- 19 Nisan 2022
- 4.029
- 43.585
en yakın arkadaşımı bir hiç uğruna kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyordum.. o da bitmesini kabullenemedi .. tehditler etti ofisi bastı .. ayrılamazsın vs diyerek..
fazlaca sorumsuzdu
çok arkadaş çevresi olan biriymiş okul hayatından vs ama iş hayatında saygı duyulan biri değil,
bu arada ondan ayrıldığım gün bi erkek arkadaşımla dertleşirken o erkek arkadaşım bana ilgisi olduğunu açıkladı ama ben psikolojik olarak herhangi bir ilişkiye hazır olmadığım için değerlendirmedim bile.
hayatta çok büyük şeyler de başardım en olmayacak yerlerde yıkıldım da.. çok çaresiz ve yalnız hissettiğim zamanlar da oldu kendime inanıp yapabilirim dediğim zamanlar da.
kendime göre ilginç bi hikayem var benim..
küçükken aile içinde hala travma olarak kalan olaylarla büyüdüm.. bir aile yaşantısı nedir bilmiyorum..
bu durum ikili ilişkilerime de çok yansıyor..
etrafımca güzel sayılabilecek 1.75 boyunda 60 kilo bir kızım, dışardan burnu havada gözüktüğümü söylerler.. ama içerisi içler acısı..
küçükken hiç değer görmeden büyüdüm evde her gün kavgayla geçerdi etrafımdaki herkesin diline düşmüştük ve bu bende hep özgüven eksikliği olarak kaldı. bi türlü bulunduğum ortama kendimi ait hissedemiyorum.
küçükken kurtuluşu iyi bir okulda okumakta bulurdum bunun için de çok çalıştım Türkiye nin sayılı okullarından olan bir okuldan iyi bi ortalamayla mezun oldum..
üniversite dönemim boyunca yaklaşık 5,5 yıl süren bir erkek arkadaşım vardı, zaman içerisinde nasıl olduğunu bilmiyorum beni çok seven fedakarlıklar yapan çocuk gitti ilk bir yılın sonunda çok kıskanç birine dönüştü bakkala giderken bile haber vermemi isteyen zorba biri oldu.. sabrettim onu çok seviyordum güya. ama ben katlandıkça kıskançlığı daha da arttı. hakaretler boyutuna vardıran birine dönüşmüştü.
ben boyun eğdikçe yıllar yıllar sonra beni kale almıyor önemsemiyordu, durup iki çift laf ettirmezdi hep sözümü keserdi hiç mutlu değildim ama ayrılamıyordum , sonra Allahtan o benden ayrıldı ve tüm çabalarıma rağmen geri dönmedi :)
ama bununla bitiyormuş hiçbir şey. memlekete geldim ofis açtım, annem ve babam boşanma aşamasına geldi, işlerim de iyi gidiyordu,
çok teklif edenler beraber olmak isteyenler oldu, bense bir nevi yılların acısını çıkartıyormuşcasına kimseye önem vermiyordum kim denk gelirse arkadaşça konuşuyor beğenmediğimi ise bi şekilde uzaklaştırıyordum kendimden..
bu süreçte aynı meslekten bir sevgilim oldu, bu sefer çok temkinli gidecektim güçlü kadın olmalıydım, kendini ezdirmeyen sevdiğini çok da belli etmeyen bakımlı güzel giyinen ve etrafıyla da flörtöz denebilecek samimiyetteydim o süreçte.. yani erkek arkadaşımın hayatımda ha varlığı ha yokluğu gibi bi şey oldu :)
ve tabiiki beni aldattı :)
bunun epeyce psikolojisinden çıkamamıştım.. nasıl olurdu.. ben etrafa sevgilim bu demeye bile çekinen biriydim çünkü kimse tip olarak bile yakıştıramazdı ve ben defalarca aldatılmışım yalanlar söylenerek kandırılmışım ,, ben adamı çok kaliteli işinde gücünde sanarken ayrıldıktan sonra öğrendim çok da şerefsiz bir insan olduğunu..
epeyce bi süre konduramamıştım, ne ona ne kendime.. ilk defa aldatılıyordum..
bu süreçte en yakın erkek arkadaşlarımdan birinin desteğiyle ayakta kaldım.. fakat bu seferde o açık giyiniyorsun herkesle flörtöz gibi takılıyorsun o yüzden başına bunlar geldi.. biraz usturuplu davran diye diye üzerimde çok baskı kurdu..
