- 15 Ekim 2012
- 4.626
- 1.367
- 198
- Konu Sahibi dejavu_one
-
- #61
Malumunuz işkenceci üvey anne videolarını hepimiz gördük, lanetledik dayanılacak gibi de değildi zaten görüntüler. O bir üvey anne çocukları yok, çocuk sevgisi zaten yok. Ama bir de bu çocukların öz annesi var onları 9 ay karnında taşıyan, doğuran peki bu zamana kadar bu kadın neredeydi. Herkesin üzerinde durduğunun aksin ben öz anneye takılmış durumdayım.
Bu insan ki, eşinden ayrılıyor ve daha anne sevgisine ilgisine muhtaç çocuklarını babalarında bırakmasını "onun maddi durumu iyiydi, her ay göstereceğine söz verdi bende bıraktım" diye açıklıyor. Bu anne ki yeniden evleniyor, yeni eşinden de bir çocuk yapıyor ve o çocuğa annelik yaparken diğer çocuklarının gördüğü işkencelerden zerre haberi olmadığını söylüyor. Bu çocuklar annelerine gittiğinde morlukları görüyor düşmüşlerdir diye düşündüm diyor, bu çocuklar üzgün, bu çocuklar o evde kalmak istemiyoruz diyorlar anne üzerine gitmiyor, soruşturmuyor, gidip bakmıyor ne haldeler diye. 4 yaşındaki çocuk, tam 5 kez ameliyat oluyor, idrar kesesi patlıyor ama öz annenin haberi yok. Çünkü anne görmek istemiyor, çünkü öylesi işine geliyor belki yeni kocası çocuklarını istemiyor o da biricik kocasını kaybetmek istemiyor. Yok mu bir dizi de hani, üvey baba kıza tacizde bulunuyor, kız annesine söylüyor ama kadın öz kızına inanmıyor, kocasını kaybetmemek için kızını yurda veriyor. Ne farkı var? Bir öz anne çocuğunun gözlerine baktığında bir sorun olduğunu, mutsuz olduğunu anlamaz mı. Maddi durumu iyiyse eski eşinin, zaten devlet bu kadına nafaka bağlamayacak mı niye babasına bırakmak?
Niye bu kadar takılıyorum öz anne mevzusuna çünkü bende boşanmış bir ailenin çocuğuyum. 15 yıl evlilik sonunda anne babam ayrıldığında ben daha ilkokulu bitirmiştim kardeşim 6 yaşındaydı. Babam serbest meslek sahibi olduğundan sosyal güvencesi olmadığından çok cüzi bir nafaka bağlandı annem mahkemede hiç tereddütsüz velayeti kendisi aldı ki ilkokul mezunu, hayatında hiç çalışmamış İstanbul gibi bir yerde dul kalmış bir kadın düşünün. Ev kira, elde avuçta yok. Köye ailesine gitse çocuklarına gelecek yok. İş aramalar, sonuçsuz kalan başvurular ya da ahlaksız teklifler. Korkudan sabaha kadar açık kalan televizyon. Evden çıkarılışımız ev aramamız dul diye ev verilmemesi. Yarı aç yarı tok yatılan geceler. Komşudan köfte yapacak annem diyerek alınan bayat ekmekler. Çaresizlik, yoksunluk, akrabaların sırt dönmesi. Delik ayakkabılar, okuldan verilen yardımları utana sıkıla almak. Devletimizin bizi korumakla yükümlü polisimizin içip içip kapımıza dayanması gece gece korkudan uyuyamamak. Yine de direnmek yine de o kadını bir kere olsun bizi babamıza vermeyi düşünmemesi. Oysa bizi verip çok rahat evlilik yapabilirdi 33 yaşındaydı daha yani benim bir ay sonra olacak yaşım. Daha bunun gibi çekilen nice şeyler. Sonra annem işte buldu, çalıştı. Kimseye muhtaç etmedi. Ben lise bitirdim açıköğretimden üniversiteye yazıldım çalıştım destek oldum artık feraha çıktık. Evimize yeni eşyalarda aldık tatillere de gittik para da biriktirdik evlendim babamın hiçbir desteği olmadan çeyizimi yaptım evlendim. Kardeşim askere gitti geldi çalıştı. Hiçbirinde babam yoktu ve 33 yaşına kadar çalışmamış ilkokul mezunu bir kadındı bunları yapan ve bir kere olsun babanıza gidin bakamıyorum demedi bu kadın işte bu yüzden o üvey anne kadar suçludur öz anne işte bu yüzden o çocuklar bu halde. Herkes doğuruyor ama herkes anne olamıyor ne yazık ki ve bunca olaydan sonra hala babalarında o çocuklar. Peki öz anne?
