- 3 Eylül 2012
- 21.846
- 57.476
- 798
- Konu Sahibi nomunomuchua
-
- #1
Merhaba hanımlar..
Çoktandır dökmedim içimdekileri. Anladım ki zamanı gelmiş..
Daha dertli zamanlarım oldu bugünüme çok şükür ama yine de iyi hissetmiyorum..
Sanırım artık bencil insanlara tahammül edemiyorum.
Ne yazık ki benim bencil kategorime giren bencillerden biri de eşim..
Sadece bir tek konuda olsa da bu bencilliği, beni delirtmeye yetiyor..
Aslında nereden anlatmaya başlasam, en baştan özet geçsem sanırım daha doğru olur..
İkimiz de öğretmenlik mezunuyuz, birlikte kpss ye hazırlandık sevgiliyken.
Onun bölümünün ataması daha zor olduğundan o atanamadı. Bir an evvel işimi elime alayım, evleneyim diyerek
polisliğe yöneldi. Ben atandım ailemin yanına, o sürede o da benim yaşadığım şehirde o pomem eğitimindeydi.
Yalvar yakar hemen olsun istedi nişanı, nişanlandık. Eğitimi bitince çalışacağı şehir belli olacaktı ama % 90 benim
yaşadığım şehir olacaktı. Zaten sen ol yeter, istediğin yerde yaşarız derdi o zamanlar.
İçten pazarlıkla nişanlı olmamıza da güvenerek, ne yaptı etti kendi ailesinin olduğu şehirle becayiş yaptı ve
görev yerisi orası oldu. Ve bunu öyle güzel kurnazlıkla yaptı ki benim rızamı alarak..
Kurada başka bir şehir çıktı benim hiç yaşamak istemeyeceğim ben de aman ora olacağına diğeri olsun dedim panikle..
Madem burası olmuyor orası olsun dedim. Ama beni kandırabileceği aklımdan geçmişti aslında, hissettim diyelim..
Bunun için ayrılık aklımdan geçti ama tek başına yetmedi. Zaten asla kabul etmedi beni kandırdığını.
Evlendikten sonra pis bir sırıtışı ile açık etti tabi..
Neyse evlendik eş tayininde onun yanına gideceğimden çok emindi, olmazsa söz ben gelcem demişti.
Tayin olmayınca bir yıl daha deneyelim orası polis için tehlikeli, şartları zor, evliliğimiz için iyi olan bu diyerek benden ayrılığı seçti bu adam..
O olay bizim evliliği 2 aylıkken boşanma eşiğine getiren olaydır..
Çok çirkin bir dönemdi. Bir yıl boyunca aklımdan boşanma çıkmadı, hep kötü davrandım ayrıyken, sen kimsin ki diye ezdim, üzdüm rahatladım.
Kendimce intikamımı böyle aldım..
Bana herkes ''Şehir kavgasına boşanılmaz. Doğru söylüyor can güvenliği, meslek rahatlığı var ortada sana verdiği sözden önemli bunlar'' dedi..
Öyle böyle boşanmamış olsak da benim içimde eşime güven konusunda çok büyük bir yara açıldı bir kere..
Bana verdiği sözü tutmadı, işi orada rahat diye o şehirde bensizliği seçti diye içimde bir kin büyüttüm..
Aşkın yanında kinin ne işi olur değil mi? Bende oluyor..:S
Neyse yine Allah onun yüzüne güldü. Savaşı o kazandı tayinim o sene sonunda onun yanına çıktı..Çok da ballı adamdır benimki
Hep onun istedikleri olur.. Çok üzüldüm niye böyle diye ama hayırlısı buymuş dedim..
HAYIRLISI evet... Bunda HAYIR var ki böyle oldu dediler bana..
Geldim 10 aydır birlikte yaşıyoruz. Evliliğin tatlı yanlarıyla nihayet tanıştım..
Ufak tefek sorunları saymak ayıp olur ben ne sıkıntılar yaşamışım, lafını etmeye utanırım o basit şeylerin şimdi..
Eşimin şark görevi var diye artık anlaşmıştık. Bana hak verilirse il dışı ile şark ili seçecektim.
