• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Hangi yaşam tarzı...

ben şu kullanılma olayına takıldım;
zaten çalışıyorsanız, evlenseniz de boşansanız da nafaka alma gibi bi durumunuz olmuyor...
mal vermeme konusuna gelince de; evlenince de ortak bi bütçe oluşuyor, alınan mallar ortak sayılıyor boşanma durumunda...
yok evlenmeden aynı evde yaşanacaksa da, herkes kendi kazancını kendisi değerlendirir zaten...
yani 2 türlü de pek kullanma gibi bi durum yok gibi...

Kesinlikle cinsel anlamda veya namus anlamında kullanmadım o tabiri ki böyle kullanımlardan da aşırı tiksinti duyuyorum.. Yani siz evlilik hayatı gibi hayat yaşıyorsunuz, aynı evi paylaşıyorsunuz anlaşamayınca ceketi alıp çıkmak ne bilim. Çocuğuna ve çalışmayan karısına nafaka vermemeyen erkekler, mal paylaşımında zorluk çıkaran erkekler. alsanaalsanasmile
 
Kesinlikle cinsel anlamda veya namus anlamında kullanmadım o tabiri ki böyle kullanımlardan da aşırı tiksinti duyuyorum.. Yani siz evlilik hayatı gibi hayat yaşıyorsunuz, aynı evi paylaşıyorsunuz anlaşamayınca ceketi alıp çıkmak ne bilim. Çocuğuna ve çalışmayan karısına nafaka vermemeyen erkekler, mal paylaşımında zorluk çıkaran erkekler. alsanaalsanasmile

erkeklerle eşit şartlar talep ediyorsak burda da bunu kabul etmek zorundayız ama değil mi...
evliyim şuanda, anlaşamazsak yapacağım şey yine ceketimi alıp çıkmak olur...
ne yapıcam, evlendik anlaşamadık diye hayatına musallat mı olucam ?
bence cinsel anlamda kullanılmak demedim aslında;
diğer türlü savunulan fikir de bana itici geliyor,
çalışmıyorum, evlenirsem boşanınca en azından nafaka alırım eşimden...
afedersiniz ama "şeyini" satmak gibi geliyor bu anlayış bana...
 
erkeklerle eşit şartlar talep ediyorsak burda da bunu kabul etmek zorundayız ama değil mi...
evliyim şuanda, anlaşamazsak yapacağım şey yine ceketimi alıp çıkmak olur...
ne yapıcam, evlendik anlaşamadık diye hayatına musallat mı olucam ?
bence cinsel anlamda kullanılmak demedim aslında;
diğer türlü savunulan fikir de bana itici geliyor,
çalışmıyorum, evlenirsem boşanınca en azından nafaka alırım eşimden...
afedersiniz ama "şeyini" satmak gibi geliyor bu anlayış bana...


Neyi kabul etmek zorundayız anlayamadım kusura bakmayın :))

Yaa tabiki bende anlaşamasam çekip giderim ne hayatımız zindan mı edicem. Ama işte Türkiye bırası. Aslında bende evlenmeden önce birlikte yaşama taraftarıyım ama öyle moderen olmuyor işte :) Çok riskli bir iş. Ben herşeyi göze alarak yaşama taraftarıyım, hele ki böyle bir ülkede ;)) Kimsenin lafına bakamam diyemiyorum çünkü aman canım senin geçmişin beni ilgilendirmez diyen adam pat diye tabi tabi sen geçmişte şunu yapmıştın diyebiliyor, en ufak birşeyde kafana kakabiliyor hem de en pis sözlerle...

Son cümlenizle ilgili de şunu söyleyeyim çalışmayan hanımlar da en azından nafaka alırım diye evlenmiyor zaten :) Kimse boşanmak için evlenmiyor. Ama en azından ayrılıktan sonra bunu almaya hakları var değil mi..Çalışmayan kaıdn ne güzel yarı yolda bırakılmıyor. Mal paylaşamı da olmasın öyleyse :)) Bazılarının garanti isteme hakkı da vardır değil mi :))

Sağlıcakla kalın :)
 
Son düzenleme:
evet kuzeniniz kullanılıyor.

çünkü her kadın, erkeğin kendini onaylayıp koluna EŞ olarak takmasını ister. sadece cinsellikse amaç, bu, evlerde gizlice yaşanır. bu MODERNLİK değildir.

olan da her zaman kadına olur. kadın endişelidir taa ki o imzayı attırabilene kadar. tabi attırabilirse adama.

