Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Bilgilerimi tazelemek icin resmi verilere tekrar baktim. Almanya uzerinde olan toplam 22 nukleer santralden 15 i hizmet disi 17 si hala aktif.
Cernobilde sizinti aslinda onlenebilirdi. Ama bakalim ne olacak deneyi sonucunda bir suru insan telef oldu. En son arastirmalarda bu ortaya cikti.
 

Düzeltme için teşekkürler fakat "uygun değil" demek ile maliyet sonuç ilişkisini sorguladım. Rüzgar enerjisi çok daha verimli olup çok daha performanslıdır. Fakat bunun içinde çok kısıtlı bölgelerimiz bulunmaktadır.
 

O kadar yaşar mıyım Allah bilir, kitap okumam ama bilimsel araştırmaları ve prof.ların röportajlarını dinleyen biri olarak şunu rahatça söyleyebilirim, Dünya'da ileride bir savaş çıkarsa bunun su üzerine olacağı söylenmekte.
Ve doğanın dengesi bozduğumuz için gıda sorunu da yaşanacak, kaynak bakınız İsrail tohum bankasını kurdu.
 

Hes konusunda fazla bir bilgim yok. Ama su ihtiyacimizdan oturu yapilmasini dogru bulmuyorum.
 

kaygılarınızda tabiki haklısınız .fakat sizinde dediginiz gibi yanı başımızdaki ülkelerde bu santraller kurulurken ve yeni dünya gücü için bunlar gerekirken, ülkemiz bundan nasıl geri kalabilirki:44: hani derlerya aşagı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık :)devletin işide zor be cancazım
 

abla yazına ek olarak
ben cernobil olayında daha ilkokul 1. sınıftım
şimdi çok şükür halimiz vaktimiz yerinde ama o zamanlar zor günlerdi
ekmek aslanın gerçekten midesindeydi
babam tek maas calısırdı
annem tertemiz giydirir sarı saclarımı güzelce tarar okula yollardı
arkamdan kardeslerim hem övünerek hemde imrenerek bakarlardı
kardeşlerim evde beklerdi ben okula
okulda fındık dağıtırlardı seffaf posetlerde
tek yemeye gönlüm razı olmaz eve getirirdim kardeşlerime vermeye
nerde fındık fıstık alıncak durum o zamanlar
ne tatlıydı o fındıklar
şimdi alsam yüzüne bakan olmuyor bazen

bu olayı hatırladıkca kendimi halepçe katliamında evlerinden mis gibi elma kokusunu duyan insanlar gibi hissediyorum
bizde mis gibi fındıklarla kandırıldık haftalarca

hangi vicdan dağıttırdı o fındıkları bilmiyorum ama rahat yatmasın yataklarında
zira 80-90ların cocuklarının elleri hep yakalarında olucak
 
aeben aynen katılıyorum.ülkemizin gelişmesi lazım,kalkınması lazım.enerji sorunu çözülmesi lazım.bir yandan da insan sağlığının ve doğanın korunması lazım.riskleri en aza indirmek,aşırı disiplinli olmak,uzun vadeli planlar gerek.
 

Ayşegül Hanım,
Şu düzeltmeyi de yapayım bu çoraklaşma HES sonrasında doğada oluşacak ekolojik dengenin bozulması yanında hiç sayılır. İşte bu sebeple bu fotoğraflar yerine etkilerini saymak çok daha sağlıklı olacaktır.

HES’in ZARARLARI :

1. Hidroelektrik santralin çalışması için suyunun kullanılacağı derelerdeki doğal hayatın devamı üzerinde zararlar söz konusu olabilir. Bu zararlar derelere yeterli ‘can suyu’ bırakılması ve etkin-yerinde denetim ile giderilebilir.

2. Santral inşası çalışmalarının çevresel tahribata yol açması ve çevreye gerekli özenin gösterilmemesinin yol açacağı tahribat sorunları gündeme gelebilir. Özellikle derenin bir yerden başka bir yere akıtılması için kanalların yapılması esnasında ormanların tahrip edilmesi riski bulunmaktadır.

