Günümüzün gençleri neden evlenemiyorlar?...

zamana birak cnm, benimkini de kültür farki var diye istemediler. 1,5 yil bekledik. aileni n rizasini alman lazim. bekle biraz, sonra olmuyor, unutamiyorum, baskasina gönlüm isinmiyor diye tekrar gündeme getir. ama eger sevdigine kefilsen. yani sadece sevgi degil, gözünü kör etmesin, mantiken de uygunsa diret biraz.
olur insallah.
adanadasin. sanirim safii sünni olayi? Allah yardimcin olsun.
 
neden evlenemiyoruz
ilk önce üniversiteyi bitirmeyi düşünüyorsun,sonra iş ,işe başlıyorsun daha yeni başladım az çalışayım para kazanayım diyorsun ve bakıyorsun yaşın geçiyor ve sen çok daha seçici oluyorsun pembe gözlüklerle bakmıyorsun artık hayata hele bir de bu arada bi aşk acısı çekmişşen evlenmeyi biraz daha erteliyorsun.düşünmeye başladığın zaman ise artık erkeklere güvenemiyorsun, hem de rahata alıştığından, evlilik sorumluluğu zor geliyor.ve karşına iyi biri çıksa bile acaba doğru insan mı sorgusundan kurtulup karar veremiyorsun.velhasıl kelam yaş ilerleyince çooook zoooorrrrr.ay ne dertliymişim beeee:))
 
6 senelik beraberliğim var hala evlenemiyoruz... sebepler:

1-maddiyat
2-işe sahip olmak ya da iş konusunda şüphenin kalmaması iyi bir işe sahip olmak
3-ailelerin uygun duruma gelmesi


 
zamana birak cnm, benimkini de kültür farki var diye istemediler. 1,5 yil bekledik. aileni n rizasini alman lazim. bekle biraz, sonra olmuyor, unutamiyorum, baskasina gönlüm isinmiyor diye tekrar gündeme getir. ama eger sevdigine kefilsen. yani sadece sevgi degil, gözünü kör etmesin, mantiken de uygunsa diret biraz.
olur insallah.
adanadasin. sanirim safii sünni olayi? Allah yardimcin olsun.

evet adanadayım şafilik degil canım sünni-alevi meselesi benimkisi :( allahım dan başka kimsem yok inan tek kaldım.dualarla yaşıyorum sadece..
 
26ju0.jpg
 
parasızlık
işsizlik
anne babanın boşanmış olması kendilerininde ileride öyle olacaklarını düşünmesi
ammA en büyük neden PARA
 
Hepimiz bir insan olarak çok büyük umutlarla severiz, evlenmek ve mutlu bir yuva kurmak isteriz. Kimi insanlar bunu başarabilir, bazıları da büyük hayal
kırıklıklarına uğrar. Bu konuda büyük acılar yaşar.

Son dönemlerde umduğu gibi hayat kuranların sayısı maalesef azalıyor. Sevgilerinde, aşklarında veya evliliklerinde sorun yaşayanların sayısı ise giderek
artıyor. Türkiye'nin son on beş-yirmi yıllık döneminde, yanlış evlilikler, boşanmalar, aile içi şiddet olayları başlı başına gündem oluşturacak kadar çok.

Öyle ki, televizyon haberlerinde, gazetelerde gün geçmiyor ki bu konularda felâket haberleri çıkmasın. Hem de üst üste. Tekrar tekrar verildiği için, gençler
bu tablodan ürker hale geldi.

Toplum nasıl bu hale geldi, neden evliliklerin çoğu sorunlu, neden boşanmalar arttı? Niye bu kadar çok yanlış evlilik var? Gençlerimiz niçin evlilik gibi
kutsal bir müesseseye endişe ve korkuyla bakıyorlar? Onca güzel, bakımlı, okumuş kızlar neden yaşları 30'lara dayandığı halde evlenmiyor ve neden fidan
gibi gençler evlilikten kaçıyor?

