Hamladım mı, neden böyle oldu, bir değişik trafiğe çıkma korkusu

Yokuspokus

Nope thanks
Üyelik İptali
Kayıtlı Üye
3 Mart 2016
18.150
76.557
Güncel: Sayfa 3

Merhaba hanımlar, yine, yeni bir dertle daha karşınızdayım.
Biraz ayrıntı vereceğim, bir açıdan kendimi rahatlatmak için de yazacağım, uzun olacak, affola.

Aslında dert değil, kendimde yakaladığım farklı bir korku, emniyet istemi üzerine, yazmak istiyorum, benzer şekilde kendini geri çeken var mıdır, çocuklu olduktan sonra minik takıntılar edinenler burada mıdır, "Ben de böyle oldum sanki" diyenleri görmek, kendime "Normalsin, geçecek" demek istiyorum.

Hanımlar, buna annelik güdüsü mü denir, nedir bilmiyorum; ben ki kendimi bildim bileli direksiyondayım, yollarda, trafiğin içindeyim, birini sollama konusunda şu yaşıma kadar bir kere bile kararsız kalıp bocalamadım, ki sollama sırasında kötü anda karar değiştirmenin kaza sebebi olduğunu iyi bilirim... Ama bana bir haller olmuş gibi çocuktan sonra.

Baya oluyor, 1 ayı geçmiştir belki, annemleri de peşimize takıp dağ yollarından yüksek, uzak yaylalara günübirlik bir geziye çıkmıştık yollarda piknik yaparak. İki araba, tıngır mıngır gittik, eşim az hızlanacak olsa "Yavaş lütfen" diye sanırım bir 30 kez tekrarladım bu yolculuk boyunca. Uçurumlu yollarda hop oturdum hop kalktım, adam seyir halinde araba-kamyon sollayacak oldu, ben elimi ayağımı sıktım araç içinde. Bir yandan annemleri keserim arkamızdalar mı diye, "Baba sakın sollama şimdi" diye söylenirim sanki duyar gibi, bir yandan "Yavaşla önümüze geçsinler, göreyim" der dururum adama. Düşününce, iyi sabretmiş bana ya. Yol boyu, içim dışıma çıkmıştı zaten arkada çocukla uğraşırken, öyle 4-5 saat kendimi kastığım bir gidiş ile minik bir ilçede memur olan kuzenimin evine uğradık çay içmeye. Durup da oturunca, dayak yemiş gibi tüm kaslarım salmıştı, o kadar sıkmışım kendimi.

Dönüş yolunda, babam biraz yorulmuştu, yolu da uzattık şehirler arası yolu kullanmak adına (Geldiğimiz yoldan dönecektik ama ben çok ısrar ettim, karanlığa kalacağız, dağ yolundan gitmeyelim, normal yola geçelim, hem bir yerlerde yemek yeriz filan diye); bir yol üstü restoranında mola verdik. Annem "Baban yoruldu, istersen sen geç direksiyona, o da dinlensin" filan dedi; babamı eşimin yanına gönderdik, ben de çocuğu aldım, babamların arabaya geçtim. Kardeşim ön koltukta, arkada annem ile oğlum, ben direksiyonda düştük yola. Eşim önümüzden gidiyordu, tabi hızı arada 110u görüyor, sonra yine 90a iniyor filan... Art arda gidiyoruz, kamyonlar var solluyoruz filan; yol geniş, açık, iki kez tereddüt ettim araç sollarken, kalbim ağzıma geldi ve oldukça şaşırdım kendime. Bir sollama sırasında, karşıdan gelen araç uzakta olduğu ve geçebilecek pozisyona girdiğim halde frene basıp geri şeridime girdim. 80-90 arası, kıyın kıyın gittim durdum.

5-6 saate kadar şehir merkezine vardık ama, bu kadar stres olduğum bir yolculuk deneyimi daha önce yaşamamıştım. Eve geldiğimde boynumun arkası, omuzlarım ağrı içindeydi kendimi sıkmaktan.