haklı olabilir miydi acaba ..
o yüzden mi aldatılmıştım.. aslında çok da açık giyinmezdim, öyle kaşar denebilecek hareketlerim yoktu ama renkli giyinen , eğlenceli , güleryüzlü, hareketli biriydim sadece..
ama günden güne enerjim yok olmuştu ayakta yürüyemez haldeydim.. eskiden her gün kuaföre gidip saç yaptıran ben , kaşlarımı aldırmaya bile üşenen kot kazakla dışarı çıkan biri olmuştum..
günler geçti ve bu erkek arkadaşımla fazla yakın olduk ağlarken bi anda duygularım birbirine karışmıştı .. sonra bunu onunla paylaştım.. daha az görüşmemiz gerekiyor çok ileri gittik diye.. o da bana aslında bana karşı duyguları olduğunu , ikimize bi şans vermesi gerektiğini söyledi
ısrarlar sonucu acaba mı dedim.. nasıl olacaktı ki her şeyimizi biliyordk ve hislerim aşk da değildi sadece onu nereye koyduğumu bilemediğim bi süreçteydim.. sonra acaba mı dedim.. zaten aşık olunca beceremiyorum .. bu çocuk da seviyor değer veriyor iyi de muhabbet ediyoruz ( o süreçte ailevi problemlerim de çokca artmıştı) neden olmasın diyerek o kafa karışıklığıyla az daha evlenecektim..
baktım bikaç gün bile olmamış o yönde konuşmaya başlayalı kıskanmaya başlıyor falan dedim yok ben bu süreçlerden geçtim bidaha aynılarını yaşayacak kadar aptal değilim diyerek bitirdim..
en yakın arkadaşımı bir hiç uğruna kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyordum.. o da bitmesini kabullenemedi .. tehditler etti ofisi bastı .. ayrılamazsın vs diyerek..
öyle böyle o da bitti.
annemle babamın davası vardı, aynı adliyede avukat olarak çalışmam dışında bir sorun yoktu :/
inanılmaz kötü geçti hakiminden mübaşirine diğer avukatlara herkese rezil olmuş hissediyordum..
annemle babama çok öfkeliydim zaten ömrüm köylülerin komşuların tüm tanıdıkların dilinde sakız olmakla geçmişti. kendime bir düzen kurmuşken.. babam bi anda evi terk etti bi anda evin ve ofisin tüm sorumluluğu üzerime kalmıştı.. çırpınıyordum her şeye rağmen ayakta kalmak için.. ufak tefek demeden her işe koşturuyordum hem eve hem ofise yetişmeye çabalıyordum..
her şeyi bi şekilde aşardım da çalıştığım işyerine rezil olmayı aşamadım..
o akşam arkadaşların ısrarıyla bi kafeye gittik
toplamda 4 kişiydik ben ve bir kız arkadaşım iki erkek gelecekti.
şimdi anlatacağım erkek bir adliye personeliydi ve ben ilk başta çok sorun ettim nasıl olacak laf söz olur hepimiz avukat olsak neyse diyerek baya bi karşı çıktım ama bi şekilde toplanıldı.
yeni gelen çocuğun bana ilgisi olduğunu hissettim, konuşmalarından zararsız kendi halinde , çokça çevresi olan biri olduğunu anladım,
ama zaten gündemimde sevgili yapmak yoktu zaten bu konularda hata üstüne hata yapan biriydim bi sevgiliyle uğraşacak enerjim yoktu hiç.
ama güzel giden bi arkadaşlığımız oldu bahsettiğim diğer kızla üçümüz iyi bi arkadaş olmuştuk sürekli başka şehirlere gidiyorduk kaçak göçek, o serserilikten buna , liseliler gibi eğleniyorduk,
ben defalarca bu çocuğa sevgili olamayacağımızı , onunla arkadaş olmaktan çok keyif aldığımı, ve aklında böyle bi düşünce varsa unutması gerektiğini söyledim.
sevgisinin zararsız olduğunu, kendi halinde sevdiğini söyledi, beklentisinin olmadığını söyledi..
inandırmıştı kendini bana.
bazen ona çok üzülüyordum çok masum biri ama olma ihtimalimiz yok diye.
sonra bu kadar saf ve masum sevgiyi başka kimse de görmediğimi düşündüm. ne olacaktı ki olmasa da en kötü ihtimalle biterdi.. başladık, günler günleri kovaladı ..
