- 28 Eylül 2015
- 26
- 18
- 33
Nerden başlasam bilemedim. Anlatmaya ihtiyacım var, kendi kendimle konuşup söyleyemediklerimi kendimle kavga ederek haykırmaktan yoruldum. İyileşmek istiyorum. Ama nasıl yapacağımı bilemiyorum. Yardımlarınıza ihtiyacım var bayanlar.
25 yaşındayım ve 10 aylık evliyim. Kaçarak evlendim. Bencil, çalışmayı sevmeyen, evde kendimi bildim bileli terör estiren bir babam vardı. Annem köyde olduğumuz için ağır ve bir sürü işin aynı anda peşinde koşturmaya çalışır bütün gün. Yine de beğenilmez tembellikle, pislikle suçlanır, dayak yer, kafası yarılır, dişleri kırılır falan işte.. Kendini de herşeyden üstün ve iyi gören baba ise altında arabasıyla oradan oraya çoğunu keyfine gider gelir durur. Daha doğru düzgün tarlada çalıştığını bile bilmem, bizi torlar toplar tarlaya getirir kendi de evde kimse ben gidip eve bakayım diye gider yatardı. Sözde yemek yapardı ev pislikten dağılmış halde.. Bir de övgü beklerdi zorla tek tek sorardı kardeşlerime ananızdan daha iyi yaparım diye. Bi de eve gidip onun pisliğini temizlemek zorundayız. Neyse işte Kendisi karıdan kızdan geri durmaz dışarda yer içer hap bile kullanmadığı halde şeker hastalığından duygu sömürüsü yapıp boğazından içki sofralarından geri durmaz. Evde bir işi kendi yapacak olsun (araba doldurup boşaltma tarladan mahsül toplama vs.) kıyameti koparır herşeyi kırar döker hepimize küfüfrler savurur. Çenesini bi açar sanki haklıymış gibi saatlerce konuşur. Annen bi açıklama yapacak olsa demediğini bırakmaz annemi gevezelikle suçlar. Kendi yaptıklarını annem yapmış gibi anlatır. Hiç görmediğim tarlada ki yetişmeyen mahsülden biz sorumluyuz. Ama hiç el vurmadğı güzel işi o yapmış olur. Hep o çalışırmış biz yermişiz. Hep merak ederim acaba kaç babanın zoruna gidiyor acaba çoluk çocuğuna yedirdiği ekmek. Sorsan o hep çekmiş bir sürü borcu varmış soran yokmuş halini derdini. Be adam köy yerindesin kiran tok suyun yok elektirik gelen 2 ay da 60 lira onuda ödediğin yok paralar döküp de bizi dersanelere gönderip kitaplar almadın ne yaptıysak kendi kendimize yaptık onu da beğenmedin tembellikle suçladın. Evin üstüne yıkılacak cam denen bişey kalmadığı halde masraf edip bir çivi bile çakmadın.. söylesene bu neyin borcu.. bi getirdiğin ekmek onu da kafamıza vura vura bi hal oldun. Ona buna yedirdin gezdin tozdun faturayı bize mi kesiyorsun? Böyle ve bunun gibi bir sürü şeyle geçti 25 sene. En azından okumama izin veriyor yine de beni düşünüyor diyordum ama bir isteyenim olduğunu öğrenince onunda aslında hiç de sandığım gibi olmadığını öğrendim. Annem isteyeni varmış dediğinde bağırıp çağırarak hakaretler ederek tek bahsettiği evlenmeyecek öğretmen olarak atanıp önce bana çalışacak. yani tek derdi buymuş. Okul biter bitmez köye hapset bu sınav nasıl olur nasıl kazanılır ne lazım diye sorma ne dersane ne kitap otur çalış kazan de. kazanamazsan en adi şerefsizsindir. Bu olaydan sonra iyice tiksindim. Benim kız kardeşim de kaçarak evlendi berbat bir durum. Üsteklik o hiç istetme casaretinde bile bulunamadı. Direkt kaçtı. Kız kardeşim üniversiteyi kazanamadığında da aynı bu şakilde bunalttı onu. Maden kazanamayacaktın ne bana masraf ettirdin de sınava götürttürdün dedi. lafa bak. Kaçınca da yok bi istetseydi ben vermez miydim hem anası yüzünden o hep kötülüyor düşman ediyor onları bana diye millete acındırdı kendini. Aynı hakaretleri bana da yaptı. Eşimin babası aradıkça konuşmadı bile tersledi