Bunu fikirlerine güvendiğim, samimi bir arkadaşımla konuştuk, kendisi "İlk kez bebeğinle şehirler arası yolculuğa çıktıysan, gayet normal böyle kendini sıkman, zamanla alışacaksın ama tamamen geçmez. Benim bir tanıdığım da aynı şekilde, çocuk olduktan sonra hız yapamaz hale gelmişti, aslında bir açıdan iyi bir şey." dedi. İçime su serpildi, çünkü "Unuttum mu araba kullanmayı, hamladım mı, panik atak mı olacağım nedir bu?" diye kendi kendime kuruyordum.

Hamilelikte ve sonrası süreçte baya ara da vermiştim araç kullanmaya. Bir işim olsa, eşim alır, getirir, götürürdü (Adamı özel şoförüm gibi kullanmışım valla, düşününce, aay ay.) Bugün, tek başıma alış-verişe çıktım, trafiğin yoğun olduğu saatlere denk geldi. Aracı aldım eşimden, geçtim direksiyona, bacaklarıma nedensiz bir titreme geldi. Şaka gibi... Yine kıyın kıyın köşeden sürdüm gittim mağazaya ama araç içindeki halimi yadırgadım. Cidden belki de bu konuda, trafiğe çıkma korkusu edinecek son insanım, direksiyona doğdum desem yeridir ve kendimi en berbat hissettiğim zamanlarda, kmlerce araba kullanarak rahatlayan bir insan olmuşumdur. Şimdi ürkek bir tavşan gibiyim. Öyle büyük bir kaza vb. de yaşamadım ömrümce, dikkatli ve seri kullanırım da, kolay kolay öfkelenmem de direksiyonda, relaks bir insandım.

Son bayram zamanı, çok kaza haberi okudum, birinde bebekleriyle ölen, tamamen yitip giden bir ailenin haberi vardı hatta; kalbime saplanmıştı. Onun da etkisi mi var, nedir bilemedim; millet delirmiş gibi kullanıyor bazen, motorlular, yayalar insanın önüne önüne atlıyor, korkmazdım, şimdi korkuyorum. Annemin bir duası vardı "Allah'ım eceli gelmişleri karşımıza çıkarma" diye, ben de böyle diye diye kullanır oldum, hatta dediğim gibi, böyle bi kasılır gibi, bi rahatsız kullanır haldeyim.

Konuyu eşime de açtım; "Tatile giderken sen kullanırsın, bu korku üzerine gidilerek aşılır, şimdi kendini geri çekersen, soğur, iyice kullanamaz hale gelirsin. Sen iyi bir sürücüsün, direksiyondan bir süre uzak kaldığın için oluyor sadece." dedi sağ olsun.

Size de oldu mu hiç böyle kızlar?
 
Son düzenleme:
Eşinize katılıyorum, eğer ufaktan bir korku başladıysa bu korku yerini sağlamlaştırmadan üstüne gitmeli, bol bol trafiğe çıkmaya kendini telkin etmeye çalış. Uzun bir aradan sonra normal bu durum
 
Eşinize katılıyorum, eğer ufaktan bir korku başladıysa bu korku yerini sağlamlaştırmadan üstüne gitmeli, bol bol trafiğe çıkmaya kendini telkin etmeye çalış. Uzun bir aradan sonra normal bu durum

Cidden insanı gereksiz sıkan, saçma bir durum. Umarım geçer, gayret edeceğim illa ki. Teşekkürler yorumunuz için.
 
Bebeginiz olmadan önce siz kendi canınızdan endişe etmiyordunuz ama şu an sorumlu olduğunuz bir can var.
Bu yaşadıklarınız gayet normal geldi bana. Yavaş yavaş azalarak yok olur inşallah.
Kendinizi geri çekmeyin. Dikkatli bi şekilde sürekli araba kullanmaya çalışın.
 
