Evlilikte Cinsellik Boşanma

Akli seyinde olmayan bir erkegin dünya uzerinde var olma ihtimaline asla inanamasam da, tibben varmis.
Ya gerçekten banada o kadar imkansız geliyor ki bu ihtimal. Evli bir erkek neden karısıyla birlikte olmak istemez ki böyle konular okuyunca o kadar garibime gidiyo ki. Erkeklere haksızlık mı yapıyoruz acaba? :KK70:
 
Merhaba, bu benim ilk konum, ilk mesajım.. Fikirlerinizi bekliyorum, lütfen paylaşın.

2016 ocakta bir kelime oyununda sohbet etmeye başlayarak tanıştık. O İzmir'de ben İstanbul'daydım. Sohbet ilerledi, görüşmeye geldi ve sevgili olduk. Her ay bir iki günlüğüne beni görmeye gelirdi. Çok aşıktı bana, ben de ona. Evlenmeden önce cinsel bir deneyimimiz olmadı. Öpüşmekten bile kaçınırdı, muhafakarlığına verirdim. Dışarıda sarılmaya bile çekinirdi. Aslında o zamanlar içim hissetti ama önemsemedim. Aramızda hiç cinsel çekim yoktu, hiç arzuladığını hissetmedim, ben de herhangi bir cinsel çekim yaşamadım. Aklıma geliyordu ama evlendikten sonra aynı eve aynı yatağa girince yoluna girer sandım.
2018 eylülde evlendik. tam 3 ay ilişkiye giremedik. Tam sertleşemiyordu, ön sevişme olmadığı için cinsel birleşmede canım yanıyordu ve zevk alamıyordum, her seferinde kanamam oluyordu. Öpüşmek bile istemiyor gibiydi çoğu zaman. Duvarla öpüşmek gibiydi. Dudaklarını asla açmıyordu, hala öyle. İçtiğim bardaktan bile içmezdi. Vücudumun hiç bir yerine dokunmaz, öpmezdi. Kendini sürte sürte içime girerdi, 10 dakika bile sürmeden işini bitirip döner yatardı. Hala öyle.. İlk bir yıl kendimi suçladım, ben beceremiyorum diye düşündüm. Bir de evlendiğimizde ilk 1 ay haftada bir oluyordu. Sonra ayda 1, sonra üç ayda bire çıktı. Psikolojim alt üst oldu. 5 ay birlikte olmadığımızı biliyorum. Benden iğrendiğini hissediyordum, dokunmadığı öpmediği için. Söylüyordum, sana öyle geliyor diyordu.
Giyinip hazırlanıp karşına çıkardım, defalarca üstümde o kıyafetlerle reddedildim. Tek bir bahanesi var, yorgunum. Sen bana inanmıyorsun ama işte ölüyorum yorgunluktan. Eşimin işi ise altında arabayla denetleme yapıyor günde 3 4 yere. Sürekli herşeye yorgun. Yalvarıyordum, ya sen benim kocamsın seni arzuluyorum seninle birlikte olmak istiyorum, nolur reddetme beni diye.