Malumunuz işkenceci üvey anne videolarını hepimiz gördük, lanetledik dayanılacak gibi de değildi zaten görüntüler. O bir üvey anne çocukları yok, çocuk sevgisi zaten yok. Ama bir de bu çocukların öz annesi var onları 9 ay karnında taşıyan, doğuran peki bu zamana kadar bu kadın neredeydi. Herkesin üzerinde durduğunun aksin ben öz anneye takılmış durumdayım.
Bu insan ki, eşinden ayrılıyor ve daha anne sevgisine ilgisine muhtaç çocuklarını babalarında bırakmasını "onun maddi durumu iyiydi, her ay göstereceğine söz verdi bende bıraktım" diye açıklıyor. Bu anne ki yeniden evleniyor, yeni eşinden de bir çocuk yapıyor ve o çocuğa annelik yaparken diğer çocuklarının gördüğü işkencelerden zerre haberi olmadığını söylüyor. Bu çocuklar annelerine gittiğinde morlukları görüyor düşmüşlerdir diye düşündüm diyor, bu çocuklar üzgün, bu çocuklar o evde kalmak istemiyoruz diyorlar anne üzerine gitmiyor, soruşturmuyor, gidip bakmıyor ne haldeler diye. 4 yaşındaki çocuk, tam 5 kez ameliyat oluyor, idrar kesesi patlıyor ama öz annenin haberi yok. Çünkü anne görmek istemiyor, çünkü öylesi işine geliyor belki yeni kocası çocuklarını istemiyor o da biricik kocasını kaybetmek istemiyor. Yok mu bir dizi de hani, üvey baba kıza tacizde bulunuyor, kız annesine söylüyor ama kadın öz kızına inanmıyor, kocasını kaybetmemek için kızını yurda veriyor. Ne farkı var? Bir öz anne çocuğunun gözlerine baktığında bir sorun olduğunu, mutsuz olduğunu anlamaz mı. Maddi durumu iyiyse eski eşinin, zaten devlet bu kadına nafaka bağlamayacak mı niye babasına bırakmak?
Niye bu kadar takılıyorum öz anne mevzusuna çünkü bende boşanmış bir ailenin çocuğuyum. 15 yıl evlilik sonunda anne babam ayrıldığında ben daha ilkokulu bitirmiştim kardeşim 6 yaşındaydı. Babam serbest meslek sahibi olduğundan sosyal güvencesi olmadığından çok cüzi bir nafaka bağlandı annem mahkemede hiç tereddütsüz velayeti kendisi aldı ki ilkokul mezunu, hayatında hiç çalışmamış İstanbul gibi bir yerde dul kalmış bir kadın düşünün. Ev kira, elde avuçta yok. Köye ailesine gitse çocuklarına gelecek yok. İş aramalar, sonuçsuz kalan başvurular ya da ahlaksız teklifler. Korkudan sabaha kadar açık kalan televizyon. Evden çıkarılışımız ev aramamız dul diye ev verilmemesi. Yarı aç yarı tok yatılan geceler. Komşudan köfte yapacak annem diyerek alınan bayat ekmekler. Çaresizlik, yoksunluk, akrabaların sırt dönmesi. Delik ayakkabılar, okuldan verilen yardımları utana sıkıla almak. Devletimizin bizi korumakla yükümlü polisimizin içip içip kapımıza dayanması gece gece korkudan uyuyamamak. Yine de direnmek yine de o kadını bir kere olsun bizi babamıza vermeyi