bu süreçte onu daha yakından tanımıştım..
bu kısımları anlatmak biraz zor..
evet çok arkadaş çevresi olan biriymiş okul hayatından vs ama iş hayatında saygı duyulan biri değil,
sevmediği bir işi yapıyor olmaya bağlıyordu hepsini ama fazlaca sorumsuzdu. işe geç gidiyor sabah uyanmıyor .. işyerindeki işlerini biriktiriyor.. onunla tamamen zıt karakterlere sahiptik. bugüne kadar sevgililerim hep kıskanç olduğu için onun kızlı erkekli fazlaca ortamlarının olması beni çekmişti ilk başta.. sonra katlanamaz haldeydim..
hayatındaki her şeyin sorumluluğunu bana yıkmıştı resmen.. ev yemek temizlik çamaşır ütü.. çoğu zamanlar işe bile benim onu bırakmamı isteyen biri olmuştu. onun için çok fedakarlıklar yaptım.. asla bu kadarına gerek yoktu ama .. pek çok kadının kocasına yapmayacağı fedakarlıkları yaptım.. şimdi geriye dönüp baktığımda aklımın hayalimin alamayacağı fedakarlıklardı bunlar. her zaman kendisi bile söylerdi annem bile yapmıyordu senin yaptıklarını diye, ki bu adam inanılmaz ana kuzusuydu düşünün. annesinden bile daha çok ilgilendim..
neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum gerçekten .. inanın bilmiyorum..
keşke yaptıklarımın karşılığını bari görseydim bu kadar içim yanmazdı..
ben saçımı süpürge ettikçe bana çok kötü davrandı sürekli bağırıyordu. psikolojik şiddet gördüm resmen o yumuşacık çocuktan(!)
sınavlara girip çıkıyordu hala. o yüzden kendi ilgilenemez zaten gün içinde çalışıyor diyerek, sanki kendimin hiç derdi yokmuş gibi ona bu şehirde aile oldum ama asla değerim bilinmedi.
kendi tek gecelik ilişkiler yaşayan arkadaşı bile neden kıza bunları yaptın diyerek yadırgamış düşünün.
ondan ayrılalı 3 hafta oldu.. ama ben hala psikolojik olarak hiç iyi değilim inanılmaz sarsıldım..
çok fazla uzun oldu biliyorum ama buraya kadar okuyan bir arkadaşım olursa bana ne yapmamı önerir gerçekten çok kötü durumdayım..
( bu arada ondan ayrıldığım gün bi erkek arkadaşımla dertleşirken o erkek arkadaşım bana ilgisi olduğunu açıkladı ama ben psikolojik olarak herhangi bir ilişkiye hazır olmadığım için değerlendirmedim bile.. )
(bu arada onunla birlikte olduğum süre boyunca ben de kpss çalıştım iyi sayılabilecek de bi puan aldım şu an atama bekliyorum.)
ve 27 yaşındayım, evlenmek yuvamı kurmak istiyorum ama doğru dürüst insan çıkmıyor artık kriterden de geçtim insan yok
okuyanlara ve cevap yazmak isteyenlere şimdiden çok teşekkür ederim..
İnşallah uzak bir yere atanirsiniz ,çünkü uzaklaşmak size iyi gelecek bence. Önünüze bakın.isiniz var sağlığınız yerinde her şeyi geride bırakıp yepyeni bir sayfa açın derin. Geriye bakmayın.yeni ortam,yeni arkadaşlar size iyi gelecektir
o kadar haklısınız ki.. gerçekten de öyle kendimi tanımıyorum .. köylü, aristokrat, kıskanç , geniş, ana kuzusu.. hayatıma girenler hep böyle karmakarışık tiplerdi. hatta bi gün biri bana, önceki ilişkilerim için, hepimizi aynı masaya oturtsan konuşacak ortak konu bulamayız, bunlar nasıl tipler demiştiSizin kendinizi tanımaya hiç fırsatınız olmamış maalesef. Sürekli yaşadığınız ilişkilerde az yada çok şekil değiştirmişsiniz ve bu sizden hep parçalar alıp götürmüş. Bence bir süre flört/sevgili işlerine ara verin ve kendinizi tanıyın. Kendiniz için nasıl bir hayat istiyorsunuz, partneriniz nasıl olmalı, bunları düşünün. Yalnızlık kendiniz en iyi tanıma yöntemidir.
