• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Cernobil bir deney sonucu meydana geldi.
Etrafimizdaki tum ulkelerde nukleer santral mevcut. Eger onlardada bir sizinti olursa yada patlama bizde olmus kadar hasar verecektir.
Eski teknoloji ile yapilmis olan santraller ile yeni yapilacak olan arasinda buyuk guvenlik farki olacaginada dikkat cekmek isterim.
Bizim gibi disa bagimli ulkelerde buyur santeallere ihtiyac vardir. Almanya ya bakalim neredeyse konya kadar ulke 17 nukleer santrali var.
Japonya ise deprem ulkesi 55 adet nukleer santrali mevcut. Son nukleer olayinda en eski santralde meydana gelmisti.

doğru yaklaşım arkadaşım :13:
 
son bir iki cümle daha yazıp çıkacağım. muneciğim geçmiş sayfalarda bir yazı paylaşmıştın devleti ana gibi gören gençlerden bahsetmişsin oldukça da duygusal dı. fakat ben o gençlerin kesinlikle masum olduklarına inanmıyorum. başta masum gibi başlayan olaylar tamamen isyandı. hükümete baş kaldırı , hükümeti düşürmek adına yapılan eylemlerdir. gözleri dönmüş maskeli saldırgan gruplar amaçları buydu yani isyan çıkarmak halkı ayaklandırmak. haberleri doğan grubu medyalarından yada halk tv , ulusal tv gibi bölücü yayın organlarından takip eden halk (özellikle buradaki kişiler) herşeyin nasıl çarpıtıldığını tek taraflı bakıldığını göremiyorlar. sarısülük 'ün arkadaşları ile birlikte polisse nasıl saldırdığını, nasıl linç etmek istediğini seyredin lütfen . polis orada tamamen görevini yapıyor. halkın isyanını bastırıyor. bunu anlamak zor mu. ben insanların nasıl bu kadar gözünün döndüğünü anlamıyorum hala. lütfen hak aramak saçmalıklarıyla olayı masumlaştırmayalım. eyleme katılan herkesin içinde isyan ve yıkımdan başka bir şey yoktu.
görevi başında şehit olan komsiremizin adı geçmezken resmen gözü dönmüş şekilde saldıran polise taş ve molotof atan birisini ardından nasıl öldüğü henüz kesinlik kazanmamış birisini burada sayfalar dolusu yazılması gerçekten çok garip

Yalnız yazımda bahsettiklerim henüz olaylar başlamadan önce gezi eyleminin tazyikli suyla ıslatılmadığı döneme aittir, oradaki 17'lik çocukların sırtına yüklemeyelim hükümeti düşürme işini.
Hele hele asırlarca imparatorluk, son 90 yıldırda cumhuriyetle yönetilen bir devletten bahsediyorsak kolay değil öyle...

Yüklersek koca devleti farklı bir konuma sokarız, insanların gözü döndü evet ama yetmiş küsür milyon insanın gözü döndü, sokakta herkes birbirine farklı gözle bakar oldu artık, teyzenin biri ben başbakanın .... kılıyım diyor, bu da normal değil, hak verirsiniz ya da vermezsiniz ama şu bir gerçek karşılıklı çok hatalar var, hatalar devam ediyor, hata yapmaya devam edildikçe halk birbirine düşman olacak.
Öyle böyle değil şu an halk kaç parçaya bölündü biliyor musunuz?
 
Yalnız yazımda bahsettiklerim henüz olaylar başlamadan önce gezi eyleminin tazyikli suyla ıslatılmadığı döneme aittir, oradaki 17'lik çocukların sırtına yüklemeyelim hükümeti düşürme işini.
Hele hele asırlarca imparatorluk, son 90 yıldırda cumhuriyetle yönetilen bir devletten bahsediyorsak kolay değil öyle...

Yüklersek koca devleti farklı bir konuma sokarız, insanların gözü döndü evet ama yetmiş küsür milyon insanın gözü döndü, sokakta herkes birbirine farklı gözle bakar oldu artık, teyzenin biri ben başbakanın .... kılıyım diyor, bu da normal değil, hak verirsiniz ya da vermezsiniz ama şu bir gerçek karşılıklı çok hatalar var, hatalar devam ediyor, hata yapmaya devam edildikçe halk birbirine düşman olacak.
Öyle böyle değil şu an halk kaç parçaya bölündü biliyor musunuz?

