Herkese merhaba, ben buraya çok daha önce yazan Kefircan65, hesabımı kaybettiğim için yeni hesap açmak durumunda kaldım.
Kendimle ilgili durumdan bahsedeyim. Yazılan belirtileri en ağırına ve en dibine kadar yaşadım. Berbat bir durumdu. Ölümü beklemek.. Çaresizlik içersinde.
En nihayetinde postu açan kişi ile görüştüm 2017 senesinde ve bana kendi izlediği yoldan bahsetti ve beni pskiyatriye yönlendirdi. Zaten yapılan onlarca tetkikten sonra ben tedaviye başlamıştım.
Biyoenerji ve hipnozdan anlayan bir psikoterapist ile başladım yeniden tedaviye. Doktorların verdiği antidepresanlar pek etki etmedi. Ayrıca 2016 ve 2017 arası düzenli şekilde mide koruyucu ve elbette antidepresanlar alıyordum. Ancak faydasını görmemiştim. Kafamdaki basınç, gerilme, uyuşma karıncalanma, tükürüğü yutamama katur kutur ses gelmeleri, boğazdaki kasılmalar, burnuma kadar kasılmalar devam ediyordu. Çılgın gibiydim. Aslında psikolojim bozuk değildi lakin hastalık başladığında psikolojim bozulmuştu. Fizyolojik bir sebep kendisi ile birlikte boğulma ve ağrılı kasılmalar sebebi ile hastalığı çok şiddetlendirmişti. Oysa özofagus baryumlu grafide, MRlarda, kan sonuçlarında endoskopik muayeneler de bir şey çıkmıyordu. Çok ciddi kilo kaybı yaşamıştım ve artık damardan beslenir hale gelmiştim. Araştırmalarım sonucu ve postu ilk açan arkadaşın tavsiyesi ile anksiyeteye direk etki eden ve istemsiz kasılmaları gideren bir ilaca başladım. Birinci aydan sonra gevşeme başlamıştı ve psikoterapi ile destekli gidiyordu.
Ta ki gebe kalmak için ilaçlarımı on beş gün öncesine kadar bırakana kadar.
On beş gün öncesine kadar hiçbir belirti vermeden ara ara nefes darlıkları yaşayarak, hatta artık psikolojik manada iyileşme hali ile oldukça iyi götürmüştüm. Lakin on beş gün önce ilaçlarımı bırakınca her şey aynen geldi. İnanılır gibi değil ama geldi. Çünkü hem asit giderici mide ilaçlarını bıraktım hem kasların ağrısını azaltan ilacımı hem de anksiyete giderici ve istemsiz kasılmaları giderici ilacımı bıraktım. Sonuç: beş yıl önce başladığım yerdeyim. Ben ilaçlardan fayda görünce araştırmayı bıraktım çünkü kendimi oldukça iyi hissediyordum.
Eğer mecbur kalırsam ve durum böyle devam ederse gebelik döneminde de ilaçları kullanmayı düşünmekteyim.
Gelelim yaşadığımız ne konusuna, globus histericus, globus farengius veya krikofarengeal spazm, ben hastalığımın psikolojik devinimlerle arttığına hiçbir zaman inanmadım ki, zaten bu da tedaviyi aksatmada ciddi sorun oluşturdu. Öte yandan doktorların psikolojik deyince geçiştirmeleri ve yaaa sen çok abartıyorsun gibi tavırları da tedavide doğru bir yaklaşıma sebep olmadı. Ben postu açan arkadaşın yönlendirmesi ve yurtdışından görüştüklerim ve okuduğum makaleler ile doktoruma hocam bu ilacı deneyelim dedim ve ilaç bana iyi geldi.
İç içe girmiş girift bir durum ve çıkmaz gibi görünen bir durum. Yurt dışında kasılmaya sebep olan krikofarengel kasa dilitasyon, botoks veya miyotomi işlemi sıkça uygulanıyor ki ülkemizde de yaygın ama etkili sonuçlar aldılar mi hastalık tedavi edildi mi bu konuda net bir Araştırma olmaması sebebi ile ben ilaç tedavisinden yana oldum.
Doktorumla görüştüm ve kullandığım anksiyolotik ilaca çeyrek doz ile yeniden başladım.
Krikofarengeal spazm başlıca sebeplerden birisi bu kasılmaların. Ancak takıntı ve stres bu durumu oldukça kötü hale getiriyor. Yanı sıra globus histericus artık tek başına psikolojik bir hastalık olarakta görülmüyor literatürde.
Ve ayrıca çoğu makalede kasların spazmından kaynaklı kafada basınç, ağrı, gerilme, dil kökünde kasılmalar, boğazdaki dolgunluk hissinden, kasların sinirlerle beraber hareketinden kaynaklı yutma eylemini başlatmada sıkıntı yaşanmasından çok bahsetmiyor bu da hastalıkta tedavi seçeneklerini çok kısıtlı hale getiriyor.
Bir anlamda pek önemsiz ama işte kişiler tarafından abartılan bir durum olarak görülüyor.
İlacıma yeni başlamama rağmen yaşadığım şu beş günlük süreçte burada olmam bile aslında altta yatan psikojenik etkenlerin hastalığı derinleştirmesini umarım sizlere göstermiştir.
Evet bende de yeniden katur kutur ses gelmeye başladı.