Herkesin geçmişten getirdiği yükleri, aile travmaları olabilir. Bunların sizi daha fazla hataya sürüklemesine izin vermemek için kendinizle kalın ve yüklerinizden kurtulmaya çalışın.
Daha genceciksiniz yaşayacak çook güzel günleriniz olacak bu umutsuzluğa gerek yok.
..hayatta çok büyük şeyler de başardım en olmayacak yerlerde yıkıldım da.. çok çaresiz ve yalnız hissettiğim zamanlar da oldu kendime inanıp yapabilirim dediğim zamanlar da.
kendime göre ilginç bi hikayem var benim..
küçükken aile içinde hala travma olarak kalan olaylarla büyüdüm.. bir aile yaşantısı nedir bilmiyorum..
bu durum ikili ilişkilerime de çok yansıyor..
etrafımca güzel sayılabilecek 1.75 boyunda 60 kilo bir kızım, dışardan burnu havada gözüktüğümü söylerler.. ama içerisi içler acısı..
küçükken hiç değer görmeden büyüdüm evde her gün kavgayla geçerdi etrafımdaki herkesin diline düşmüştük ve bu bende hep özgüven eksikliği olarak kaldı. bi türlü bulunduğum ortama kendimi ait hissedemiyorum.
küçükken kurtuluşu iyi bir okulda okumakta bulurdum bunun için de çok çalıştım Türkiye nin sayılı okullarından olan bir okuldan iyi bi ortalamayla mezun oldum..
üniversite dönemim boyunca yaklaşık 5,5 yıl süren bir erkek arkadaşım vardı, zaman içerisinde nasıl olduğunu bilmiyorum beni çok seven fedakarlıklar yapan çocuk gitti ilk bir yılın sonunda çok kıskanç birine dönüştü bakkala giderken bile haber vermemi isteyen zorba biri oldu.. sabrettim onu çok seviyordum güya. ama ben katlandıkça kıskançlığı daha da arttı. hakaretler boyutuna vardıran birine dönüşmüştü.
ben boyun eğdikçe yıllar yıllar sonra beni kale almıyor önemsemiyordu, durup iki çift laf ettirmezdi hep sözümü keserdi hiç mutlu değildim ama ayrılamıyordum , sonra Allahtan o benden ayrıldı ve tüm çabalarıma rağmen geri dönmedi :)
ama bununla bitiyormuş hiçbir şey. memlekete geldim ofis açtım, annem ve babam boşanma aşamasına geldi, işlerim de iyi gidiyordu,
çok teklif edenler beraber olmak isteyenler oldu, bense bir nevi yılların acısını çıkartıyormuşcasına kimseye önem vermiyordum kim denk gelirse arkadaşça konuşuyor beğenmediğimi ise bi şekilde uzaklaştırıyordum kendimden..
bu süreçte aynı meslekten bir sevgilim oldu, bu sefer çok temkinli gidecektim güçlü kadın olmalıydım, kendini ezdirmeyen sevdiğini çok da belli etmeyen bakımlı güzel giyinen ve etrafıyla da flörtöz denebilecek samimiyetteydim o süreçte.. yani erkek arkadaşımın hayatımda ha varlığı ha yokluğu gibi bi şey oldu :)
ve tabiiki beni aldattı :)
bunun epeyce psikolojisinden çıkamamıştım.. nasıl olurdu.. ben etrafa sevgilim bu demeye bile çekinen biriydim çünkü kimse tip olarak bile yakıştıramazdı ve ben defalarca aldatılmışım yalanlar söylenerek kandırılmışım ,, ben adamı çok kaliteli işinde gücünde sanarken ayrıldıktan sonra öğrendim çok da şerefsiz bir insan olduğunu..
epeyce bi süre konduramamıştım, ne ona ne kendime.. ilk defa aldatılıyordum..
bu süreçte en yakın erkek arkadaşlarımdan birinin desteğiyle ayakta kaldım.. fakat bu seferde o açık giyiniyorsun herkesle flörtöz gibi takılıyorsun o yüzden başına bunlar geldi.. biraz usturuplu davran diye diye üzerimde çok baskı kurdu..
haklı olabilir miydi acaba ..
o yüzden mi aldatılmıştım.. aslında çok da açık giyinmezdim, öyle kaşar denebilecek hareketlerim yoktu ama renkli giyinen , eğlenceli , güleryüzlü, hareketli biriydim sadece..