20 yıldır araba kullanıyorum ve son 5 yıldır bende buna benzer korkular başladı bende de .Benim ki panik atak rahatsızlığı ile başladı saniyorum..Yolumu kaybetme korkusu yaşıyorum. Bilmediğim yerlerde sürmeyi hiç sevmem o yüzden düşünün arabada navigasyon var üstelik:KK66:)
Çok hız yapmam gereken yollarda arabada çocuklar varsa acayip gerilirim ellerim terler direksiyonda..eskiden böyle değildim..bilmiyorum bende neden ve nasıl başladı.
Hiç bir kaza yada olumsuz bir durum yaşamadım trafikte halbuki ki..
Cevabını bilen yazsin..konuyu takipteyim .
 
Cidden insanı gereksiz sıkan, saçma bir durum. Umarım geçer, gayret edeceğim illa ki. Teşekkürler yorumunuz için.
Gecer canim. Muhtemelen ustunde cok sorumluluk hissediyorsun. Ben de modum dusuk ve sorumlulugum agir oldugu zamanlar iyi kullanamiyorum. Cekingen oluyorum.
Bu hissettiklerin zamanla gececek.
 
Bende çocuk da yok, aynı haldeyim uzun zamandır. 2 ay ara verdim, sonra yeni arabaya geçtim ve aldı beni bir korku. Hız yapmaya bayılan bende, hız yaparsam uçacakmışım gibi hissetme. Köprü ve viyadüklerde yükseklik korkusuna bağlı bacaklarda titreme. Köprü kullanmamaya karar verdim o derece. Ne zaman geçer bilmem ama umarım geçer :KK43:
 
Bebeginiz olmadan önce siz kendi canınızdan endişe etmiyordunuz ama şu an sorumlu olduğunuz bir can var.
Bu yaşadıklarınız gayet normal geldi bana. Yavaş yavaş azalarak yok olur inşallah.
Kendinizi geri çekmeyin. Dikkatli bi şekilde sürekli araba kullanmaya çalışın.

İnşallah, sanırım dediğiniz gibi, artık başka bir candan da sorumluyum, ondan bir alışma sürecinden geçiyorum.

Formüla pilotlarından biri çocuk sahibi olunca hızı yavaşlamıştı gazetelere haber olmuştu

Ki o erkek ve hali ile fotmüla arabasında çocuk yok

Bir süre daha devam eder

Eşim çocuk küçükken çok yavaş giderdi

Şimdi alıştı

Doğru, sanki böyle bir bilgiyi yine burada bir yorumunuzda okudum gibi, anımsadım sanki.
Çok uzatmadan ben de atlatırım umarım.
 
İste bunlar hep annelikten :)
Geçici bi süreç oldugunu ve senin bunun üstesinden geleceğine inaniyorum.
 
Merhaba hanımlar, yine, yeni bir dertle daha karşınızdayım.
Biraz ayrıntı vereceğim, bir açıdan kendimi rahatlatmak için de yazacağım, uzun olacak, affola.

Aslında dert değil, kendimde yakaladığım farklı bir korku, emniyet istemi üzerine, yazmak istiyorum, benzer şekilde kendini geri çeken var mıdır, çocuklu olduktan sonra minik takıntılar edinenler burada mıdır, "Ben de böyle oldum sanki" diyenleri görmek, kendime "Normalsin, geçecek" demek istiyorum.

Hanımlar, buna annelik güdüsü mü denir, nedir bilmiyorum; ben ki kendimi bildim bileli direksiyondayım, yollarda, trafiğin içindeyim, birini sollama konusunda şu yaşıma kadar bir kere bile kararsız kalıp bocalamadım, ki sollama sırasında kötü anda karar değiştirmenin kaza sebebi olduğunu iyi bilirim... Ama bana bir haller olmuş gibi çocuktan sonra.