işte bende tam bundan bahsediyorum canım insanlar artık ne yaptığını ne dediğini bilmiyor chp ilçe başkanının eşinin saçmalaması gibi . o zaman sağ duyulu olup ülkemize zarar veren olayları bitirelim , derdimizi daha insancıl yollardan çözelim
 
1986 Çernobil faciası risk odaklı farkındalığın çıkış noktası olmuştur zaten onun öncesine AB çevre politiklarından uzak durmuştu zaten.
86 sonrası yapılan çevresel eylem planları ve sözleşmelerde yenilenebilir enerji,temiz teknoloji, sürüdürülebilir kalkınma üzerinde durulmuş bu yönde adımlar atılıyor artık...
 
işte bende tam bundan bahsediyorum canım insanlar artık ne yaptığını ne dediğini bilmiyor chp ilçe başkanının eşinin saçmalaması gibi . o zaman sağ duyulu olup ülkemize zarar veren olayları bitirelim , derdimizi daha insancıl yollardan çözelim

Bitirme işini siyasiler yapacak, her siyasinin ağzından başka birşey çıkıyor, onlar kendini toparlamadığı sürece halk toparlanamaz zira yadsınamaz bir gerçek var, bir kısım akp bir kısım chp, bir kısım mhp ve bir kısım bdpyi destekliyor, benim gibi belli bir partiyi değil tüm partiler ne diyor'u dinleyip anlamaya çalışanların bile kafası bir dünya oldu.

Ülke yönetiyorlar, attıkları her adım, söyledikleri herşey ülkeyi hem içerde hem dışarda etkiliyor. Söyledim lafımı çekildim kenara deme lüksleri yok, öyle bir adım atmalılar ki ortalık sakinleşsin.
 
Almanya yüzölçümü = 357.021 km²
Türkiye yüzölçümü = 783.562 km²
Konya yüzölçümü = 39.000 km²

: ) Bu konuda düzeltme yapmayı gereği duydum.

HES'ler doğanın dengesini alt üst edecek ve doğaya direk etken enerji kaynaklarıdır. Kesinlikle bundan vazgeçilmelidir.

Fakat nükleer santraller hakkında böyle düşünmüyorum. İstanbul'dan Bulgaristan'da yer alan Kozloduy nükleer santrali sadece 650 km mesafede Edirne ise 450 km uzaklıktadır. Romanya'da olan santrallerden bahsetmiyorum bile. Yani buralarda olacak en ufak problemde Türkiye çok fazla etkilenecektir. Chornobil ile Karadeniz sahillerimiz arasındaki mesafeyi km olarak bilen var mı ? Aklınız şaşar o kadar uzak fakat etkilerini nasıl yaşadığımızı herkes biliyor.

Rüzgar enerjisi konusunda Balıkesir-Çanakkale arasında çok çalışma var fakat nedense(!) bunu devlet değilde enerjinin satın alınacağı garantisi verilen özel şirketler yapıyor. Güneş enerjisi için ise çok verimli bir ülke değiliz.

İşin en kötüsü kendi enerjimizi (bireyler) üretip en azından tasarruf sağlamak varken nedense (!) bunda da elimiz kolumuz kanunlar ile bağlı.

2020 yılına kadar önlem alınmaz ise mumla aydınlanacağız !
 
son bir iki cümle daha yazıp çıkacağım. muneciğim geçmiş sayfalarda bir yazı paylaşmıştın devleti ana gibi gören gençlerden bahsetmişsin oldukça da duygusal dı. fakat ben o gençlerin kesinlikle masum olduklarına inanmıyorum. başta masum gibi başlayan olaylar tamamen isyandı. hükümete baş kaldırı , hükümeti düşürmek adına yapılan eylemlerdir. gözleri dönmüş maskeli saldırgan gruplar amaçları buydu yani isyan çıkarmak halkı ayaklandırmak. haberleri doğan grubu medyalarından yada halk tv , ulusal tv gibi bölücü yayın organlarından takip eden halk (özellikle buradaki kişiler) herşeyin nasıl çarpıtıldığını tek taraflı bakıldığını göremiyorlar. sarısülük 'ün arkadaşları ile birlikte polisse nasıl saldırdığını, nasıl linç etmek istediğini seyredin lütfen . polis orada tamamen görevini yapıyor. halkın isyanını bastırıyor. bunu anlamak zor mu. ben insanların nasıl bu kadar gözünün döndüğünü anlamıyorum hala. lütfen hak aramak saçmalıklarıyla olayı masumlaştırmayalım. eyleme katılan herkesin içinde isyan ve yıkımdan başka bir şey yoktu.
görevi başında şehit olan komsiremizin adı geçmezken resmen gözü dönmüş şekilde saldıran polise taş ve molotof atan birisini ardından nasıl öldüğü henüz kesinlik kazanmamış birisini burada sayfalar dolusu yazılması gerçekten çok garip

işte bende tam bundan bahsediyorum canım insanlar artık ne yaptığını ne dediğini bilmiyor chp ilçe başkanının eşinin saçmalaması gibi . o zaman sağ duyulu olup ülkemize zarar veren olayları bitirelim , derdimizi daha insancıl yollardan çözelim

