- 15 Nisan 2017
- 3.319
- 8.626
- Konu Sahibi zeynepthevideographer
- #81
Erkekler işlerine gelmediği zaman önceden savunduklari fikirleri sonradan rahatça elestirebiliyor. Net bir duruşu olmayan bir insanla evlilik yürütmek çok zor. Allah yardımcınız olsun.
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Evet doğru hatırladınız. Depremzedeyiz. Zaten o da baya etkiledi psikolojimi. Orada düzenli bir evimiz, çevremiz arkadaşlarımız vardı. Hop diye evsiz kaldık, arkadaşlar ya öldü ya bizim gibi başka yere gitti. Bir anda bu kadar değişim ikimize de ağır geldi. Ama ben panik ataklar başlayınca bu konuda okuyarak meseleyi kendi içimde çözdüm, sessizce. O ise yaşadığı her şeyi bağıra çağıra anlattı. En yüksek doz anti depresanları kullanıyor.Sizi depremzede olarak hatirliyorum, bir baslikta sanki boyle birsey yazmistiniz gecen gun tabi yaniliyor da olabilirim.
Sunun icin soyledim, ikinizde depremzede olarak psikolojisi yipranmis bireylerseniz ve bunun ustune de surpriz bir hamilelik yasandiysa belki eşiniz de maksadini aşan cümleler kurmus olabilir.
Yok depremzede degilseniz ve adam saglikli bir psikolojiyle bu cumleleri kurduysa vay halinize, kendisine hamile oldugunuz icin "artik nasilsa gidemez" rahatligi gelmiş.
Kendisine "bebege ragmen" gidebileceginizi gosterin, cok geleneklerine bagliysa köyünden biriyle evlenseydi, zeki egitimli kadin isteyip, o kadinin altinda ezilecegini anlayamayan pipili bireylere karsi sessiz kalmak olmaz, illa edepsizlik yapmak zorunda degilsiniz, ama ben erkegim diye dolaniyorsa, dusuk tehlikesi olan karisindan is beklemesin.
Cok erkekse dusuk tehlikesi olan karisina bi yardimci bulsun, masraflarini da karsilasin.
Borc onu sinirli birine donusturuyorsa, satin arabayı borcunuzu kapatin.
Susuyorsunuz, tamam bebegin sagligi icin kavga etmeyim diyorsunuz, anliyorum ama bu yasadiginiz sey de stres ve en az bagirmali çağırmali bir kavga kadar bebeginize zarari var.
Madem borç ödemek zorunda değilsiniz ev yemeği yapan bir dükkanla anlaşın herkes “mutlu” olsun. Ama o kadar eminim ki o errrkek adamın içten içe karısının maaşını nasıl hesapladığına ama ispatlayamıyorum. Borç ödemek zorunda değilsin lafı öylesine. Sırf hem para hem hizmet beklerim demeye utandığından demiş. Ama bu blöfe rest yakışır.Selamlar, ciddi şekilde kararsız kaldığım ve artık doğruyu yanlıştan ayırt edemediğim için soruyorum. Fikirleriniz önemli. Ben 27 yaşındayım. Evlenene kadar hiç yemek yapmadım. 3 yıl önce evlendim. Eşim iyi biri. İç Anadolu'nun bir şehrinden. Neyse, aşırı borcumuz olduğu için çalışmam gerekiyor. Aslında hiç çalışmak istemiyorum. Çok yoruluyorum. Haliyle zamanım ve enerjim pek kalmıyor. Bazen yemek yapabiliyorum. Ama genelde basit şeylerle gecistiriyoruz. Ya da eşim yapiyor. Bugün bir vesileyle konusu açıldı. Bana şunları söyledi: sende adet, gelenek falan yok. Hepsini yok sayıyorsun. Kadın erkek rollerin çok karışık. Sen borç ödemek zorunda değilsin(zorundayım çünkü o mutsuz olunca evde huzur bırakmıyor) ama yemek yapmak zorundasın. Evi toplamak zorundasın, bunlar senin görevin. Ev kızı gibi yetişmemişsin. Bir evi çekip çeviremiyorsun. Bu halinle iyi anne olabilecek misin? Yemek yapmayan anne olur mu? Bak dayilarima hangisi yemek yapıyor. Ben sana fazla müsamaha gösteriyorum falan filan...