Baya oluyor, 1 ayı geçmiştir belki, annemleri de peşimize takıp dağ yollarından yüksek, uzak yaylalara günübirlik bir geziye çıkmıştık yollarda piknik yaparak. İki araba, tıngır mıngır gittik, eşim az hızlanacak olsa "Yavaş lütfen" diye sanırım bir 30 kez tekrarladım bu yolculuk boyunca. Uçurumlu yollarda hop oturdum hop kalktım, adam seyir halinde araba-kamyon sollayacak oldu, ben elimi ayağımı sıktım araç içinde. Bir yandan annemleri keserim arkamızdalar mı diye, "Baba sakın sollama şimdi" diye söylenirim sanki duyar gibi, bir yandan "Yavaşla önümüze geçsinler, göreyim" der dururum adama. Düşününce, iyi sabretmiş bana ya. Yol boyu, içim dışıma çıkmıştı zaten arkada çocukla uğraşırken, öyle 4-5 saat kendimi kastığım bir gidiş ile minik bir ilçede memur olan kuzenimin evine uğradık çay içmeye. Durup da oturunca, dayak yemiş gibi tüm kaslarım salmıştı, o kadar sıkmışım kendimi.

Dönüş yolunda, babam biraz yorulmuştu, yolu da uzattık şehirler arası yolu kullanmak adına (Geldiğimiz yoldan dönecektik ama ben çok ısrar ettim, karanlığa kalacağız, dağ yolundan gitmeyelim, normal yola geçelim, hem bir yerlerde yemek yeriz filan diye); bir yol üstü restoranında mola verdik. Annem "Baban yoruldu, istersen sen geç direksiyona, o da dinlensin" filan dedi; babamı eşimin yanına gönderdik, ben de çocuğu aldım, babamların arabaya geçtim. Kardeşim ön koltukta, arkada annem ile oğlum, ben direksiyonda düştük yola. Eşim önümüzden gidiyordu, tabi hızı arada 110u görüyor, sonra yine 90a iniyor filan... Art arda gidiyoruz, kamyonlar var solluyoruz filan; yol geniş, açık, iki kez tereddüt ettim araç sollarken, kalbim ağzıma geldi ve oldukça şaşırdım kendime. Bir sollama sırasında, karşıdan gelen araç uzakta olduğu ve geçebilecek pozisyona girdiğim halde frene basıp geri şeridime girdim. 80-90 arası, kıyın kıyın gittim durdum.

5-6 saate kadar şehir merkezine vardık ama, bu kadar stres olduğum bir yolculuk deneyimi daha önce yaşamamıştım. Eve geldiğimde boynumun arkası, omuzlarım ağrı içindeydi kendimi sıkmaktan.

Bunu fikirlerine güvendiğim, samimi bir arkadaşımla konuştuk, kendisi "İlk kez bebeğinle şehirler arası yolculuğa çıktıysan, gayet normal böyle kendini sıkman, zamanla alışacaksın ama tamamen geçmez. Benim bir tanıdığım da aynı şekilde, çocuk olduktan sonra hız yapamaz hale gelmişti, aslında bir açıdan iyi bir şey." dedi. İçime su serpildi, çünkü "Unuttum mu araba kullanmayı, hamladım mı, panik atak mı olacağım nedir bu?" diye kendi kendime kuruyordum.

Hamilelikte ve sonrası süreçte baya ara da vermiştim araç kullanmaya. Bir işim olsa, eşim alır, getirir, götürürdü (Adamı özel şoförüm gibi kullanmışım valla, düşününce, aay ay.) Bugün, tek başıma alış-verişe çıktım, trafiğin yoğun olduğu saatlere denk geldi. Aracı aldım eşimden, geçtim direksiyona, bacaklarıma nedensiz bir titreme geldi. Şaka gibi... Yine kıyın kıyın köşeden sürdüm gittim mağazaya ama araç içindeki halimi yadırgadım. Cidden belki de bu konuda, trafiğe çıkma korkusu edinecek son insanım, direksiyona doğdum desem yeridir ve kendimi en berbat hissettiğim zamanlarda, kmlerce araba kullanarak rahatlayan bir insan olmuşumdur. Şimdi ürkek bir tavşan gibiyim. Öyle büyük bir kaza vb. de yaşamadım ömrümce, dikkatli ve seri kullanırım da, kolay kolay öfkelenmem de direksiyonda, relaks bir insandım.