Eşimi yanıma alacaktım doğu görevini yapmış olacaktık..
Anlaşmamız öyle ya karşı gelemedi bana tercih yaptım. Ama gelmez diye düşünüyor yine çok emin, bu yüzden
boşa kavga etmek istemedi bence tanıyorum yani..
Diyorum inşallah olur, pek hevesliyim. Bu şehir o kazıktan sonra içime yara oldu bir kere.Gitmek istiyorum, onun ailesi de evladının
uzağa gitmesi neymiş tatsınlar istiyorum..
Eşim diyor ki; hayırlısı olsun aşkım olmazsa üzülme hayırlısı buymuş demek..
Ama tahmin ettiği gibi olmadı benim tayinim çıktı.
Suratı sirke satıyor Allah'ım.. Görünce dedim ki ben bu adama nasıl güveneyim..
Ortak hayallerimiz yok.. Durumu kurtarmak için tamam diyor ama içinden geçen başka..
Çok üzüldüm. Olmayınca hayırlısı bu diyorsun da, olmuş demek hayırlısı bu neden demiyorsun diye kavga ettim..
Boş...Kolay mı sanıyorsun düzen bozmayı diyor bana..
Bana her şey kolay ama...Ben tüm düzenimi bozdum bu evlilik için..
Bu doğu görevi de benim değil onun..
Sadece erken bitsin düzenimizi kuralım derdim, burdan gitmek derdim.
Benim annem el oğlu için kızım doğu görevi yapacak kim bilir ne şartlarda diye ağlamaz da..
Onun anası duysa ahhh vahhh der yine oğlum gidiyor der..
Ama bana ben bu şehirde iş hayatımda sıkıntılar yaşarken, üzülme kızım dua et vardır bir hayır diyordu..
Hayır insanların elinde oyuncak mı?
İşlerine gelince hayırlı, gelmeyince hayırsız oluyor her şey!
Evlilik bu mu yani?
Kadının verdikleri ne zaman görülecek?
Ne dertler var benimki hiç kalır biliyorum..
Ama ağrıma gidiyor artık..
Kendi canı kanı söz konusuyken kendini yırtan ana için, elin kızının canı neden bu kadar kıymetsiz?
Çoktandır dökmedim içimdekileri. Anladım ki zamanı gelmiş..
Daha dertli zamanlarım oldu bugünüme çok şükür ama yine de iyi hissetmiyorum..
Sanırım artık bencil insanlara tahammül edemiyorum.
Ne yazık ki benim bencil kategorime giren bencillerden biri de eşim..
Sadece bir tek konuda olsa da bu bencilliği, beni delirtmeye yetiyor..
Aslında nereden anlatmaya başlasam, en baştan özet geçsem sanırım daha doğru olur..
İkimiz de öğretmenlik mezunuyuz, birlikte kpss ye hazırlandık sevgiliyken.
Onun bölümünün ataması daha zor olduğundan o atanamadı. Bir an evvel işimi elime alayım, evleneyim diyerek
polisliğe yöneldi. Ben atandım ailemin yanına, o sürede o da benim yaşadığım şehirde o pomem eğitimindeydi.
Yalvar yakar hemen olsun istedi nişanı, nişanlandık. Eğitimi bitince çalışacağı şehir belli olacaktı ama % 90 benim
yaşadığım şehir olacaktı. Zaten sen ol yeter, istediğin yerde yaşarız derdi o zamanlar.
İçten pazarlıkla nişanlı olmamıza da güvenerek, ne yaptı etti kendi ailesinin olduğu şehirle becayiş yaptı ve
görev yerisi orası oldu. Ve bunu öyle güzel kurnazlıkla yaptı ki benim rızamı alarak..
Kurada başka bir şehir çıktı benim hiç yaşamak istemeyeceğim ben de aman ora olacağına diğeri olsun dedim panikle..
Madem burası olmuyor orası olsun dedim. Ama beni kandırabileceği aklımdan geçmişti aslında, hissettim diyelim..
Bunun için ayrılık aklımdan geçti ama tek başına yetmedi. Zaten asla kabul etmedi beni kandırdığını.
Evlendikten sonra pis bir sırıtışı ile açık etti tabi..
