Gelecek kaygısı yaşıyorum.

Özel sektor için diyenler doğru diyor. Eğer kurumsal bir yer değilse maaşi geciktirebiliyorlar. Ben ise ilk girdiğimde ayın ilk haftası yatıyordu,sonra ikinci haftası oldu. Şimdiyse bu subat maaşım Martin 21inde yattı! Malesef böyle çok yer var...
Ayrıca pat diye işten cikarilma kurumsal yerlerde de var. Gayet kurumsal , İK'si olan, Türkiye'de herkesin adını bildiği bir şirkette birkaç arkadaşım var, pandemi nedeniyle ücretsiz izne bağlandilar, işten çıkarmalar başladığı gibi de tazminatını verip kovdular. Bir tartışmayla pat diye çıkartılabilirsin çoğu şirkette.
Ama buna rağmen ben de devlete girmeyi hiç düşünmedim. Birrr ömür boyu aynı yerde,aynı insanlarla çalışma fikri beni kaşındiriyor. Onbeş sene sonra bile aynı koltukta oturma fikri (yani aslında güzel denilen şey) hiç bana göre değil. Şimdi bile genç yaşımda kaç ayrı ise girdim . Kesinlikle bana uygun değil:))
Pat diye işten çıkma lüksünü seviyorum. İstifa etmenin dayanılmaz hafifliği kalp ben:)
Yerinde olsaydım online olarak çalışacağım daha fazla iş arardım. Bu şekilde sadece İngilizcesini kullanarak nomad şekilde başka başka kıtalarda yasayan O kadar kişi taniyorum ki.
Hiç de sanmıyorum o hayatı 200 dolarla yaşadıklarını...
Bence YouTube videolarinda dolan, nomad hayat yaşayan,freelance dil ile geçinen insanların nasıl para kazandığı bir sürü video var. Onları izleeee izleee ,izleeee :) belki bir konuda ilham olabilirler sana.
Hatta bu şekilde en çok önerilen siteleri kaydetmiştim;
Guru - Hire Freelancers Online and Find Freelance Jobs Online
Nomad List
Workaway in over 180 countries - give meaning to your travels
PeoplePerHour.com - Hire Freelancers Online & Find Freelance Work
Muhtemelen biliyorsundur ama başka yararlanmak isteyen arkadaşlar olur belki diye paylaşmak istedim

Düşüncelerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyorum, sizinle aynı fikirleri paylaşıyorum. Şu an hali hazırda online olarak yaptığım bir çeviri işi var fakat çok suistimal ediliyorum, az maaş veriyor, dil ile ilgili olan herşey çok suistimale açık.
 
Çok teşekkür ediyorum.

Aslında üniversitedeyken sadece derslerimi en iyi şekilde geçmeye odaklandım, sonrasında Erasmus sınavını dereceyle geçebilmek adına sürekli ders ders ders düşündüm. Küçük hedeflerle ilerlemek ve adım adım gitmek istedim. Üniversitenin 3. sınıfında gelecek kaygılarım başladı, o zaman da çok iyi işler bulacağımı düşünüyordum zaten, bölümüm edebiyat olabilir fakat ben 2 dilde de öğretmenlik yapabiliyorum (Hem üniversitemin hem de pedagojik formasyonun verdiği sertifika ile) fakat bakıyorum ki rekabet inanılmaz artmış, bölümüne uygun olmayan insan bile öğretmenlik başvurusu yapıyor, bu da canımı sıkıyor. Bir yıl kadar kendimi dinlenmeye ve hayatıma şekil vermeye adadım, sevdiğim şeyleri yapıyorum bu sıralar yaklaşık 10 ay oldu ve ben de yavaştan ilanlara bakmaya başladım fakat geri dönüş alır mıyım bilmiyorum.
İlla ki geri dönüş alırsınız ama zaman alır
İnan’ın herkes aynı durumda
Size bol şans ve sabır diliyorum.
Hakkınızda hayırlısı olsun
 
Çok teşekkür ediyorum.

Aslında üniversitedeyken sadece derslerimi en iyi şekilde geçmeye odaklandım, sonrasında Erasmus sınavını dereceyle geçebilmek adına sürekli ders ders ders düşündüm. Küçük hedeflerle ilerlemek ve adım adım gitmek istedim. Üniversitenin 3. sınıfında gelecek kaygılarım başladı, o zaman da çok iyi işler bulacağımı düşünüyordum zaten, bölümüm edebiyat olabilir fakat ben 2 dilde de öğretmenlik yapabiliyorum (Hem üniversitemin hem de pedagojik formasyonun verdiği sertifika ile) fakat bakıyorum ki rekabet inanılmaz artmış, bölümüne uygun olmayan insan bile öğretmenlik başvurusu yapıyor, bu da canımı sıkıyor. Bir yıl kadar kendimi dinlenmeye ve hayatıma şekil vermeye adadım, sevdiğim şeyleri yapıyorum bu sıralar yaklaşık 10 ay oldu ve ben de yavaştan ilanlara bakmaya başladım fakat geri dönüş alır mıyım bilmiyorum.
siz öğretmen olarak atanabiliyor musunuz?