Çok değil bir kuşak öncesinde mutlu aileler, sorunsuz yuvalar büyük bir çoğunlukta iken, şimdi ne oldu da on beş-yirmi yıl içinde her şey tersine dönmeye başladı?

Yanlış ilişkiler, yanlış evlilikler, ayrılmalar, boşanmalar, ortada kalan çocuklar ve evlenemeyen gençler...

Bu katmerli yangın her tarafı sarmış durumda. Mutlaka yakınımıza, etrafımıza da geliyor alevler. Diyelim ki bizim ailemiz sorunsuz ama etrafımızda, akrabalarımızda veya komşularımızda olabiliyor.

Sözgelimi kardeşiniz, ağabeyiniz, ablanız, dayınız, halanız bu dertle mustarip olunca, onların dertleriyle meşgul olmak durumunda kalıyorsunuz. Ya da çok
sevdiğiniz bir dostunuz, arkadaşınız böyle bir olayı yaşıyorsa, haliyle siz de huzursuz oluyorsunuz.

Daha da kötüsü, "Benim oğlum, benim kızım da böyle kötü bir evlilik yapar mı?" diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Hatta belki, "Ya kızım evlenemezse, oğlum hep ömür boyu bekâr kalırsa?" diye endişe
edip korkuyorsunuz.

Belki de, başınızda böyle bir olay var, uykularınız kaçıyor çocuklarınızın geleceğini düşündükçe…

Bu endişeler, korkular salgın bir hastalık gibi yaygın toplumumuzda. Bu yaşananlar gerçekten ülkemizde şiddeti daha da artan ve günden güne de yayılan sosyal bir olay. Bu konuda, birey ve toplum olarak etkilendiğimize göre, mutlaka bizlere ve devlete büyük görevler düşüyor.

Bu yangın daha fazla büyümeden mutlaka söndürülmeli, mutlaka herkes elinden gelen çabayı göstermeli. Yoksa bu dehşetli ateş hepimizi yakıp kavurmak üzere.
Daha da önemlisi, yarınlarımızı, çocuklarımızı yok etmek üzere.

Sevenler, neden karı koca olamıyorlar?

Günümüzde bütün kolaylıklara ve yakınlaşmalara rağmen, olması gereken evlilikler gerçekleşmiyor, ilişkiler arkadaşlıktan öteye, yani evliliğe bir türlü
gidemiyor. Başka bir tabirle, sevenler karı koca olamıyorlar. Günümüzde sevgililer çoğalırken, karı kocalar azalıyor.
 
sanırım beklentiler fazlalaştı artık.eskiden iki gönül bir olunca samanlık seyran olur deyip ewlenirlermiş.
ama şimdi ben de dahil,yok bi işe başlayayım,yok işimde biraz yükseleyim,yok karşı tarafın işi,askerliği derken ne oluyorsa oluyor.Burada maddiyat bence en önemli olgu.aşkın sewginin karın doyurmadığını herkes anlamış olduğundan bu konuda belirli bir doygunluğa ulaştıktan sonra ewlenmek istiyoruz.
 
evlenemezler çünkü şimdi para herşey oldu.evlenilecek adamın parası olmalı evi arabası garanti bir işi olmalı garanti de nasıl oluyosa:umursamaz:
 
paranın ön plana çıkması
bayanların ekonomik özgürlüklerinin olması
ve en önemlisi ise abla yada abi evlenip ayrıldıysa onlarda büyüdükçe arkadaşlarının ve onların ailelerinin tuhaf sorunlarını gördükçe korkuyorlar...ben gençlerle konuştuğumda haikaten çok mütavazi istekleri var ama sadece korkuyoruz diyorlar..
 
Evlenemeyen kesim de haklı,

Evlenmeyen kesim de...

Arora'nın tespitlerine harfiyen katılıyorum.

Bi de kızlar, geçen gün Tuna Kiremitçi'nin bir yazısı ilişti gözüme,

'eski kuşakta yani bizim annelerimiz, boşanma özürlüydü! diyor. Yani ne kadar anlaşamasalar da, kavga da etseler, şiddet te görseler, mutsuz olup birbirlerinden nefret te etseler, boşanmak istemezlerdi diyor. Aman evlilik evliliktir veya çocuğum mağdur olmasın düşüncesiyle...
Ancak o gergin ve kapıların sinirle çarpıldığı, her daim ağlayan bir annenin olduğu evde büyüyen çocuklar aslında daha büyük bir kötülüğe itildiler diyor.