Üstünden inmezdim ilk zamanlar, göğsüne üstüne yatmak isterdim, temas etmek isterdim iterdi beni. Gece uyumadan önce sarılsın diye çok yalvardığımı hatırlıyorum. Ayıp olmasın der gibi 1 2 dakika sarılıp yine döner kendi uyurdu.
İzmir'de hiç kimsem yok, çok yalnızım. Hala daha çevre edinemedim. Aslında içim içten içe burasıyla bağ kurmamı istemiyor gibiydi. Denize götürmeyi daha bir kere başaramadım. Beraber hiç bir şey yapmıyoruz, sinema, gezi, deniz, piknik, hiç bir şey. Bahanesi arabamız yok. Torbalı'dayız her yere uzağız Bir plan yap haftasonu diyorum, sen yap diyor. Ben yapıyorum, başka bir bahane buluyor.
Eşim bu konu hariç dünya iyisi bir insan maalesef. Evde huzursuzluğu yok, kendinden önce benim ihtiyaçlarımı düşünür. Benim istediğimi alır. Temizliğe yardım eder, yemek yapar, asla neden temizlik yapmadın ya da bugün neden yemek yok demez. Bakışlarında, hareketlerinde beni sevdiğini hissettiriyor işin tuhafı. Sadece tembel ve cinsel olarak isteksiz. Eşime hala daha kıyamıyorum bu yüzden. Çok merhametli.
Hep acaba yanlış bir evlilik mi yaptım düşümcesi aklımda olsa da hep bu sebeple boşanılır mı dedim kendime.
Yaşım 30a gelince artık çocuk istedim. Hormanaldi sanırım, deli gibi istedim ama. Boşanma isteği hala aklımda yoktu. Yine içim biliyordu ama bir şeylerin yanlış olduğunu. Kendime içten içe boşanırsan da belki tekrar evlenemeyeceksin, bir çocuğun olsun dedim. Çünkü eşim çok iyi bir baba olacaktı biliyordum. O süreç bile o kadar yorucuydu ki, sevişemiyoruz nasıl çocuğumuz olacak diye kavga edip ağladım. Yumurtlama dönemim belliydi, doktor 2 gün öncesi/yumurtlama günü/2 gün gün sonrası ilişkiye girin dedi. Biz bir kere yapıyoruz, ikincisi olmuyor, nerdeyse oturup ağlayacak yorgunum diye. Öyle bir tepki veriyor ki. Şükürler olsun ki ikinci ayımızda tek bir ilişkiyle tutturduk. Mayıs 2022'de bir kızımız oldu.
Kızımın doğumuyla ben hayat buldum. Bir yaşına gelince kendi hayatımı sorgular oldum. Aslında içimde olduğum hayattan ne kadar mutsuz olduğumu fark ettim. Eşim tarafından aslında geçiştirildiğimi, idare edildiğimi fark ettim. Hiç doğum günümü kutlamadığını fark ettim, evliliğimiz süresince bana asla kendimi özel hissettirecek şeyler yapmadığını fark ettim. Ben onun doğum günlerine, evlilik yıldönümlerimize evde hazırlık yaparken, o benim özel günlerimde sadece sözle kutlamayla geçiştiriyordu ama ben hiç bunu fark edememişim.
Eylül ayında kızım 16 aylıkken çok ciddi tartıştık bu cinsellik konusunu, onun bana olan ilgisizliğini. Ve ilk defa iğrendiğini itiraf etti. Kadın cinsel organından iğrendiğini söyledi, öpüşmekten de rahatsız olduğunu. Cinselliği asla önemsemediğini, benimle çok mutlu olduğunu, karı koca olmanın sadece cinsellik olmadığını, ailemizi sevdiğini söyledi. İlk defa o akşam ayrılmayı düşündüm, ilk defa orda içimde bir şeyler gerçekten kırıldı ama dillendirmedim. İstanbul'a annemlerin yanına gittim. Orda onunla konuşmak istemedim, aradığında hemen kapatmak istedim. Hatta bana ayrılmayı mı istiyorsun, ne düşünüyorsun dedi. Kulaklarımda uzun süre çınlayan bir şey daha dedi. ''Ne zannediyorsun ayrılma diye sana yalvaracağımı mı?''
İki hafta sonra geri döndüm evime ve kendime bir hedef koydum. 2023 yılının sonunda boşanmış olacağım. Ekimden beri sadece iki kez birlikte olduk, tartıştıktan sonra ağladı diye kıyamadım. Değişen bir şey yok, elimden geleni yapacağım dese de sonuç 10 dakikada dümdüz gir çık.. Hiç arzulandığımı hissetmedim, hala kadın gibi hissetmiyorum, bakire gibiyim hatta. Hiç sevişmedim ben diyorum kendime..
Açıkça söyledim artık onu cinsel olarak istemediğimi, içimde bir şeylerin bittiğini. Ama hala zoruma gidiyor, bu durumu çok kolay kabullendi. Yanaşmıyor hiç, arada laf sokuyorum sen istemiyorsun diye istemiyorum diyor. Bana atıyor suçu, uzatmıyorum ben de artık. Artık onu tshirtsüz görmeye bile dayanamıyorum, rahatsız oluyorum. Şu anda o çok mutlu ve memnun. Ben de evde huzursuz olmaması açısından ses çıkarmıyorum, geçiştirip zamanımı dolduruyorum. Sanırım o bu şekilde ömür boyu yaşar gerçekten. Bu evcilik oyununu sürdürüyorum şimdilik.
Eşimi hala seviyorum ama bu sevgiliyi sever gibi değil de çocuğumun babası olarak duyduğum sevgi ve saygı. Hala katlanabiliyor, idare edebiliyorsam bu sebepten.
Psikoloğa da başladım, sosyal kaygı ve anksiyete bozukluğu çıktı. İnsanlardan çok çekinir duruma gelmiştim, yavaştan onu da kırmaya başladım. Evlenmeden önce çalışıyordum, ama çok sık iş değiştirdim. Evlendikten sonra bir türlü çalışmak nasip olmadı, hep bir aksilik yaşadım. Sonra pandemi, çocuk derken kaldım. Artık çalışmaya da korkuyorum. Boşanmaya da korkuyorum. Kendimi psikologla bu sürece hazırlamaya çalışıyorum. Annem ve kardeşim durumdan haberdar, destekliyorlar. Psikoloğa başladıığımda eşime
Bir evimiz vardı, yılbaşında bir de arabamız oldu. Boşanmada evden gelen arabadan gelen parayla bir iş kurarım düşüncesindeyim. Küçük bir kız çocuğuyla yeniden hayata sıfırdan başlama düşüncesi çok korkunç ama o kadar mutsuzum o kadar sıkışmış hissediyorum ki şu anda.

