• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

hata nerede?

sade2011

Guru
Kayıtlı Üye
4 Ağustos 2011
115
31
298
Samsun
eşlerden biri kendi halinde, kariyer ve birikim planları dışında hayattan çok da beklentisi olmayan, işten eve evden işe bir hayat süren,evdeki zamanlarını pc başında veya spor prgramları izleyerek geçiren biri.

diğer eş işe arkadaşlık, akrabalık,komşuluk ilişkilerine biraz daha önem veren, eşiyle sürekli evde oturmaktan veya sadece eşiyle olmaktan sıkılan 3 yıllık evli çocuksuz bir bayan...

gelgelelim bu iki kişi şu konuda anlaşamıyor. biri mutluluğun içinde olduğunu söylüyor eşini mutlu olmayı bilmemekle suçluyor. diğer eş ise arada sırada da olsa eş dost ziyeretleri yapmayı birlikte aile olduklarını farketmeyi istiyor. ama diğer eş çok kati.herkese bir kulp buluyor, bir yere gittiklerinde mutlaka bir sorun çıkarıyor eve geldiğinde eşinin önüne.kendi kabuğuna çekilen eş gittikçe yalnızlaştığını fark ediyor.çalıştığı ortamda bile konuşmak gelmiyor içinden.ama yine de ne kadar tedirgin olsa da, tam olarak mutlu olamasa da bir yerlere gitmeyi istiyor eşiyle.

çünkü artık toplumdan ayrı kalmak istemiyor.arkadaşlarıyla daha sık görüşmek istiyor. ama eşi sen görüş benim arkadaşım değiller ki onlar diyor. arkadaşımın oğlu sünnet oldu geçende eşimle gidemedim.hala sen git ben görüşmek zorunda mıyım diyor.onlar senin arkadaşın diyor.
ayrıca alacağım hediyeyi çok buldu 1 hafta surat yaptı bana. 2 ay geçti hala gidemedik.

sonra aileme gıcık.onlarla görüşmek istemiyorum beni anla diyor. kendisinden taraf olmamı istiyor her şeyde. konu komşuyla konuşmaz ben konuşsam tuhaf karşılar. erkeklerle konuşmamı asla istemez.evli bir kadının başka erkekle ne işi olur der. selam vermemi bile hafiflik olarak yorumlar.erkek iş arkadaşımla karşılaşsam yolda selamlaşsak surat asar.tanıdıklarımın çoğunu görmezden gelirim .

evdeyken genel olarak iyidir ama evde patron olmayı ister.misafir çağırsam bin soru sorar.kim gelecek, neden gelecek vs. ona karşı hep saygılı olmamı ister.
ama ben saygı duymuyorum eşime.onun herkesten kaçıp eve saklanan ve anca bana gücü yeten biri olduğunu düşünüyorum.
eşim fiziksel şiddet uygulamıyor belki ama psikolojik şiddeti yaşatıyor.
bir de saygı duymadığımı anlayınca itekliyor beni.kapışıyoruz o zaman.onun kolları çizikten benim kollarım tuttuğu için morluktan geçilmiyor. böyle olmasını istemiyorum ama ne yazık ki ne zaman yakın olsak ufak bi şeyden tartışabiliyoruz. geçenlerde ufak bi şeyden bağırdı odadan kovdu beni.tv izliyordu kendisi de .ben de gitmek istemedim ben tv izliyeceğim dedim.senle konuşmam tamam ama gitmiyeceğim odadan dedim. sinirlendi hakaret ediyor nerden çattım buna vs diye.o bişey diyince bazen ben de bişeyler dedim. bu sefer zorla çıkardı odadan beni.defol git demeler...odanın kapısını kapıyor almıyor içeriye.o zamanlarda kötü oluyorum bende dışarı çıkmak istiyorum eşim izin vermiyor o zamanda kendimi kaybediyorum.bağırış çığırış...rezil oluş konu komşuya.
sonra mecburen içeriye geçtim eşim senin yüzünden rezil olduk diyor.boşanalım diyor.tmm diyorum bu sefer kabul edince de ben gelmem sen aç mahkemeyi diyor. sorumluluğu sana diyor.ben bunları hak etmedim diyor.üzülüyor.
seviyeli bir beraberlik yaşıyoruz bu aralar.ama ben kimseye anlatamadığımdan çok yalnız hissediyorum kendimi.iş ortamına da yansıyor orada da mutsuzum genelde.konuşmak içimden gelmiyor.üzülüyorum yaşadıklarım ve yaşayamadıklarım için?

eşimden benim için insanlarla görüşmesini istemeye hakkım yok mu?
 