33 yaş için ömrünüzün yarısı gitmiş diye ahkam kesen arkadaş acaba yaşın matematiksel bir ölçümü mü var? 3 gün bile bir ömrün yarısı olabilir, 10 yıl da.

tek temel değeri cinsellik olarak alırsak elimizde ne kalır? evde yaşamadan evlenip evlenemeyeceğini anlamıyor mu bu adamlar? yoksa fırsat bulmuşken beraber olup rahat edip, zamana bırakıp, başka fırsatları mı kolluyorlar?

arkadaş benim de fırsatım vardı ama yapmadım diyor. ki kadın beraber yaşamak istesin, bir günde bulur bir erkek. önemli olan bu mudur?

endişesiz, sevildiğini bilerek, kadınlığına değer verilerek allanıp pullanarak yapacağı bir evlilik midir?

33 yaşın ömrün yarısı olma ihtimali, 3 günün ömrün yarısı olma ihtimalinden büyük arkadaşım. Zira Türkiye'de bayanların ömür ortalaması 70. Şaka mı yapıyorsun sen herhalde düşünmesi lazım bunu :) Aynı evde kalınmadan bir insanı her yönüyle görmeden evlenmek olaya gözü kapalı atlamak bana göre, bu benim görüşüm. Amaç cinsellik olsaydı kız tek başına eve çıkar canı istediğinde birini canı istediğinde öbürünü alırdı eve. O insanla birlikte yaşamak onu daha iyi tanımak istemiş belli ki. Ben bunda ahlak eksikliği göremiyorum. Bunu yapamayanlarda tatmin eksikliği görüyorum sadece. Yapamayanların üzülmesi böyle etrafa saldırması da toplum yüzünden o yüzden suçlamıyorum sizi yanlış anlamayın.
 
33 yaşın ömrün yarısı olma ihtimali, 3 günün ömrün yarısı olma ihtimalinden büyük arkadaşım. Zira Türkiye'de bayanların ömür ortalaması 70. Şaka mı yapıyorsun sen herhalde düşünmesi lazım bunu :) Aynı evde kalınmadan bir insanı her yönüyle görmeden evlenmek olaya gözü kapalı atlamak bana göre, bu benim görüşüm. Amaç cinsellik olsaydı kız tek başına eve çıkar canı istediğinde birini canı istediğinde öbürünü alırdı eve. O insanla birlikte yaşamak onu daha iyi tanımak istemiş belli ki. Ben bunda ahlak eksikliği göremiyorum. Bunu yapamayanlarda tatmin eksikliği görüyorum sadece. Yapamayanların üzülmesi böyle etrafa saldırması da toplum yüzünden o yüzden suçlamıyorum sizi yanlış anlamayın.

yapamamak derken? sanırım yapılanı marifet olarak görüyorsun. ayrıca saldıran sensin şu anda. tatmininin götürdüğü yere gidersin olur biter.

beni anlayabilmeni beklemiyorum.
 
endişesizce evlenmekten kasıt, beraber yaşanan yıllar boyunca kadının "ne zaman evleneceğiz acaba beyimizin keyfi ne zaman yetecek de beni evlenmeye değer bulacak?" şeklindeki endişesidir.

insanlar tüm gerçek duygularını açıkça paylaşabilseler farklı boyutlarda konuşabilirdik ancak, insanların çoğu acizliklerini kapatma yönünde davranıyorlar.

bunları geçin bu devirde diyen arkadaşlara da şunu söylemek isterim: bugün 10 yaşında kızlar bile koca-aşk meşk derdindelerse bu gelişmişlik değildir. YOZLAŞMAdır. başımıza neler gelecek göreceğiz hep beraber İnşallah.

Ben şahsen erkek arkadaşlarıyla birlikte yaşayan bayanların "aman allahım benimle ne zaman evlenecek acaba" diye bir dert taşıdıklarını zannetmiyorum. Olursa olur olmazsa olmaz. Olucaksa ama tam anlamıyla olsun, gerçek anlamda tanımadığın biriyle değil.
 
evet kuzeniniz kullanılıyor.


tek temel değeri cinsellik olarak alırsak elimizde ne kalır? evde yaşamadan evlenip evlenemeyeceğini anlamıyor mu bu adamlar? yoksa fırsat bulmuşken beraber olup rahat edip, zamana bırakıp, başka fırsatları mı kolluyorlar?

arkadaş benim de fırsatım vardı ama yapmadım diyor. ki kadın beraber yaşamak istesin, bir günde bulur bir erkek. önemli olan bu mudur?