düşünmemesi. Oysa bizi verip çok rahat evlilik yapabilirdi 33 yaşındaydı daha yani benim bir ay sonra olacak yaşım. Daha bunun gibi çekilen nice şeyler. Sonra annem işte buldu, çalıştı. Kimseye muhtaç etmedi. Ben lise bitirdim açıköğretimden üniversiteye yazıldım çalıştım destek oldum artık feraha çıktık. Evimize yeni eşyalarda aldık tatillere de gittik para da biriktirdik evlendim babamın hiçbir desteği olmadan çeyizimi yaptım evlendim. Kardeşim askere gitti geldi çalıştı. Hiçbirinde babam yoktu ve 33 yaşına kadar çalışmamış ilkokul mezunu bir kadındı bunları yapan ve bir kere olsun babanıza gidin bakamıyorum demedi bu kadın işte bu yüzden o üvey anne kadar suçludur öz anne işte bu yüzden o çocuklar bu halde. Herkes doğuruyor ama herkes anne olamıyor ne yazık ki ve bunca olaydan sonra hala babalarında o çocuklar. Peki öz anne?
Yaptıklarınızı Allah biliyor ya o yeter.Bir çocuğu anneden daha fazla kimsenin sevemeyeceğine inanırdım eskiden. Bunun doğru olmadığını kendim tecrübe ettim üstelik. Okumaya katlanabilirseniz paylaşmak isterim.
Ben eşimin ikinci eşiyim. İlk evliliğinden bir oğlu var. Boşanmadan seneler sonra tanıştık, evlendik.
Evlendiğimiz yaz, gittik yaşadıkları şehirden aldık. Kilometrelerce yolu biraz heyecan biraz da korkuyla geçirdim. Bana nasıl davranacaktı? Üstelik benden haberi de yoktu. Eşim benimle tanıştırana kadar söylemedi. Bi bildiği varmış demek ki.
İlk tanışma çok güzeldi. Yolculuktan neşe içinde geri döndük. Ondan sonra geçen günler o kadar çok güzeldi ki. Evet biraz hırçın davranıyordu ama şefkat, onu tümüyle değiştirmişti. Herkesin yaka silktiği o çocuk, bir haftada bambaşka biri oluverdi. Her gün farklı yemekler, farklı tatlı ve çorbalar yaptım onun için. Keza çocuk yemek yemeyi gerçekten özlemiş. En sevdiği yemeği sorduğumda "kısır"dan başka aklına bir şey gelmiyordu. Mutfağa hakkıyla ilk kez adam akıllı giren ben onun sebebiyle bir sürü yemek öğrendim. Düzenli duşunu aldırdım, unutmasın diye derslerini tekrar ettirdim, kendi söküğünü dikmekten aciz ben neredeyse tüm yırtık kıyafetlerini onardım, yeni kıyafetler aldım, uyku saatlerini düzenledim ve asla süt içirmeden uyutmadım vs vs aklıma gelmeyen daha bir çok şey. Anne değildim ama elimden geldiğince annelik yapmaya çalıştım. Aramızda uyudu, aile olmuştuk. Kedi gibi yanıma sokulan o çocuğu gerçekten çok sevdim. O yaz yaklaşık bir buçuk ay böyle güzel geçmişti. Bayramı birlikte kutlamaya hazırlanan biz, annesinin ultimatomuyla arefe günü ayrılmak zorunda kaldık. Apar topar eşyaları hazırlayıp bayanın emriyle arefe akşamı anneanneye bıraktık. Neyse dedik, biz onu rahat ettirdik o bize yeter.
