- 12 Temmuz 2016
- 6.965
- 30.810
- 30
- Konu Sahibi kackaloribu
- #1
Merhaba kızlar,
Dertlerimle başbaşa bir günden selamlar herkese. Çok yaşlandım kızlar valla son 2-3 yıldır.. çöktüm resmen ya..
Haftasonu eşimin kuzenin nikahı vardı (Yasak sonrası saate denk geldiği için iptal olmadı)... Normalde akraba ilişkileri olan insanlar değiliz. Ancak kvalidemin 2 hafta kadar süren ısrarları nedeniyle eşimle tartışarakta olsa nikaha gitme kararı aldık.
Şart koştum kimseyle temas etmem, salonda en arkada tek otururum. Uzaktan tebrik eder kaçarım diye.
Ayrıca takı takamadığımız içinde çok durmak istemedim, insan ne olursa olsun bu durumda bi ayrı utanıyor. Ama kayınvalidem çeyrek takacaktı öyle söylemişti.
Velhasıl nikaha gittik. Nikah kıyıldı ben tebrik edip kaçma telaşındayım. Fırsat kolluyorum. Takı için çanta açtılar, İnsanlar çantaya takılarını atıyor. En arkada biz bu işin bitmesini bekliyoruz. Kayınvalidem takı toplanan yerden gayet gür sesle (maske bile sesi kesemedi düşünün) 'kalori eşini de al gel, niye orda bekliyorsunuz, takınızla vedalaşında verin sizde artık hadi' dedi gülerek. Eşime baktım kıpkırmızı oldum. Takamadığımızı ona söylemiştik. Biliyordu. Zaten 30 kişi kadarız. 'Biz onu ayrıca hallettik anne sen sıkıntı etme' diyebildim o an sadece. Susar sandım uzattı. 'Nerede hallettiniz e ben görmedim?' demez mi.. Cevap vermedim, eşim de annesine hiç ses etmedi.
Sonra takı muhabbeti bitince ben uzaktan insanları tebrik edip çıktım. Eşime de gidiyoruz diye işaret ettim.
Nikaha giden başka bir arkadaşının arabasıyla gitmiştik nikaha. Onları beklemek istedi eşim. 2 otobüs eve gitmeyelim çok kalabalık oluyor dedi. Bende annenden daha virüsü yoktur dedim o sinirle, cebimde de param yoktu. o arabayla uzun olan yolu yürümeye kalktım tabi. Oğlum da var bu arada yanımda onun yürümesi imkansız biliyorum ama çok can sıkıcı bir haldeydim kaçmak istedim.
Bi 40 dakika kadar sonra eşim aramaya başladı. En sonunda açtım, arabasıyla gittiğimiz arkadaşının da nikahta işi bitmiş nerdeysen söyle alalım eve geçelim dedi. Oğlum da yoruldum diye ağlayınca dayanamadım tabi. Söyledim geldiler, hiç konuşmadan eve geldik sonra evde girdik birbirimize.
Annesine virüs demişim, nasıl dermişim. 'E virüs işte, en ala virüs senin annen' dedim. 'Bi lokma yemeği evlendiğimizden beri bana çok gördüğü yetmedi bi de insanların için de bizi rezil etti' dedim. 'Bi faydası yok bize bari zararı da olmasın' dedim. O zaman senin ailen çok mu iyi demeye başladı. 'Gecekonduda yaşıyorlar, madem rezil oldun benim annem yüzünden, git onlarla gecekondu hayatı sür ya da söyle babana bize kendi gibi gecekondudan bi ev bulsun oraya yerleşelim annemin olduğu yerden uzak durursun' dedi. Ama bunlar tamamen aşağılama üzerine sözler. Ben de bu kez daha çok yükseldim. ' seninle aç yattığım, elektriksiz susuz bu evde sesimi çıkarmayıp destek olduğum, durduğum günler boşaymış, sen kıymet bilmezmişsin, kim haklı görmezmişsin' dedim. Çıktı gitti annesinin evine. Oğlumla kaldım.
