Tuliana kaleme aldığın konu o kadar güzel ve özel ki benim için.
Çok da güzel yazmışın arkadaşım.
Çocukluğum benim sık sık hatırladığım unutmadığım ve unutamayacağım bir dönem.
Hatta bazen neden oraya takılıp kaldığıma bir anlam veremiyorum,
sizlerde böylemisiniz bilmiyorum ama.
Benim bir ayağım hep çocukluğumda.
Yollarda seksek oynayan kızlar görsem muhakkak bir tur oynarım, oynarken de
kendimi kırmızı ayakkabılı küçük kız olarak hissederim hep.
Hatta kendime misyon edindim; yiğenlerime, arkadaşlarımın çocuklarına, çocukluğumda oynadığımız oyunları, söylediğimiz şarkıları, dinlediğimiz masalları öğretirim.
İnan çok hoşlarına gidiyor.
İsim şehir, tren, sıcak soğuk evde oynadığımız oyunlar.
Çocukluk arkadaşlarımla buluştuğumda da cips, kola almam yeni nesil gibi..
Eti puf pufumu alırım, çubuk krakerimi, balık krakerimi, gozozumu...
Aynı eski günlerde ki gibi paylaştırırım, ve hani bazılarımız yapardı ya hemen kendilerininkini bitirir, diğerlerininkinden tırtıklamaya çalışırdı, işte öyle tatlı atışmalar bile yaparım,
hey gidi günler...
teşekkürler canım kalemin dert görmesin.
Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu,
aldım onu içeriye cik cik cik ötsün diye..
Pırpır ederken canlandı. Ellerimde çocukluğum kaldı..