Annesinin artık benden haberi olmuştu ve ikinci yazımız çok farklı geçti. Çocuk gelir gelmez soğuk davranmaya başladı bana. Ben güzellikle yaklaşınca arada düzelse de artık eski "kuzucuk" değildi. Sürekli annesiyle telefonda konuşuyordu. Üstelik biz duymayalım diye odasına gizlice geçip, bir de kanepenin arkasına saklanıyordu. Sanırsınız cia görüşmesi yapılıyor. Gecenin 11inde sesi duymayalım diye apartmanın dışına çıkmaya kalktı telefonda konuşmak için. Hayretler içerisinde izliyordum olanları. Bir anne bu saatte çocuğun sırf telefonla konuşması için dışarı çıkmasını nasıl talep ederdi? Artık kabullenmeye başlamıştık, çocuk değişmişti. Bana hakaretler, alaylar, yemeklere kulp kulak takmalar, babaya soğuk davranışlar ve suçlamalar... Daha bir sürü şey. Tabi yavaştan eşimle aramız da açılmaya başlamıştı. İlk bayramı bize yaşatmayan annemiz o seneki bayrama izin verdi hatta daha uzun süre kalmasına da. Ama inanın hiç tadı olmadı. Başkalarının yanında bizi, özellikle beni kötülemeye başladı çocuk. Çok kırıldım, konuştum ama nihayetinde o bir çocuktu.
Üçüncü yaz daha da korkunç geçti. Artık nerdeyse tüm yazı bizimle geçiriyor ama burnumuzdan da getiriyordu. Biliyorum sebebi çocuk değildi ama çok yorulmuştum.
Tüm bunlar olurken bir yandan
da annenin hakaret dolu mesaj ve telefonlarına maruz kaldı eşim. Savcılığa şikayet ettiğimizde ise bir nevi geçmiş hesaplaması kabul edilip dava açılmaya bile gerek görülmedi. Ne olursa olsun ben çocuğu, annesinin işte olduğu saatlerde iki üç güne bir arardım. Bir gün telefonu eline aldı ve bana da bir sürü hakaretler yağdırdı. Bu da yetmedi çocuğa hakaret ettirdi eşime. Ama ne laflar, küfürler... Bu şekilde güzel başlayan bir devir de sona ermiş oldu.
Şimdi soruyorum bir anne çocuğuna bunu nasıl yapar? Ben önemli değilim ama babasından neden soğutur? Sığınacağı bir evi, kapıyı çocuğuna nasıl kapatır? Elinizi uzattığınızda başını korumaya çalışan bir çocuğa, çoğu sıradan basit yemekleri bile tatmamış bir çocuğa, yırtık eski kıyafetler giyen bir çocuğa, sevgiden şefkatten yoksun bir çocuğa bir anne bunları nasıl yapar?
Her doğuran anne olamıyor evet. Ama böyleleri ikinci sınıf gazetelerde yazarlık yapıp annelik martavalları atabiliyor.
Ne zor günler gecirmissin.senin ki kadar değil ama benimde var yara gibi içimi sizlatan birkaç hikayem.yoksulluk zordur ama en büyük yoksulluk anne sevgisi olmadan buyumektir benim için.elleri ayakları öpülesi fedakar annelerimizin kıymetini bu olaydan sonra daha idrak ettim.illaki böyle birsürü vicdansız üvey anne.dogurmakla anne olamamış anne var ve benim elimden hiç birşey gelmiyor içim aciyor.o doğuran kadını da Allah bildiği gibi yapsin.Allah im yavrularimiz sana emanet.
Hiç ama hiç zannetmiyorum düzeleceğini... Nasıl düzelsin... Düşünsenize gece yatarken sabah uyanmaktan korkarak yatağa girmekbi çocuk için çok ama çok büyük bir yük, küçücük omuzları, minicik yürekleri nasıl kaldırdı bunları...
Film şeridi gibi gözümün önünden geçti yaşadıklarınız. Çok etkilendim.Gerçekten anneniz kurban olunası eli öpülesi heykeli dikilesi yüce bir varlıkmış. Ne yapsanız hakkını ödeyemezsiniz zaten sizden öyle bir beklentisi yoktur ya, el üstünde taşımanız gerek annenizi...
