bakın bunu buldum olabilir mi ki
Türkiye’ De Her Üç Kadindan Biri Tiroid Hastasi
Boynunuzda sıkışma ve gerilme hissi varsa, son zamanlarda ani kilo kaybı ya da artışı yaşadıysanız… Soğuğa ve sıcağa karşı tahammülünüz yoksa, kalp atışlarınızın çok yüksek ya da çok düşük olduğunu fark ediyorsanız…Terleme ve sac dökülmesini sıklıkla yaşıyorsanız…TİROİD HASTALIĞI RİSKİ TAŞIYOR OLABİLİRSİNİZ.
Memorial Suadiye Tıp Merkezi’nden İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Soner Dileklen Guatr hastalığı konusunda bilgi verdi.
Guatr, tiroid bezinin iltihabi veya tümoral olmayan büyümesidir. Büyüme ultrasondaki görünüme göre 2 yönlü olabilir.
1. Yaygın olarak bezin büyümesine Diffüz Guatr denir.
2. Nodül adı verilen farklılaşmış yapılar içeren bez büyümesine ise Nodüler Guatr denir. Nodül miktarı birden fazla ise buna Multinodüler Guatr denir.
Tiroid hastalığında testlerin sonucuna göre de 3 farklı durumla karşılaşılır:
1. Eutiroid: Ultrasonda tiroid bezinde patoloji saptanmasına rağmen tiroid hormonu kanda normaldir.
2. Hipertiroidi: Tiroid hormonunun kanda artması sonucu ortaya çıkan durumdur.
3. Hipotiroidi: Kandaki hormon miktarının azalması durumudur.
Yukarıda söz ettiğimiz 2 ayrı tiroid bezi sınıflaması da birbiri ile iç içe görülmektedir. Genel olarak guatr yapan etkenler ise; İyot eksikliği, tiroid hormonunun yapımında bozukluk yapan besinlerin çok yanması ( Lahana, fasulye türleri, karnabahar, brokoli, patates vb), kimyasal maddeler, ilaçlar, bazı mikrobik enfeksiyonlar (E. Coli enf), gebelik ve hormonal değişiklikler olarak sıralanabilir.
2. Kimlerde guatr görülebilir?
Guatr doğumdan ölüme kadar her yaşta görülen bir hastalıktır. Doğumsal olarak daha çok hipotiroidi tiplerini, 50- 60 yaşta kronik troidit hastalığını, 20-30 yaşlarında nodüler ne hipertiroidi tiplerini, 60-70 yaşlarında ise tiroid kanserlerini daha fazla görmekteyiz.
3. Belirti ve bulguları nelerdir?
Guatr hastalığında hormon düzeyleri değişmemiş ise bulgu hiç olmayabilir. Fakat bezin büyümesine bağlı olarak; boğazda şişlik, gerginlik ve sıkışma hissi, nefes darlığı, yutma güçlüğü, boyun damar genişlemesi ve boyunda ağrı ve hassasiyet olabilmektedir. Tiroid hormon miktarı değiştiği zaman esas belirtiler ortaya çıkar. Bunu 2 ayrı grupta inceleyebiliriz:
1- Hipotiroidi (Tiroid bezinin az çalışması); yorgunluk, halsizlik, uyuşukluk ve uyku hali, konsantrasyon bozukluğu, sersemlik hissi, depresyon, saç dökülmesi, ciltte kuruma ve soğukluk hissi, kabızlık, kilo alma, göz kapakları ve bacaklarda şişlik, terlemede azalma, balmumu gibi cilt, soğuğa tahammülsüzlük, üşüme, ses kalınlaşması, ses kısılması, konuşmada ağırlaşma, reflekslerde azalma, tansiyon, kolesterol yüksekliği ve nabız düşüklüğü, adet düzensizliği, hamile kalmada zorluk, çocuklarda boy kısalığı ve gelişme geriliği gibi belirtilerle kendini gösterir.
2. Hipertiroidi (Tiroid bezinin çok çalışması) ise; sinirlilik, aşırı heyecan, duygusallık, kilo kaybı, terleme ve vücut sıcaklığında artma, ellerde titreme, nabız sayısında ve tansiyonda artış, cilt terleme ve nemlilik hissi, saç dökülmesi, sıcağa tahammülsüzlük, bağırsak hareketlerinde artma, adet düzensizliği, gözde canlı bakış, bazen tek gözde büyüme, bazen çift görme şeklinde ortaya çıkar.
4. İyot eksikliğinin guatr üzerindeki etkisi nedir? Ne kadar iyot tüketilmelidir?
Dünya Sağlık Örgütü verileri, günlük bir toplu iğne başı kadar iyot almadığı için dünya nüfusunun % 54’ ünün iyot eksikliğine bağlı tiroid hastalıkları ile karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır.