öğretmen olarak atanabiliyorsanız sizin KPSS ile yapabileceğiniz en mantıklı şey bu

çünkü genel atama -4001 dedikleri kadrolar için 90-95ler gerekir onu da elektronikçiler, fizik öğretmenleri vs. alıyor. yani sayısal altyapılı olmak lazım ki matematik yapsın o kadar puan alsın.

KPSS'de filoloji mezunu kişi herhalde senede 2 kişi bile almıyorlar, öğretmen ise ing. için de tercih verebiliyorsanız hele, gidersiniz. (almancacı kuzenim var fransızcası kuzenim var ilk sene olmasa da 2. sene gittiler hem de büyükşehirlere atandılar yani ücra bir yere filan değil, sınıf öğretmeni gibi olmuyor dilciler).

yurtdışı için YLYS diyen olmuş. bu çok mantıklı.

onun dışında diyeceklerim var ama alınmayın gücenmeyin (not: doktoram var yurtdışından, fransa'da da bir süre çalıştım)

ABD'de de "dil okudum" (linguistic veya filoloji) derseniz "ha işsizsiz yani" derler.

bu bölümleri (bu bölümler dediğim: filoloji, sanat tarihi, felsefe vs.) ailesinin durumu iyi olan, dünyayı gezme görme şansı olan, 2 tane dili zaten okula gitmeden önce biliyor olan insanlar, title için okur. ya da siyasetçi eşi olacak kızlar, klas diye okur.

kalanlar community college'larde part-time lecturer olabilmek için ya da research asistan pozisyonu bulmak için uğraşır.

benim doktoram avrupa, avrupada mesela belçikalı abi zaten 4 tane dili anadil olarak konuşuyor
fransanın anadili fransızca olan 4082649 tane sömürgesi var oradan zibil gibi adam geliyor.

yani çok çok çok iyisinizdir. galatasaray mezunu, elit bir aileden gelen aşırı kültür altyapısı olan bir kişisinizdir sorbonne'a gidersiniz sırıtmazsınız...olur olmaz değil.
Ama ortalama türkiyeden mezun kişinin avrupada dil alanında yapabilecek pek bir şeyi yok. eğitim sistemine uyum sağlamakta bile zorlanırsınız.
gerçek bu.
kalıcı olarak gidenlere bakın ya yazılımcıdır ya denizcidir ya petrolcüdür. ya da pozitif bilim alanında araştırmacıdır vs. sizin alanınızda olmaz demiyorum ama gerçekten zor diyorum (bir de çok eskiden 80 ihtilali zamanı giden düşünürler yazarlar filan var tabii ki ama o kişiler zaten gitmeden de ülkenin entelektüel kesimiydiler, donanımlıydılar). ve anladığım kadarıyla zaten ailenizin sizi finanse edecek gücü yok.

özelde ise neden hosteslik filan düşünmüyorsunuz? size en uygun işler onlar aslında. tamam şimdi pandemidir alım yoktur ama şartlarına bakın, sadece tr değil yabancı şirketler de alım yapıyor şartları o zamana kadar tamamlarsanız alım olur olmaz başvurabilirsiniz.

yabancı şirketlere tr'den çalışmak ise şu anda en yapılacak iş. ben de o şekilde çalışıyorum. ama ne kadar daha kalırım burada bilmiyorum sabrımın sonlarına geliyormuşum gibi hissediyorum. işimi yurtdışına taşımayı da düşünüyorum. hal böyleyken: şirketler bana yaptıkları iş tekliflerinde hep remote pozisyonlar öneriyor. yani pandemi sürecinde çoğu uluslararası şirket bile vize sponsoru olmuyor, in-house pozisyon açmıyor. vs. o yüzden siz buradan remote işlere başvurmayı düşünün bence giderek artıyor bu şekilde çalışma şekli.
 
siz öğretmen olarak atanabiliyor musunuz?

öğretmen olarak atanabiliyorsanız sizin KPSS ile yapabileceğiniz en mantıklı şey bu

çünkü genel atama -4001 dedikleri kadrolar için 90-95ler gerekir onu da elektronikçiler, fizik öğretmenleri vs. alıyor. yani sayısal altyapılı olmak lazım ki matematik yapsın o kadar puan alsın.