Şu cocuğun idrar kesesi,bağırsak patlaması ameliyatlarını her okuduğumda resmen göğsümün ortasına yumruk yiyorum.Allah o babayla ,öz anneyi de ıslah etsin.O üvey anne kadar suçlular..çünkü o çocuklar onların sorumlulukları ve korumak onların görevleri..üvey şeytan zaten hakettiğini buldu şuanda küfür edip banlanmak istemiyorum o yaratık için..
Sizin yaşadıklarınız da çok zor şeyler..inanılmaz kötü hissettim kendimi okurken.Siz bunları yaşadınız..O zamanlar boşanıp,tek başına bir kadın olarak ayakta durabilmek çok zormuş,toplum destek olacağına köstek oluyormuş,şimdi bekar anne olmak çok daha kolay..Buna rağmen işlerine gelmiyor.Hep söylerim her doğuran anne olamaz.Allah o merhameti o duyguyu vermedim mi bahane çok oluyor..bilmemne oldu bakamadım,babası daha zengindi bilmemne..bahane arayan bulur.Benim annemde 47 yaşından sonra bu duruma düştü ama tabi sizinki gibi değil çok şükür..Allah birdaha böyle günler yaşatmasın hiçbirimize..
Annenize helal olsun, annelik asıl sizin annenizin yaptığıdır.hiç karamsarlığa düşmeyin benim de çok uzun bir tedavi sonucu bebeğim oldu.o kadar çok poblem vardı ki.Ben Pko sendromluyum. Bir kaç kez ameliyat oldum, tüplerim alındı, lazerle rahimde yara vardı yakıldı.iltihap kurutucu iğne, rahim röntgeni ve daha hatırlayamadığım bir çok tıbbi müdahale.en sonunda tüp bebek sonuç verdi şu an 10 aylık kızım var. Tek artım çok pozitif biri oluşum.inanın hiç karamsarlığa düşmedim yapım gereği çok olumlu düşünen biriyimdir.tez zamanda siz de anne olursunuz inşallah.sadece inanın pes etmeyin.evlendim ben başka bir şehirdeyim erkek kardeşim yanında sevdiğim için annem razı oldu başka şehire gitmeme 8 senedir evliyim ama annemi asla yalnız bırakmadım maddi manevi. Sesi biraz kötü gelse hemen anlarım. Eşimde sağolsun çok seviyor annemi kendi annesinden ayırmıyor ne zaman istesem işimde el verdiği sürece gidiyorum o geliyor. Kardeşimde çok düşkün çok şükür.
Aynen annemle babam ayrıldığında babamın evi müteahhitteydi biz o ara kiradaydık bittikten sonra yeniden nafaka davası alıp hak talep edebiliyordu tabii bizim haberimiz bile olmasa ev ederinden ucuza satılmış paralar yenmiş tek kuruş görmedik annem peşine düşmeye tenezzül bile etmedi.
İşte bende ona deli oldum sadece tokat atsaymış tokat atmak ne demek ya evladıma tokat atanı ben öldürürüm herhalde. Demek ki aslında onun için sorun yok. Hepsinden de bal gibi haberi var hiç ayılıp bayılmasın nasıl olmasın görmezden gelip göndermiş bir koca alacak koynuna diye, zor gelmiş çalışıp bakmak. Ben de 8 senedir evliyim çocuğum olmadı tedavilerle uğraşıyoruz hep eşimle olursa nasıl iyi anne baba oluruz onu konuşuyoruz neler yaparız nasıl imkanlar sunarız diye ama yok işte bazen isyan ediyorum biz öyle hasretle beklerken bu insanlar anne baba oluyor.
Yaptıklarınızı Allah biliyor ya o yeter.
Sanırım çocuğunu kaybedeceğini, size kaba tabirle kaptıracağını düşünmüş .sizden gelen ilgiyle değerini anlamış .gerçi değer demek olmadı sanki. değer verdiğimiz yavrularımız küfür etse üzülürüz.hele ki babasına etse kahroluruz.yani en azından biz böyleyiz.babayla sizin mutluluğunuz da karnını ağrıtmış olabilir.
