Son durumu yazayım, artık kabak tadı vermeden konuyu da kapatabiliriz yavaştan.
(Bu arada konu sahibi kendine acı çektirmekten hoşlanıyor tadında yorumlar beni üzüyor. Zira kendimi toplamıştım zaten bunu söyledim. Sadece şok yaşıyorum ufak çaplı)
Dün en yakın çalıştığı iş arkadaşıyla buluştum. (Bana çalıştığını söylediği daha doğrusu)
Adamın işi bile yalanmış arkadaşlar. Kadrosu yokmuş, asker kaçağıymış, maaşı yokmuş, elden aldığı harçlık gibi paralarla geçiniyormuş. Meclisteyim diyordu sürekli, meclis giriş kartı yokmuş zaten kaçak olduğu için giremezmiş. 5 dil biliyorum diyordu, tamamen yalan. İngilizce bile bilmiyormuş.
Kaza yaptım demişti, arabamın tadilatı için 4 bin verdim demişti. Arabası yokmuş.
Ben varken İzmir'e gitmişti bir kez, İzmir'de bir kız varmış ona gitmiş.
Ninesinin hastalığı doğruymuş ama öyle ciddiye aldığı bir konu değilmiş.
Yurt dışında okudum demişti, bu buluştuğum arkadaşı yurt dışında okumuş. İstanbul'da yaşadım demişti, buluştuğum arkadaşı İstanbul'da yaşamış. Yani biraz da buluştuğum kişinin hayatını kopyalamış. Hatta araba kazası işi de buluştuğum adamın yaşadığı bir olay. Bu korkuttu onları da.
Aklınıza gelebilecek her şey yalan kısacası. Ben şoktaydım ama bu durumları konuştuğum arkadaşı daha fazla şoka girdi.
"Sen hiçbir şey yapma, mesaj falan atma arama. Ben çözüp göndereceğim buradan, sana bulaşmasın seni sorumlu sanmasın" dedi. "İyi" dedim.
Ağır hasta anladığımız. Çünkü normalde gerek olmayan yalanlar söylüyor. Gerçekten çok saçma sapan yalanlar. Uyduruyorum "x hanım 42 yaşında" demişti. "Ne kadar genç duruyor" dedim. 30 yaşındaymış kadın. Yani böyle bir yalanın anlamı var mı? Benim hayatımda zerre önemi olmayan bir konuda bile yalanlar...