Bana göre ise bunlar görev gibi olmamalı. Ben o mutlu olsun diye elimden geleni yapmalıyım, o da aynı şekilde ben mutlu olayım diye yapmalı. Bu ara hamile olduğum için de biraz fazla saldım doğrudur. Düşük tehlikem var. Ben uzandım eşim yemek yaptı hep. Acaba abartıyor muyum? Ne yapmalıyım?
Not: Herkesin sorduğu evlenmeden önce konuşmadınız mı? Konuştuk. Standart birini istemediğini, zeki, eğitimli ve sadık birini istediğini, bunun da tam olarak ben olduğumu, ev işi yapma yükümlülüğümün bile olmadığını söylerdi. Sanırım bana olan sevgisi azaldığı için bunlar gözüne batıyor. Bana karşı merhametsiz duruşu son 5 ayda falan yavaş yavaş başladı. Bebeğim de yanlışlikla oldu. Korunma yönteminin yetersizliği. Şu an bunları yüzüne saymamamın tek nedeni var, kavga anında sinir krizi gibi bir şey geçiriyorum. Nefes alamıyorum, kaslarım kilitleniyor. Bu durumu yaşamak istemiyorum. Kalbi atan bebegime zarar vermek istemiyorum.
Sonuç: Eşimle konuştuk. Söylediği şu, ben yemek yapmayı mesele etmiyorum. Ama en azından yemekten önce, sonra masayı toplayabilirsin. Umursamaman, zaten yapar demen zoruma gidiyor.
Ben de şunu söyledim: Benim tuvaletimdeki havluyu sen değiştirir misin? Hayır. O tuvalete girmiyorsun havlu var mı onu bile bilmiyorsun. Ama ben onu bile değiştiremiyorum. O kadar yorgun hissediyorum ki bir şeyi alip yerine koymak bile dünyanın işi gibi geliyor. "Doktora gidelim, bu kadar yorgun olman normal mi?" dedi. Ben de "Tabiki normal. İlk üç ayda vücudum deli gibi çalışıyor. Herkes çok yorgun oluyor" dedim. "Bunu bilseydim öyle konuşmazdım, tamamen umursamazlığına kızmıştım" dedi.
Anladım.Dediklerimi yanlış anlamayın.Kesinlikle bir yargılama veya suçlama yapmak değildi amacım.Sadece öyle birşey hissettim.Yanlış hissetmişim.Yanlış anlaşıldıysam kusura bakmayın üzgünümBen evliliğimizin çocuğa hazır olduğunu düşünmüyordum. Kendime de güvenmiyordum. Depresif bir kişiliğim olduğu için her çocuk sağlıklı bir anneyi hak ediyor düşüncesiyle çocuk istemiyordum.
İlk 3 ayda herkes öyle olmuyor. Bence doktora gidin. Bu kadar masa toplayamayacak kadar, havlu değiştiremeyecek kadar olmanız normal değil. Nedense eşinizin isyanını haklı buldum. Kelimeleri yanlış seçmiş olabilir ama haklılık payı var.Selamlar, ciddi şekilde kararsız kaldığım ve artık doğruyu yanlıştan ayırt edemediğim için soruyorum. Fikirleriniz önemli. Ben 27 yaşındayım. Evlenene kadar hiç yemek yapmadım. 3 yıl önce evlendim. Eşim iyi biri. İç Anadolu'nun bir şehrinden. Neyse, aşırı borcumuz olduğu için çalışmam gerekiyor. Aslında hiç çalışmak istemiyorum. Çok yoruluyorum. Haliyle zamanım ve enerjim pek kalmıyor. Bazen yemek yapabiliyorum. Ama genelde basit şeylerle gecistiriyoruz. Ya da eşim yapiyor. Bugün bir vesileyle konusu açıldı. Bana şunları söyledi: sende adet, gelenek falan yok. Hepsini yok sayıyorsun. Kadın erkek rollerin çok karışık. Sen borç ödemek zorunda değilsin(zorundayım çünkü o mutsuz olunca evde huzur bırakmıyor) ama yemek yapmak zorundasın. Evi toplamak zorundasın, bunlar senin görevin. Ev kızı gibi yetişmemişsin. Bir evi çekip çeviremiyorsun. Bu halinle iyi anne olabilecek misin? Yemek yapmayan anne olur mu? Bak dayilarima hangisi yemek yapıyor. Ben sana fazla müsamaha gösteriyorum falan filan...