Yazar olabilir ,bu vahşi annede Allah korkulu ve çok dindar biriymiş ama herşey göründüğü gibi değil maalesef.
bende öz anneye tamış durumdayım aynen aklım hafsalam almıyor Allah ım kötü insanlardan ve kötü olmaktan bizi korusunMalumunuz işkenceci üvey anne videolarını hepimiz gördük, lanetledik dayanılacak gibi de değildi zaten görüntüler. O bir üvey anne çocukları yok, çocuk sevgisi zaten yok. Ama bir de bu çocukların öz annesi var onları 9 ay karnında taşıyan, doğuran peki bu zamana kadar bu kadın neredeydi. Herkesin üzerinde durduğunun aksin ben öz anneye takılmış durumdayım.
Bu insan ki, eşinden ayrılıyor ve daha anne sevgisine ilgisine muhtaç çocuklarını babalarında bırakmasını "onun maddi durumu iyiydi, her ay göstereceğine söz verdi bende bıraktım" diye açıklıyor. Bu anne ki yeniden evleniyor, yeni eşinden de bir çocuk yapıyor ve o çocuğa annelik yaparken diğer çocuklarının gördüğü işkencelerden zerre haberi olmadığını söylüyor. Bu çocuklar annelerine gittiğinde morlukları görüyor düşmüşlerdir diye düşündüm diyor, bu çocuklar üzgün, bu çocuklar o evde kalmak istemiyoruz diyorlar anne üzerine gitmiyor, soruşturmuyor, gidip bakmıyor ne haldeler diye. 4 yaşındaki çocuk, tam 5 kez ameliyat oluyor, idrar kesesi patlıyor ama öz annenin haberi yok. Çünkü anne görmek istemiyor, çünkü öylesi işine geliyor belki yeni kocası çocuklarını istemiyor o da biricik kocasını kaybetmek istemiyor. Yok mu bir dizi de hani, üvey baba kıza tacizde bulunuyor, kız annesine söylüyor ama kadın öz kızına inanmıyor, kocasını kaybetmemek için kızını yurda veriyor. Ne farkı var? Bir öz anne çocuğunun gözlerine baktığında bir sorun olduğunu, mutsuz olduğunu anlamaz mı. Maddi durumu iyiyse eski eşinin, zaten devlet bu kadına nafaka bağlamayacak mı niye babasına bırakmak?
Niye bu kadar takılıyorum öz anne mevzusuna çünkü bende boşanmış bir ailenin çocuğuyum. 15 yıl evlilik sonunda anne babam ayrıldığında ben daha ilkokulu bitirmiştim kardeşim 6 yaşındaydı. Babam serbest meslek sahibi olduğundan sosyal güvencesi olmadığından çok cüzi bir nafaka bağlandı annem mahkemede hiç tereddütsüz velayeti kendisi aldı ki ilkokul mezunu, hayatında hiç çalışmamış İstanbul gibi bir yerde dul kalmış bir kadın düşünün. Ev kira, elde avuçta yok. Köye ailesine gitse çocuklarına gelecek yok. İş aramalar, sonuçsuz kalan başvurular ya da ahlaksız teklifler. Korkudan sabaha kadar açık kalan televizyon. Evden çıkarılışımız ev aramamız dul diye ev verilmemesi. Yarı aç yarı tok yatılan geceler. Komşudan köfte yapacak annem diyerek alınan bayat ekmekler. Çaresizlik, yoksunluk, akrabaların sırt dönmesi. Delik ayakkabılar, okuldan verilen yardımları utana sıkıla almak. Devletimizin bizi korumakla yükümlü polisimizin içip içip kapımıza dayanması gece gece korkudan uyuyamamak. Yine de direnmek yine de o kadını bir kere olsun bizi babamıza vermeyi düşünmemesi. Oysa bizi verip çok rahat evlilik yapabilirdi 33 yaşındaydı daha yani benim bir ay sonra olacak yaşım. Daha bunun gibi çekilen nice şeyler. Sonra annem işte buldu, çalıştı. Kimseye muhtaç etmedi. Ben lise bitirdim açıköğretimden üniversiteye yazıldım çalıştım destek oldum artık feraha çıktık. Evimize yeni eşyalarda aldık tatillere de gittik para da biriktirdik evlendim babamın hiçbir desteği olmadan çeyizimi yaptım evlendim. Kardeşim askere gitti geldi çalıştı. Hiçbirinde babam yoktu ve 33 yaşına kadar çalışmamış ilkokul mezunu bir kadındı bunları yapan ve bir kere olsun babanıza gidin bakamıyorum demedi bu kadın işte bu yüzden o üvey anne kadar suçludur öz anne işte bu yüzden o çocuklar bu halde. Herkes doğuruyor ama herkes anne olamıyor ne yazık ki ve bunca olaydan sonra hala babalarında o çocuklar. Peki öz anne?
