- 26 Ekim 2013
- 1.801
- 1.398
- 198
- Konu Sahibi AngryPenguin
- #61
Renklendirdiğim bölümü ve bunun ehemmiyetini siz veya ben veya daha pek çok yurttaş görüp düşünebilmekte iken;
Türk Dil Kurumu
İtidal :
1. isim, Aşırı olmama durumu, ılımlılık, ölçülülük
2. Soğukkanlılık
Halk tarafından devlet yönetimi kendilerine verilmiş, kendilerine emanet edilmiş olan devlet büyüklerinin, devlet yöneticilerinin, özellikle devletin en üst yöneticisinin - itidal veya itidal çağrısında - bir yeri var mıdır?
Olmalı mıdır?
Yoksa bundan -muaf veya istisna- olma durumu var mıdır?
Kısaca;
Devleti yöneten kimselerin, devletin en üst kademesinin -itidal ve itidal çağrısındaki yeri- ve -bu hususta bulundukları yerin, olayların seyrini müsbet veya menfii değiştirebilme, etkileyebilme gücü ve fonksiyonu- nedir? Ne kadardır?
Çok çok doğru bir nokta. Bence kesinlikle bu kişilerin etkileyebilme gücü oldukça yüksek fakat benim gördüğüm o ki pozitif yönde değil de negatif yönde etkileyici konuşmalar yapılıyor ya da hiç konuşulmuyor bile, görmezden geliniyor. İtidal çağrısı yapması gerekenler kitleleri kısa sürede etkileyebilme potansiyelini elinde bulunduranlardır ki bu kişiler de devlet büyükleri, sanatkarlar ve din adamlarıdır bence. "Durun bir sakin olun, herkes birbirine hoşgörülü olmalı diyebilseler ve özellikle de devlet büyükleri kategorisindekiler "biz her vatandaş için varız" diyebilse, insanlar belki biraz daha ılımlı olmayı deneyebilir. Vatandaşları birbirine kırdırmak her zaman gözle görülebilecek şekilde yapılmaz. Susmak, insanların birbirlerine nefretle haykırmalarına seyirci kalmak, en az "haydi dövüşün" demek kadar etkiler toplumu, belki de daha fazla.