endişesiz, sevildiğini bilerek, kadınlığına değer verilerek allanıp pullanarak yapacağı bir evlilik midir?

kesinlikle çok haklısın güzel noktalara değinmişsin ..ben de seninle hem fikirim...
herşeyden önce bir erkeği tanımak için onunla beraber yaşamak kadar saçma bir mantığı aklım almıor..kaldı ki bir erkek ile aynı evde yaşansa da imzayı atmadan onu tanımanız mümkün değil ..altı üstü bir imza dense de o imza insanların gerçek yüzünü ortaya koyuyor..sevgili iken beraber yaşansa da bu tanımaya yetecek bir unsur değil ..
bir de bu işin ahlaki boyutu var..
senin de bahsettiğin gibi acaba erkekler bunu kullanıp fırsat mı kolluyorlar - ki bunun örneklerini burada da fazlasıyla okuyor görüyoruz ...
erkeklerle kadınların beyinlerinin işleyişi farklı olaya bakış açıları farklı ..
o yüzden kadınlar olaya duygusal baksalar da ,kendilerini ama ben beraber yaşayınca onu daha ii tanırım safsatıyla kendilerini kandırsalar da erkekler hiçbir zaman bir kadını tanımak için beraber yaşamazlar ..
mutlaka ki içlerinde çok ii niyetlisi vardır ama istisnalar da kaideyi bozmaz..
erkekler yaratılışları gereği bu konularda fırsat kollamaya faydalanmaya gayet müsait varlıklardır...
o yüzden onlara bu konuda en ufak fırsatı vermemek gerekir..
kaldıki böyle erkeklerle beraber yaşayıp da seneler sonra
" ii bir kız olsaydın zaten benimle beraber yaşamazdın " diye
kapıya konulan çok kız arkadaşım oldu üniversitede iken ..
bir tane bile e ben seni tanıdım ii kızmışsız hadi evlenelim diyeni çıkmadı maalesef..

hiç bir erkek beraber yaşadığı kızla evlenmez ..isteyen bunu kabul etsin isteyen etmesin ..ama erkeklere sorun yüzde 99 u bunu söyleyecektir...
sebebine gelince ;
kadın ya da erkek farketmez - gizli olan şeyin ait olduğu değerdir..her gizli saklanan şey çok değerlidir insan gözünde ..kadının kadınlığı da öyle ...
e nikah yapınca da erkek aynı olabilir mantığı da ayrı bir tezatlık ...
bir kere nikah insanı birbirine bağlar bu bir ..
ikincisi helal olan budur..kadını koruyan şey nikahtır..
nikah yapıldıktan sonra ayrıdlığınız zaman haklarınız işleme geçecektir ama nikahsız ayrıldığınızda hiçbir hak iddia edemezsiniz hiç bir konuda..

ayrıca günümüzde böyle mahrem konularda nedense bayağı çağdaşşş!!!! bir toplum olduk ..
çağdaşlık adına aynı evlerde beraberce yaşanılabiliyor ama nedense bilimde teknolojide hiç kafamız bu kadar basmıyor ..
sanırım artık kafamız sadece tek bir yere çalışıyor toplum olarak ...
konu sahibi arkadaşım sen hiç özenme otur ailenin dizinin dibinde ...onlar seni senelerce git de elalemin herifi ile beraber yaşa diye büyütmediler ..
kafanı böyle heveslere adayacağına ilim bilim için kafa yorsan daha ii olur zannımca..
kuzenine gelince de , o erkek arkadaşımı ii tanıyacağım diye eve çıkmaya devam etsin bakalım ,anasının ahıyla bir gün kapıda bulursa kendini bakalım o zaman nasıl ödeyeecek o kadının haklarını ...
neyse canım nasılsa erkek arkadaşı onunla evlenecektir o destek olur artık ona ..
diyecek başka laf yok...
 
yapamamak derken? sanırım yapılanı marifet olarak görüyorsun. ayrıca saldıran sensin şu anda. tatmininin götürdüğü yere gidersin olur biter.

beni anlayabilmeni beklemiyorum.

Tamamen katılmakla birlikte bir konuyu hiç anlayamamamışımdır..

birlikte yaşamayı imam nikahı ile yapınca gericilik, bağnazlık, kadının kullanılması, sosyal hakları.... bla bla konuşur yurdum insanı...

amaaaa nikahsız olarak ayrı evde yaşayınca ne hikmetse modernlik, birbirlerini tanıma, alışma süresi v.s. oluyor.. ikisi arasında bir fark var mı? bence yok.. kullanılmaysa benim görüşüme göre her ikisinde de var.. evlilikle- birlikte yaşamayı kıyaslamak ise komik bir durum olur... o konuya girmiyorum bile...
 