Para istedim bende giderken, hiç param yok annene gitmeyi biliyorsan beni doyurmayı da bil, para ver bana madem bu kadar erkeksin bende oğlumla keyif süreyim dedim. Olmadığını veremeyeceğini bildiğim için bende onu aşağılamak istedim. (bu arada ben ücretsiz izindeyim. Temmuz gibi işe başlayacağım sanırı net olmasada. Evde olduğum sürede de 620 lira civarı bi ücretsiz izin ödeneği aldım, o da fatura vs ye gitti param yoktu) . Haliyle o da erkekliğe laf edince kudurdu, aldığım maaşı borca veriyorum sen de biliyosun ne ek iş varsa gitmeye çalışıyorum, virüs var diye ek işte kalmadı, vardiyali çalışıyorum ama evdeyken ne olsa gitmiyor muyum sen görmüyor musun vs. diye söylenmeye başladı. Çekti gitti.
Annesi aradı bu kez, 'oğlum bana geldi gergin biraz ama merak etme iyiyiz' diyor bana. Bi daha sinirlendim. Biz iyi değiliz dedim. Ne kadar battığımızı ne halde olduğumuzu bilip bir kere bizi sormadın, nikahta takı takmayacağımızı bildiğin halde rezil ettin bizi, oğlunla yaşamaksa derdin al senin olsun istemiyorum biraz da sen çek borcunu derdini o zaman dedim.
Sonra kapattık telefonu. Eşim sonra eve geldi, özür diledi vs ama konuşmuyorum 'annenin evine git ben bi şekilde doyarım. İşe başlayınca duruma göre de ne yapacağımızı konuşuruz' dedim ama gitmedi. Akşam işten gelecek ama gelmesini istemiyorum.
Annemlerle küsüz, kardeşime mesaj attım 'boşanmak istiyorum ama napacağımı bilmiyorum' diye. Annem babam eve almam diyormuş. Boşanmak utanç vericiymiş çünkü. öyle demişler. E ben bunca borçla oğlumu ne kreşe verebilirimm, ne de evde durup ona bakabilirim..
İç dökmek istedim kızlar yine size. Boşanamadığım bi günden daha hepinize selamlar..
Ne kadar uzunca yazdığımı yazım bitince gördüm kusura bakmayın.. Okuyanlar hakkını helal etsin valla..
Dertlerimle başbaşa bir günden selamlar herkese. Çok yaşlandım kızlar valla son 2-3 yıldır.. çöktüm resmen ya..
Haftasonu eşimin kuzenin nikahı vardı (Yasak sonrası saate denk geldiği için iptal olmadı)... Normalde akraba ilişkileri olan insanlar değiliz. Ancak kvalidemin 2 hafta kadar süren ısrarları nedeniyle eşimle tartışarakta olsa nikaha gitme kararı aldık.
Şart koştum kimseyle temas etmem, salonda en arkada tek otururum. Uzaktan tebrik eder kaçarım diye.
Ayrıca takı takamadığımız içinde çok durmak istemedim, insan ne olursa olsun bu durumda bi ayrı utanıyor. Ama kayınvalidem çeyrek takacaktı öyle söylemişti.
Velhasıl nikaha gittik. Nikah kıyıldı ben tebrik edip kaçma telaşındayım. Fırsat kolluyorum. Takı için çanta açtılar, İnsanlar çantaya takılarını atıyor. En arkada biz bu işin bitmesini bekliyoruz. Kayınvalidem takı toplanan yerden gayet gür sesle (maske bile sesi kesemedi düşünün) 'kalori eşini de al gel, niye orda bekliyorsunuz, takınızla vedalaşında verin sizde artık hadi' dedi gülerek. Eşime baktım kıpkırmızı oldum. Takamadığımızı ona söylemiştik. Biliyordu. Zaten 30 kişi kadarız. 'Biz onu ayrıca hallettik anne sen sıkıntı etme' diyebildim o an sadece. Susar sandım uzattı. 'Nerede hallettiniz e ben görmedim?' demez mi.. Cevap vermedim, eşim de annesine hiç ses etmedi.
Sonra takı muhabbeti bitince ben uzaktan insanları tebrik edip çıktım. Eşime de gidiyoruz diye işaret ettim.