ne yazıkki çocuklar talihsiz mişYalnız o kadında şiddet gördüğü için ayrılmış eşinden. Ayrıldığında çok kötü bir durumda olduğu için eşine bırakmış. Evlendikten sonra en küçüğünü almak istemiş babaları vermemiş. Ayrıca babaları çocuklara annenize sakın üvey anneleri için bir şey söylemeyin yoksa seni bizden alırlar demiş.
Ortada suçlu varsa neden bu sadece öz anne? Görüntüler 25 güne yayılmış, neden baba hemen vermedi? Çocuk hastaneye kaldırılmış, doktor çocuğa ne olduğunu sormuş ablası için tekme attı demiş Dr bu küçücük çocuğun yapacağı şey değil demiş ve polisi çağırmış babaları ondan sonra vermiş polise o görüntüleri.
Arkadaşım gazeteci benim, babası soruların hiç birine cevap vermemiş, eşi için öldü demiş, ama ölmediği ortaya çıkmış. Baba çok mu masum? Söylediği herşey tutarsız.
Ortada suçlu varsa neden bu sadece öz anne? Görüntüler 25 güne yayılmış, neden baba hemen vermedi? Çocuk hastaneye kaldırılmış, doktor çocuğa ne olduğunu sormuş ablası için tekme attı demiş Dr bu küçücük çocuğun yapacağı şey değil demiş ve polisi çağırmış babaları ondan sonra vermiş polise o görüntüleri.
Arkadaşım gazeteci benim, babası soruların hiç birine cevap vermemiş, eşi için öldü demiş, ama ölmediği ortaya çıkmış. Baba çok mu masum? Söylediği herşey tutarsız.
Evet ya çok saçma değil mi 25 güne yayıldığını sizden duydum ama benim gördüğüm kadının kıyafetlerinin farklı oluşu idi. Madem baba şüphelendi kamera koydu hemen o günün sonunda bakması gerekmez mi? O o.... Kadının savunulacak hiçbir yanı yok ama öz anne de baba da en az o kadın kadar suçluYalnız o kadında şiddet gördüğü için ayrılmış eşinden. Ayrıldığında çok kötü bir durumda olduğu için eşine bırakmış. Evlendikten sonra en küçüğünü almak istemiş babaları vermemiş. Ayrıca babaları çocuklara annenize sakın üvey anneleri için bir şey söylemeyin yoksa seni bizden alırlar demiş.
Ortada suçlu varsa neden bu sadece öz anne? Görüntüler 25 güne yayılmış, neden baba hemen vermedi? Çocuk hastaneye kaldırılmış, doktor çocuğa ne olduğunu sormuş ablası için tekme attı demiş Dr bu küçücük çocuğun yapacağı şey değil demiş ve polisi çağırmış babaları ondan sonra vermiş polise o görüntüleri.
Arkadaşım gazeteci benim, babası soruların hiç birine cevap vermemiş, eşi için öldü demiş, ama ölmediği ortaya çıkmış. Baba çok mu masum? Söylediği herşey tutarsız.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?