hep laf söyletmedi. Bende koca heveslisi oldum. Ankarada kendisi gibi onun bunun herifini eve alan bacısının ve onun keş oğlunun yanında ne yaptığımı bile sormadan 5 sene okul bitirmeye uğraşırken ben, o gezip tozmakla aklımı sevgiliye takıp sınava çalışmamakla suçlandım. Her konu açıldığında türlü hakaretler.. annen bu da giderse ya dediğinde defolsun gitsin, dul kadın gibi cenazesi çıkar. Birini yok saydım diğerini de sayarım. Zaten bana hayrılı evlat yok hiç. Kendisi alzaymır olan babasını saçmaladığı için döverken çok hayrılı evlattı sanki sorsan hatırlamaz inkar eder. Benle sözde konuşacak ikna edecek bir sürü yalan söyledi benim yanında söylediğini bana inkar etti. İlk öğrendiğinde sözde inanmamış annemin uydurduğunu zannetmiş ana yakıştıramamış. Sanki namussuzluk yapmışım. İnanmadığından mı o kadar hakaret ettin. Hadi inanmadın insan gelip sormaz mı bu kadın ne diyor diye. Ya insan merak etmez mi bu kız kimle görüşüyor ite mi bulaştı çakala mı kim bunlar diye sormaz mı? akla ilk para mı gelir? En son dayanamdım kaçtım. Çok utan verici bi durum ama bunu yaptım.
Kayınvalidem ise ikiyüzlünün tekiymiş. Bana çok iyi davranırdı. Ama çok paragözdü oda. Önceki eşinden olan bir oğlu daha var oda 35 yaşında evlenecek ama çalışmadığı (tembellikten ve kendini beğenmişlikten) için annesi kocasından ve eşimden parça parça kopardığı paralarla onu evlendirmeye çalışıyor halaaa. Bize de söz de kapının önünde kızına kına yaptığı gibi düğün yapacakmış kızının gelinliğini giyecekmişim ben tüm parayı tüm masrafı eşim ödeyecek gelen altını da kendisi alacak diğer oğluna düğün yapacak tüm planı bu.
Ve bunları yaparken bana bi kere olsun ne istiyorsun demedi. onu geçtim kızımın gelinliğini sana düşünüyorum haberin olsun bile demek yok. Hiç muhattap alınmadım sahipsizim ya, ne derseler onu yapmak zorundayım. Bende zaten bunalımdayım ve konuşkan deiğilimdir. Bi de eşime saygımdan ve ona güvendiğimden hep sustum yaptklarına o hep ben halledicem derdi. Çok da uğraştı Allah var. Ben düğünde hevesim olmadı hiç ama her kız gibi gelinlik hayalim vardı. ama illa satın alınacak pahalı bişey istemedim. İnternetten çok çok uyguna tam istediğim gibi bir gelinlik buldum. eşim parayı hazırladı ertesi gün alacağım gidip babası aramış para istemiş. baba kızın gelinliğini alacağım demiş babası da ikna edemeyince sen beni ele güne rezil mi edeceksin benim durumun yok ben ne takacağım düğünde demiş eşimde kızmış yapmıyorum demiş düğünü götürmüş parayı da eline vermiş. Çok kavga etti ikisiyle de karışmayın dedi. sadece bir kısım masrafımı takıdan alacağım gerisi sizin olsun diyince ipler koptu. Hergün hergün kavga ettiler. Çok yıldırdılar ikimizi de. Çok küstürdüler eşimi de mahcup ettiler kendi çıkarları için. sonuç olarak yine biz suçlu olduk onları yapacağı düğünü beğenmemişim ben. Sanki parayı onlar verecekmiş gibi sahip çıkıyorlar. Sıfır borçla giriştiğimiz işten hiç bişey yapmadan borçlu çıktık. Bir senedir beraber oturuyoruz annesinin zoruyla kendinizi toparlayın çıkarsınız diye diye borca soktu iyice. Akıllandık ama iş işten geçti. Şimdi borçları bi an önce bitirip ayrılmaya uğraşıyoruz. bende bir yandan kpss ye hazırlanıp atanmaya çalışıyorum. Ama hala giyemediğim gelinliğimi aklımdan atamıyorum. Eşimi çok seviyorum. O da beni çok şükür. Hayatta sahip olduğum tek güzel şey. Bu yeter gerisi boş diyorum ama yine de üzülüyorum aklımdan çıkmıyor. Nasıl atlatacağım bilemiyorum.
