- 6 Aralık 2022
- 4.205
- 10.813
Yine de siz delillerinizi toplayın.Elinizde bulunsun.Kimsenin insafına bırakmayın kendinizi.düşünüyorum ama anlaşarak boşanmaya çalışıcam kırmadan nefret etmeden ettirmeden bakalım inşallah o raddeye gelmez
Follow along with the video below to see how to install our site as a web app on your home screen.
Not: This feature may not be available in some browsers.
Yine de siz delillerinizi toplayın.Elinizde bulunsun.Kimsenin insafına bırakmayın kendinizi.düşünüyorum ama anlaşarak boşanmaya çalışıcam kırmadan nefret etmeden ettirmeden bakalım inşallah o raddeye gelmez
eşcinsellik geliyor herkesin aklına öyle bir şey olsa muhakkak hissederdim. büyük ihtimalle aseksüel yani cinsel ilişkiye ilgisiz stemiyor, gerekli görmüyor aslında. söylüyor bunu da açık açık, ben önemsemiyorum diyor olmasa da olur ben böyle senle mutluyum diyor.Eşiniz gizli escinsel olabilir mi?
aseksüel büyük ihtimalle gay olduğunu düşünmüyorum asla.Madem kadın cinsel organından iğreniyormuş o zaman neden evlenmiş beyefendi?
Çocukta yapmış dışarıya karşı sorunsuz gözükmek adına..
Terapiyi bile kabul etmiyor sen git yeter diyor yani halinden gayet memnun..
Tercihleri farklı olabilir hayatında başka bir erkek olabilir mi?
Eğer ben böyle iyiyim etliye sütlüye karışmıyor boşanıp ne olacak diyorsanız devam edeceksiniz..
Ya da çalışıp kendinize yeni bir hayat kuracaksınız.
Cinsellik konusunda tedavi olmaya ikna edin.Ama adam sizden tiksiniyor.Bende başkasının içtiği bardaktan su içmem ama sarılmadan ölmekten tiksinmem.Bende Ankara'dan İzmir Selçuk a gelicem.Merhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.
2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.
Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.
Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.
Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
Gerçekten böyle mi düşünüyorsunuz?Nasıl aldatmış sayılmıyor?O zaman niye evliler?Ayrılırlar,sonrasında herkes kendine uygun biriyle olur.Aldatma,aldatılma psikolojisi kolay mı?Üstelik bir de kızı varken.Böyle mi örnek olacak kızına?Herşeyi daha onurlu yapmayın bir yolu varken,niye kaçak dövüşsün.Sizin deyiminizle vajinismusu yenemeyen bir kadın da aldatılmayı mı hakeder?Hangi koşul olursa olsun,aldatma aldatmadır.Ha baştan açık evlilik yaşarlar,iki tarafın onayı varsa ona kendi hayatları der saygı duyarım ama sizin dediğiniz durum çok farklı.
Yok,anladım.Konu sahibi de söyledi.Etraftan böyle söyleyenler varmış.Ben bunu etik bulmadığım gibi,kendime de saygısızlık olarak algılarım.Burada bir üyenin konusu vardı.Onu okudunuz mu bilmiyorum.Kocam ilgisiz diye aldatmış.Sonra hamile kalmış.Öbür adam şantaj yapmış.Kocasına söylemiş.bebeğin babası belli değildi.Eşi de dna testi istiyormuş.Her şey ortaya çıksa insanların tepkilerini düşünün.Aa canım kocan iktidarsızmış,iyi ki yapmışsın demez.Linçlenir.Yani demek istediğim her zaman böyle riskler vardır,ne gerek var bu kadar aksiyona?Herşeyi doğru yoldan yapmak en güzeli.Merhaba. Yorumumu tekrar gozden gecirdim sizin cevabinizdan sonra. Yanlis mi yazmisim diye. Ama hayir. Ama yanlis anlasilma olmasin diye aciklamak istiyorum. Benim yazdigim bu tarz cinselligin olmadigi evlilik icinde olan bazi insanlarin baskasiyla cinsellik yasamadini bazen esini aldatmis olarak gormemeleriydi. “Evlilige cinsellik dahil degil ki, ben de bu ihtiyacimi disarda gideriyorum” dusuncesi. Ben kimseye aldatmak normaldir, eger isinize gelmiyorsa aldatin demediM. Aldatmayi da ben icat etmedim. Istesekte istemesekte bu dunyada esini aldatan coook insan var. ben burda onu yazdim sadece. Boyle durumlarda insanlar ya herseye aynen devam ediyor, ya ayriliyor, ya da aldatiyor. Gidin aldatin demiyorum farkindaysaniz. Ya da aldatirsa, esiniz hak etmistir de demiyorum. Dunyada olani biteni soyluyorum. Diger turlu, hayir asla kimse kimseyi aldatmaz, ayrilir onurlu yoluna devam eder demek isterdim, ama bu naif bir yorum olurdu
eşcinsellik geliyor herkesin aklına öyle bir şey olsa muhakkak hissederdim. büyük ihtimalle aseksüel yani cinsel ilişkiye ilgisiz stemiyor, gerekli görmüyor aslında. söylüyor bunu da açık açık, ben önemsemiyorum diyor olmasa da olur ben böyle senle mutluyum diyor.