ama günden güne enerjim yok olmuştu ayakta yürüyemez haldeydim.. eskiden her gün kuaföre gidip saç yaptıran ben , kaşlarımı aldırmaya bile üşenen kot kazakla dışarı çıkan biri olmuştum..
günler geçti ve bu erkek arkadaşımla fazla yakın olduk ağlarken bi anda duygularım birbirine karışmıştı .. sonra bunu onunla paylaştım.. daha az görüşmemiz gerekiyor çok ileri gittik diye.. o da bana aslında bana karşı duyguları olduğunu , ikimize bi şans vermesi gerektiğini söyledi
ısrarlar sonucu acaba mı dedim.. nasıl olacaktı ki her şeyimizi biliyordk ve hislerim aşk da değildi sadece onu nereye koyduğumu bilemediğim bi süreçteydim.. sonra acaba mı dedim.. zaten aşık olunca beceremiyorum .. bu çocuk da seviyor değer veriyor iyi de muhabbet ediyoruz ( o süreçte ailevi problemlerim de çokca artmıştı) neden olmasın diyerek o kafa karışıklığıyla az daha evlenecektim..
baktım bikaç gün bile olmamış o yönde konuşmaya başlayalı kıskanmaya başlıyor falan dedim yok ben bu süreçlerden geçtim bidaha aynılarını yaşayacak kadar aptal değilim diyerek bitirdim..
en yakın arkadaşımı bir hiç uğruna kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşıyordum.. o da bitmesini kabullenemedi .. tehditler etti ofisi bastı .. ayrılamazsın vs diyerek..
öyle böyle o da bitti.
annemle babamın davası vardı, aynı adliyede avukat olarak çalışmam dışında bir sorun yoktu :/
inanılmaz kötü geçti hakiminden mübaşirine diğer avukatlara herkese rezil olmuş hissediyordum..
annemle babama çok öfkeliydim zaten ömrüm köylülerin komşuların tüm tanıdıkların dilinde sakız olmakla geçmişti. kendime bir düzen kurmuşken.. babam bi anda evi terk etti bi anda evin ve ofisin tüm sorumluluğu üzerime kalmıştı.. çırpınıyordum her şeye rağmen ayakta kalmak için.. ufak tefek demeden her işe koşturuyordum hem eve hem ofise yetişmeye çabalıyordum..
her şeyi bi şekilde aşardım da çalıştığım işyerine rezil olmayı aşamadım..
o akşam arkadaşların ısrarıyla bi kafeye gittik
toplamda 4 kişiydik ben ve bir kız arkadaşım iki erkek gelecekti.
şimdi anlatacağım erkek bir adliye personeliydi ve ben ilk başta çok sorun ettim nasıl olacak laf söz olur hepimiz avukat olsak neyse diyerek baya bi karşı çıktım ama bi şekilde toplanıldı.
yeni gelen çocuğun bana ilgisi olduğunu hissettim, konuşmalarından zararsız kendi halinde , çokça çevresi olan biri olduğunu anladım,
ama zaten gündemimde sevgili yapmak yoktu zaten bu konularda hata üstüne hata yapan biriydim bi sevgiliyle uğraşacak enerjim yoktu hiç.
ama güzel giden bi arkadaşlığımız oldu bahsettiğim diğer kızla üçümüz iyi bi arkadaş olmuştuk sürekli başka şehirlere gidiyorduk kaçak göçek, o serserilikten buna , liseliler gibi eğleniyorduk,
ben defalarca bu çocuğa sevgili olamayacağımızı , onunla arkadaş olmaktan çok keyif aldığımı, ve aklında böyle bi düşünce varsa unutması gerektiğini söyledim.
sevgisinin zararsız olduğunu, kendi halinde sevdiğini söyledi, beklentisinin olmadığını söyledi..
inandırmıştı kendini bana.
bazen ona çok üzülüyordum çok masum biri ama olma ihtimalimiz yok diye.
sonra bu kadar saf ve masum sevgiyi başka kimse de görmediğimi düşündüm. ne olacaktı ki olmasa da en kötü ihtimalle biterdi.. başladık, günler günleri kovaladı ..
bu süreçte onu daha yakından tanımıştım..
bu kısımları anlatmak biraz zor..
