Galiba kocamı delirttim.

Ben her şeyin ortak olması gerektiğini düşünüyorum iki tarafta çalışıyor çünkü. Tatil mi planlıyor konu sahibi eşinin de fikrini alacak. Eşi ana yemeği mi yaptı bir yerde konu sahibi de salata ya da tatlı vs yapacak veya bir kahve kaynatacak. Konudan bağımsız olarak söylüyorum bunları.
 
Konunun tüm detaylari ile anlatsaniz uzun denilip okunmak istenmiyor. Kendi bakış açısından, duygu durumunuzdan anlattiginizda da genelde ordan linç geliyor.
 
Hala alt tarafı ev işi diyorsunuz konu sahibi bile ev işi değil her şey birikti diyor. Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum konu sahibinin etkisi var ya da yok ancak hastanede ki kişi şu an hasta ve tedavi görüyor. Her şey birikmiş ve bir çok sorunun sonucunda bu hale gelmiş. Özet bu. Ev işi diyerek konuyu ve depresyonu basitleştiriyorsunuz . Sırf iki bardak kaldırdım diye ağlayacak adamı ben de mahvederim ancak derinlerde depresyona neden olan şey benim anladığım kadarıyla farklı. Belki konu evlilikleri bile değil ? Konu sahibi fazla ayrıntı vermediği için hala tam anlayamadım ben ama verse de okunmuyor bu sefer.
 
Konu sahibi ev hanımı bile olsa bir süre bunalıma girebilir, sorumluluklarına ara verebilir. Düşük yapmış, hormonları falan etkilenmiştir hani?? Birkaç ay eşinin her şeyini yaptığı için mi rahatsızlandı adam yani? Ben aylardır eşimin her şeyini yapıyorum afedersiniz bir yatakta altını temizlemediğim kaldı bunalımda diye. Ben de ölmek istiyorum deyip eşimi suçlayayım mı? Açıkça bu bir yatkınlıktır, bunu inkar etmeye gerek yok.
 
Ben prenses erkek sevmiyorum herkesin kişisel tercihi açıkçası.
Ben de benim sorunlarımı küçümseyen insan sevmiyorum dediğiniz doğru kişisel tercih. Her depresyona girene de prenses dediğimiz için şu an bu kadar küçümseniyor zaten. Hala kendimizi açıklamaya çalışıyoruz lohusalığı pms i vs Bizimkiler ciddie ama başkasının yaşadığı depresyon erkek olduğu için ciddiyetsiz ve önemsiz mi ?
 
İlk sayfayı ve son sayfayı okudum da neyi eşinize yüklediniz orayı görmedim. Siz ev hanımıyken o işten gelip yemekleri mi yaptı, haftasonu temizlik falan? Neye hükmetmeye çalıştınız tam olarak?
Ben de ev hanımı zannettim. Gelince yemek yok, her yer dağınık. Hiç sorumluluk almayan biri gibi düşündüm. Eşi de işten gelicne bunları yapıyor ve eşinin bu halini içine atıyor gibi. Ama öyle değilmiş. Artık klasik işin beyni hala kadın. Valla bence esas işin beyni olmak önemli. Mesela annemle yaşarken annem bana ev işi söylediğinde bunaliyordim. Ama şimdiki hayatımla baktığımda o kadar kafam rahatmis ki. Beden yorgunluğu geçiyor çünkü. Ev sorumluluğunu annem alıyordu. Bana atıyorum çorba yap bulaşık at demesi çok da yormuyormus. Aynı şekilde git tamirciden su ampulü al denmesi de yorucu değil. Önemli olan o ampul değişiminin sorumluluğunu almak ve nasıl yapılacağını dert etmek. Kadın evin beyni olmaya devam etmiş gibi geldi bana.
 
Ben böyle adamı çekemem. Siz hak verdiyseniz sizin fikriniz. Bu kadar zayıf insanlara tahammülüm yok.
 
Benim de oğlum böyle. Biraz fazla iş buyurunca hayatı sorgulamaya başliyor. Kendi haline bırakınca sorun yok mutlu. Ve çocukluğundan beri öyleydi. Yetiştirme ile ilgili de değil sanki. Küçükken oyuncaklarını topla dediğimde ya yorulursam diye daha başlamadan ağlardı.
 
Burada hormonları alt üst olan kadın. Erkek değil. Düşük yapan arkadaşlarda belirtmişler zaten. Erkekte üzülüyor olabilir ama kadınla bir değil. Normalde kadın yapıyormuş bahsettiği işleri. Başkası yaparken iyi sorumluluk ona düşünce depresyon. Herkes üzerine düşeni zamanı gelince yerine getirir. Bu da 3 düşük yapan ve fazla mesai yapan kadın varken ev işi bana düştü diye depresyona giren erkek değil. Bende en ufak şeyde sorun yaşıyorum diye kendini bu hallere düşüren kişiye acımam.
 