Neyse evlendik eş tayininde onun yanına gideceğimden çok emindi, olmazsa söz ben gelcem demişti.
Tayin olmayınca bir yıl daha deneyelim orası polis için tehlikeli, şartları zor, evliliğimiz için iyi olan bu diyerek benden ayrılığı seçti bu adam..
O olay bizim evliliği 2 aylıkken boşanma eşiğine getiren olaydır..
Çok çirkin bir dönemdi. Bir yıl boyunca aklımdan boşanma çıkmadı, hep kötü davrandım ayrıyken, sen kimsin ki diye ezdim, üzdüm rahatladım.
Kendimce intikamımı böyle aldım..
Bana herkes ''Şehir kavgasına boşanılmaz. Doğru söylüyor can güvenliği, meslek rahatlığı var ortada sana verdiği sözden önemli bunlar'' dedi..
Öyle böyle boşanmamış olsak da benim içimde eşime güven konusunda çok büyük bir yara açıldı bir kere..
Bana verdiği sözü tutmadı, işi orada rahat diye o şehirde bensizliği seçti diye içimde bir kin büyüttüm..
Aşkın yanında kinin ne işi olur değil mi? Bende oluyor..:S
Neyse yine Allah onun yüzüne güldü. Savaşı o kazandı tayinim o sene sonunda onun yanına çıktı..Çok da ballı adamdır benimki
Hep onun istedikleri olur.. Çok üzüldüm niye böyle diye ama hayırlısı buymuş dedim..
HAYIRLISI evet... Bunda HAYIR var ki böyle oldu dediler bana..
Geldim 10 aydır birlikte yaşıyoruz. Evliliğin tatlı yanlarıyla nihayet tanıştım..
Ufak tefek sorunları saymak ayıp olur ben ne sıkıntılar yaşamışım, lafını etmeye utanırım o basit şeylerin şimdi..
Eşimin şark görevi var diye artık anlaşmıştık. Bana hak verilirse il dışı ile şark ili seçecektim.
Eşimi yanıma alacaktım doğu görevini yapmış olacaktık..
Anlaşmamız öyle ya karşı gelemedi bana tercih yaptım. Ama gelmez diye düşünüyor yine çok emin, bu yüzden
boşa kavga etmek istemedi bence tanıyorum yani..
Diyorum inşallah olur, pek hevesliyim. Bu şehir o kazıktan sonra içime yara oldu bir kere.Gitmek istiyorum, onun ailesi de evladının
uzağa gitmesi neymiş tatsınlar istiyorum..
Eşim diyor ki; hayırlısı olsun aşkım olmazsa üzülme hayırlısı buymuş demek..
Ama tahmin ettiği gibi olmadı benim tayinim çıktı.
Suratı sirke satıyor Allah'ım.. Görünce dedim ki ben bu adama nasıl güveneyim..
Ortak hayallerimiz yok.. Durumu kurtarmak için tamam diyor ama içinden geçen başka..
Çok üzüldüm. Olmayınca hayırlısı bu diyorsun da, olmuş demek hayırlısı bu neden demiyorsun diye kavga ettim..
Boş...Kolay mı sanıyorsun düzen bozmayı diyor bana..
Bana her şey kolay ama...Ben tüm düzenimi bozdum bu evlilik için..
Bu doğu görevi de benim değil onun..
Sadece erken bitsin düzenimizi kuralım derdim, burdan gitmek derdim.
Benim annem el oğlu için kızım doğu görevi yapacak kim bilir ne şartlarda diye ağlamaz da..
Onun anası duysa ahhh vahhh der yine oğlum gidiyor der..
Ama bana ben bu şehirde iş hayatımda sıkıntılar yaşarken, üzülme kızım dua et vardır bir hayır diyordu..
Hayır insanların elinde oyuncak mı?
İşlerine gelince hayırlı, gelmeyince hayırsız oluyor her şey!
Evlilik bu mu yani?
Kadının verdikleri ne zaman görülecek?
Ne dertler var benimki hiç kalır biliyorum..
Ama ağrıma gidiyor artık..
Kendi canı kanı söz konusuyken kendini yırtan ana için, elin kızının canı neden bu kadar kıymetsiz?