evet çok arkadaş çevresi olan biriymiş okul hayatından vs ama iş hayatında saygı duyulan biri değil,
sevmediği bir işi yapıyor olmaya bağlıyordu hepsini ama fazlaca sorumsuzdu. işe geç gidiyor sabah uyanmıyor .. işyerindeki işlerini biriktiriyor.. onunla tamamen zıt karakterlere sahiptik. bugüne kadar sevgililerim hep kıskanç olduğu için onun kızlı erkekli fazlaca ortamlarının olması beni çekmişti ilk başta.. sonra katlanamaz haldeydim..
hayatındaki her şeyin sorumluluğunu bana yıkmıştı resmen.. ev yemek temizlik çamaşır ütü.. çoğu zamanlar işe bile benim onu bırakmamı isteyen biri olmuştu. onun için çok fedakarlıklar yaptım.. asla bu kadarına gerek yoktu ama .. pek çok kadının kocasına yapmayacağı fedakarlıkları yaptım.. şimdi geriye dönüp baktığımda aklımın hayalimin alamayacağı fedakarlıklardı bunlar. her zaman kendisi bile söylerdi annem bile yapmıyordu senin yaptıklarını diye, ki bu adam inanılmaz ana kuzusuydu düşünün. annesinden bile daha çok ilgilendim..
neden böyle bir şey yaptığımı bilmiyorum gerçekten .. inanın bilmiyorum..
keşke yaptıklarımın karşılığını bari görseydim bu kadar içim yanmazdı..
ben saçımı süpürge ettikçe bana çok kötü davrandı sürekli bağırıyordu. psikolojik şiddet gördüm resmen o yumuşacık çocuktan(!)
sınavlara girip çıkıyordu hala. o yüzden kendi ilgilenemez zaten gün içinde çalışıyor diyerek, sanki kendimin hiç derdi yokmuş gibi ona bu şehirde aile oldum ama asla değerim bilinmedi.
kendi tek gecelik ilişkiler yaşayan arkadaşı bile neden kıza bunları yaptın diyerek yadırgamış düşünün.
ondan ayrılalı 3 hafta oldu.. ama ben hala psikolojik olarak hiç iyi değilim inanılmaz sarsıldım..
çok fazla uzun oldu biliyorum ama buraya kadar okuyan bir arkadaşım olursa bana ne yapmamı önerir gerçekten çok kötü durumdayım..
( bu arada ondan ayrıldığım gün bi erkek arkadaşımla dertleşirken o erkek arkadaşım bana ilgisi olduğunu açıkladı ama ben psikolojik olarak herhangi bir ilişkiye hazır olmadığım için değerlendirmedim bile.. )
(bu arada onunla birlikte olduğum süre boyunca ben de kpss çalıştım iyi sayılabilecek de bi puan aldım şu an atama bekliyorum.)
ve 27 yaşındayım, evlenmek yuvamı kurmak istiyorum ama doğru dürüst insan çıkmıyor artık kriterden de geçtim insan yok
okuyanlara ve cevap yazmak isteyenlere şimdiden çok teşekkür ederim..
o kadar haklısınız ki,Problem sizde sürekli eski hayatınıza ve yaşadığınız problemlere bağımlısınız. Uyuşturucu gibi beyniniz sürekli bu problemleri düşünmekten aslında keyif alıyorsunuz.
Tüm ilişkilerinizde mutlaka içten içe sizi ilgisi olan ezik birini bulup, duygularından sa gayet aslında haberdarsınız ama farkında değilsiniz böyle olduğunu, sürekli o kişiye hayatınızı destan gibi anlatıyorsunuz. Bu kişilere en yakın arkadaşım demişsiniz. Çocukluk arkadaşı dışında hiç bir erkek sizi ilgisi yoksa oturup dinlemez.
İlgi, sevgi açlığınız da var bu yüzden ilişkileriniz çok dengesiz.
Yardım alın
Olsun daha çok vaktiniz var kendinizi tanımak için. Yalnızlık da çok güzel, yeni şehir ve sıfırdan başlama imkanınız var en azından böyle düşünün. Bu imkanlara sahip olmayan, kocaları hayatı zindan etse de baskı yüzünden ayrılamayan bir sürü kadın var bu coğrafyada.o kadar haklısınız ki.. gerçekten de öyle kendimi tanımıyorum .. köylü, aristokrat, kıskanç , geniş, ana kuzusu.. hayatıma girenler hep böyle karmakarışık tiplerdi. hatta bi gün biri bana, önceki ilişkilerim için, hepimizi aynı masaya oturtsan konuşacak ortak konu bulamayız, bunlar nasıl tipler demişti
teşekkür ederim güzel dilekleriniz için.. inşallah bu günleri hatırlamayacak bi yerde olurum. çok teşekkürler..