Bana göre ise bunlar görev gibi olmamalı. Ben o mutlu olsun diye elimden geleni yapmalıyım, o da aynı şekilde ben mutlu olayım diye yapmalı. Bu ara hamile olduğum için de biraz fazla saldım doğrudur. Düşük tehlikem var. Ben uzandım eşim yemek yaptı hep. Acaba abartıyor muyum? Ne yapmalıyım?
Not: Herkesin sorduğu evlenmeden önce konuşmadınız mı? Konuştuk. Standart birini istemediğini, zeki, eğitimli ve sadık birini istediğini, bunun da tam olarak ben olduğumu, ev işi yapma yükümlülüğümün bile olmadığını söylerdi. Sanırım bana olan sevgisi azaldığı için bunlar gözüne batıyor. Bana karşı merhametsiz duruşu son 5 ayda falan yavaş yavaş başladı. Bebeğim de yanlışlikla oldu. Korunma yönteminin yetersizliği. Şu an bunları yüzüne saymamamın tek nedeni var, kavga anında sinir krizi gibi bir şey geçiriyorum. Nefes alamıyorum, kaslarım kilitleniyor. Bu durumu yaşamak istemiyorum. Kalbi atan bebegime zarar vermek istemiyorum.
Sonuç: Eşimle konuştuk. Söylediği şu, ben yemek yapmayı mesele etmiyorum. Ama en azından yemekten önce, sonra masayı toplayabilirsin. Umursamaman, zaten yapar demen zoruma gidiyor.
Ben de şunu söyledim: Benim tuvaletimdeki havluyu sen değiştirir misin? Hayır. O tuvalete girmiyorsun havlu var mı onu bile bilmiyorsun. Ama ben onu bile değiştiremiyorum. O kadar yorgun hissediyorum ki bir şeyi alip yerine koymak bile dünyanın işi gibi geliyor. "Doktora gidelim, bu kadar yorgun olman normal mi?" dedi. Ben de "Tabiki normal. İlk üç ayda vücudum deli gibi çalışıyor. Herkes çok yorgun oluyor" dedim. "Bunu bilseydim öyle konuşmazdım, tamamen umursamazlığına kızmıştım" dedi.
. Bir evi çekip çeviremiyorsun. Bu halinle iyi anne olabilecek misin? Yemek yapmayan anne olur mu? Bak dayilarima hangisi yemek yapıyor. Ben sana fazla müsamaha gösteriyorum
Canım sen belli ki belirli bir eğitim seviyesinde olan , ileri geri düşünebilen akıllı bir kadınsın. Yazım tarzın düzgün kendini ifade edebiliyorsun. Peki sen bu ayı herifi nereden buldun ?Ben evliliğimizin çocuğa hazır olduğunu düşünmüyordum. Kendime de güvenmiyordum. Depresif bir kişiliğim olduğu için her çocuk sağlıklı bir anneyi hak ediyor düşüncesiyle çocuk istemiyordum.
Konuyu güncellemişsiniz, son yazdığınız paragrafa istinaden; hayır havluyu bile değiştiremeyecek kadar yorgun olmak normal değil. Eşinizin konunun başındaki üslubu yanlış ama sonradan gayet normal ve güzel bir iletişim kurmuş. Gebelik takviyesi almıyorsanız başlamanızı öneririm çünkü ben normalde çok çalışkan hareketli biri olmamama rağmen hem işte çalışıp hem evde masa toplama kaldırma kadarlık iş yapabildim. Gebelik uyku falan yapıyor evet ama erken yatarsanız o da çözülüyor biraz daha. Kafanızda gebeliği çok yorgunluk olarak kodlamayın, insanın yattıkça yatası geliyor yoksaSelamlar, ciddi şekilde kararsız kaldığım ve artık doğruyu yanlıştan ayırt edemediğim için soruyorum. Fikirleriniz önemli. Ben 27 yaşındayım. Evlenene kadar hiç yemek yapmadım. 3 yıl önce evlendim. Eşim iyi biri. İç Anadolu'nun bir şehrinden. Neyse, aşırı borcumuz olduğu için çalışmam gerekiyor. Aslında hiç çalışmak istemiyorum. Çok yoruluyorum. Haliyle zamanım ve enerjim pek kalmıyor. Bazen yemek yapabiliyorum. Ama genelde basit şeylerle gecistiriyoruz. Ya da eşim yapiyor. Bugün bir vesileyle konusu açıldı. Bana şunları söyledi: sende adet, gelenek falan yok. Hepsini yok sayıyorsun. Kadın erkek rollerin çok karışık. Sen borç ödemek zorunda değilsin(zorundayım çünkü o mutsuz olunca evde huzur bırakmıyor) ama yemek yapmak zorundasın. Evi toplamak zorundasın, bunlar senin görevin. Ev kızı gibi yetişmemişsin. Bir evi çekip çeviremiyorsun. Bu halinle iyi anne olabilecek misin? Yemek yapmayan anne olur mu? Bak dayilarima hangisi yemek yapıyor. Ben sana fazla müsamaha gösteriyorum falan filan...