Son bayram zamanı, çok kaza haberi okudum, birinde bebekleriyle ölen, tamamen yitip giden bir ailenin haberi vardı hatta; kalbime saplanmıştı. Onun da etkisi mi var, nedir bilemedim; millet delirmiş gibi kullanıyor bazen, motorlular, yayalar insanın önüne önüne atlıyor, korkmazdım, şimdi korkuyorum. Annemin bir duası vardı "Allah'ım eceli gelmişleri karşımıza çıkarma" diye, ben de böyle diye diye kullanır oldum, hatta dediğim gibi, böyle bi kasılır gibi, bi rahatsız kullanır haldeyim.

Konuyu eşime de açtım; "Tatile giderken sen kullanırsın, bu korku üzerine gidilerek aşılır, şimdi kendini geri çekersen, soğur, iyice kullanamaz hale gelirsin. Sen iyi bir sürücüsün, direksiyondan bir süre uzak kaldığın için oluyor sadece." dedi sağ olsun.

Size de oldu mu hiç böyle kızlar?
Markete giderken bile oluyor 18 yillik surucuyum cocuklardan sonra sag seritte takiliyorum genelde.kemerleri takili bile olsa kalbim gum gum atiyor.bence gecici bir surec biraz buyumeleri gerekiyor sadece.asla vazgecmeyin buyutup kafaya takmayin
 
Bahsettiğiniz şey bence "anne olunca anlarsın" dan bitanesi :) anne olmayla birlikte koruma içgüdüsü gelmiş istemsiz olarak evladınızın güvenliğini düşünüyorsunuz, zamanla aşarsınız, merak etmeyin
 
Verdiğiniz aradan ötürü böyle. Ben de araba kullanmayı çok seviyorum. Üç dört ay araba kullanamamıştım, geri başladığımda yokuşlarda teklemeler, heyecanlanmalar, trafikten çekinmeler vardı. İki günde geçti. Sizin durumunuz daha büyük farklı ve verdiğiniz ara fazla. Kesinlikle üstüne gitmelisiniz. Bırakmayın.
 
Merhaba hanımlar, yine, yeni bir dertle daha karşınızdayım.
Biraz ayrıntı vereceğim, bir açıdan kendimi rahatlatmak için de yazacağım, uzun olacak, affola.

Aslında dert değil, kendimde yakaladığım farklı bir korku, emniyet istemi üzerine, yazmak istiyorum, benzer şekilde kendini geri çeken var mıdır, çocuklu olduktan sonra minik takıntılar edinenler burada mıdır, "Ben de böyle oldum sanki" diyenleri görmek, kendime "Normalsin, geçecek" demek istiyorum.

Hanımlar, buna annelik güdüsü mü denir, nedir bilmiyorum; ben ki kendimi bildim bileli direksiyondayım, yollarda, trafiğin içindeyim, birini sollama konusunda şu yaşıma kadar bir kere bile kararsız kalıp bocalamadım, ki sollama sırasında kötü anda karar değiştirmenin kaza sebebi olduğunu iyi bilirim... Ama bana bir haller olmuş gibi çocuktan sonra.

Baya oluyor, 1 ayı geçmiştir belki, annemleri de peşimize takıp dağ yollarından yüksek, uzak yaylalara günübirlik bir geziye çıkmıştık yollarda piknik yaparak. İki araba, tıngır mıngır gittik, eşim az hızlanacak olsa "Yavaş lütfen" diye sanırım bir 30 kez tekrarladım bu yolculuk boyunca. Uçurumlu yollarda hop oturdum hop kalktım, adam seyir halinde araba-kamyon sollayacak oldu, ben elimi ayağımı sıktım araç içinde. Bir yandan annemleri keserim arkamızdalar mı diye, "Baba sakın sollama şimdi" diye söylenirim sanki duyar gibi, bir yandan "Yavaşla önümüze geçsinler, göreyim" der dururum adama. Düşününce, iyi sabretmiş bana ya. Yol boyu, içim dışıma çıkmıştı zaten arkada çocukla uğraşırken, öyle 4-5 saat kendimi kastığım bir gidiş ile minik bir ilçede memur olan kuzenimin evine uğradık çay içmeye. Durup da oturunca, dayak yemiş gibi tüm kaslarım salmıştı, o kadar sıkmışım kendimi.