3. Sulama amacıyla kullanılan dere sularından bu amaçla faydalanma imkânının sınırlandırılmasının veya tamamen ortadan kalkmasının, yöredeki tarımsal üretime olumsuz etkileri olacaktır.

4. Yöre insanının HES’lerin faydaları ve zararları ile ilgili eksik ve yanlış bilgilendirilmesi neticesine oluşacak tepkilerin yol açacağı olumsuz durumlar da dikkate alınmalıdır.

5. Devletin alım garantisi nedeniyle oldukça cazip olan hidroelektrik santral işletmeciliğinin çok sayıda faaliyete geçmesinin, çevresel etki açısından yöreye olumsuz etkileri olacaktır.

6.Hastalıklarda artışlar yaşanabilme olasılığı yüksek.

7.Barajlarda meydana gelecek buharlaşmadan dolayı topraktaki tuzluluk oranı artacak verimli tarım arazilerimizi yavaş yavaş yok edeceğiz. Yani orada kesilen ağaçlar değil(kullandığınız fotoğraf bu sebeple yanıltıcı olur, inşaat sahasında ve su yollarındaki ağaçlar bilinçli kesiliyor) esas bu sonu hazırlıyor !

8.Sismik hareketlerde ve erezyon, sel gibi doğa olaylarında olası bir artış söz konusu.
 
Japonya'da nükleer sızıntı yüzünden kaç kişi öldü asıl siz onu biliyor musunuz?

bu konuda bilgim olmadıgın soruyorum yanlış anlamayın . peki bu durum sonrası Japonyada nükleer santraller kapatıldı yada yenileri yapılması durduruldumu aceba bilginiz varmı ?:44:
 

Sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak lazım canım gelecek nesillerin ihtiyaçlarını göz önüne alarak kalkınma sağlanmalıdır..
 

Düzeltmeniz için teşekkürler sabahtan beri uluslararası çevre konusuyla ilgili araştırmalar yapıyorum hatta bir kaç sayfa önce belki ilgilenenler vardır diye şu kaynağı paylaştım resimlerde ordan
http://awsassets.wwftr.panda.org/downloads/10_soruda_hidroelektrik_santraller_web.pdf
 
bu konuda bilgim olmadıgın soruyorum yanlış anlamayın . peki bu durum sonrası Japonyada nükleer santraller kapatıldı yada yenileri yapılması durduruldumu aceba bilginiz varmı ?:44:

Japonya’daki nükleer santrallerde son durum

Reuters haber ajansının Tokyo kaynaklı ve 6 Mayıs tarihli haberinde Japonya’daki nükleer santrallerin bir dökümünü yapılmakta ve her biri için hali hazırdaki çalışma durumu bildirilmektedir. Habere göre Japonya’nın 54 nükleer reaktöründen halen sadece 22’si aktif olarak üretimde, geri kalan 32’si ise “bakımda” görülmektedir. Toplam üretim kapasitesi 48960 megavat olmasına karşılık halen üretilen elektrik enerjisi miktarı bunun % 43 kadarı olan, 20923 megavattır.
Aktif çalışır durumda olmayan santraller, önceden planlanmış veya planlanmamış bakım için kapalı durumdadırlar. “Önceden planlanmış” bakımda olanların sayısı 18, “önceden planlanmamış” olarak bakıma alınanların sayısı ise 14. İkinci gruptaki ağırlık, deprem ve tsunami nedeniyle kapanan veya kapatılanlarda olmakla birlikte, depremle ilgisiz olan en az bir zorunlu kapatma var.
Fukushima Daichi’deki 6 reaktörden üçü deprem olduğu tarihte, 11 Mart’ta, zaten planlanmış bakım sürecinde olduğu için üretimde değillermiş. Yaşanan felaketin kaynağı diğer üçü ise 11 Mart'tan itibaren “planlanmamış bakım” sürecinde görülmekteler. Bunların çok yakınındaki Fukushima Daini’de bulunan 4 reaktör, depremde kapandıkları için gene 11 Marttan itibaren “planlanmamış bakım” sürecinde görülmekteler.
Yine 6 Mayıs tarihli haberlerle ilk kez “kamikaze” teknisyenlerin reaktörlere girdiğini bildirilmekte. Bir numaralı reaktöre giren 12 teknisyenin koyacakları, 6 hava çevrim makinesi, süzgeçler ve borular, içerdeki havada bulunan radyoaktif maddeleri süzecekler ve havayı kısmen temizlemiş olacaklar.
Teknisyenler özel giysiler, maskeler ve sırtta taşıdıkları hava tüpleri ile reaktörün dışında girişte kurulan bir çadırdan geçerek içeri giriyorlar. Bu çadır içerden yüksek radyoaktiviteli havanın dışarı kaçmasını önlüyor.
Reaktörü işleten TEPCO (Tokyo Electric Power Company) sözcüsüne göre teknisyenler dörtlü gruplar olarak çalışıyorlar. Her seferinden bir grup içerde kalıp, 10 dakika sonra dışarı çıkıyor. Teknisyenlerin görevinin 4-5 gün içinde tamamlanması bekleniyor. Sözcüye göre bu reaktörü tekrar çalışır duruma getirmek bir yıl alabilir.
Teknisyenlerin çalıştığı 1 numaralı reaktörün yanındaki 2 numaralı reaktörde deprem ve tsunamiden bir gün sonra, 12 Mart tarihinde bir hidrojen patlaması olmuştu. O tarihten beri Fukushima Daichi nükleer santralinden havaya, okyanusa ve yer altı suyuna radyoaktif maddeler yayılmakta. Bu yayılmanın ne zaman durdurulabileceği bilinmemekte. En azından daha aylarca süreceği söylenebilir.
Santralin 20 km. civarındaki yerleşim merkezleri boşaltılmış durumda. Buralarda 80 bin kadar kişinin oturduğu tahmin edilmekte. Ayrıca rüzgar altındaki 5 şehirde daha halkın boşaltılmaya hazırlıklı olmaları istenmiş. Bölgeye girişler yasaklanmış değil Oada oturanlar için kısa süreli izin verilmekte. Böylece evlerinden bazı eşyaları alıp dönebilecekler. Ancak en azından daha sınırlı bir bölge için toptan bir yasak söz konusu.
TEPCO, 2 numaralı reaktörün türbin binasının tabanından yüksek radyoaktiviteli 25 bin ton suyu dışarı başka bir kapalı alana pompalamaya başlamış. En az 20 gün sürecek bu işlem sonunda su seviyesi düşünce içeri girilip onarım yapılabilecek. Tüm santral alanında böyle yüksek derecede radyoaktif 70 bin ton su var. Radyoaktif suların okyanusa verilmemesi ile yakın okyanustaki radyasyon oranı artmamakta. Ancak içerdeki sudan nasıl kurtulacakları yetkilileri düşündürmekte.

Bilimania - Japonya
-------------

Japonya'da depremin tetiklediği tsunamide büyük zarar gören ve radyasyon yayan Fukuşima Nükleer Santrali'ndeki sorunlar devam ediyor.


Japonya'da 2 yıl önce vuran 9.0 büyüklüğündeki depremin tetiklediği tsunamide büyük zarar gören ve radyasyon yayan Fukuşima Nükleer Santrali'ndeki sorunlar devam ediyor. Elektrik kesintisi nedeniyle soğutma sisteminde arıza yaşayan santralın başı, şimdi de yeraltı sularında ortaya çıkan Stronsiyum-90 isimli zehirli madde ile dertte. Ayrıca yeraltı sularında trityum adlı zehirli maddeye de rastlandı.