Ayrıca bu hastalığın alerjik manada bağışıklık sistemi ile ilişkisi de göz ardı edilmekte.
Boğaz reflüsü zaten durumun en başlıca sebeplerinden bir tanesi.
Şu anda ben bile yaşadığım anksiyete sebebi ile yeniden acaba baryumlu grafimi çektirsem acaba bir şey mi oldu korkusu yaşayıp iki kez acillik olacak derecede, yoğun kaygı endişe stres yaşadım.
Oysa tüp bebek tedavimiz çok iyi gitmişti ve 31 Ağustosta bebeğin transferi için son tedaviler olacaktı. Durum belirsiz.
Evet katur kutur sesler bende de çok oldu. 2 sene hiç geçmedi.
Evet kafamda basınç vardı.
Evet burnumdan boğazıma kadar bir şey çekiyormuş gibi kasılma ve gerilme mevcut idi.
Nefes darlığı, yutamama bende yaşadım.
Evet boğazımda bir o yana bir bu yana kayan bezelye gibi şeyler mevcut.
Ağzımın içinde basınç var
Kulaklarımda hep basınç var ancak kbb muayenesinde kulaklarımda sorun olmadığı söylendi.
Evet boğazda takılma hissi boğazda daralma hissi çok oldu. Dokularda ödem de olabilir sebebi, kasılmaya bağlı olarak fibrozis tarzı şeyler de olabilir.
Asit boğazı ciddi manada tahriş ediyor ve iyileşmesi biraz zaman alıyor ki bu da kişiden kişiye göre değişmekte.
Alerjik rinitim ve geniz akıntım ve boyunda düzleşme sorunum var. Boynumdaki damarlar dahi şişmiş durumda şu anda.
Bunun yanı sıra alerjik gibi başlayan değişik semptomlar da bulunmakta ki alerji testi yaptırdım ve sonuçlarım pozitif geldi.
Çok ciddi oranda kilo verdim ve serumlarla beslendim. Ancak dediğim gibi ağustos ayının başına kadar 2018 ve 2023 arası çok ciddi bir sorun yaşamadım. Lakin istemsiz kasılmalar bazen olmuyordu da değil// İlaçlarımı aksattıgımda veya çok stresli olduğum zamanlarda kasılmalar yaşadım ama boğazıma etki etmediler. Baş ve boyun bölgesi ile sınırlı kaldılar. Bunun için ise normal kas gevşetici tarzında dicloron/ muscoril iğneler kullandım.
En çok tükürük yutkunurken zorlandım.
Sebebini açıklamak gerekirse, kriko kası özofagusun yani yemek borusunun tam girişinde sağ kısımda bulunan bir kas. Bu kas yemek yerken veya su içerken nefes borusunun olduğu kısma itilir ve gevşer. Ancak yemek yemediğimiz zamanlarda kasılı halde durur. Kasın bir kısmı çizgili kas denen istemli kas grubu bir kısmıda merkezi sinir sistemine bağlı olan ve otonom şekilde çalışan kontrolü bizde olmayan düz kas grubundan. Hekimlerin müdahale etmeleri ve durumu karmaşık hale sokan da kasın bu hali.
Tükürük yutkununca ( aranızda bie kısmınız için bu saçma olabilir) lakin kasılmış halde olan bir kastan dolayı tükürük yutkunmak normalde farkına varmadığımız refleks/ güdü şeklinde ilerlerken, kasın aşırı kasılmasından kaynaklı ağızda biriken tükürük için yutkunma eylemi olurken tükürüğün kası gevşetmesin yemek ve içecekler gibi kolay olmamaktadır. Yutma eylemi o kadar ağrılı oluyor ki, tüm kafa kaslarım kasılıyor bir parça bir şey yutacağım diye.
İlaç ismi veremiyorum ama meşhur bir ilaç var fibromiyalji tedavisinde kullanılan ve antidepresan etkili hem de kasların ağrısını gideren, ilaçlarımdan birisi o.
Diğeri ise benziodiazapen grubundan antiepileptik bir ilaç var onu kullandım. Anksiyolotik ve istemsiz kasları gevşetme etkisi büyük.
Nexium ise ilk zamanlarda sabah/ akşam sonrasında ise sabah olacak şekilde mide koruyucu kullandım.
meditasyon, nefes egzersizi, hipnoz, dua, namaz, Biyoenerji oldukça iyi gelmekte.
Yani özetle fizyolojik ve psikolojik olarak iç içe geçmiş bir hastalık.
Haliyle tedavi de psikolojik süreçleri lütfen atlamayın ve bu ilaç ağır kullanmam bu ilaç iyi gelir bu başka yeri bozar gibi bir algıya kapılmadan ilaç tedavisine de lütfen yönelin.
İnanın şu anda bende sizler gibi yeniden bazı şeyleri yaşamış birisi olarak üstelik, kaygılı endişeli ve korku dolu haldeyim. Anksiyete sebebi ile dediğim gibi iki kez acillik oldum bu son bir haftada.
Faydası olur mu bilemiyorum lakin benim yaşadıklarımın en özet hali bu.
Allah cümlemize şifa versin ve bizi sıkıntılardan kurtarsın.
Hepinize sevgilerimi ve selamlarımı iletirim. Sağlıkla kalın.