25 yaşındayım ve 10 aylık evliyim. Kaçarak evlendim. Bencil, çalışmayı sevmeyen, evde kendimi bildim bileli terör estiren bir babam vardı. Annem köyde olduğumuz için ağır ve bir sürü işin aynı anda peşinde koşturmaya çalışır bütün gün. Yine de beğenilmez tembellikle, pislikle suçlanır, dayak yer, kafası yarılır, dişleri kırılır falan işte.. Kendini de herşeyden üstün ve iyi gören baba ise altında arabasıyla oradan oraya çoğunu keyfine gider gelir durur. Daha doğru düzgün tarlada çalıştığını bile bilmem, bizi torlar toplar tarlaya getirir kendi de evde kimse ben gidip eve bakayım diye gider yatardı. Sözde yemek yapardı ev pislikten dağılmış halde.. Bir de övgü beklerdi zorla tek tek sorardı kardeşlerime ananızdan daha iyi yaparım diye. Bi de eve gidip onun pisliğini temizlemek zorundayız. Neyse işte Kendisi karıdan kızdan geri durmaz dışarda yer içer hap bile kullanmadığı halde şeker hastalığından duygu sömürüsü yapıp boğazından içki sofralarından geri durmaz. Evde bir işi kendi yapacak olsun (araba doldurup boşaltma tarladan mahsül toplama vs.) kıyameti koparır herşeyi kırar döker hepimize küfüfrler savurur. Çenesini bi açar sanki haklıymış gibi saatlerce konuşur. Annen bi açıklama yapacak olsa demediğini bırakmaz annemi gevezelikle suçlar. Kendi yaptıklarını annem yapmış gibi anlatır. Hiç görmediğim tarlada ki yetişmeyen mahsülden biz sorumluyuz. Ama hiç el vurmadğı güzel işi o yapmış olur. Hep o çalışırmış biz yermişiz. Hep merak ederim acaba kaç babanın zoruna gidiyor acaba çoluk çocuğuna yedirdiği ekmek. Sorsan o hep çekmiş bir sürü borcu varmış soran yokmuş halini derdini. Be adam köy yerindesin kiran tok suyun yok elektirik gelen 2 ay da 60 lira onuda ödediğin yok paralar döküp de bizi dersanelere gönderip kitaplar almadın ne yaptıysak kendi kendimize yaptık onu da beğenmedin tembellikle suçladın. Evin üstüne yıkılacak cam denen bişey kalmadığı halde masraf edip bir çivi bile çakmadın.. söylesene bu neyin borcu.. bi getirdiğin ekmek onu da kafamıza vura vura bi hal oldun. Ona buna yedirdin gezdin tozdun faturayı bize mi kesiyorsun? Böyle ve bunun gibi bir sürü şeyle geçti 25 sene. En azından okumama izin veriyor yine de beni düşünüyor diyordum ama bir isteyenim olduğunu öğrenince onunda aslında hiç de sandığım gibi olmadığını öğrendim. Annem isteyeni varmış dediğinde bağırıp çağırarak hakaretler ederek tek bahsettiği evlenmeyecek öğretmen olarak atanıp önce bana çalışacak. yani tek derdi buymuş. Okul biter bitmez köye hapset bu sınav nasıl olur nasıl kazanılır ne lazım diye sorma ne dersane ne kitap otur çalış kazan de. kazanamazsan en adi şerefsizsindir. Bu olaydan sonra iyice tiksindim. Benim kız kardeşim de kaçarak evlendi berbat bir durum. Üsteklik o hiç istetme casaretinde bile bulunamadı. Direkt kaçtı. Kız kardeşim üniversiteyi kazanamadığında da aynı bu şakilde bunalttı onu. Maden kazanamayacaktın ne bana masraf ettirdin de sınava götürttürdün dedi. lafa bak. Kaçınca da yok bi istetseydi ben vermez miydim hem anası yüzünden o hep kötülüyor düşman ediyor onları bana diye millete acındırdı kendini. Aynı hakaretleri bana da yaptı. Eşimin babası aradıkça konuşmadı bile tersledi hep laf söyletmedi. Bende koca heveslisi oldum. Ankarada kendisi gibi onun bunun herifini eve alan bacısının ve onun keş oğlunun