Bana göre ise bunlar görev gibi olmamalı. Ben o mutlu olsun diye elimden geleni yapmalıyım, o da aynı şekilde ben mutlu olayım diye yapmalı. Bu ara hamile olduğum için de biraz fazla saldım doğrudur. Düşük tehlikem var. Ben uzandım eşim yemek yaptı hep. Acaba abartıyor muyum? Ne yapmalıyım?
Not: Herkesin sorduğu evlenmeden önce konuşmadınız mı? Konuştuk. Standart birini istemediğini, zeki, eğitimli ve sadık birini istediğini, bunun da tam olarak ben olduğumu, ev işi yapma yükümlülüğümün bile olmadığını söylerdi. Sanırım bana olan sevgisi azaldığı için bunlar gözüne batıyor. Bana karşı merhametsiz duruşu son 5 ayda falan yavaş yavaş başladı. Bebeğim de yanlışlikla oldu. Korunma yönteminin yetersizliği. Şu an bunları yüzüne saymamamın tek nedeni var, kavga anında sinir krizi gibi bir şey geçiriyorum. Nefes alamıyorum, kaslarım kilitleniyor. Bu durumu yaşamak istemiyorum. Kalbi atan bebegime zarar vermek istemiyorum.
Sonuç: Eşimle konuştuk. Söylediği şu, ben yemek yapmayı mesele etmiyorum. Ama en azından yemekten önce, sonra masayı toplayabilirsin. Umursamaman, zaten yapar demen zoruma gidiyor.
Ben de şunu söyledim: Benim tuvaletimdeki havluyu sen değiştirir misin? Hayır. O tuvalete girmiyorsun havlu var mı onu bile bilmiyorsun. Ama ben onu bile değiştiremiyorum. O kadar yorgun hissediyorum ki bir şeyi alip yerine koymak bile dünyanın işi gibi geliyor. "Doktora gidelim, bu kadar yorgun olman normal mi?" dedi. Ben de "Tabiki normal. İlk üç ayda vücudum deli gibi çalışıyor. Herkes çok yorgun oluyor" dedim. "Bunu bilseydim öyle konuşmazdım, tamamen umursamazlığına kızmıştım" dedi.
Sıfır enerjim var. Makalelerde bunun normal olduğunu okumuştum. Sonraki doktor kontrolünde bunu sorayım, gerekirse takviye kullanırım.Konuyu güncellemişsiniz, son yazdığınız paragrafa istinaden; hayır havluyu bile değiştiremeyecek kadar yorgun olmak normal değil. Eşinizin konunun başındaki üslubu yanlış ama sonradan gayet normal ve güzel bir iletişim kurmuş. Gebelik takviyesi almıyorsanız başlamanızı öneririm çünkü ben normalde çok çalışkan hareketli biri olmamama rağmen hem işte çalışıp hem evde masa toplama kaldırma kadarlık iş yapabildim. Gebelik uyku falan yapıyor evet ama erken yatarsanız o da çözülüyor biraz daha. Kafanızda gebeliği çok yorgunluk olarak kodlamayın, insanın yattıkça yatası geliyor yoksa
Bunlar çalışan herkesin canını sıkıyor. Çünkü ülkemizde çalışma saatleri uzun, trafikte çok vakit ölüyor vs. Sizi kimseye muhtaç etmeyecek bir post gelir olduktan sonra evet çalışmamak sorun olmayabilir. Ama bu şartlara ulaşmak da kolay değil eğer miras falan yoksa. Kimseye muhtaç olmamak için aksi durumda barinabileceginiz bir ev ve aylık ihtiyaçlarınız için düzenli bir gelir elde etmeniz gerekiyor.Ya şöyle; pasif gelir oluşturmak istiyorum. Zamanımı satmak istemiyorum. Hobilerime zaman ayırmak istiyorum. Ama yarım saat kitap okumaya vakit bulamıyorum. Bunlar canımı sıkıyor.