Boşanma konusunu lütfen gündeme getirmeyin. Onu dolaylı yoldan, kendisine çaktırmadan bir yerlere çıkmaya nasıl ikna edersiniz onun yollarını arayın mesela. Şimdi olaylar olmuş konuşmuşsunuz ya da bir yere gitmek istemişsiniz gelmemiş, haliyle bundan sonra da tükürdüğünü yalamak istemeyecektir. Ona farkettirmeden, bir nebze onu kontrol ederek olayı istediğiniz boyuta ulaştırmanız mümkün olabilir ama çok yorulacak, çok sabredecek, çok bekleyeceksiniz. Bende de benzer durum vardı, uğraştım, sabrettim, dua ettim, ama malesef olmadı. Kendime dönüp bakarsam daha yumuşak, daha az kafa yoran, akışına bırakan bir modda devam etseydim olabilirdi diyorum. Biraz da başka sebepler vardı tabi çocuk gibi olması vs. Yani kısaca diyeceğim siz bunları yapabilirsiniz, emek ederseniz inşallah karşılık bulursunuz. Biraz da mevzu yokmuş gibi davranmak gerekiyor bence. 3 yılın hatırı var, biraz kendi haline bırakın, bir kaç ay zaman tanıyın, sizin vasıtanız ile değil de bambaşka bir yolla belki istediğiniz kıvama gelir her şey. Siz de kafa yormayın, dikkatinizi başka şeylere yöneltin. Bir de bu yolu deneyin.. Başından benzer şeyler geçen biri olarak yazma ihtiyacı hissettim, yanlışsam kusuruma bakmayın...
 
Boşanma konusunu lütfen gündeme getirmeyin. Onu dolaylı yoldan, kendisine çaktırmadan bir yerlere çıkmaya nasıl ikna edersiniz onun yollarını arayın mesela. Şimdi olaylar olmuş konuşmuşsunuz ya da bir yere gitmek istemişsiniz gelmemiş, haliyle bundan sonra da tükürdüğünü yalamak istemeyecektir. Ona farkettirmeden, bir nebze onu kontrol ederek olayı istediğiniz boyuta ulaştırmanız mümkün olabilir ama çok yorulacak, çok sabredecek, çok bekleyeceksiniz. Bende de benzer durum vardı, uğraştım, sabrettim, dua ettim, ama malesef olmadı. Kendime dönüp bakarsam daha yumuşak, daha az kafa yoran, akışına bırakan bir modda devam etseydim olabilirdi diyorum. Biraz da başka sebepler vardı tabi çocuk gibi olması vs. Yani kısaca diyeceğim siz bunları yapabilirsiniz, emek ederseniz inşallah karşılık bulursunuz. Biraz da mevzu yokmuş gibi davranmak gerekiyor bence. 3 yılın hatırı var, biraz kendi haline bırakın, bir kaç ay zaman tanıyın, sizin vasıtanız ile değil de bambaşka bir yolla belki istediğiniz kıvama gelir her şey. Siz de kafa yormayın, dikkatinizi başka şeylere yöneltin. Bir de bu yolu deneyin.. Başından benzer şeyler geçen biri olarak yazma ihtiyacı hissettim, yanlışsam kusuruma bakmayın...


cevap verdiğiniz için teşekkür ederim.ben de boşanmak istemiyorum.ama eşimle iletişimimizi düzeltmek istiyorum.tartışma anlarında bazen olmayacak şeyler söylüyor.ilk zamanlar beni evden kovar,küfür ederdi.şimdi odadan kovuyor ve bazen sevdiklerime bazen bana hakaretler ediyor.karşılığında çok acı şeyler duyuyor.üzülüyor.şimdilerle yaşadıklarını hak etmediğini düşünüyor.boşanmayı dile getiriyor.ama ben benden kurtuluşun yok diyorum.gerçekten istersen kabul ederim diyorum.
eşimle sadece doğru iletişimi kuramadığıma üzülüyorum.o herkesle mesafeli o yüzden şöyle yapayım diye bir örneğim de yok.benden beklenti içine girmememi ve onu eleştirmememi istiyor.ailesi öyle yetiştirmiş çünkü.ne yazıkki ben öyle yapamıyorum beklentisiz olmuyor.zaten evlilik beklenti değil midir?
ben eşimi kendi haline bıraktım.evinde çok mutlu adam.kavga etmesek ailesini bile aramaz.haftada 1 görüşse yeter ona.ailesi de kabullenmiş.ama ben çok sıkılıyorum.
 
