Hem Gururunuzu Koruyup Hem de Bir Erkeğin Size Maddi Yatırım Yapmasını Nasıl Sağlarsınız?

Gördüğünüz videodaki psikolog tuzlu suyun ilişkileri düzelteceğini falan öneriyor. Onun fikirlerinin ne önemi olabilir inanmayın lütfen.

Savunmuyorum ama Tolga Çevik de eşinin bakıcı istememesine, lüks araba beklememesine hayran. Yank her erkek de yatırım yaptığı kadına bayılıyor değil.

Ağlaya zırlaya dediğini yaptıran kadınlar sanıyor ki adam körkütük aşık. Hayır sadece güvensiz bağlanma stillerinden birine sahip.
 
Boşanana kdar ben kendime yeterim diyenlerdendim. Zerre değer görmedim. Sonrasında akıllandım, taleplerimi net ifade ettim hep, öncesinde önemsiz diye dile getirdiğim şeyleri (takı-toka, maddiyat, doğum günü-yıldönümü) sevdiğimi, benm için önemli oldğnu söyledim bu defa. Önemli olan tabiki maddiyat değil ama erkekler bunu söylediğinde çok yanlış anlayabiliyor; eşşk değil ya yapar heralde diye düşündüğün pek çok şeyi yapmıyorlar bu defa hayal kırıklığı oluşuyor çnkü illaki bekliyor insan.. Yeni ilişkimde ilk defa taleplerimi net ifade ettikçe değer gördüğümü, karşımdaki adamın verdikçe(maddi manevi) daha çok bağlandığını, benim de benm için herşeyini ortaya seren bi adama kayıtsız kalamadığımı gördüm. Yıllarca süren sevgililik yıllarca süren mutlu bir evliliğe evrildi bizde şükür. Ama cazgırlıkla bişeyler yaptırmanın bi yerden sonra ilişkiye zarar vereceğini düşünüyorum, güzel güzel konuşurken de açık olunabilir, böylesi daha sağlıklı bence..
 
İlk örneğe göre; erkek belki de kadının kendisine değil de, harcadığı paraya saygısından ve şişirilmiş egosu ile mutlu olduğundan, politik davranıyordur. Kadının da değer yargıları para birimi ile ölçülüyorsa, şikayet etmez zaten olan bitenden.
Her iki örnekte de sevgi yok. Sevgi yoksa, o yüzeysel bir mutluluktur. Bedeli ödenen mutluluk diye bir kavram yok benim lügatımda.
İnsan kendine değer verdiği ölçüde değer görür zaten.
 
Öncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an. "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.



Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.



Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.



Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.



Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.



Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Ben de değer görmedim o ayrı tabi. :KK43: Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.



Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?
aslında olay hiçte öyle değil erkek o an istenileni yapıyor ama kafasına da kazıyor karşısındakinin yaptıklarını ve hooop ilk kavgada önünüze sunarlar zannetme ki çok mutlular :KK70: o borçlar yüzünden ne kavga eden insanlar tanıyorum ki haklılar da maddi gelirin üstüne çıkmak demek borçlu evlenmek demek buda stresli parasız evlilik demek ilk yıllar gezip eğlenip cicim ay yaşanacağı yerde borç ödeyen çiftler vah ki ne vah
 
Benim ailem ne aldirabilirsen evlenmeden once aldir, evlendikten sonra yapmazlar. Onu iste bunu iste demisti. Bende olur mu oyle sey, tek emekli maasiyla geciniyorlar, nasil isterim, herseyi biz yapariz falan demistim. Hic bisey de talep etmedim. Eger egitim seviyesi dusuk, kollarindaki bileziklerle statü sahibi olunacagini dusunen bir aileye gelin gidiyorsaniz birsey talep etmemek "kiz tarafinin kizi kakalamasi, kizlarini umursamamasi" olarak goruluyor.
 
Bu konu üzdü beni.
Çünkü çok gerçek çok tanıdık.

Ama daha üzücü bir şey diyeyim mi?
Bu konuyu açıp, taktik veya fikir almak, her şeyin çok açık farkında olmak yetmeyecek.