Tamamen katılmakla birlikte bir konuyu hiç anlayamamamışımdır..

birlikte yaşamayı imam nikahı ile yapınca gericilik, bağnazlık, kadının kullanılması, sosyal hakları.... bla bla konuşur yurdum insanı...

amaaaa nikahsız olarak ayrı evde yaşayınca ne hikmetse modernlik, birbirlerini tanıma, alışma süresi v.s. oluyor.. ikisi arasında bir fark var mı? bence yok.. kullanılmaysa benim görüşüme göre her ikisinde de var.. evlilikle- birlikte yaşamayı kıyaslamak ise komik bir durum olur... o konuya girmiyorum bile...

:lepi::lepi::lepi::lepi::lepi:
 
kesinlikle çok haklısın güzel noktalara değinmişsin ..ben de seninle hem fikirim...
herşeyden önce bir erkeği tanımak için onunla beraber yaşamak kadar saçma bir mantığı aklım almıor..kaldı ki bir erkek ile aynı evde yaşansa da imzayı atmadan onu tanımanız mümkün değil ..altı üstü bir imza dense de o imza insanların gerçek yüzünü ortaya koyuyor..sevgili iken beraber yaşansa da bu tanımaya yetecek bir unsur değil ..
bir de bu işin ahlaki boyutu var..
senin de bahsettiğin gibi acaba erkekler bunu kullanıp fırsat mı kolluyorlar - ki bunun örneklerini burada da fazlasıyla okuyor görüyoruz ...
erkeklerle kadınların beyinlerinin işleyişi farklı olaya bakış açıları farklı ..
o yüzden kadınlar olaya duygusal baksalar da ,kendilerini ama ben beraber yaşayınca onu daha ii tanırım safsatıyla kendilerini kandırsalar da erkekler hiçbir zaman bir kadını tanımak için beraber yaşamazlar ..
mutlaka ki içlerinde çok ii niyetlisi vardır ama istisnalar da kaideyi bozmaz..
erkekler yaratılışları gereği bu konularda fırsat kollamaya faydalanmaya gayet müsait varlıklardır...
o yüzden onlara bu konuda en ufak fırsatı vermemek gerekir..
kaldıki böyle erkeklerle beraber yaşayıp da seneler sonra
" ii bir kız olsaydın zaten benimle beraber yaşamazdın " diye
kapıya konulan çok kız arkadaşım oldu üniversitede iken ..
bir tane bile e ben seni tanıdım ii kızmışsız hadi evlenelim diyeni çıkmadı maalesef..

hiç bir erkek beraber yaşadığı kızla evlenmez ..isteyen bunu kabul etsin isteyen etmesin ..ama erkeklere sorun yüzde 99 u bunu söyleyecektir...
sebebine gelince ;
kadın ya da erkek farketmez - gizli olan şeyin ait olduğu değerdir..her gizli saklanan şey çok değerlidir insan gözünde ..kadının kadınlığı da öyle ...
e nikah yapınca da erkek aynı olabilir mantığı da ayrı bir tezatlık ...
bir kere nikah insanı birbirine bağlar bu bir ..
ikincisi helal olan budur..kadını koruyan şey nikahtır..
nikah yapıldıktan sonra ayrıdlığınız zaman haklarınız işleme geçecektir ama nikahsız ayrıldığınızda hiçbir hak iddia edemezsiniz hiç bir konuda..

ayrıca günümüzde böyle mahrem konularda nedense bayağı çağdaşşş!!!! bir toplum olduk ..
çağdaşlık adına aynı evlerde beraberce yaşanılabiliyor ama nedense bilimde teknolojide hiç kafamız bu kadar basmıyor ..
sanırım artık kafamız sadece tek bir yere çalışıyor toplum olarak ...
konu sahibi arkadaşım sen hiç özenme otur ailenin dizinin dibinde ...onlar seni senelerce git de elalemin herifi ile beraber yaşa diye büyütmediler ..
kafanı böyle heveslere adayacağına ilim bilim için kafa yorsan daha ii olur zannımca..
kuzenine gelince de , o erkek arkadaşımı ii tanıyacağım diye eve çıkmaya devam etsin bakalım ,anasının ahıyla bir gün kapıda bulursa kendini bakalım o zaman nasıl ödeyeecek o kadının haklarını ...
neyse canım nasılsa erkek arkadaşı onunla evlenecektir o destek olur artık ona ..
diyecek başka laf yok...

