbimi genisletip herkes guvenmeyi, sevmeyi denemeli miyim? Yoksa oldugum insan olarak mi kalmaliyim? Ideolojim gercekten yanlis mi, boyle farkli dusunurken birlikte olamaz miyiz yoksa orta bir yol bulabilir miyiz?

Yani ben ne yapayim? :rolleyes:
Yazın cidden uzunmuş. Bundan sebep ayrılacağınızı düşünmüyorum. Geçici bir dönem bence.
 
O elestirmis sen hep alttan almissin. Sana dusuncelerini kabul ettirmeye calismis biraz da. Konuztuklariniz konusunda kim hakli kim haksiz konusuna girmeyecegim de neden siz de onun begenmediginiz taraflarini soylemediniz? Otursun biraz da o dusunsun.
 
evi kendisi buldu, tasinirken esyalarimi nakliye parasi olmasin diye o aldi goturdu

Butun ay ev alisverisimi o yapti evden eti eksik etmedi,

Siz bu kişiye maddi olarak çok sırtınızı dayamışsınız. Sevgililerin birbirine ufak tefek maddi destek olmasında bi kötülük yok ama sizde açıkça sezilen bir "Allah razı olsun" durumu var yani eti eksik etmedi falan. Kendiniz alamıyorsunuz galiba. Adama kızıp evden kovunca da "beni nasıl kovarsın bu ev bizim mabedimiz(!?) bu evi, herşeyi sen mutlu ol diye yapmadık mı " diye küçük bir hatırlatma yapmayı ihmal etmeden, duygu sömürüsüyle yumuşatıp manipülasyonunu yapıyor. Halbuki sen bunun için özür dilemiştin bile.
 
Eşimle herhangi bir konuda sohbet ederken ayrı fikirlerde olduğumuzda herkes kendi fikrini savunur bir süre, uzlaşabilirsek en mantıklı görüşte birleşiriz, uzlaşamazsak kapatalım konuyu, sinir bozucu olmaya başlıyor falan deriz. Kimse kimseye fikrini empoze etmeye ya da kabul etmezse evden kovmaya kalkışmaz.

Daha sakin ve objektif konuşmalısınız söz konusu durum her ne olursa olsun. Karşı tarafın fikirlerini anlamaya çalışmalı, haklılık yarışına girmemelisiniz. Ama onun haklılık yarışına girmesine ve sizin fikirlerinizi söndürmesine de izin vermemelisiniz. Eğer sohbet tartışmaya dönüşüyorsa ve ortak payda bulunamıyorsa kapatın konuyu en güzeli.
 
siz bu adamdan çok maddi yardım (!) almışsınız
yavaş yavaş onun gibi düşünmediğiniz için başınıza kakmaya başlar
ayrıca sorun ideolojisiz olmanız değil onun gibi düşünmemeniz farklı düşünceye saygısı yok adam sizi beslediği için de sizin üstünüzde hak sahibi görüyor bence
 
Bende erkek arkadaşına hak verdim. En ufacık zorlukta. Veya herhangi bir zorlukta gidebilicek yapıda olduğunu göstermişsin. Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içiyorken. Tek kalemde silmen ona dokunmuş olabilir. Sen bu yapıda değilsen anlaşabiliceğinizi sanmıyorum. Yani şöyle bir görüntü oluşturuyorsun. Yediğin kaba ihanet etmek gibi. Bunu onu kovarakta desteklemişsin ve en ufak zorluklarda hiç bir güven vermemişsin. İdeolojisi olan bir erkekle bir ömür geçiremezsin. Sonuçta bu arkadaşlıktan öte birşey. Arkadaşın olsa konuşma ama, eşin olduğunda o konuştuğunda ters düşersiniz.
 
X