Zero Limit'i üstünkörü okudum.
Kitapta bahsedilen, kısaca:
Hayatında, daha önceden deneyimleyip hatıra olarak kayıt altında tuttuğun düşüncelerin, tekrar tekrar gün yüzüne çıkarak senin seçimlerine yön verir. Yani, verdiğin kararlar, deneyimlediğin hatıralarınla sınırlıdır.
Zihnini, hatıralarından temizlemelisin ve kararlarını, Tanrı tarafından gönderilen esinlenmeden almalısın. Bunun içinde sürekli arınmalısın.
Arınmak için, sürekli, Tanrı'ya hitap ederek 'Seni Seviyorum, Özür Dilerim, Lütfen Beni Affet, Teşekkür Ederim' demelisin.
"Ne zaman bir sorununuz olsa sizin de orada olduğunuzu hiç farkettiniz mi? Bu, her şeyden %100 sorumlu olmakla ilgilidir." Hayatınızda, sadece söylediğiniz sözlerden ve yaptığınız davranışlardan sorumlu değilsiniz. Çevrenizde olan her şeyden (ekonomi, siyaset, bir arkadaşınızın sorunu) siz sorumlusuz, başkası değil...
Adını hatırlayamadığım bir kitapta okumuştum, beyin, hayal ile gerçeği tam ayırt edemiyor(muş.) Eğer bir şeyi, kafamıza koyarsak ve içinde bulunduğumuz durumu, hayalimiz var sayarsak, beynimiz de, bu hayali gerçek kabul edip, o yönde çalışır(mış.) Bu açıdan, sürekli, 'seni seviyorum, beni affet, özür dilerim, teşekkür ederim' demek kendimizi daha iyi hissetmemize ve bu da hem psikolojimize hem de fizyolojimize yansır, diye düşünüyorum.
Açıkçası kitap, bana biraz karmaşık ve bazı noktaları abartılı geldi. Aklınıza yattıysa eğer bu yöntem, kitabı okumanızı tavsiye ederim. Okuduğunuz için teşekkür ederim, sizi seviyorum :)