Benim esimde biraz seninkine benziyo esimin ailesi çevreyle baglari olmayan es dost sahibi olmayan insanlar düğüne bile 20 kişi geldi tanıdık benim ailem yaptı dugunu 300 kişi geldi haliyle esimde oleydi ilk başlarda hiç arkadaşı yoktu is arkadaslariyla bile konusmazdi hayat onun için tv is uyumak tı benim ailem çok eglencelidir sulalece bulusup 40 -50 kişi bi eve Sıkışiriz sazli sozlu eglenceler yapariz abim eşimin bu halini bildiği için çok ilgilendi eşimle bu eğlenceli ortamları istedi sonra benden önce o gitmek istedi ailemin sulalemin yanına akraba işini halletikten sonra baktım ki arkadaşız olmuyo sonra unviversiteden arkadaslarla buluşma hazırladım şimdi birsürü arkadaşı var yani sen eşini kazanmak için ne yaptın ben hiç bir zaman onu ev de saklanan adam olarak gormedi m her gitmek istemediginde yalavardim hadi kocam nolur benim için falan die kadın isterse yapar cnm benim
 
eşim kıskançtır benim.arkadaşlarımın eşi de olsa akraba da olsa erkeklerle samimi olmamı istemez.bir de onunla ilgilenecek nazını çekecek kimsem yok akrabalarımdan.zaten iletişime oldukça kapalı.biriyle görüşmek istemediğinde telefonu bile açmaz.geri de dönmez.aile büyüklerine bile öyle.zaten büyüğe saygısı yoktur.o büyüktür alttan alayım ilk adımı ben atayım demez asla.oğlum lafını bile küçültücü bulur.çünkü artık o büyümüştür ve kimseden aşağı değildir.

ailesinin küçük de olsa bir çevresi var.kendi aralrında gezip tozarlar.ama eşimi hiç zorlamamışlar görüşmeye.şimdi de aynısını benden bekliyor eşim.bi de annesi oğlunu olumsuz etkiliyor. bu devirde dostluk yalan birbirinize yetersiniz diyor.eşimin benim aileme yakın olmasını da kılıbıklık olarak yorumluyorlar.o yüzden görüşmek zorunda değilsin mesajlarını veriyorlar.annesi kıskanç biri oğlunu kaptırmak istemiyor.o yüzden destek yerine köstek oluyorlar daha çok.
 
eşlerden biri kendi halinde, kariyer ve birikim planları dışında hayattan çok da beklentisi olmayan, işten eve evden işe bir hayat süren,evdeki zamanlarını pc başında veya spor prgramları izleyerek geçiren biri.

diğer eş işe arkadaşlık, akrabalık,komşuluk ilişkilerine biraz daha önem veren, eşiyle sürekli evde oturmaktan veya sadece eşiyle olmaktan sıkılan 3 yıllık evli çocuksuz bir bayan...

gelgelelim bu iki kişi şu konuda anlaşamıyor. biri mutluluğun içinde olduğunu söylüyor eşini mutlu olmayı bilmemekle suçluyor. diğer eş ise arada sırada da olsa eş dost ziyeretleri yapmayı birlikte aile olduklarını farketmeyi istiyor. ama diğer eş çok kati.herkese bir kulp buluyor, bir yere gittiklerinde mutlaka bir sorun çıkarıyor eve geldiğinde eşinin önüne.kendi kabuğuna çekilen eş gittikçe yalnızlaştığını fark ediyor.çalıştığı ortamda bile konuşmak gelmiyor içinden.ama yine de ne kadar tedirgin olsa da, tam olarak mutlu olamasa da bir yerlere gitmeyi istiyor eşiyle.

çünkü artık toplumdan ayrı kalmak istemiyor.arkadaşlarıyla daha sık görüşmek istiyor. ama eşi sen görüş benim arkadaşım değiller ki onlar diyor. arkadaşımın oğlu sünnet oldu geçende eşimle gidemedim.hala sen git ben görüşmek zorunda mıyım diyor.onlar senin arkadaşın diyor.
ayrıca alacağım hediyeyi çok buldu 1 hafta surat yaptı bana. 2 ay geçti hala gidemedik.

sonra aileme gıcık.onlarla görüşmek istemiyorum beni anla diyor. kendisinden taraf olmamı istiyor her şeyde. konu komşuyla konuşmaz ben konuşsam tuhaf karşılar. erkeklerle konuşmamı asla istemez.evli bir kadının başka erkekle ne işi olur der. selam vermemi bile hafiflik olarak yorumlar.erkek iş arkadaşımla karşılaşsam yolda selamlaşsak surat asar.tanıdıklarımın çoğunu görmezden gelirim .

