S/İZ
///
Bayım hiçbir izdüşümünde yoktunuz
Ben her yoklukta size üşürdüm
Süngüler üstüne kapanmış ruhumu asla açmayacaktınız
Bas bas bağırırken gece,
Siz yüzüme varmayacaktınız artık
Ve ben her çekmecede yüzünüzü saklayacaktım
Ekmek kırıntıları kuşlara katıkken,
Şiirler mevsimsiz yazılacak kuytularınızda
Siz ki bayım kıyam-a eğildiğim zamansızlıktaydınız
Oysaki bayım hiç tutunmamıştınız boynumdaki yağlı ilmeğe
Sahi bayım gözbebeklerinizde vurulası o kuş var mı hala?
Gittiniz bayım!
Ceketimin iç cebinde sakladığım yenilmişliklere bir yenisi daha eklendi
Ömrümün biten yanı size alıştıkça bedenim aşağılanacaktı
Siz bayım takatsizliğimin mecalsizliğindeydiniz
Hüznün geçtiği şiirleri söylerdiniz tesadüflerime
Ve hep giderdiniz benim ayaklarımla
Sahi bayım siz hiç yar diye bir ölüme sızladınız mı?
Defterime bir çelme takarım ardınızdan
Ve bir çocuk öfkesiyle düşerim kaldırımlara
Tükürürüm bir yığın yanlışlar dolusu sokaklara
Siz bayım ellerimde kalan son darbeydiniz
Uzun uzadıya gitmeyecek
Bu defa ki sızlanışım tek adımlık bir susuş olacaktı ensenizde
Sırf sıradanım diye mi bu ayrılıklar?
Oysa bayım yakanızdaki dua’ kirlenmedikçe
Arkamdaki çıkmazda suçüstü yakalanmayacaktınız
Gittiniz bayım!
Kendime şizofren bir ihanet kurdum
Sahi bayım siz hiç kanayan öfkenizi sargı bezlerleriyle avuttunuz mu?
En büyük saplantıları sizdeyken unuttum
Yüreksiz halime bile en kötü yalanlarınızı bıraktınız
Gittiniz bayım!
Oysaki bayım siz ağzımdan çıkan en deli dolu cümlelerimdiniz
Bayım aşk’ kıran ağıtlara çelimsiz bakmayın
Kendimi sizin uçurumlarınızdan yuvarlasam
Hayat çizgilerim karma karışık kalacaktı avuçlarımda
Dudağımda kıvrılan suskunluklar artık şiir gibi kokmayacaktı
Ve bayım sizi hatırlıyorum da hep küstünüz asil sevdalarıma.
Yeniden açıldıkça yaram incelecekti
Çocuksu, savunmasız günlerim
Küflenmiş gözlerime bir demlik sızar mısınız?
Yoksa gidiyor musunuz bayım?
Yüreğim yorulmayacak mı bir minderin üstünde?
Uzaktaki yüreği seçtim diye mi bu bencilliğiniz?
Yaktıkça tuzaklarımı,
Hep ben boğuldum aynalarda.
Bayım dün ilk defa yüzümde gördüm nefreti
Elimde ısrarla uçmaya çalışan bir el
Gitmeseniz olmaz mı?
Cinayet değildi bayım sadece bir yakarış
Kıyısızlığıma denizler ekiyorum
Gidiyor musunuz bayım?
Gittiniz mi?
…
Ben inadına maviyi severdim
Siz yağmur sonrası toprak kokusunu severdiniz
İçinize sindiremezdiniz gökyüzünü
Oysa toprak her gün yüz yüze değil miydi gökyüzünün mavisiyle?
Gidiyorsunuz bayım!
Size dur deme yeltenmeyecek bu defa kalemim
Gidiyorsanız bayım susuyorum
Adımın anlamını geri verin bayım
Ve geri dönmeyen budan sonra
Kötü bitti evet
Beklide bu kahramansız masala bu bitiş yakışacaktı
Hurdalığa atılacak yitik bir aşk daha eklendi
Biliyor musun bayım?
Gittiğiniz o günden beri artık sizi sevemiyorum
Neyi götürdüyseniz benden
Sevmeyi unuttum.
Sevilmeyeceğiniz hiç aklınıza geldi mi?
Yırtıyorum bayım
Size yazılan her şiiri her sözü yakıyorum kendi külümde
Bitti bayım bu gidiş devirdi yüzümü
Oysa aşk’lar da gidiş olunca yıllanırdı kalpler
Öyle öğretmişlerdi aşksızlar…
Gittiniz bayım!
Bir elveda çakırım gerisin geriye,
Unutulur gider bu masal da
Bayım artık gelmeyin…
GELMEYİN…!