İnşallah uzak bir yere atanirsiniz ,çünkü uzaklaşmak size iyi gelecek bence. Önünüze bakın.isiniz var sağlığınız yerinde her şeyi geride bırakıp yepyeni bir sayfa açın derin. Geriye bakmayın.yeni ortam,yeni arkadaşlar size iyi gelecektir
ben de o halde olmadığım için şükürler ediyorum gerçekten.. çünkü evet bi şekilde başardım bugüne kadar ama yalnız olduğum için yapabildim gibi geliyor,Olsun daha çok vaktiniz var kendinizi tanımak için. Yalnızlık da çok güzel, yeni şehir ve sıfırdan başlama imkanınız var en azından böyle düşünün. Bu imkanlara sahip olmayan, kocaları hayatı zindan etse de baskı yüzünden ayrılamayan bir sürü kadın var bu coğrafyada.
O yüzden şansınızın farkına varın ve bahtsızım diye üzülmeyin. Kendinizi tanıyın sonra yolunuzu çizip mutluluğu yakalarsınız yeter ki asıl size ulaşın.
Umutsuzluğa yer yok hayatımızda, güzel günler bizi bekler
önerinizi dikkate alacağım.. sanırım bu konu da etrafımdakilerin büyük çoğunluğunun evlenmiş veya nişanlı olmasından kaynaklı :) içten içe ben neden yapamadım beni neden sevmediler moduna girmiş olabilirim :)Yanlis anlamayin da surekli bir sevgili, erkek, erkek arkadas modundasiniz. Derdinizi bile en yakin erkek arkadaslariniza anlatmissiniz. Hepsi de sizden hoslanmis.
Bekarligin tadini cikarin, gezin tozun yurtdisina gidin. Simdilik sevgili bulmaliyim/ evlenmeliyim modundan cikin bence.
çok haklısınız , arkadaş daima arkadaş olarak kalmalı .. umarım güzel bir şekilde önümü görebildikten sonra bu tavsiyenizi dikkate alacağımSize en büyük tavsiyem,etrafınızdaki arkadaş diye nitelendirdiğiniz erkeklerle duygusal bir ilişki yaşamayın.Bu adamlar düpedüz sizin bu zaafinizdan yararlanıp sevgiliniz olmuş ve sonu hep hüsran olmuş ilişkilerinizin.Arkadaş daima arkadaş olarak kalmalı,sevgili olmak çok başka bir boyut.Umarım en kısa zamanda,tüm tramvalarınızdan kurtulup,çok güzel bir hayat kurarsınız kendinize.
kesinlikle farkındayım aslında kafaya takılacak kadar değerli olmadıklarının.. :) sadece kendi aptallığıma üzüldüm her defasında neden kendimi bu hale düşürdüm diye ..Şu zamanda cinsiyet farketmeksizin doğru kişi gerçekten zor... keşke o fedakarlıklar bilinse ama nerdeeee? çok da fazla fedakar olmaya gerek yok bu hayatta bunu bizzat yaşadım ve algıladım. önce kendin herzaman,kendini sev,motive et. İyi aileler de çocukluk geçirmeyen insanlar (bende dahil) bu tür duyguları hissedebiliyor. mıknatıs gibi çekiyor yanlış ve benzer durumları. farkındalığınla,kendini sevmenle hepsinin üstesinden gelirsin :) akışta kalınca herşey oluyor. inan kafaya takılcak kadar değerli değiller. Bunu sizi sağlam yanıltınca anlıyorsunuz. mod düşürmekkk yook, bi kadın isterse tüm herşeyi güzelleştirir :)
çok teşekkür ederim .. enerjinize sağlık sağolun :)hayır hayır lütfen aptallık falan değil, iyi hareketler,davranışlar sergileyip karşılığında hoş hareketlerde bulunmayanlar aptal siz değil :) dediğim gibi akışta kalın :) inanıyorum bir gün başaracağınıza :)
Bazen sıfırdan başlamak iyidir bence kesinlikle bu konuda mutlaka bir adım atınson zamanlarda en çok istediğim şehir değiştirmek :/ türkiyenin bir ucu da olsa gitmek istiyorum yeni bi hayat kurmak istiyorum :/ sıfırdan başlamak istiyorum :/