Böyle adamlara herşey müstehaktır ama evli kalayım aldatayım diyen kadın bu sefer şantaja, cinsel yolla bulaşan hastalıklara, gebe kalıp soy karışıklığına neden olur gene olan kadına olur en iyisi bu adamları donuna kadar alarak boşamak…Merhaba. Yorumumu tekrar gozden gecirdim sizin cevabinizdan sonra. Yanlis mi yazmisim diye. Ama hayir. Ama yanlis anlasilma olmasin diye aciklamak istiyorum. Benim yazdigim bu tarz cinselligin olmadigi evlilik icinde olan bazi insanlarin baskasiyla cinsellik yasamayi bazen esini aldatmis olarak gormemeleriydi. “Evlilige cinsellik dahil degil ki, ben de bu ihtiyacimi disarda gideriyorum” dusuncesi. Ben kimseye aldatmak normaldir, eger isinize gelmiyorsa aldatin demediM. Aldatmayi da ben icat etmedim. Istesekte istemesekte bu dunyada esini aldatan coook insan var. ben burda onu yazdim sadece. Boyle durumlarda insanlar ya herseye aynen devam ediyor, ya ayriliyor, ya da aldatiyor. Gidin aldatin demiyorum farkindaysaniz. Ya da aldatirsa, esiniz hak etmistir de demiyorum. Dunyada olani biteni soyluyorum. Diger turlu, hayir asla kimse kimseyi aldatmaz, ayrilir onurlu yoluna devam eder demek isterdim, ama bu naif bir yorum olurdu
Yok,anladım.Konu sahibi de söyledi.Etraftan böyle söyleyenler varmış.Ben bunu etik bulmadığım gibi,kendime de saygısızlık olarak algılarım.Burada bir üyenin konusu vardı.Onu okudunuz mu bilmiyorum.Kocam ilgisiz diye aldatmış.Sonra hamile kalmış.Öbür adam şantaj yapmış.Kocasına söylemiş.bebeğin babası belli değildi.Eşi de dna testi istiyormuş.Her şey ortaya çıksa insanların tepkilerini düşünün.Aa canım kocan iktidarsızmış,iyi ki yapmışsın demez.Linçlenir.Yani demek istediğim her zaman böyle riskler vardır,ne gerek var bu kadar aksiyona?Herşeyi doğru yoldan yapmak en güzeli.
Açık ilişkileri,evlilikleri bu konunun dışında tutuyorum.Beni ilgilendirmez.
Boyle bir konu vardi burda. Adam gaylere pis, tü, kaka diyormus, meger kendiside gaymis. Gaylere karsi asiri tepki veriyorsa bu ihtimali tekrar degerlendirin derim
kişi kendine yakışanı yapar, Allah saptırmasın diyorumYok,anladım.Konu sahibi de söyledi.Etraftan böyle söyleyenler varmış.Ben bunu etik bulmadığım gibi,kendime de saygısızlık olarak algılarım.Burada bir üyenin konusu vardı.Onu okudunuz mu bilmiyorum.Kocam ilgisiz diye aldatmış.Sonra hamile kalmış.Öbür adam şantaj yapmış.Kocasına söylemiş.bebeğin babası belli değildi.Eşi de dna testi istiyormuş.Her şey ortaya çıksa insanların tepkilerini düşünün.Aa canım kocan iktidarsızmış,iyi ki yapmışsın demez.Linçlenir.Yani demek istediğim her zaman böyle riskler vardır,ne gerek var bu kadar aksiyona?Herşeyi doğru yoldan yapmak en güzeli.
Açık ilişkileri,evlilikleri bu konunun dışında tutuyorum.Beni ilgilendirmez.
Sizin adınıza üzüldüm eşinizin ciddi cinsel problemleri var belli eşim beni seviyor diyorsunuz ama annesi gibi mi sizi seviyor anlamadım bir etkileşim yok Bir şeyi paylaşmak yok böyle mutsuz bir evliliği insan neden devam ettirir ki yine de son karar sizin elbetteMerhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.
2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.
Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.
Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.
Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
acaba gay miMerhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.
2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.
Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.
Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.
Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
Yalan söylediğine yemin ederim ama ispatlayamam. Böyle konular açan kadınların çoğuna eşleri 'senden önce her şey yolundaydı, başkasını memnun edebiliyordum, sorun sende' neviinden sözler söylemiş oluyorcinsel deneyimi olmuş ben evlendikten sonra öğrendim. nasıl yapıyordun onlar da böyle mi dediğimde anlatmadı. hiç bilmiyorum yani
En temizi mesajlaşma ya da bunları konuştuğunu ses ve video kayıtları.bu durumu nasıl kanıtlayabilirim ki ?
Sanmiyorum. Aseksuel bence. Bu sekilde erkeklerin ve kadınların oldugunu demisti bir Doktor arkadasim. Hic ama hic cinsel arzulari olmuyormus bu kisilerin. Akli seyinde olmayan bir erkegin dünya uzerinde var olma ihtimaline asla inanamasam da, tibben varmis.acaba gay mi
Yeriniz de olsam bende ayrılırdım belirsizlik sevmiyorum siz tüm yolları denemişsiniz inş bundan sonrası için iyi bir hayatınız olur belli mi olur bazı bitişler başka şeylerin başlangıcı olabiliyor hakkınız da hayırlısı olsun inşMerhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.
2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.
Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.
Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.
Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..