Sen öyle bir insan değilsin işte.
Isteyemezsin tamam mı?
Hatta kendiliğinden verseler ayy cok veriyor olmaz der almazsın.
Alarak mutlu olamazsın.
Biz vererek mutlu olan salaklarız Çünkü..
 
Aynen öyle!

Burada okuyorum.
3 yıllık sevgilim bir çiçek almadı diyorlar.

Çok şaşırıyorum!

Bana özel günlerde güzel bir çiçek buketi getirmeyen adamı 6 ay tutmam hayatımda.

Bir de o diziyi ben ciktiginda izlememistim.
Gecen sene filan oturup izlemiştim aksamlari devamli youtubedan izliyordum, eşim de goruyordu duyuyordu dizyi ve Hürremin yuzugunu gosterip laf atmiştim gözlerime çok yakisirdi degil mi diye. 😂😂😂 O aklinda kalmiş.
Örnek bir kavga cikartmadan bir şey istemek işte. 😬

Bir cicek alip getirmeyen veya illa kavgayla bir şey yaptiracagim birini ben de yanimda tutmam. Butcemizin yetmeyecegi bir seyi zaten istemem. 🤷
 
Bence haklısın ama kendine bunu asla yakıştıramayan bir kadın için bu gerçekler çok bir şey ifade etmiyor. Bilsem de yapamam şahsen. "Bu nasıl yapılır?" sorusu doğru değil. "Nasıl böyle bir insan olunur?" sorusu doğru. O da bence sonradan biraz zor. Mesela cinselliği de ödül olarak kullanıyor bazı kadınlar. Bana kendine saygısızlık gibi geliyor. Benim de zevk aldığım bir şeyi neden nimet gibi sunayım ki? Velhasıl mayanda yoksa zor arkadaşım.
 
O kadar haklısınız ki. Konularıma denk geldiniz mi hiç bilmiyorum. Son 6-7 aydır çok iğrenç, çok berbat şeyler yaşadım. Halimi çekip yayımlama şansım olsa herkes ağlar. Öncesinde de zaten kötü bir çocukluk geçirmiştim. Şimdi akrabalara yakın bir yere taşındık. Onlar da annem çalışmaya başlayana, ben atanıp gidene kadar bize yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ancak şöyle bir durum var. Kardeşim örneğin çok arsız bir çocuk. Çok şımarık, çok saygısız, çok terbiyesiz bir çocuk maalesef ki. Buraya geldiğinden beri sürekli birileri onu hediyelere boğuyor. Psikolojisi bozulmuş yaşananlardan dolayı diye hem tolere ediyorlar hem de dediğim gibi bir şeyler alınıyor sürekli. Biri ona sorunca da şunu ister misin diye arsız insanlar gibi "İsterim." diyor. Bu kaosun ortasında kendisine doğum günü kutlatıyor falan. Kendime bakıyorum. Gerçekten psikolojim berbat bir halde. Ama insanlar bana bakıp "Aa, çok iyi görünüyorsun. Maşallah." diyorlar. Çünkü ne yaşanırsa yaşansın sabah uyanıp saatlerce kendime vakit harcıyorum. Saç yapıyorum, makyaj yapıyorum. Bilmediğimiz bir şehirde olmamıza rağmen çıkıp dolaşıyorum. Biri bana refakat etmek isteyince kabul etmiyorum." Kendimle baş başa kalmak bana iyi geliyor." diyorum. Birileri ile hep birlikte oturunca onlara sızlanmak yerine okuduğum kitaplardan, tarihten falan bir şeyler anlatıyorum. İşsizim şu an ama üniversitede çalışıp biriktirdiğim parayı kullanıyorum bugün bile. Kimseden bir şey istemiyorum. Alalım mı falan diye sorunca kesin bir biçimde reddediyorum. Çünkü hediye bu istenmez, içinden gelen önüme bırakır ben de işe başlayınca karşılığını veririm. Zaten ben kendime her şeyin en pahalısını, en güzelini kendi emeğim ile almışım. Şimdi bu işin sonunda kardeşime psikolojisi bozuk, ilgiye, sevgiye muhtaç, etrafında pervane olunması gereken birey muamelesi yapılıyor. Bana ise sanki olaylar yaşanırken onlar yaşamış ben başka bir yerde tatildeymişim gibi "İyisin, iyisin..." deniyor. Hızlı hızlı yazdım, anlatabildim mi bilmiyorum. Sadece dediğinize katılıyorum. Kadın erkek ilişkisine indirmem, bu şekilde bahsetmem hata. İnsan ilişkilerinin tümünde var bu durum.