KPSS'de filoloji mezunu kişi herhalde senede 2 kişi bile almıyorlar, öğretmen ise ing. için de tercih verebiliyorsanız hele, gidersiniz. (almancacı kuzenim var fransızcası kuzenim var ilk sene olmasa da 2. sene gittiler hem de büyükşehirlere atandılar yani ücra bir yere filan değil, sınıf öğretmeni gibi olmuyor dilciler).

yurtdışı için YLYS diyen olmuş. bu çok mantıklı.

onun dışında diyeceklerim var ama alınmayın gücenmeyin (not: doktoram var yurtdışından, fransa'da da bir süre çalıştım)

ABD'de de "dil okudum" (linguistic veya filoloji) derseniz "ha işsizsiz yani" derler.

bu bölümleri (bu bölümler dediğim: filoloji, sanat tarihi, felsefe vs.) ailesinin durumu iyi olan, dünyayı gezme görme şansı olan, 2 tane dili zaten okula gitmeden önce biliyor olan insanlar, title için okur. ya da siyasetçi eşi olacak kızlar, klas diye okur.

kalanlar community college'larde part-time lecturer olabilmek için ya da research asistan pozisyonu bulmak için uğraşır.

benim doktoram avrupa, avrupada mesela belçikalı abi zaten 4 tane dili anadil olarak konuşuyor
fransanın anadili fransızca olan 4082649 tane sömürgesi var oradan zibil gibi adam geliyor.

yani çok çok çok iyisinizdir. galatasaray mezunu, elit bir aileden gelen aşırı kültür altyapısı olan bir kişisinizdir sorbonne'a gidersiniz sırıtmazsınız...olur olmaz değil.
Ama ortalama türkiyeden mezun kişinin avrupada dil alanında yapabilecek pek bir şeyi yok. eğitim sistemine uyum sağlamakta bile zorlanırsınız.
gerçek bu.
kalıcı olarak gidenlere bakın ya yazılımcıdır ya denizcidir ya petrolcüdür. ya da pozitif bilim alanında araştırmacıdır vs. sizin alanınızda olmaz demiyorum ama gerçekten zor diyorum (bir de çok eskiden 80 ihtilali zamanı giden düşünürler yazarlar filan var tabii ki ama o kişiler zaten gitmeden de ülkenin entelektüel kesimiydiler, donanımlıydılar). ve anladığım kadarıyla zaten ailenizin sizi finanse edecek gücü yok.

özelde ise neden hosteslik filan düşünmüyorsunuz? size en uygun işler onlar aslında. tamam şimdi pandemidir alım yoktur ama şartlarına bakın, sadece tr değil yabancı şirketler de alım yapıyor şartları o zamana kadar tamamlarsanız alım olur olmaz başvurabilirsiniz.

yabancı şirketlere tr'den çalışmak ise şu anda en yapılacak iş. ben de o şekilde çalışıyorum. ama ne kadar daha kalırım burada bilmiyorum sabrımın sonlarına geliyormuşum gibi hissediyorum. işimi yurtdışına taşımayı da düşünüyorum. hal böyleyken: şirketler bana yaptıkları iş tekliflerinde hep remote pozisyonlar öneriyor. yani pandemi sürecinde çoğu uluslararası şirket bile vize sponsoru olmuyor, in-house pozisyon açmıyor. vs. o yüzden siz buradan remote işlere başvurmayı düşünün bence giderek artıyor bu şekilde çalışma şekli.

Söylediklerinizde yüzde yüz haklısınız. Evet filoloğum, edebiyatı sevdiğim için keyfi okudum, gelecek kaygısı vs düşünmedim aslında yine doğsam yine aynı bölümü seçerdim, seviyorum çünkü. Iş ortamındaki haksızlıklar ve Ingilizce dışında atamanın olmaması beni üzüyor, ha güzel işler buldum mu evet, bunun ekmeğini de çok yedim fakat hayal ettiğim gibi oldu mu deseniz, hayır.

Erasmusla ben de Fransa'da kaldım, zorluk yaşadım, dediğiniz gibi derslere yetişemedim, dilden ziyade eğitim sistemi farklıydı ve bizim Üniversite'de gördüğümüz herşeyi onların lisede görmüş olmadı bizi 1-0 geriden başlattı. Bunlar bahane mi? Asla. Gezdim mi, çok...

Hosteslik düşünemem çünkü dövmelerim var 🙂 Benim düşüncem tamamen öğretmenlikten yana, ben biri eğitimci olmak isterim, özelde de güzel iş çıkarsa tabii giderim.
 
X