Nikaha giden başka bir arkadaşının arabasıyla gitmiştik nikaha. Onları beklemek istedi eşim. 2 otobüs eve gitmeyelim çok kalabalık oluyor dedi. Bende annenden daha virüsü yoktur dedim o sinirle, cebimde de param yoktu. o arabayla uzun olan yolu yürümeye kalktım tabi. Oğlum da var bu arada yanımda onun yürümesi imkansız biliyorum ama çok can sıkıcı bir haldeydim kaçmak istedim.
Bi 40 dakika kadar sonra eşim aramaya başladı. En sonunda açtım, arabasıyla gittiğimiz arkadaşının da nikahta işi bitmiş nerdeysen söyle alalım eve geçelim dedi. Oğlum da yoruldum diye ağlayınca dayanamadım tabi. Söyledim geldiler, hiç konuşmadan eve geldik sonra evde girdik birbirimize.
Annesine virüs demişim, nasıl dermişim. 'E virüs işte, en ala virüs senin annen' dedim. 'Bi lokma yemeği evlendiğimizden beri bana çok gördüğü yetmedi bi de insanların için de bizi rezil etti' dedim. 'Bi faydası yok bize bari zararı da olmasın' dedim. O zaman senin ailen çok mu iyi demeye başladı. 'Gecekonduda yaşıyorlar, madem rezil oldun benim annem yüzünden, git onlarla gecekondu hayatı sür ya da söyle babana bize kendi gibi gecekondudan bi ev bulsun oraya yerleşelim annemin olduğu yerden uzak durursun' dedi. Ama bunlar tamamen aşağılama üzerine sözler. Ben de bu kez daha çok yükseldim. ' seninle aç yattığım, elektriksiz susuz bu evde sesimi çıkarmayıp destek olduğum, durduğum günler boşaymış, sen kıymet bilmezmişsin, kim haklı görmezmişsin' dedim. Çıktı gitti annesinin evine. Oğlumla kaldım.
Para istedim bende giderken, hiç param yok annene gitmeyi biliyorsan beni doyurmayı da bil, para ver bana madem bu kadar erkeksin bende oğlumla keyif süreyim dedim. Olmadığını veremeyeceğini bildiğim için bende onu aşağılamak istedim. (bu arada ben ücretsiz izindeyim. Temmuz gibi işe başlayacağım sanırı net olmasada. Evde olduğum sürede de 620 lira civarı bi ücretsiz izin ödeneği aldım, o da fatura vs ye gitti param yoktu) . Haliyle o da erkekliğe laf edince kudurdu, aldığım maaşı borca veriyorum sen de biliyosun ne ek iş varsa gitmeye çalışıyorum, virüs var diye ek işte kalmadı, vardiyali çalışıyorum ama evdeyken ne olsa gitmiyor muyum sen görmüyor musun vs. diye söylenmeye başladı. Çekti gitti.
Annesi aradı bu kez, 'oğlum bana geldi gergin biraz ama merak etme iyiyiz' diyor bana. Bi daha sinirlendim. Biz iyi değiliz dedim. Ne kadar battığımızı ne halde olduğumuzu bilip bir kere bizi sormadın, nikahta takı takmayacağımızı bildiğin halde rezil ettin bizi, oğlunla yaşamaksa derdin al senin olsun istemiyorum biraz da sen çek borcunu derdini o zaman dedim.
Sonra kapattık telefonu. Eşim sonra eve geldi, özür diledi vs ama konuşmuyorum 'annenin evine git ben bi şekilde doyarım. İşe başlayınca duruma göre de ne yapacağımızı konuşuruz' dedim ama gitmedi. Akşam işten gelecek ama gelmesini istemiyorum.
Annemlerle küsüz, kardeşime mesaj attım 'boşanmak istiyorum ama napacağımı bilmiyorum' diye. Annem babam eve almam diyormuş. Boşanmak utanç vericiymiş çünkü. öyle demişler. E ben bunca borçla oğlumu ne kreşe verebilirimm, ne de evde durup ona bakabilirim..
İç dökmek istedim kızlar yine size. Boşanamadığım bi günden daha hepinize selamlar..
Ne kadar uzunca yazdığımı yazım bitince gördüm kusura bakmayın.. Okuyanlar hakkını helal etsin valla..