Bu konu üzdü beni.
Çünkü çok gerçek çok tanıdık.

Ama daha üzücü bir şey diyeyim mi?
Bu konuyu açıp, taktik veya fikir almak, her şeyin çok açık farkında olmak yetmeyecek.

Sen öyle bir insan değilsin işte.
Isteyemezsin tamam mı?
Hatta kendiliğinden verseler ayy cok veriyor olmaz der almazsın.
Alarak mutlu olamazsın.
Biz vererek mutlu olan salaklarız Çünkü..
Burada eklediğim alıntıda bahsettiğim şekilde aslında verip mutlu olan değil de tercihen almayan da vermeyen de bir insanım genel olarak.
 
Öncelikle baştan söylemek isterim, bir erkek arkadaşım veya hoşlandığım biri yok. Zaten içinde bulunduğum kaos ortamı buna pek müsait değil şu an. "Maddi yatırım" ifadesini de ne anlamda kullandığım anlaşılmıştır. Yoksa bizler elbette parasını verip haklarını alabilecekleri birer eşya değiliz.



Bu, aslında yıllardan beri çok merak ettiğim bir konu. Geçen Instagram'da keşfette dolaşırken popüler bir psikoloğun bir konuşmasına denk geldim (seven sevmeyen vardır, ben tanımıyorum.). "Erkek yatırım yaptığı kadını sever." diyordu. Bu aslında yıllardan beri yaptığım bir gözlemin özet cümlesi gibi oldu.



Evlenen arkadaşlarım var örneğin. Hani bizim 'görgüsüzlük' olarak ifade ettiğimiz bazı davranışlar vardır. Mesela evlilik arifesi "İlla şu kadar takı alınacak. " diyen, eksik gördüğü yerde olaylar çıkartan. Ya da bir arkadaşım vardı mesela. Erkek arkadaşının evlilik teklifi için aldığı yüzüğü maddi açıdan yetersiz buldu. Kendisine, maddi değeri çok fazla olan beş taş bir yüzük aldırıp en baştan evlilik teklifi ettirdi. Bir başka tanıdığım, kendi ailesinin maddi durumu kötü. Ama erkek arkadaşı sıradan bir mekana yemeğe götürdüğünde saatlerce trip atıyor. Hayatında görmediği lüks mekanları bulup "Bu hafta beni buraya götür." diyor. Kuzenim evleneceği zaman düğün için ayarlanan mekanı 'ucuz' buldu. Nişanlısından ayrıldı. Adam kapılarda yattı "Gel, tamam. Nereyi istiyorsan orayı tutacağım." diye. Ve istediği o lüks mekanı tutturup orada düğün yaptırdı gibi gibi... Ve garip bir şekilde bu şekilde davranan kadınların hepsi mutlu ve el üstünde tutuluyor. Hani kendi hemcinsimiz diye durup bir baktığımızda çok ucuz hareketler, naiflikten, kaliteden çok uzak davranışlar olarak görünüyor. Ama derler ya neticeye bakmak lazım diye. İlişki içinde yine bunlar değer görüyor, tapılan o kadınlar oluyorlar.