yanında ne yaptığımı bile sormadan 5 sene okul bitirmeye uğraşırken ben, o gezip tozmakla aklımı sevgiliye takıp sınava çalışmamakla suçlandım. Her konu açıldığında türlü hakaretler.. annen bu da giderse ya dediğinde defolsun gitsin, dul kadın gibi cenazesi çıkar. Birini yok saydım diğerini de sayarım. Zaten bana hayrılı evlat yok hiç. Kendisi alzaymır olan babasını saçmaladığı için döverken çok hayrılı evlattı sanki sorsan hatırlamaz inkar eder. Benle sözde konuşacak ikna edecek bir sürü yalan söyledi benim yanında söylediğini bana inkar etti. İlk öğrendiğinde sözde inanmamış annemin uydurduğunu zannetmiş ana yakıştıramamış. Sanki namussuzluk yapmışım. İnanmadığından mı o kadar hakaret ettin. Hadi inanmadın insan gelip sormaz mı bu kadın ne diyor diye. Ya insan merak etmez mi bu kız kimle görüşüyor ite mi bulaştı çakala mı kim bunlar diye sormaz mı? akla ilk para mı gelir? En son dayanamdım kaçtım. Çok utan verici bi durum ama bunu yaptım.
Kayınvalidem ise ikiyüzlünün tekiymiş. Bana çok iyi davranırdı. Ama çok paragözdü oda. Önceki eşinden olan bir oğlu daha var oda 35 yaşında evlenecek ama çalışmadığı (tembellikten ve kendini beğenmişlikten) için annesi kocasından ve eşimden parça parça kopardığı paralarla onu evlendirmeye çalışıyor halaaa. Bize de söz de kapının önünde kızına kına yaptığı gibi düğün yapacakmış kızının gelinliğini giyecekmişim ben tüm parayı tüm masrafı eşim ödeyecek gelen altını da kendisi alacak diğer oğluna düğün yapacak tüm planı bu.
Ve bunları yaparken bana bi kere olsun ne istiyorsun demedi. onu geçtim kızımın gelinliğini sana düşünüyorum haberin olsun bile demek yok. Hiç muhattap alınmadım sahipsizim ya, ne derseler onu yapmak zorundayım. Bende zaten bunalımdayım ve konuşkan deiğilimdir. Bi de eşime saygımdan ve ona güvendiğimden hep sustum yaptklarına o hep ben halledicem derdi. Çok da uğraştı Allah var. Ben düğünde hevesim olmadı hiç ama her kız gibi gelinlik hayalim vardı. ama illa satın alınacak pahalı bişey istemedim. İnternetten çok çok uyguna tam istediğim gibi bir gelinlik buldum. eşim parayı hazırladı ertesi gün alacağım gidip babası aramış para istemiş. baba kızın gelinliğini alacağım demiş babası da ikna edemeyince sen beni ele güne rezil mi edeceksin benim durumun yok ben ne takacağım düğünde demiş eşimde kızmış yapmıyorum demiş düğünü götürmüş parayı da eline vermiş. Çok kavga etti ikisiyle de karışmayın dedi. sadece bir kısım masrafımı takıdan alacağım gerisi sizin olsun diyince ipler koptu. Hergün hergün kavga ettiler. Çok yıldırdılar ikimizi de. Çok küstürdüler eşimi de mahcup ettiler kendi çıkarları için. sonuç olarak yine biz suçlu olduk onları yapacağı düğünü beğenmemişim ben. Sanki parayı onlar verecekmiş gibi sahip çıkıyorlar. Sıfır borçla giriştiğimiz işten hiç bişey yapmadan borçlu çıktık. Bir senedir beraber oturuyoruz annesinin zoruyla kendinizi toparlayın çıkarsınız diye diye borca soktu iyice. Akıllandık ama iş işten geçti. Şimdi borçları bi an önce bitirip ayrılmaya uğraşıyoruz. bende bir yandan kpss ye hazırlanıp atanmaya çalışıyorum. Ama hala giyemediğim gelinliğimi aklımdan atamıyorum. Eşimi çok seviyorum. O da beni çok şükür. Hayatta sahip olduğum tek güzel şey. Bu yeter gerisi boş diyorum ama yine de üzülüyorum aklımdan çıkmıyor. Nasıl atlatacağım bilemiyorum.