İyot, insan vücudunda az miktarda bulunan normal büyüme ve gelişme için gerekli bir elementtir. İyot, vücutta beyin ve sinir sistemi gelişimi ile vücudun ısı ve enerjisinin oluşumunda gerekli olan tiroid hormonunun yapımında kullanılır. Dünya Sağlık Örgütü verileri, günlük bir toplu iğne başı kadar iyot almadığı için dünya nüfusunun % 54’ ünün iyot eksikliğine bağlı tiroid hastalıkları ile karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Dünyada bugün 40 milyon çocuk yeterli iyot alamadığı için zeka geriliği ile karşı karşıyadır.
Ülkemizde özellikle Karadeniz Bölgesi’ nde sıklıkla rastladığımız iyot eksikliğini önleme adına bir düzenleme yapılmış ve tuzlara iyot konulması zorunlu hale getirilmiştir. Ülkemizde guatr oranının % 30 civarında olduğu dikkate alınırsa; halkımızın bu konuda çok özenli olması gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmaktadır.
Tiroid hastalığı için ilk planda T3, T4 ve TSH adı verilen 3 farklı hormonun kan analizi incelenmelidir. Buradan alınan sonuç paralelinde tiroidin ultrasonu yapılmalı ve tek nodul çıktı ise tiroid sintigrafisi çekilmelidir. Bu tetkikler bize tedavi ve takipte neler yapmamız gerektiğini gösterecektir. Hastada kronik tirodit yani kronik tiroid iltihabı düşünülürse ya da Graves adı verilen hipertroidi tipi düşünülüyor ise tiroid antikoru bakılmalıdır.
6. Guatrın psikolojik etkileri var mıdır?
Tiroid hastalığında hem hipertroidi hem de hipotroidi durumunda psikolojik birçok sorun ile karşılaşmamız mümkündür. Çoğunlukla depresyon konsantrasyon zorluğu, sıkıntı hissi sık görülmektedir.
7. Guatr sperm kalitesini azaltır mı?
Tiroid hastalıkları özellikle hormon miktarında düşüklükle seyreden hipotiroidi durumunda sperm sayı ve kalitesi etkilenebilir. Spermler daha yavaş ve düzensiz hareket ettiği için çocuk yapabilme yetisi kaybolabilir.
8. Başka hastalıkları tetikleyici rol oynar mı?
Graves ve Hashimoto tiroiditi adı verilen Otoimmun (Vücudun kendi dokusunu yabancı kabul edip reaksiyon göstermesi) tiroid hastalıkları; Tip 1 Şeker hastalığı, Addison hastalığı, Vitiligo (Cilt pigment kaybı), Pernisyöz anemi (Kansızlık), Romotoid artrit, Sistemik Lupus Eritamatozus, Kronık aktif hepatit ve Safra yolları sirozu gibi hastalıklarla beraber bulunabilirler.
9. Gebelikte anne ve bebeğe etkisi nedir?
Gebelik tiroid hormonu üzerinde yükselme etkisi yapar. Ancak gebelik bitiminde ilk bir yıl içinde gebelik sonu tiroidi adı verilen bir problemle karşılaşılabilir. Bu hastalarda gebelikten sonra 1- 1. 5 ay sonra çarpıntı, halsizlik zayıflama, sinirlilik, terleme, titreme gibi şikayetleri başlar. Haftalar veya aylar sonra hasta hipotroidi fazına girebilir. Bu fazda da uyku hali, kilo alma, halsizlik, vücutta şişlik gibi bulgular oluşur. Tiroid problemi olan annelerin bebeklerinde sorun yaşanabilir. Bu nedenle her yeni doğan bebeğe topuktan TSH testi zorunlu yapılmaktadır. Özellikle tiroid ilaçları kullanması zorunlu annelerin bebekleri çok daha özenli bir takipte tutulmalıdırlar.
10. Hastalığın tedavisi nasıldır?
1. İlaç tedavisi: Bu hasta hipertiroidi hastası ise tiroid hormon miktarını düşürmek maksatlı ilaçlar kullanılır. Tiroid hormonu kanda azalmış ise bu durumda hormon ilacı başlanır.
2. Cerrahi tedavi: Hastalarda yapılan incelemede kanserleşme eğilimi olan kişilerde daha çok ameliyat önerilmektedir. Ayrıca rahatsız edecek kadar büyüme oluşan tiroid yapılarının da ameliyat ile alınması önerilmektedir.
3. Radyoaktif iyot tedavisi: Daha çok yaşlı, tiroid hormonu fazla ve genel bir büyümesi olan hastalarda bu yöntem kullanılabilmektedir.
Tiroid hastalığında tedavi zamanında yapılmadığı takdirde hastanın hem yaşam kalitesi düşmekte hem de ileriki dönemde daha ciddi hastalıklarla karşılaşma ihtimali artmaktadır. Tiroid hastalarında, özellikle tek ve soğuk nodül bulunan vakalarda kanser oluşma riskinin daha fazla olduğu saptanmıştır. Bu nedenle bu hastalık gurubunda takip ve tedavinin çok dikkatli ve özenli yapılmasını önerilir.