Böyle olunca da, 'evlenme özürlü' bir kuşak (biz) oluştuk diyor. Evlenseler de yürütemeyen, boşanma kararını çabuk alabilen bir kuşaktan bahsediyor.

Kendisi fazla genellemiş gerçi, elbette herkes için geçerli değil bu. Ama bir kesim için doğru yanları vardır.

Siz ne dersiniz ?

---

Bu arada, benim 3 senedir çok mutlu giden, ailelerimizin de artık tanışıp kaynaştığı bir ilişkim var, evlilik kararını aldık, ancak korkularım ve endişelerim yok değil. Sevgi dolu sit-kom gibi bir kalabalık ailede büyüdüm, hiç sorunum olmadı ama, evlilik fikri bana özgürlük ve rutin hayat anlamında biraz korkutucu gelmiyor değil...Özgürlük dediğim de, ne bileyim bu genel prosedürlerin sıkıcılığı. Yoksa her gece barda gezen biri değilim. Diğer taraftan her sabah aşık olduğum insanla uyanmak için herşeyimi verebilirim...
Evlilik meraklısı değilim ama güzel yanları oldukça fazla, ne bileyim, öyle işte...
 
el bebek gül bebek büyütülüyorlar,sorumluluk zor geliyor....
kimse kimsenin yükünü ,kahrını çekmek istemiyor..........
 
Evlenemeyen kesim de haklı,

Evlenmeyen kesim de...

Arora'nın tespitlerine harfiyen katılıyorum.

Bi de kızlar, geçen gün Tuna Kiremitçi'nin bir yazısı ilişti gözüme,

'eski kuşakta yani bizim annelerimiz, boşanma özürlüydü! diyor. Yani ne kadar anlaşamasalar da, kavga da etseler, şiddet te görseler, mutsuz olup birbirlerinden nefret te etseler, boşanmak istemezlerdi diyor. Aman evlilik evliliktir veya çocuğum mağdur olmasın düşüncesiyle...
Ancak o gergin ve kapıların sinirle çarpıldığı, her daim ağlayan bir annenin olduğu evde büyüyen çocuklar aslında daha büyük bir kötülüğe itildiler diyor.

Böyle olunca da, 'evlenme özürlü' bir kuşak (biz) oluştuk diyor. Evlenseler de yürütemeyen, boşanma kararını çabuk alabilen bir kuşaktan bahsediyor.

Kendisi fazla genellemiş gerçi, elbette herkes için geçerli değil bu. Ama bir kesim için doğru yanları vardır.

Siz ne dersiniz ?

---

Bu arada, benim 3 senedir çok mutlu giden, ailelerimizin de artık tanışıp kaynaştığı bir ilişkim var, evlilik kararını aldık, ancak korkularım ve endişelerim yok değil. Sevgi dolu sit-kom gibi bir kalabalık ailede büyüdüm, hiç sorunum olmadı ama, evlilik fikri bana özgürlük ve rutin hayat anlamında biraz korkutucu gelmiyor değil...Özgürlük dediğim de, ne bileyim bu genel prosedürlerin sıkıcılığı. Yoksa her gece barda gezen biri değilim. Diğer taraftan her sabah aşık olduğum insanla uyanmak için herşeyimi verebilirim...
Evlilik meraklısı değilim ama güzel yanları oldukça fazla, ne bileyim, öyle işte...

Ben evlenme meraklısıyım da ne oluyor, babam evlenmeme izin vermiyor :roflol:
 
ben güvenimi kaybettim erkeklere bu yüzden düşünmüyorum hepsi aynısını yapacakmış gibi geliyo
 
evlenemiyor değil , evlenmiyorlar! Hayat bekar cok daha keyifli geliyor...
 
Back
X