:46::46::46::46::46::46:çok doğru yazmışsınız hepsine katılıyorum:46::46::46:
 
Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 2010 yılı faaliyet raporuna göre 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu çerçevesinde özel sektörce gerçekleştirilecek hidroelektrik projelerinin toplam sayısı 1.527. . Bu sayılara baktığımızda, Türkiye’de Su Kullanım Hakkı Anlaşması yapılmayan akarsuyun kalmayacağı söylenebilir.
 
Eğer yaşınız el verirse şu sözümü unutmayın ;

Torunlarınız ;

- Biliyor musun dedem arabasını su ile yıkıyormuş

diyecekler... Yani su konusunda o kadar fakirlik yaşanacak. Şimdi bu cümleye gülün ama 80-90 yaşına kadar yaşayanlar bu yazdığımı unutmasın !

Kesinlikle HES yanlış yol !
 
1986 Çernobil faciası risk odaklı farkındalığın çıkış noktası olmuştur zaten onun öncesine AB çevre politiklarından uzak durmuştu zaten.
86 sonrası yapılan çevresel eylem planları ve sözleşmelerde yenilenebilir enerji,temiz teknoloji, sürüdürülebilir kalkınma üzerinde durulmuş bu yönde adımlar atılıyor artık...

Eminmisiniz? Fransa hala elektrik ihtiyacinin %77 sini nukleer santralden karsiliyor.
Dunya uzerinde simdiye kadar sadece 4 nukleer kaza meydana geldi. Abd en son olaydan sonra sadece eskibirkac santralini kapatti. 104 tanesi hala aktif. Yeni santrallerde yolda.
 
Almanya yüzölçümü = 357.021 km²
Türkiye yüzölçümü = 783.562 km²
Konya yüzölçümü = 39.000 km²

: ) Bu konuda düzeltme yapmayı gereği duydum.

HES'ler doğanın dengesini alt üst edecek ve doğaya direk etken enerji kaynaklarıdır. Kesinlikle bundan vazgeçilmelidir.

Fakat nükleer santraller hakkında böyle düşünmüyorum. İstanbul'dan Bulgaristan'da yer alan Kozloduy nükleer santrali sadece 650 km mesafede Edirne ise 450 km uzaklıktadır. Romanya'da olan santrallerden bahsetmiyorum bile. Yani buralarda olacak en ufak problemde Türkiye çok fazla etkilenecektir. Chornobil ile Karadeniz sahillerimiz arasındaki mesafeyi km olarak bilen var mı ? Aklınız şaşar o kadar uzak fakat etkilerini nasıl yaşadığımızı herkes biliyor.

Rüzgar enerjisi konusunda Balıkesir tarafında çok çalışma var fakat nedense(!) bunu devlet değilde enerjinin satın alınacağı garantisi verilen özel şirketler yapıyor. Güneş enerjisi için ise çok verimli bir ülke değiliz.

İşin en kötüsü kendi enerjimizi (bireyler) üretip en azından tasarruf sağlamak varken nedense (!) bunda da elimiz kolumuz kanunlar ile bağlı.
Valla benim doğduğum mahallede bir abimiz vardı, çernobil faciası olduğunda iş icabı Karadeniz'deydi, hala yaşıyor Allah ömür versin ama vücudundaki yaraları görmek istemezsiniz, ömür boyu hatıra bıraktı o facia.
Karadeniz'de kanser vak'alarının arttığını da unutmamak lazım, bu öyle uydurulan birşeyde değil ODTÜ'nün araştırması var bu konuda, birkaç yıl önce üniversitenin prof.larını da bizzat dinlemiştim tv'de, onun üzerine bir bakanımız çay yudumlamıştı araştırmayı yalanlamak için.

