SELİNİN GÖBEĞİ DÜŞMÜŞ
SELİN zaten devamlı gidip geldiği patronunun İkiçeşmelik’teki evini biliyordu. Buraya iki kilometre kadar uzakta idi güç, bela eve vardı. Ayakları terlediği için kokuyordu, bir sokak çeşmesinde çıkardığı çoraplarını yıkadı, onları cebine koydu ve kapıyı çaldı. Kapıyı Şerif ağabeyinin karısı Ülkü açtı, sebze filan getirdiğini zannetti. Her zaman böyle sebze meyve getirdi selin ama kapıya gelen Melahat anne selini görünce “ne oldu sana yavrum betin benzin solmuş” dedi. Hasan durumu içlenerek anlattı.
Melahat anne gelini Ülkü’ye dışarı çıkmasını söyledi ve selini sırt üstü yere yatırdı. Eli ile göbeğini usul usul ovmaya başladı. Ve elini göbeğinin başına koyup dinledi ve “selinim senin göbeğin düşmüş. Yavrum iyi olur hiç meraklanma” dedi.selin böyle bir şeyi ilk defa duyuyordu; göbek düşmesi. Hayret diyordu “göbek nereye düşer ki acep, pis bir yere düşmese bari” diye içinden geçirirken Melahat anne gelinine seslendi “Ülküüü”. “Buyur anne bir çömlek getir.göbeğinin üzerini ovmaya devam ediyordu. Gelin çömleği getirdi. Melahat ana selinin belinin altına bir yumuşak yastık koyup gelinin getirdiği çömleğin ağzını selinin göbeğinin üzerine dayadı. Üzerinden bastırarak gezdirmeye başladı. Bir ara bu işi bırakıp eliyle göbeği sıkıca kavradı ve bıraktı. Kulağını göbeğe yaslayıp dinledi ve gülümseyerek “Hadi selinim geçmiş olsun, göbeğin yerine geldi” dedi ve selini bir on on beş dakika kadar daha sırt üstü yatırdıktan sonra yavaşça kaldırdı. “Ağrı var mı bak bakalım” dedi. Hayret ağrı kesilmişti, “yok” dedi “yok ana” deyiverdi sevinerek ve Melahat ananın elini öptü, koşarak gitti.göbek düşmesi çok kötü herkese şifalar dilyorum.
SELİN zaten devamlı gidip geldiği patronunun İkiçeşmelik’teki evini biliyordu. Buraya iki kilometre kadar uzakta idi güç, bela eve vardı. Ayakları terlediği için kokuyordu, bir sokak çeşmesinde çıkardığı çoraplarını yıkadı, onları cebine koydu ve kapıyı çaldı. Kapıyı Şerif ağabeyinin karısı Ülkü açtı, sebze filan getirdiğini zannetti. Her zaman böyle sebze meyve getirdi selin ama kapıya gelen Melahat anne selini görünce “ne oldu sana yavrum betin benzin solmuş” dedi. Hasan durumu içlenerek anlattı.
Melahat anne gelini Ülkü’ye dışarı çıkmasını söyledi ve selini sırt üstü yere yatırdı. Eli ile göbeğini usul usul ovmaya başladı. Ve elini göbeğinin başına koyup dinledi ve “selinim senin göbeğin düşmüş. Yavrum iyi olur hiç meraklanma” dedi.selin böyle bir şeyi ilk defa duyuyordu; göbek düşmesi. Hayret diyordu “göbek nereye düşer ki acep, pis bir yere düşmese bari” diye içinden geçirirken Melahat anne gelinine seslendi “Ülküüü”. “Buyur anne bir çömlek getir.göbeğinin üzerini ovmaya devam ediyordu. Gelin çömleği getirdi. Melahat ana selinin belinin altına bir yumuşak yastık koyup gelinin getirdiği çömleğin ağzını selinin göbeğinin üzerine dayadı. Üzerinden bastırarak gezdirmeye başladı. Bir ara bu işi bırakıp eliyle göbeği sıkıca kavradı ve bıraktı. Kulağını göbeğe yaslayıp dinledi ve gülümseyerek “Hadi selinim geçmiş olsun, göbeğin yerine geldi” dedi ve selini bir on on beş dakika kadar daha sırt üstü yatırdıktan sonra yavaşça kaldırdı. “Ağrı var mı bak bakalım” dedi. Hayret ağrı kesilmişti, “yok” dedi “yok ana” deyiverdi sevinerek ve Melahat ananın elini öptü, koşarak gitti.göbek düşmesi çok kötü herkese şifalar dilyorum.