Bir diğer taraftan hiç böyle olaylara girmeyen kadınlar var. Mesela hesabı karşı taraf ödediğinde gece gözüne uyku girmeyen, aman kimse üzülmesin sıkıntı çıkmasın diye birçok lüks bile sayılmayan sıradan şeyleri dahi istemeyen kadınlar. Bunlar da hiç değer görmüyor. Örneğin bir başka arkadaşım, kendi ailesi çok varlıklı insanlar. Kendisine çok görkemli bir nişan töreni yaptılar. Ama adamın ailesi biraz sorunlu bir tipti. Arkadaşım "Aman nikah neye yetmiyor, ben düğün istemiyorum." dedi. Ucuz olsun diye saçma sapan bir gelinlik giydi. Evleneli birkaç ay olmuştu ki aldatıldığını öğrendi.



Elbette aramızda çıkıp "Yoo, hiç öyle değil. Ben şöyle yaptım şöyle oldu." diyenler olacaktır. Ama benim yaptığım gözlemler hep bu şekilde oluyor.



Şimdi kendime baktığımda ben ailemden bir defa harçlık almadan yıllarca okudum. Kazandığım başarı bursları ile kendi kendime hep yettim, kimseden bir çorap bile istemedim. Ben de değer görmedim o ayrı tabi. :KK43: Ama bakıyorum benim gibi olan insanlar nasıl birinin kendisine maddi emek harcamasını sağlayabilir ki, çok imkansız görünüyor.



Sizce ilişkilerde mutlu sona ulaşmak için biraz gurursuz mu olmak gerekiyor?

Evet benim de gözlemim bu yönde. Böyle bir durum var. Anlam veremiyorum ben de 🤷‍♀️
 
Öyle biri mi olmak isterdiniz? Ne sacma ya,ozendiginiz şeye bakın.
Konuya gelince iki kız arasındaki farkı söyleyeyim , biri kendisini seviyor - her şeyin en iyisine layık olduğunu düşünüyor.
Adam hesap ödedi diye gece uyuyamayan da içten içe ezik, para harcanmaya layık olmadığını düşünüyor. Hal boyle olunca kendine değer veren insan tabii ki diğerleri tarafından da mutlu edilmeye çalışıyor,ama kendine değer vermeyen insan 'ona ne gerek var,bu hiç lazım degil' diye kendini önemsiz görmeye basladikca insanlar da bir süre sonra 'ya hakkaten ona ne gerek var, o sorun etmez' diye kişinin ihtiyacını gozardi etmeye çalışıyor.
Cevap bu kadar basit.
Ben kendimi çok severim ve gerçekten güzel bir hayat yaşamak icin elimden geleni yaparım, ama erkekleri söğüşleyerek değil.yine de güzel bir hayatım var, hiç bir erkekten bir şey talep etmedim ama sevgililerim gayet kiymet bilen insanlar olmuşlardır.
İş yani bir şeyler istemekte vs değil kendine değer vermekte.
Bunu yazdım, birkaç saat sonra sevdiğim bir hesap bir yazı paylaşmış. Konuya uygun buldugum için eklemek istedim.
Bunu yazan kişi İngiltere'de psikoloji ile ilgili bir şeyler yapıyor,boş biri degil
IMG_20221220_183753.jpg

İşin özü insanın kendisini layık gördüğü şeyler
 
Bence talep etmek kadar yapılanları mahçubiyetle karşılamak da yanlış. Eşim bana karşı hep bonkör oldu hep pahalı hediyeler tatiller vs beni mutlu etmeye çalışır. Hiç bir zaman talep etmedim istemedim illa al götür demedm götürdüğünde mutlu oldum ezilip büzülmeden teşekkür ettim. pahalı hediyelerden de hiç hoşlanmam bu arada. Ama seven erkek vermek istiyor önüne sermek istiyor. Bir çok arkadaşın da dediği gibi kendinizi layık görmezseniz bir süre sonra o da böyle düşünür. İlla talep etmenize gerek yok o değer gören kadınlardan olabilmeniz için.Ama tabi adamın cimri olmaması ve sizi sevmesi şart öncelikle..

Ve bence bahsettiğiniz örneklerdeki kadınların tavırları çok ucuz hareketler. Bu hareketlere katlanan adam da pek kaliteli olamaz.
 
X