Dönüş yolunda, babam biraz yorulmuştu, yolu da uzattık şehirler arası yolu kullanmak adına (Geldiğimiz yoldan dönecektik ama ben çok ısrar ettim, karanlığa kalacağız, dağ yolundan gitmeyelim, normal yola geçelim, hem bir yerlerde yemek yeriz filan diye); bir yol üstü restoranında mola verdik. Annem "Baban yoruldu, istersen sen geç direksiyona, o da dinlensin" filan dedi; babamı eşimin yanına gönderdik, ben de çocuğu aldım, babamların arabaya geçtim. Kardeşim ön koltukta, arkada annem ile oğlum, ben direksiyonda düştük yola. Eşim önümüzden gidiyordu, tabi hızı arada 110u görüyor, sonra yine 90a iniyor filan... Art arda gidiyoruz, kamyonlar var solluyoruz filan; yol geniş, açık, iki kez tereddüt ettim araç sollarken, kalbim ağzıma geldi ve oldukça şaşırdım kendime. Bir sollama sırasında, karşıdan gelen araç uzakta olduğu ve geçebilecek pozisyona girdiğim halde frene basıp geri şeridime girdim. 80-90 arası, kıyın kıyın gittim durdum.

5-6 saate kadar şehir merkezine vardık ama, bu kadar stres olduğum bir yolculuk deneyimi daha önce yaşamamıştım. Eve geldiğimde boynumun arkası, omuzlarım ağrı içindeydi kendimi sıkmaktan.

Bunu fikirlerine güvendiğim, samimi bir arkadaşımla konuştuk, kendisi "İlk kez bebeğinle şehirler arası yolculuğa çıktıysan, gayet normal böyle kendini sıkman, zamanla alışacaksın ama tamamen geçmez. Benim bir tanıdığım da aynı şekilde, çocuk olduktan sonra hız yapamaz hale gelmişti, aslında bir açıdan iyi bir şey." dedi. İçime su serpildi, çünkü "Unuttum mu araba kullanmayı, hamladım mı, panik atak mı olacağım nedir bu?" diye kendi kendime kuruyordum.

Hamilelikte ve sonrası süreçte baya ara da vermiştim araç kullanmaya. Bir işim olsa, eşim alır, getirir, götürürdü (Adamı özel şoförüm gibi kullanmışım valla, düşününce, aay ay.) Bugün, tek başıma alış-verişe çıktım, trafiğin yoğun olduğu saatlere denk geldi. Aracı aldım eşimden, geçtim direksiyona, bacaklarıma nedensiz bir titreme geldi. Şaka gibi... Yine kıyın kıyın köşeden sürdüm gittim mağazaya ama araç içindeki halimi yadırgadım. Cidden belki de bu konuda, trafiğe çıkma korkusu edinecek son insanım, direksiyona doğdum desem yeridir ve kendimi en berbat hissettiğim zamanlarda, kmlerce araba kullanarak rahatlayan bir insan olmuşumdur. Şimdi ürkek bir tavşan gibiyim. Öyle büyük bir kaza vb. de yaşamadım ömrümce, dikkatli ve seri kullanırım da, kolay kolay öfkelenmem de direksiyonda, relaks bir insandım.

Son bayram zamanı, çok kaza haberi okudum, birinde bebekleriyle ölen, tamamen yitip giden bir ailenin haberi vardı hatta; kalbime saplanmıştı. Onun da etkisi mi var, nedir bilemedim; millet delirmiş gibi kullanıyor bazen, motorlular, yayalar insanın önüne önüne atlıyor, korkmazdım, şimdi korkuyorum. Annemin bir duası vardı "Allah'ım eceli gelmişleri karşımıza çıkarma" diye, ben de böyle diye diye kullanır oldum, hatta dediğim gibi, böyle bi kasılır gibi, bi rahatsız kullanır haldeyim.