önce başka sonra başka konuşması çok kötü herkes istediği gibi yaşamalı. adet görenekle değil bunlar bakış açısıyla alakalıSelamlar, ciddi şekilde kararsız kaldığım ve artık doğruyu yanlıştan ayırt edemediğim için soruyorum. Fikirleriniz önemli. Ben 27 yaşındayım. Evlenene kadar hiç yemek yapmadım. 3 yıl önce evlendim. Eşim iyi biri. İç Anadolu'nun bir şehrinden. Neyse, aşırı borcumuz olduğu için çalışmam gerekiyor. Aslında hiç çalışmak istemiyorum. Çok yoruluyorum. Haliyle zamanım ve enerjim pek kalmıyor. Bazen yemek yapabiliyorum. Ama genelde basit şeylerle gecistiriyoruz. Ya da eşim yapiyor. Bugün bir vesileyle konusu açıldı. Bana şunları söyledi: sende adet, gelenek falan yok. Hepsini yok sayıyorsun. Kadın erkek rollerin çok karışık. Sen borç ödemek zorunda değilsin(zorundayım çünkü o mutsuz olunca evde huzur bırakmıyor) ama yemek yapmak zorundasın. Evi toplamak zorundasın, bunlar senin görevin. Ev kızı gibi yetişmemişsin. Bir evi çekip çeviremiyorsun. Bu halinle iyi anne olabilecek misin? Yemek yapmayan anne olur mu? Bak dayilarima hangisi yemek yapıyor. Ben sana fazla müsamaha gösteriyorum falan filan...
Bana göre ise bunlar görev gibi olmamalı. Ben o mutlu olsun diye elimden geleni yapmalıyım, o da aynı şekilde ben mutlu olayım diye yapmalı. Bu ara hamile olduğum için de biraz fazla saldım doğrudur. Düşük tehlikem var. Ben uzandım eşim yemek yaptı hep. Acaba abartıyor muyum? Ne yapmalıyım?
Not: Herkesin sorduğu evlenmeden önce konuşmadınız mı? Konuştuk. Standart birini istemediğini, zeki, eğitimli ve sadık birini istediğini, bunun da tam olarak ben olduğumu, ev işi yapma yükümlülüğümün bile olmadığını söylerdi. Sanırım bana olan sevgisi azaldığı için bunlar gözüne batıyor. Bana karşı merhametsiz duruşu son 5 ayda falan yavaş yavaş başladı. Bebeğim de yanlışlikla oldu. Korunma yönteminin yetersizliği. Şu an bunları yüzüne saymamamın tek nedeni var, kavga anında sinir krizi gibi bir şey geçiriyorum. Nefes alamıyorum, kaslarım kilitleniyor. Bu durumu yaşamak istemiyorum. Kalbi atan bebegime zarar vermek istemiyorum.
Sonuç: Eşimle konuştuk. Söylediği şu, ben yemek yapmayı mesele etmiyorum. Ama en azından yemekten önce, sonra masayı toplayabilirsin. Umursamaman, zaten yapar demen zoruma gidiyor.
Ben de şunu söyledim: Benim tuvaletimdeki havluyu sen değiştirir misin? Hayır. O tuvalete girmiyorsun havlu var mı onu bile bilmiyorsun. Ama ben onu bile değiştiremiyorum. O kadar yorgun hissediyorum ki bir şeyi alip yerine koymak bile dünyanın işi gibi geliyor. "Doktora gidelim, bu kadar yorgun olman normal mi?" dedi. Ben de "Tabiki normal. İlk üç ayda vücudum deli gibi çalışıyor. Herkes çok yorgun oluyor" dedim. "Bunu bilseydim öyle konuşmazdım, tamamen umursamazlığına kızmıştım" dedi.