evdeyken genel olarak iyidir ama evde patron olmayı ister.misafir çağırsam bin soru sorar.kim gelecek, neden gelecek vs. ona karşı hep saygılı olmamı ister.
ama ben saygı duymuyorum eşime.onun herkesten kaçıp eve saklanan ve anca bana gücü yeten biri olduğunu düşünüyorum.
eşim fiziksel şiddet uygulamıyor belki ama psikolojik şiddeti yaşatıyor.
bir de saygı duymadığımı anlayınca itekliyor beni.kapışıyoruz o zaman.onun kolları çizikten benim kollarım tuttuğu için morluktan geçilmiyor. böyle olmasını istemiyorum ama ne yazık ki ne zaman yakın olsak ufak bi şeyden tartışabiliyoruz. geçenlerde ufak bi şeyden bağırdı odadan kovdu beni.tv izliyordu kendisi de .ben de gitmek istemedim ben tv izliyeceğim dedim.senle konuşmam tamam ama gitmiyeceğim odadan dedim. sinirlendi hakaret ediyor nerden çattım buna vs diye.o bişey diyince bazen ben de bişeyler dedim. bu sefer zorla çıkardı odadan beni.defol git demeler...odanın kapısını kapıyor almıyor içeriye.o zamanlarda kötü oluyorum bende dışarı çıkmak istiyorum eşim izin vermiyor o zamanda kendimi kaybediyorum.bağırış çığırış...rezil oluş konu komşuya.
sonra mecburen içeriye geçtim eşim senin yüzünden rezil olduk diyor.boşanalım diyor.tmm diyorum bu sefer kabul edince de ben gelmem sen aç mahkemeyi diyor. sorumluluğu sana diyor.ben bunları hak etmedim diyor.üzülüyor.
seviyeli bir beraberlik yaşıyoruz bu aralar.ama ben kimseye anlatamadığımdan çok yalnız hissediyorum kendimi.iş ortamına da yansıyor orada da mutsuzum genelde.konuşmak içimden gelmiyor.üzülüyorum yaşadıklarım ve yaşayamadıklarım için?

eşimden benim için insanlarla görüşmesini istemeye hakkım yok mu?
cnm aynı bizim durumumuzdasın,ama bizdeki durum sizinkinin tersi ben eşin durumundayım:)
eşimin konu komşu hayatı hareketli,bende 4 aylık evliyim.çağırıklarında bi kaç kere gittim komşulara falan ama konuşmaları hal ve hareketleri hoşuma gitmedi,samimiyetsiz geldi.eşim sevio diye bende sevmek zorunda değilimki.apartmandanda ne zaman biriyle görüşeyim desem moralım bozulup geri geliyorum,eşimde bana diyor sen neden içlerine girmiosun yaklaşmıosun millete die.uğraşıyorum ama yapamıyorum.eşimi de çok seviyorum ama bizde benim sözde soğukluğum yüzünden çok kavga ediyoruz.ben eskiden böyle değildim,bende cana yakın bı ınsanım ama şu anda çok fazla görüştüğüm insan yok.eşimde hep milleti savunuo,çok iyi insanlar sen şöylesin böylesin die bende çok üzülüyorum.ben istemezmiyim mutlu olmayı..neyse,velhasıl bence sen arkadaşlarında gündüz falan takıl eşinin de kendisinin gelmek istemesini bekle.onunda izah edemediği canını sıkan durumlar olabilir.
sen zorladğın müddetçe gidecekse de gitmez
 
amanıııın seninki fena o zaman kızım inatcılıkta vardır hemde kıskanç biri oğlum dese kızıyosa komples te vardır işin çok zor o zaman benimkinin anneside ayı durmadan laf sokuyo git sana kaynanan iii bakıyo akrabaları bile fcebooktan resinleri görüp bu eşinin ailesi sana ne yediriyo içiriyo bizde gelelim ordan çıkmıyonuz dio ama işte tınlamıyo eşim yaaa eş dost olmayınca zaten konuscak bişide olamazki ne konuscan çok sıkıcı yani
 
evlilikte önemli olan fedakarlık değil mi? eşler anlaşamadığı konularda ortada buluşmamalı mı? ben eşimin kesin tavrına karşı çıkıyorum benim için hiçbir adım atmamasına.ben ona anlayış gösteriyorum 3 sene boyunca evime çekildm herkesle tek görüştüm ama mutsuz olduğumu fark etttim.eşim beni anlamak yerine mutlu olmayı bilmemekle suçladı beni. hem böyle olacaksa evliliğin ne anlamı var. aynı hayatı paylaşmayacaksa eşler ev arkadaşı olmaktan farkları kalır mı?kaldı ki ev arkadaşımla bile birçok ortak arkadaşımız oluyor.
 
Back