Konuyu eşime de açtım; "Tatile giderken sen kullanırsın, bu korku üzerine gidilerek aşılır, şimdi kendini geri çekersen, soğur, iyice kullanamaz hale gelirsin. Sen iyi bir sürücüsün, direksiyondan bir süre uzak kaldığın için oluyor sadece." dedi sağ olsun.

Size de oldu mu hiç böyle kızlar?
Olmaz mı oluyor tabii...benim sorunum da böyle bir sorun bu ara;geçen hafta Arabamı değiştirdik golf vardı otomatik, şimdi vitesi bile olmayan tuşlu değişik birsey aldik (cla200mercedes)bildiğin korkuyorum arabadan...Halbuki yıllardır araç kullanırım bu fazla geldi bünyeye. .inşallah alışirim. .şimdilik oyle bekliyor arabam ...herseyi fazla otomatik kendi parkediyor:inanın güvenip parkettiremedim kendim yaptım :))))alısıriz herhalde ya...pratik yapıcam yarın bakalım
 
Bende de oluyor. Çocuklar arabadaysa çok kontrollü kullanıyorum. Mümkün mertebe şerit bile değiştirmiyorum.
Yalnızken problem yok ama. Benim hatam yüzünden onların kılına zarar gelse kahrolurum. O yüzden 5 dk geç gidelim kazasız belasız gidelim.

Bir de arabayı ben kullanmıyorsam inanılmaz geriliyorum. Aynaları görme isteğiyle yanıp tutuşuyorum resmen. Hatta eğilip baktığım bile oluyor :KK70:
 
20 yıldır araba kullanıyorum ve son 5 yıldır bende buna benzer korkular başladı bende de .Benim ki panik atak rahatsızlığı ile başladı saniyorum..Yolumu kaybetme korkusu yaşıyorum. Bilmediğim yerlerde sürmeyi hiç sevmem o yüzden düşünün arabada navigasyon var üstelik:KK66:)
Çok hız yapmam gereken yollarda arabada çocuklar varsa acayip gerilirim ellerim terler direksiyonda..eskiden böyle değildim..bilmiyorum bende neden ve nasıl başladı.
Hiç bir kaza yada olumsuz bir durum yaşamadım trafikte halbuki ki..
Cevabını bilen yazsin..konuyu takipteyim .

Ben de senelerdir kullanırım, hatta canım sıkkınken rahatlama yolum müziği açıp, öyle boş boş kmlerce araç kullanmaktı. İşte hamilelikti vs baya bir ara verdim. Ama önceden de 1 yıl ara verdiğim olmuştu üni. zamanları, bu çeşit bir yabancılık yaşamamıştım. Bugün bir an bacaklarım titredi, önüme bir araç kırınca. Oysa normal, olağan bir şey bu trafikte, belki bir 15 yıl da ben kullandım araç, acemilik desem değil. İnşallah panik atak tarzı bir şeyi tetiklemez, ara verdiğim için filan olmuştur.

Gecer canim. Muhtemelen ustunde cok sorumluluk hissediyorsun. Ben de modum dusuk ve sorumlulugum agir oldugu zamanlar iyi kullanamiyorum. Cekingen oluyorum.
Bu hissettiklerin zamanla gececek.

Umarım. Aslında tektim bugün araçta, yanımda emanet bir can da yoktu. Gerçi trafikte herkesin canı birbirine emanet bir yerde. Belki şu haber okumalara da ara vermem gerek. En azından üzerimdeki gereksiz tedirginliği atana kadar. Teşekkürler.