Bizde bunları anlamayacak kadar salak değiliz herhalde..Kimin niyetinin ne olduğunu anlarız evellah. Aynı evde yaşanacak adam var yaşanmayacak adam var. Her çıktığımızla aynı eve girelim demiyoruz ki zaten. Üniversite örneği verilecek örnek değil. 20li yaşlarda analarının bağrından kopmuş delikanlılardan ciddi birşey beklemek zaten komik. :) Birde evliliği salt cinselliğe indirgedikçe birçok kadın eşim alacağını aldı nede olsa artık benle ilgilenmiyor, bendne soğudu, aldatıldım laflarını da daha çok duyarız.Ki zaten ben de evlenme taraftarıyım...

Ki erkek imzayı attığı için değil sorumluluklrdna değişiyor. İşin içine para giriyor, işin içine geçim giriyor. İşin içine bir kadınla yaşamak giriyor..İki ayrı dünya bir eve sığmaya çalılşıyor. Ve onlar değdiğim gibi değişmiyor sen sadece onun daha önce göremediğin hallerini görüyorsun. Bir de bizim erkeklerimiz tavlayana kadar, imzayı atana kadar başkadır tavladıktan sonra başka. Aslında başka değil ta kendileri :))

Ayrıca evlendikten sonra çok mu kıymet biliyorlar allasen :)) En fazla 2-3 sene bebeğim aşkım sonra karı git bana çay getir, verdiği 1 liranın bir ton dırdırını yapar.

Diyorum ben hep en güzeli bekarlık ulen :)
 
Son düzenleme:
Siz çayınızı içerken ben yazıyım. Yapamamaktan kastım şu: bugün anneler babalar çocuklarına çıkıp sevgilinle aynı evde yaşamadan evliliğe kalkışma öğüdü verseler, birlikte yaşayan çiftlerin sayısı yüze bine katlar siz azınlık olursunuz en sonunda da sizin de fikriniz değişir türk aile toplum yapısı değişir. Tanımadığınız insanlarla evlenip evlendikten sonra çok değişti diye dert yanıyorsunuz. Farkındaysanız ben sizin mutluluğunuz için de konuşuyorum. Hiçbir kadının kullanılması taraftarı değilim sizler gibi. Eğer bir imza atılmadı diye kendinizi kullanılmış olarak görecekseniz sizin kullanılma potansiyeliniz çok yüksek o zaman önce orda bir sorun var. Yapılanı tabiki marifet olarak görüyorum. Gerçekten büyük bir marifet çünkü. Korkularından sıyrılıp kendi hayatlarını yönlendirmeye çalışıyor o insanlar kendi doğrularıyla mutlu yaşıyorlar. 40 yaşında bir kadının seksi yaşayamadan ölüp gitmesi tanrının verdiği bedene hakaret. Sen o bedeni aman insanlar ne der düşüncesiyle kullanamadan gidiyorsun. Asıl kullanılmışlık bu kendini kullanamama durumu. Toplum seni evirip çevirip mutsuz edip kullanıp atıyor. Siz daha hala 2 cm lik zara takılı yaşayın. Çaya devam
 
kesinlikle çok haklısın güzel noktalara değinmişsin ..ben de seninle hem fikirim...
Herşeyden önce bir erkeği tanımak için onunla beraber yaşamak kadar saçma bir mantığı aklım almıor..kaldı ki bir erkek ile aynı evde yaşansa da imzayı atmadan onu tanımanız mümkün değil ..altı üstü bir imza dense de o imza insanların gerçek yüzünü ortaya koyuyor..sevgili iken beraber yaşansa da bu tanımaya yetecek bir unsur değil ..
Bir de bu işin ahlaki boyutu var..
Senin de bahsettiğin gibi acaba erkekler bunu kullanıp fırsat mı kolluyorlar - ki bunun örneklerini burada da fazlasıyla okuyor görüyoruz ...
Erkeklerle kadınların beyinlerinin işleyişi farklı olaya bakış açıları farklı ..
O yüzden kadınlar olaya duygusal baksalar da ,kendilerini ama ben beraber yaşayınca onu daha ii tanırım safsatıyla kendilerini kandırsalar da erkekler hiçbir zaman bir kadını tanımak için beraber yaşamazlar ..
Mutlaka ki içlerinde çok ii niyetlisi vardır ama istisnalar da kaideyi bozmaz..
Erkekler yaratılışları gereği bu konularda fırsat kollamaya faydalanmaya gayet müsait varlıklardır...
O yüzden onlara bu konuda en ufak fırsatı vermemek gerekir..
Kaldıki böyle erkeklerle beraber yaşayıp da seneler sonra
" ii bir kız olsaydın zaten benimle beraber yaşamazdın " diye
kapıya konulan çok kız arkadaşım oldu üniversitede iken ..
Bir tane bile e ben seni tanıdım ii kızmışsız hadi evlenelim diyeni çıkmadı maalesef..

