Bedduaların tutmaz anne, eğer ben böyle bir insan olarak kalmaya devam edersem ve gelişmekten vazgeçmezsem, çabalamaya devam edersem tutmayacak, hissediyorum, biliyorum. Benimle baş edemediğinde başvuruyorsun bedduaya bazen, eskisi kadar çok canımı yakmıyor, kendimi önemsemeyi daha bir öğrendim ama hala biraz acıtmıyor değil annemden haksız yere böyle şeyler duymak. Hiç bir çocuk duymamalı.
Ben olanları, olması gerekenleri söylüyorum, benliğimi koruyorum, karşı geliyorum diye sırf anne/büyük olduğun için kötü, terbiyesiz biri olmuyorum. Kimse karşı gelmeyecek sana dimi, özellikle senden küçük olan ben, sen hep haklısın ve kusursuzsun. İşine gelmeyince bana kendi yaptıkların üzerinden suçlama yapıyorsun, "hep karşındaki suçlu" diye, asıl bunu yapan sensin, hep bu şekilde üste çıkmaya çalıştın. Ben hep haksız oldum. Bir de "sus tamam başım ağrıdı" tarzı kaçış sözlerin var. En güzel huylarımdan biri çok şükür benliğim için karşı gelmek(ama bazen fazla sabrediyorum bu bazen iyi bazen kötü oluyor, bu noktaya gelebilmek için sabırla ilerlemek güzel olan tarafı), kendime çok zararım oldu istemeden çünkü annenin davranışı bir çocuğun kendine davranışıdır aynı zamanda ama çabaladım, çok çabaladım, yavaş yavaş geliştim, gelişiyorum.
Gönlüm çok rahat, çok çok rahat, 29 yaşına gireceğim ve 29 yıldır sanki biri yapabileceğin en iyi, en az zararlı şey buydu diye fısıldıyor bana, elinin kolunun bağlı olması diye bir şey var, bazı insanlar bunu asla anlamıyor ama var, minik adımlarla ilerliyorsun, başkası olmuyor, olamıyor. Eğer kötü, yanlış bir şey yapmış olsaydım vicdanım beni rahatsız ederdi biliyorum.
Derler ki madem bu kadar biliyorsun niye yapamadın bazı "maddi" şeyleri, yapmam gereken o kadar çok şey var ki maddi dünyaya çıkmadan önce, dışarı adım attığım an kaldıramayıp düşeceğimi, oradayken tekrar kalkamayacağımı biliyorsam hazırlık süreci şarttır. Ah kendimi anlatamıyorum kimseye, bir çok şeyin farkında olduğumu ama zamanından önce yapamadığımı, keyiften olmadığını... Bazen çabalasam da anlaşılmak istenmiyor, niye konuşayım ki, niye çabalayayım o zaman? Bir insanın yapması gereken en değerli, başlıca şey kendini tanıması ve kendine dürüst olması bence.
Sorumluluk vermediğin, baskılayarak içe dönmesine sebep olduğun, beceriksiz diye bağırıp kendine güvenini kaybettirdiğin, maddi dünyada bir şeyleri öğrenmeye fırsat vermediğin, bu yolda anlayışlı olmadığın, kontrolcü davrandığın çocuktan her şeyi hemen becermesini bekleyemezsin anne, o çocuk yapamıyorum diye kendini yer bitirir, kaygılar içinde boğulur ve hiç yapamaz onları çünkü öz güvensizdir, aşağılık hisseder, üstünde gereksizce büyük bir yük taşır, sorumluluk almasını hemen her şeyi becermesini yapmasını bekleyemezsin ondan, becerikliyse de bastırmışsındır artık, ruhsal durumunu iyileştirmelidir önce o, eğer yapıyorsa da kendi iç dünyasına yeterince dalmamış, yüzleşmesi gerekenlerle yüzleşmemiş biri olma olasılığı yüksektir, bu da zararlı. Ben sırf göstermiyorum diye gelişmiyorum anlamına da gelmiyor, öyle de çok geliştim ki ruhsal olarak, kimi için "çok" değildir bu ama benim için gayet çok. Bu becerim için çok şükrediyorum, kendime ruhsal olarak yetebildim.