Kaldı ki km.lerin mesafelerin önemi yok, bu yıl çöl tozu diye bir toz geldi ülkemize çamur yağdı bilirsiniz, Afrika nereeee Türkiye nere dimi ama geldi meret çöl tozu:ssz:
 
Eminmisiniz? Fransa hala elektrik ihtiyacinin %77 sini nukleer santralden karsiliyor.
Dunya uzerinde simdiye kadar sadece 4 nukleer kaza meydana geldi. Abd en son olaydan sonra sadece eskibirkac santralini kapatti. 104 tanesi hala aktif. Yeni santrallerde yolda.

Evet verdiğim bilgilerden eminim 86 sonrası 5. ve 6. eylem planlarına bakabilirsiniz çevre 2010 geleceğimiz seçimimiz programına bakabilirsiniz ben zaten kapatıldı yada kullanılmıyor demedim zaten uygulamada problemler mevcut fakat artık temiz teknolojiye, yenilenebilir enerjiye dikkat çekilmeye çalışılıyor uluslararası alanda farkındalık yaratılmaya çalışıyor bir nevi
 
hayırlı akşamlar dilerim.




yasadiginiz olay gercekten utanc verici..Her zaman asiri uclar maalesef var ve var oalcakalr.. O baba kiz yaptiklarindan gurur bile duymus olabilirler, oysaki utanclari...

Ama bu olayi neden bugünkü olaylar ile bagdastirdiniz anlayamadim..

anlatmaya çalışayım .
bence asıl mesela bu zaten.ülkem insanıın kendi gibi düşünmeyen insana saygısı yok !.malesefki .
bunu bu topikdede bazan görüyorum:19:

..uç noktalar tabiki her düşüncede mevcut.önemli olan o uç noktalararın arkasına takılmamak ,sagduyuya hakim olmak .:34:

...söylediklerinizde haklısınız, o baba kızıyla gurur duyuyordu çünki öyle yetiştirmiş .

Mevlana hz. ne güzel demiş . ne olursan ol yine gel yine gel:ssz: çogumuzun eleştirdigi o ecdadımızda her dinden her milletden insan nasıl yaşamış barışla:31: neden bizler yapamıyoruz ? kime kalmış bu dünya ?:ssz:
 
iki düzeltmede ben yapayım.almanyada bulunan 17 nükleer tesisin fukuşima felaketinden sonra 10 u kapatıldı.kalanlarında ömrü 11 yıl sonra dolacak.halkın yüzde 53 ü nükleere hayır demiştir.

ikinci düzeltme Çernobil deney kazası değildir.4 reaktörün hatalı monte edilmesi sonucu sorun tespit edildiği için deney yapılmıştır.
her ne ise türkiyenin enerjiye ihtiyacı var.eğer nükleer tesis yapılacaksa terörden depremden ve savaştan o tesisi korumak zorundalar.
 
Buna ek olarak HES nedir ? Bence buna karşı olanda olmayanda ne olduğunu bilmiyor gibi (genelleme yapmıyorum lütfen üzerinize alınmayın)

HES NEDİR ?

Hidroelektrik Santral :
Hidroelektrik santraller suyun enerjisinden faydalanarak elektrik üreten yapılardır. Hidroelektrik santral, suyun potansiyel enerjisinin mekanik enerjiye ve mekanik enerjinin de elektrik enerjisine dönüştürüldüğü yerdir.

Şimdi diyeceksiniz ki bildiğimiz baraj bu ! Orta okullarda hani isimlerini ezberlettikleri. Evet aynen o ! Fakat artık çorak araziler üzerinde nehirler üzerine kurulacak HES alanı kalmadığı için yeni planlanan santraller maalesef yeşilliğin içinde akan derelere kadar düştü !

Benim savaşım buna !

Yoksa tabi ki büyük nehirlerin üzerine kurak, bitki örtüsü olmayan yerele kurulsun bu sayede oralarda yeşillenir ama yeni el attıkları yerler Çaykara, Tortum gibi debisi çok düşük doğa güzelliği olan yerler.
 
Bilimsel yaklaşalım, yanlış bilgileri seven çoktur da gerçekleri kimse görmez veya görmek istemez...

bu konuda bilgim oldugu için bir parantezda ben açmak istedim .

..sevgili kazen güneş enerjisi içinde ülkemiz uygun .hatta şu birkaç senedir baya büyük çalışmalar yaplıyor bu konuda .devlet araştırlmalar sonucu yerleri belirliyor . şirketlerde buna uygun yere düzenekleri hazırlıyor, yakın dönemlerdede üretime geçilecek inşallah. devletin güneş ve rüzgar kaynagından elektrik üretimine büyük önem verdigini biliyorum .
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back