///
Bayım hiçbir izdüşümünde yoktunuz
Ben her yoklukta size üşürdüm
Süngüler üstüne kapanmış ruhumu asla açmayacaktınız
Bas bas bağırırken gece,
Siz yüzüme varmayacaktınız artık
Ve ben her çekmecede yüzünüzü saklayacaktım
Ekmek kırıntıları kuşlara katıkken,
Şiirler mevsimsiz yazılacak kuytularınızda
Siz ki bayım kıyam-a eğildiğim zamansızlıktaydınız
Oysaki bayım hiç tutunmamıştınız boynumdaki yağlı ilmeğe
Sahi bayım gözbebeklerinizde vurulası o kuş var mı hala?
Gittiniz bayım!
Ceketimin iç cebinde sakladığım yenilmişliklere bir yenisi daha eklendi
Ömrümün biten yanı size alıştıkça bedenim aşağılanacaktı
Siz bayım takatsizliğimin mecalsizliğindeydiniz
Hüznün geçtiği şiirleri söylerdiniz tesadüflerime
Ve hep giderdiniz benim ayaklarımla
Sahi bayım siz hiç yar diye bir ölüme sızladınız mı?
Defterime bir çelme takarım ardınızdan
Ve bir çocuk öfkesiyle düşerim kaldırımlara
Tükürürüm bir yığın yanlışlar dolusu sokaklara
Siz bayım ellerimde kalan son darbeydiniz
Uzun uzadıya gitmeyecek
Bu defa ki sızlanışım tek adımlık bir susuş olacaktı ensenizde
Sırf sıradanım diye mi bu ayrılıklar?
Oysa bayım yakanızdaki dua’ kirlenmedikçe
Arkamdaki çıkmazda suçüstü yakalanmayacaktınız
Gittiniz bayım!
Kendime şizofren bir ihanet kurdum
Sahi bayım siz hiç kanayan öfkenizi sargı bezlerleriyle avuttunuz mu?
En büyük saplantıları sizdeyken unuttum
Yüreksiz halime bile en kötü yalanlarınızı bıraktınız
Gittiniz bayım!
Oysaki bayım siz ağzımdan çıkan en deli dolu cümlelerimdiniz
Bayım aşk’ kıran ağıtlara çelimsiz bakmayın
Kendimi sizin uçurumlarınızdan yuvarlasam
Hayat çizgilerim karma karışık kalacaktı avuçlarımda
Dudağımda kıvrılan suskunluklar artık şiir gibi kokmayacaktı
Ve bayım sizi hatırlıyorum da hep küstünüz asil sevdalarıma.
Yeniden açıldıkça yaram incelecekti
Çocuksu, savunmasız günlerim
Küflenmiş gözlerime bir demlik sızar mısınız?
Yoksa gidiyor musunuz bayım?
Yüreğim yorulmayacak mı bir minderin üstünde?
Uzaktaki yüreği seçtim diye mi bu bencilliğiniz?
Yaktıkça tuzaklarımı,
Hep ben boğuldum aynalarda.
Bayım dün ilk defa yüzümde gördüm nefreti
Elimde ısrarla uçmaya çalışan bir el
Gitmeseniz olmaz mı?
Cinayet değildi bayım sadece bir yakarış
Kıyısızlığıma denizler ekiyorum
Gidiyor musunuz bayım?
Gittiniz mi?
…
Ben inadına maviyi severdim
Siz yağmur sonrası toprak kokusunu severdiniz
İçinize sindiremezdiniz gökyüzünü
Oysa toprak her gün yüz yüze değil miydi gökyüzünün mavisiyle?
Gidiyorsunuz bayım!
Size dur deme yeltenmeyecek bu defa kalemim
Gidiyorsanız bayım susuyorum
Adımın anlamını geri verin bayım
Ve geri dönmeyen budan sonra
Kötü bitti evet
Beklide bu kahramansız masala bu bitiş yakışacaktı
Hurdalığa atılacak yitik bir aşk daha eklendi
Biliyor musun bayım?
Gittiğiniz o günden beri artık sizi sevemiyorum
Neyi götürdüyseniz benden
Sevmeyi unuttum.
Sevilmeyeceğiniz hiç aklınıza geldi mi?
Yırtıyorum bayım
Size yazılan her şiiri her sözü yakıyorum kendi külümde
Bitti bayım bu gidiş devirdi yüzümü
Oysa aşk’lar da gidiş olunca yıllanırdı kalpler
Öyle öğretmişlerdi aşksızlar…
Gittiniz bayım!
Bir elveda çakırım gerisin geriye,
Unutulur gider bu masal da
Bayım artık gelmeyin…
GELMEYİN…!