Benim kardeşim kaç yaşına geldi hala böyle. İşi başkası yaparken sorun yok kendi yaptı mı aman aman çok zor. Benim hoş göreceğim bir durum değil maalesef.
 
Bu cümleyi duyan biri olarak söylüyorum ki bir erkek bunu söylüyorsa yetememe duygusundandır. Kendini eksik veya yetersiz hissettiği için zaten ne yaparsam yapayım hiç bir şey elimden gelmiyor o zaman ben de artık hiç bir şey yapmayacağım diye tükenmişlik sendromuna giriyor. Yurt dışına ilk geldiğimde Maddi durumumuz çok kötüydü bulaşık makinesi alamıyorduk çünkü kaldığımız evde makineyi koyacak yer yoktu. elde yıkıyorum diye her gün elde yıkamaktan bıktığımı belimin ağırdığını artık buna bir çözüm bulmamız gerektiğini söyleyip duruyordum. Eşimse o zamanlar sabah 8 de gidip gece 11 de eve geldiği için tüm evin yükü benim üzerimdeydi. Sonra bir gün yine bulaşık yıkarken artık kendime hiç vakit ayıramıyorum diyince eşim dizlerinin üstüne çöküp hüngür hüngür ağlayarak bu cümleyi kurdu. Bir daha asla ölsem de söylemedim. Sarıldım ona sakinleştirdim. Bana yetemediği için kahrolduğunu oysa elinden gelse prensesler gibi yaşatacağını söyledi. Neyse biz o günler atlattik. Demem o ki bir şey yapmak istiyorsan ö ce tedavi ol.Sonra da kocani yetersiz hissetirme.
 
Adam muhtemelen ev işine alışık değildi, eşine yardım etmek zor geldi. Ha bu durum hastaneye yatacak dereceye getirir mi insanı onu bilemiyorum. Bana zaten yatkınmış gibi geldi
 
Yani bilmiyorum belki genel olarak evlilik kavramı mutlu etmedi onu. Ben birazcık "Elalem ne der?" insanıyım. Aman kimse borcumuzu bilmesin, aman kimse şunu duymasın duyarsa noluruz." kafasındaydım. Bi de mesela ben nispeten kötü bir haber aldım, biraz ağladım ve yanımda değildi. Neden yanımda olmadığı bana destek vermediği konusunda tartıştığımızda bana," Beni sevsen yanımda niye olmadın diye azarlayacağına bu konuda bile yanımda olmadın demek ki iyi değilsin neyin var diye sorman gerekirdi" ayağı yaptı.
 
Ya işte mesela tatili de hep bir taraf planlamamali bence. Yada alışverişe gidilecek hep bir taraf söylüyor. Arabanın tamiri gerekiyor mesela hep bir taraf söylüyor şeklinde olmamalı. Evin beyni tek kadın yada erkek olursa bir taraf hastalanıyor. Benim abimin eşi ev hanımı. Ama ailesinden dolayı onlara üzüldüğü için kendini çok saldı. Mesela bir sınava başvuracak diyelim. Kendi sınavı. Onu bile abim yapıyor. Aynı şekilde ben kendi evliligimde de evin beyni konumundayım. Ailemden dolayı çok mu sorumluluk alarak büyüdük şansımıza mi böyle denk geldi bilmiyorum ama zihin yorgunluğu kolay kolay geçen bir şey değil. Bu tarz işlerin ortak yapılması daha önemli bence. Hello people diye bir karavan çifti var ya. Benim ideal çiftim onlar mesela. Bulaşık mi yikanacak kimse kimseye yıka demiyor. İkisi de bunun ortak görev olduğunu biliyor. Aynı anda başlıyorlar biri bir yerden ev işinin ucundan tutuyor öteki öte yerden. Tamir mi yapılacak ikisi de yapılıyor.

Eski zamanda kadın iç işlerde erkek para kazanma ve dış ilerde gibi bir ayrım vardı. Bu da güzel bir ayrım bence..kadın daha çok çocuk için beynini yoruyordu yordu. Adam sadece dışarı işleri için beynini yoruyordu. Ev işi zaten dışarda çalışmak kadar yorucu..beden işi olarak da eşit sayılan bir iş bölümü vardı.

Şimdi kadın erkek herkes çalışıyor. Ama ev işi dışarı isleri genelde kadının üzerinde. Kadın zekiyse üstelik daha da bu fark açılıyor. Bir tatil planlamak bile oldukça kafa yorucu bir iş bence. Bir kendim planliyorsam bir de hazıra konmak isterim ideal olanında.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…