Hiç bir erkek beraber yaşadığı kızla evlenmez ..isteyen bunu kabul etsin isteyen etmesin ..ama erkeklere sorun yüzde 99 u bunu söyleyecektir...
Sebebine gelince ;
kadın ya da erkek farketmez - gizli olan şeyin ait olduğu değerdir..her gizli saklanan şey çok değerlidir insan gözünde ..kadının kadınlığı da öyle ...
E nikah yapınca da erkek aynı olabilir mantığı da ayrı bir tezatlık ...
Bir kere nikah insanı birbirine bağlar bu bir ..
Ikincisi helal olan budur..kadını koruyan şey nikahtır..
Nikah yapıldıktan sonra ayrıdlığınız zaman haklarınız işleme geçecektir ama nikahsız ayrıldığınızda hiçbir hak iddia edemezsiniz hiç bir konuda..

Ayrıca günümüzde böyle mahrem konularda nedense bayağı çağdaşşş!!!! Bir toplum olduk ..
çağdaşlık adına aynı evlerde beraberce yaşanılabiliyor ama nedense bilimde teknolojide hiç kafamız bu kadar basmıyor ..
Sanırım artık kafamız sadece tek bir yere çalışıyor toplum olarak ...
Konu sahibi arkadaşım sen hiç özenme otur ailenin dizinin dibinde ...onlar seni senelerce git de elalemin herifi ile beraber yaşa diye büyütmediler ..
Kafanı böyle heveslere adayacağına ilim bilim için kafa yorsan daha ii olur zannımca..
Kuzenine gelince de , o erkek arkadaşımı ii tanıyacağım diye eve çıkmaya devam etsin bakalım ,anasının ahıyla bir gün kapıda bulursa kendini bakalım o zaman nasıl ödeyeecek o kadının haklarını ...
Neyse canım nasılsa erkek arkadaşı onunla evlenecektir o destek olur artık ona ..
Diyecek başka laf yok...

mutfak robodu senin ağzını öpeyim dersen kızarmısın..öle güzel anlatmışşın ki..bu konuyu ilk başta açtığıma pişman oldum ama anlayanlarda çıktı..anlayışı bırakalım bir tarafa toplum gerçeğini gördük..bir arkadaş demiş atatürk bile kadın tarafından olup resmi nikahı şart koymuş..düşünce ortada..hepimizi koruma altına almak..
Ama bu şekilde yaşamak tamam herkesin hayatı ama..ya ben yakıştıramıyorum yaa..yemin bende ayrı evde yaşadım ..erkek arkadaşımda vardı...tek olduğum halde erkek kardeşimle yaşıyorum dedim..mutluluk heyacan uc noktaları yaşamak oysa benimde hakkım..niye yapmadım...çünkü bana ters..ve böyle yaşayan kuzenim kardeşim küçük cimcimem var..annemle konuşuyorz..ya diyor şimdi evlenmeden şimdi o çocukla karı koca gibi diyor..bende anneme yok yok yapmaz benim kuzenim..nede olsa kardeşinin kızı..ama siz deyin saçma yobaz deyin hatta kıskanın deyin...ya bunun özentisimi olur allah aşkına...yanlışmıyım robodum..

 
ya kime ne birlikte yaşamak isteyen gitsin yaşasın. ben kadının kadınlığını kasmasını doğru bulmuyorum. ondan sonra evli adamlar açık ya da aralık kapı gördüklerinde bile fırsat kabul ediyorlar. kadınlık zor bulunan meziyet ya. kadınlara cinsellik eziyet geliyor. hep ayıp yasak denmiş birden bir imzayla yasaklar kalkıyor ama kadında bunun kötü bir şey olduğu algısı duruyor. daha bir sürü toplumsal rahatsızlık. ahlakımıza bu kadar takıldığımız için kimsenin bilimle sanatla işi yok bu toplumda. kimin ne yaptığına takmışız kafayı.
 