Fukuşima'yı işleten Tokyo Elektrik Şirketi'nin (TEPCO) genel yöneticisi Toshihiko Fukuda, Aralık 2012 tarihinden bu yana yeraltı sularındaki Stronsiyum-90 oranının 100 kat arttığını açıkladı. Reaktördeki tepkimenin bir ürünü olan Stronsiyum-90'un, su tanklarından sızmış olabileceği üzerinde duruluyor. Yetkililer, bu kirlenmiş suyun okyanusa ulaştığını düşünmediklerini de belirtti. Ayrıca sudaki trityum oranının, standartların on katının üzerinde olduğu kaydedildi.

Japon uzmanların, reaktörü soğutmak için kullanılan suyun doğaya salınmaması gerektiğini vurguladı. Nagoya Üniversitesi'nden uzman Michiaki Furukawa, "Bu kirli su, okyanusa salınmamalı. Su, doğaya sızmayacak bir yerde tutulmalı." ifadelerini kullandı. TEPCO, bölge sakinlerini ve balıkçılarını "düşük oranda radyasyonlu suyun" okyanusa salınmasına izin vermeleri için ikna etmeye çalışıyordu. Ancak bu son açıklamanın ardından bunun iyice güçleşeceği yorumları yapıldı.

Fukuşima'daki Yeraltı Suyunda Zehirli Madde Çıktı

----------------
Şimdi bunları okuyunca elin Japon'u depreme alışıkken, depreme dayanıklı yapılar yaparken bile böyle sorunlarla uğraşıyorlarsa, ülkemde ne olur bilemiyorum, evet santraller Japonya ve Fransa işbirliğiyle yapılacakmış ama ya sızarsa
 

evet incelemiştim bunu. Bilgiler çok güzelde fotoğraflar tamamen kandırmaya yönelik. Esas problemi böyle görselle vermeye çalışıyorlar oradaki ağaçlar HES'ten dolayı yok olmuş gibi oysa ağaçlar baraj havzasında olduğundan bilerek kesiliyor. Yıllar sonrasına ait fotoğraflar paylaşsalar çok daha doğru olur.

Bakınız Akşehir Gölü HES ile alakası yok ama gölü besleyen derelerin bilinçsizce kullanılması sonucu kuruyan yüzlerce gölden sadece bir tanesi... Şimdi ne durumda bilemiyorum.
 
bu konuda bilgim olmadıgın soruyorum yanlış anlamayın . peki bu durum sonrası Japonyada nükleer santraller kapatıldı yada yenileri yapılması durduruldumu aceba bilginiz varmı ?:44:
Bu olay sonrasında Japonya ülkedeki nükleer santrallerin hepsini kapatmış ve teknik kontrole almış fakat sonra elektrik ihtiyacı yüzünden 2 sini tekrar açmışlar.
 
bu konuda bilgim olmadıgın soruyorum yanlış anlamayın . peki bu durum sonrası Japonyada nükleer santraller kapatıldı yada yenileri yapılması durduruldumu aceba bilginiz varmı ?:44:

Yabanci basindan edindigim bilgilere gore kuzeyindeki bir vilayetine yeni bir santral yapma hazirligindaymis. Maddi imkansizliklardan dolayi hala askidaymis.
 
Enerji santralleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığım için zevkle okuyordum :)

Hes ile ilgili şu okuduğum verilerden anladığım kadarıyla, neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.

Bir eve yetecek enerji üretilecek diye, milyonlarca canlının yaşam alanı yok edilecek.

Götürüsü getirisinden katbekat fazla olan bu santraller için neden bu kadar ısrar ediliyor anlamadım?


Bir de rüzgar enerjisi hakkında kazen beyin yazdığını okudum, bu çalışmaları neden özel şirketler yapıyor onu da anlamadım? Maliyeti çok mu yüksek?

Son bir konu daha, güneş enerjisi için neden verimli bir ülke değiliz?
Maliyet açısından mı?
Kalabalık bir ülke olduğumuz için ihtiyaç fazla kapasite yetersiz mi?
Nedir sebebi?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…