Bende çocuk da yok, aynı haldeyim uzun zamandır. 2 ay ara verdim, sonra yeni arabaya geçtim ve aldı beni bir korku. Hız yapmaya bayılan bende, hız yaparsam uçacakmışım gibi hissetme. Köprü ve viyadüklerde yükseklik korkusuna bağlı bacaklarda titreme. Köprü kullanmamaya karar verdim o derece. Ne zaman geçer bilmem ama umarım geçer :KK43:

O dağ yolunda ruhumu teslim edeceğim filan sandım ya, sol taraf komple uçurum, aşağı düşsek canlı çıkmak imkansız, helikopterle iner alırlar ancak cesedimizi. Ay o yollarda elimi kolumu sıkmaktan bir hal oldum. Normalde defalarca aynı yoldan geçtik, üstelik eskisine nazaran düzenlemişler, genişletme ve duvarla destekleme çalışması da yapmışlar. Geçsin inşallah, böyle insanın ömründen ömür gider durur her yola çıktığında.
 
İste bunlar hep annelikten :)
Geçici bi süreç oldugunu ve senin bunun üstesinden geleceğine inaniyorum.

Bu analık ne biçim şeymiş arkadaş :)
Defalarca kapı kilitli mi diye kontrol etmelerim bitti, şimdi de bu başladı. Hey Allah'ım ya.
Geçer inşallah fazla sarıp sarmalamadan. Şu tatile bir çıksak, şöyle yollar boyu sevdiğim şarkıları açsam, yine eskisi gibi vızır vızır kullansam, polis abilerle selamlaşsam filan :p

Markete giderken bile oluyor 18 yillik surucuyum cocuklardan sonra sag seritte takiliyorum genelde.kemerleri takili bile olsa kalbim gum gum atiyor.bence gecici bir surec biraz buyumeleri gerekiyor sadece.asla vazgecmeyin buyutup kafaya takmayin

Takmamaya çalışsam da insana koyuyor ya, kendimi tuhaf hissettim baya. İnşallah hemen geçer.

Bahsettiğiniz şey bence "anne olunca anlarsın" dan bitanesi :) anne olmayla birlikte koruma içgüdüsü gelmiş istemsiz olarak evladınızın güvenliğini düşünüyorsunuz, zamanla aşarsınız, merak etmeyin

:) "Dikkat arabada bebek var" yazısı yapıştıranları makaraya sarardım, şimdi arabanın tamponuna "Uzak dur, bebe var burada" filan yazdırsam olacak, o hale geldim. İnşallah aşarım, aşmalıyım.
 
Ben de hamileligimin başından beri araba kullanmaya hic gönüllü olmuyorum. Çok mecbursam da inanılmaz tedirgin ve kontrollü kullanıyorum. Eşime de sürekli yavas, dikkatli falan diyorum 50 kere. En sonunda çareyi kafami cevirmekte buldum. Çünkü esime mudahale etmek cok rahatsız ediyor beni. Açıkçası annelik içgüdüsü diye düşünüyorum ben. Dogduktan sonra da geçmeyeceğinin farkindayim ama rahatsiz değilim yine de
 
3 yıl önce ehliyet aldım,eşim dediki çocukları sen götürürsün okula.istanbul da e 5 te yarım saat arkada iki çocuk. İmkanı yok yani. Sonuç trafiğe çıkamadım.baktim olmayacak evi sattım okulun karşısında ev kiralafim. Çocukları götürme derdi yok artık. Ağustos ayında tekrar ders alıp trafiğe çıkmam gerekiyor eylül de ise başlayacağım.

Eşim kullanırken eskiden 140 150 mis gibi olurdu otobanda.simdi 120 yi görsem stres oluyorum.ayagimin altında fren var sanki ben de basıyorum.esim frene basarken dikiz aynasında bakıyorum arka araba yakın mı diye. Sollamalar zaten korku tüneli gibi. Uzun yolda çocuklar arabadayken kullanamam sanırım.

Ben de bir de şöyle bir şey oldu saçma gelecek ama.eskiden yani bekarken evde kedi beslerim çok da severdim. Ama ilk çocuğumdan itibaren hayvanlara da temkinli yaklaşır oldum. Çocuk bu kuyruğunu çeker kedi döner eline atlar vs vs.
Bir de ölüm korkusu var tabi .eskiden bu kadar korkmazdim. Şimdi ölmekten korkuyorum çok küçükler, yazdıklarıma baktım da tedaviye ihtiyacım var galiba
 
X