Bizde bunları anlamayacak kadar salak değiliz herhalde..Kimin niyetinin ne olduğunu anlarız evellah. Aynı evde yaşanacak adam var yaşanmayacak adam var. Her çıktığımızla aynı eve girelim demiyoruz ki zaten. Üniversite örneği verilecek örnek değil. 20li yaşlarda analarının bağrından kopmuş delikanlılardan ciddi birşey beklemek zaten komik. :) Birde evliliği salt cinselliğe indirgedikçe birçok kadın eşim alacağını aldı nede olsa artık benle ilgilenmiyor, bendne soğudu, aldatıldım laflarını da daha çok duyarız.Ki zaten ben de evlenme taraftarıyım...

Ayrıca herkesin kendi hayatı. Szin gibi düşünmeyenlere imalarda bulunmak, yargılmak kimin haddine...
kimseyi yargıladığım yok bunlar benim fikirlerim ..
yarası olan gocunur...
insanların karakterlerinin yaşla alakası yoktur ..can çıkar huy çıkmaz .. bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur ..bir erkek 20 yaşında ne düşünüyorsa 30 yaşında da aynı şeyi düşünür...o yüzden 20 yaşında kapıya atıp 30 yaşında içeri alayım diye düşünecek hali yok ..yaş hiç farketmez bu konularda..

madem ki adamların aynı eve çıkılabilecek olup olmadıklarını anlayabiliyorsunuz o zaman evlenilip evlenilemeyeceğini de anlarsınız aynı evde yaşamanıza ne gerek var ..
 
mutfak robodu senin ağzını öpeyim dersen kızarmısın..öle güzel anlatmışşın ki..bu konuyu ilk başta açtığıma pişman oldum ama anlayanlarda çıktı..anlayışı bırakalım bir tarafa toplum gerçeğini gördük..bir arkadaş demiş atatürk bile kadın tarafından olup resmi nikahı şart koymuş..düşünce ortada..hepimizi koruma altına almak..
Ama bu şekilde yaşamak tamam herkesin hayatı ama..ya ben yakıştıramıyorum yaa..yemin bende ayrı evde yaşadım ..erkek arkadaşımda vardı...tek olduğum halde erkek kardeşimle yaşıyorum dedim..mutluluk heyacan uc noktaları yaşamak oysa benimde hakkım..niye yapmadım...çünkü bana ters..ve böyle yaşayan kuzenim kardeşim küçük cimcimem var..annemle konuşuyorz..ya diyor şimdi evlenmeden şimdi o çocukla karı koca gibi diyor..bende anneme yok yok yapmaz benim kuzenim..nede olsa kardeşinin kızı..ama siz deyin saçma yobaz deyin hatta kıskanın deyin...ya bunun özentisimi olur allah aşkına...yanlışmıyım robodum..


ama özendiğini söylemiştin sen kuzeninin hayatına orayı yanlışmı anladım yanlışsa neden özeniyorsun kafam karıştı
 
ya kime ne birlikte yaşamak isteyen gitsin yaşasın. ben kadının kadınlığını kasmasını doğru bulmuyorum. ondan sonra evli adamlar açık ya da aralık kapı gördüklerinde bile fırsat kabul ediyorlar. kadınlık zor bulunan meziyet ya. kadınlara cinsellik eziyet geliyor. hep ayıp yasak denmiş birden bir imzayla yasaklar kalkıyor ama kadında bunun kötü bir şey olduğu algısı duruyor. daha bir sürü toplumsal rahatsızlık. ahlakımıza bu kadar takıldığımız için kimsenin bilimle sanatla işi yok bu toplumda. kimin ne yaptığına takmışız kafayı.

Evet bilim sanat, ahlaka takılmışlıktan yürümüyor, rahatlıktan değil. Herşeyde bir bilim sanat lafı... Çok şükür ki kendimi doktorasını yapan bir bilimi adamı olarak görüyorum. Nedense bilime çağdaşlığa 5 kuruş katkısı olmayan insanlar bilimden sanattan dem vurur hep.
 
kimseyi yargıladığım yok bunlar benim fikirlerim ..
yarası olan gocunur...
insanların karakterlerinin yaşla alakası yoktur ..can çıkar huy çıkmaz .. bir insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur ..bir erkek 20 yaşında ne düşünüyorsa 30 yaşında da aynı şeyi düşünür...o yüzden 20 yaşında kapıya atıp 30 yaşında içeri alayım diye düşünecek hali yok ..yaş hiç farketmez bu konularda..

madem ki adamların aynı eve çıkılabilecek olup olmadıklarını anlayabiliyorsunuz o zaman evlenilip evlenilemeyeceğini de anlarsınız aynı evde yaşamanıza ne gerek var ..

