- 7 Aralık 2018
- 6.974
- 17.991
- 248
- 28
- Konu Sahibi Cileklivanilinn
-
- #41
O kadar çektim ki kadın müşterilerden hiç unutmam bir keresinde üç gün üst üste aynı kadın geldi siparişini ben hiç almadım daha denk gelmedi falan son gün ben aldım neden adımla hitap etmiyorsun burda herkes beni tanır saygılı olucaksın vırt zırt bir sürü şey söyledi. Herkes tanır dediği de sadece patronlardan biri tanıyor o da kadın sürekli geldiği için ahbabı değil bir şeyi değil. O sinirle siparişini aldım aşçıya söyledim istediği şeyi yemek geldi önüne koydum bu sefer bu patatesler neden elma dilim ben julyen istiyordum diye bağırmaya başladı. Açtım menüyü gösterdim bakın altında açıklaması yazıyor patatesler elma dilimdir diye. Yine de özür diledim ona rağmen patrona şikayet etmiş. Daha bunun gibi bir sürü şey var. Çalıştığım yerde öyle aşırı elit lüks bir yer değildi öyle olsa kaprisli tipler işte der geçerdim.Zengin kesimde evet doğru, ancak orta halli olanlar dışarıda pek kibar ne hikmetse. Ya daha geçen gün annemlerle iftara gittik bir mekana. Ön masadaki kadın görünümlü şirret yemeği biraz geç geldi diye ağzına geleni saydı garsona. Benim erkek kardeşim de sabırsızdır sinirlenince de ağzından çıkana hakim olamaz. "geç gelse ne olacak mevcut yağın mı eksilecek?" diye çıkıştı. Kardeşime kızdım bel altı vurdu diye ama kadın öyle aşağıladı, öyle fütursuzca konuştu ki, azıcık içimin yağları da eridi.
Ben de toplarım,Benim zengin görümcem (epey zengin) geçen ay oğlunun doğum günü için tüm aileyi kahvaltıya götürdü iyi bir mekana. Kayınvalidem de kahvaltı sonrası kendi önünü temizlemeye başladı. İşte peçeteleri bir tabağa topluyor falan. Pek zengin görümcem "ay anneaa görgüsüz gibi toplama bırak garsonlar yapar" " diyerek anırdı. Yani güldü de bana daha çok anırdı gibi geldi. Oğlunun doğum günü mok olmasın diye tepki vermedim, kalktım masadan sigara içmeye çıktım. Bak işte bu tipler cafelerde ortalığa sıçıyor. Garson yapar çünkü işi ne ki.
Bende bu konudan çok muzdarip’im.Bugün satış danışmanı dediğiniz emekçilerin arefe günü yorgunluğuna denk geldim, yüzleri çökmüş adeta bir canavar gibi elli tane kıyafet deneyip yere fırlatan görgüsüz pisliklerin arkasını topluyorlardı. Çok çok üzüldüm hallerine. Nefret ediyorum bencil, görgüsüz insanlardan. Üzerinden çıkardığı kıyafeti insan gibi askıya asmak çok zor olmamalı. Yere fırlatmak nedir ya. Kolunu bile düzeltmeye tenezzül etmiyorlar.
Neyse konu bu değildi ama giyim mağazalarında durum bu. Tazmanya canavarı gibi kabinlere saldıran kadınları terslemeden çalışabilirim diyorsanız yapın. Ama bence dünyanın en zor işlerinden biri. Ben bugün benden önce kabinden çıkan ve denediği kıyafetleri paçavra gibi yere fırlatan kadına, "hayır yani dışından da insana benziyor ama bildiğin yaratık bunlar. Buranın hali nedir ya" diye çemkirdim. Bir şey demeden uzaklaştı. Hani çalışan olsam muhtemelen o kıyafetleri kafasına fırlatır kovulurdum. Bana uygun bir iş değil, sizi bilmem.
6 yıldır dışarıda iftar yapmıyorum.
eşim bir yerde kavga etti ve bir daha gitmedik.
insanların insanlıktan çıktığı o vahşet anını görmek istemiyorum da
ola ki yemekleri geç gelsin, resmen insan yiyecek sinire ulaşıyorlar. niye ki?
hani açın halinden anlayacaktık?
3 dakika fazladan aç kalınca ne olacak?
israf ve fahiş fiyatlarda diğer sebepler.
ben yine de kabalaşma noktasında oyumu erkeklerden yana kullanıyorum.
dün arkadaşıma giderken tatlı almak icin durdum, valeye arabayı veren öküz çocuğun yanağına eli ile iki kere vurup, dikkat ediyorsun, canımı sıkmıyorsun dedi.
canın çıksın dememek için zor tuttum kendimi.
Ben de toplarım,
önüme dökülen kırıntıları peçeteyle alırım,
iyi bir şey yapıyorum sanıyordum meğer görgüsüzlükmüş öyle mi?
İnsanlık ölmüş vallahi.
Hay işte orada bir cengaver gelip aynı şekilde iki mere yanağına vurup, "insan oluyorsun, canımı sıkmıyorsun yoksa o anahtarı senin münasıp bir yerine monte ederim" dese mesela. Keşke dese. Böyle durumlarda şiddete meylim artıyor.
Ben de iftarda dışarıda yemeyi sevmiyorum. Eşimle gitmeyiz. Kalabalık, koşturma, gerginlik. Geriliyorum ben sıpa zaten durmuyor. Ama abim dışarıda iftar vermek isteyince gittik işte. Bir an evvel kalkıp eve gidelim diye tutturdum ben de. Anneme kalsa daha oturup çay içecekti :) geriliyorum ben fazlasıyla.
Hayatım onlara sonradan görme deniyor, doğuştan görgülü olan biri trilyoner olsa mütevazılığından hiçbir şey kaybetmez.Tabi ki görgüsüzlük ayol. Emekçi insanlara böcek gibi davranıp, bir yığın iş çıkarmak zenginlik ve asalet alameti birçok insana göre. Ben hamburger menüsü aldığımda bile her şeyi tepsiye topluyorum zahmet vermeyeyim diye. Bir arkadaşım "ahahah fakirlik alametleri hep bunlar işte" demişti mesela. Hani birinin bana hizmet etmesi fikri hoşuma gitmiyor ya, görgüsüzlük ve fakirlik imiş bu. Kafalar çok güzel ve ne yazık ki yeni nesil daha berbat durumda.
Hayatım onlara sonradan görme deniyor, doğuştan görgülü olan biri trilyoner olsa mütevazılığından hiçbir şey kaybetmez.
Karşındakinin bir emekçi ve en mühimi eti, kanı, canıyla insan olduğunu, ölünce zenginin altın varaklı, jakuzili triplex mezara gömülmediğini, herkes gibi 2 metre kare yere gömüldüğünü unutmayan insanlar emeğe saygı gösterip rica etmeyi, teşekkür etmeyi, güleryüz göstermeyi bilir.
Bu vesileyle hepinizin bayramını kutlarım :)
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?