Kaç yaşınızdasınız bilmiyorum ama diyelim ki 30sunuz. Çok değil iki-üç sene önceki halinizle o zamanki düşüncelerinizle şimdiki düşünceleriniz bir midir. Hiç mi değişmiyorsunuz. İnsanlar aynı değillerdir. Değişirler. Ne serseri adamlar akılllanıp uslanıyor da ne akıllı adamlar sonrada zıvamadan çıkıyor.

Ki erkek imzayı attığı için değil sorumluluklrdna değişiyor. İşin içine para giriyor, işin içine geçim giriyor. İşin içine bir kadınla yaşamak giriyor..İki ayrı dünya bir eve sığmaya çalılşıyor. Ve onlar değdiğim gibi değişmiyor sen sadece onun daha önce göremediğin hallerini görüyorsun. Bir de bizim erkeklerimiz tavlayana kadar, imzayı atana kadar başkadır tavladıktan sonra başka. Aslında başka değil ta kendileri :))

Ayrıca evlendikten sonra çok mu kıymet biliyorlar allasen :)) En fazla 2-3 sene bebeğim aşkım sonra karı git bana çay getir, verdiği 1 liranın bir ton dırdırını yapar.

Ben zaten evlenme taraftarayım o yüzden son cümlene evlenirim diyorum. Ama evlendikten sonra ilk bir yılı tanıma, birbirini anlama adına kagva ederek geçirmek yerine bu süreci önceden yaşayıp atlatmak, evliliğime huzurla başlamak isterdim doğrusu..
 
Son düzenleme:
siz çayınızı içerken ben yazıyım. Yapamamaktan kastım şu: Bugün anneler babalar çocuklarına çıkıp sevgilinle aynı evde yaşamadan evliliğe kalkışma öğüdü verseler, birlikte yaşayan çiftlerin sayısı yüze bine katlar siz azınlık olursunuz en sonunda da sizin de fikriniz değişir türk aile toplum yapısı değişir. Tanımadığınız insanlarla evlenip evlendikten sonra çok değişti diye dert yanıyorsunuz. Farkındaysanız ben sizin mutluluğunuz için de konuşuyorum. Hiçbir kadının kullanılması taraftarı değilim sizler gibi. Eğer bir imza atılmadı diye kendinizi kullanılmış olarak görecekseniz sizin kullanılma potansiyeliniz çok yüksek o zaman önce orda bir sorun var. Yapılanı tabiki marifet olarak görüyorum. Gerçekten büyük bir marifet çünkü. Korkularından sıyrılıp kendi hayatlarını yönlendirmeye çalışıyor o insanlar kendi doğrularıyla mutlu yaşıyorlar. 40 yaşında bir kadının seksi yaşayamadan ölüp gitmesi tanrının verdiği bedene hakaret. Sen o bedeni aman insanlar ne der düşüncesiyle kullanamadan gidiyorsun. Asıl kullanılmışlık bu kendini kullanamama durumu. Toplum seni evirip çevirip mutsuz edip kullanıp atıyor. Siz daha hala 2 cm lik zara takılı yaşayın. çaya devam

çayın afiyet seker olsun..ama bişey diyeceğim o çaya 15 şeker koy içebilcen mi bakalım..içilmez.. Bizlerde erkeklere böyle ödün verirsek bizde çok şekerli içilmez hale gelebiliriz..işi gücü varsa adamın madem yaşamaya göze almışız. Adam basacak nikahı kızın annesiide eve gelecek paşa paşa..o kapı bu kapı demicem..yazık kadına....bence kuzeninle konuşşun erkeğine değil annesine sahp çıksın...
 
arkadaşlar insanların istediğini korkusuzca yapanlara özenmesi normaldir. yapıp yapmamak, doğru bulup bulmamak kişisel olursa güzel olur. mecburen tek eşli yaşayan, mecburen evlenip cinselliğini yaşayan insanlar hiç mi yok (bence bizim toplumumuzun çoğunluğu). herkes cesurca ben böyle istiyorum, kimseye de zararım yok istediğimi gibi yaşarım diyemiyor tepkilerden çekinerek. ne olur yani özeniyorsa ve cesaret edemiyorsa, bunu söylemesinde ne sakınca var.
 
Back