Eşime cinsel ve aile terapisi için çok yalvardım, asla kabul etmiyor. Sen git, yeter diyor. Problemlerimizin kaynağı olarak benim psikolojimi görüyor. Gerçekten düzeleceğine inanıyor her şeyin. Hormonal de olabilir demiştim, doktora da gitmek istemiyor.

Paylaşmak istedim, okuduğunuz için teşekkürler..
Sizi okudum ve üzüldüm. İtiraf edip iğrendiğini söylediğiniz kısıma kadar acaba fark edilmeyen hafif bir otizm durumu olabilir mi diye düşündüm. Günlük hayatta çok belli olmayan ama bazı konularda takıntı oluşturan bir durum.
Siz piskoloğa gidin tabiiki ama aslında onun gitmesi gerekir, nasıl ikna edilir bilmiyorum. Yani bu suçlayabileceğiniz bir durum da değil ki, hasta olunca nasıl doktora gidiliyor bu da aynı şey..
Erkekler nedense gitmemekle ısrarcı böyle durumlarda.
Bence biraz daha ikna etmeye çalışın piskolog ya da cinsel terapi için, olmuyorsa gitmiyorsa kendinizi ve çocuğunuzu düşünmek zorundasınız. Tabiiki cinsellik cinsellik olarak şart değil ama farklı birşey ki, yani insanın arzuladığını hissetmesi, bi sarılma, bi öpme , bi kolunu elinle sevmek, bunlar çiftlere sorunlarını unutturuyor. Bunları yaşamayarak mutsuz olmanız normal, bende öyle olurdum.
 
Benzer şeyler yaşıyoruz. Ben eşimle evlilik öncesi ufak tefek şeylerde yaşadım üstelik. Bende bilerek ileriye gitmek istemediğini düşündüm hep. Öyle böyle evlendik çocuk isteyene kadar haftada 1 2 ilişki olurdu çocuk isteyince eşimde başladı ereksiyon sorunu ve isteksizlik. Bizim başka sorunumuz yoktu o zamanlar güzel gidiyordu herşey. Sonra çocuğumuz olmayınca tüp bebek yaptırdık oğlumuz var. Riskli gebelik diye 3 ay cinsellik yasaktı, sonrasındada doğuma kadar 3 5 kez oldu belkide. Bu sürede tabi eşim içki işini abarttıda abarttı. İçkili asla ilişkiye giremiyor. Bi kaç kez denedik ama yok olmuyor hap içiyor yine olmuyor. Çocuk olduktan sonra içkiyi azaltcam dedi azaltmak yerine arttırdı hergün içiyor. Rezil şekilde sarhoş olana kadar içiyor. En son ne zaman ilişkiye girdik bilmiyorum. Defalarca konuştum bu konuyu benim aklım fikrim cinsellikmiş, hiç bişeyimiz eksik değilmiş ama bi seks yapmıyoruz diye ondan kötüsü yokmuş. Antidepresan içiyo o yapıyormuş isteksizlik, canı istemiyormuş idare etmem lazımmış. 6 yıllık evliliğin 3.5 yılı böyle geçiyor. Hala idare et diyor. Madem cinsel sorunların vardı benimle niye evlendin ki.. Baştan söyleseydi açık açık keşke. Çocuğum küçük, mesleğim yok. Çocuğuma bakacak biri yok. Babamın maddi durumu iyi değil, iş buldum çalışmaya başladım derken onada büyük sorun yaratırız. Eşimin durumu iyi maddi bi sıkıntımız yok. Evimiz var arabamız var. Ama huzur yok, aşkta yok oldu gitti. Allahım elbet bi çıkar yol gösterir diye diye bekliyorum. Açıktan okumayı düşünüyorum çocuk biraz daha büyüyünce onu kreşe verip. Kendime biraz yatırım yapıp bi alanda kendimi geliştirmek istiyorum. Çocuğumda biraz büyümüş olur bu süre zarfında. Sonrasında inşallah herşey çok daha güzel olur.
 
ö
Benzer şeyler yaşıyoruz. Ben eşimle evlilik öncesi ufak tefek şeylerde yaşadım üstelik. Bende bilerek ileriye gitmek istemediğini düşündüm hep. Öyle böyle evlendik çocuk isteyene kadar haftada 1 2 ilişki olurdu çocuk isteyince eşimde başladı ereksiyon sorunu ve isteksizlik. Bizim başka sorunumuz yoktu o zamanlar güzel gidiyordu herşey. Sonra çocuğumuz olmayınca tüp bebek yaptırdık oğlumuz var. Riskli gebelik diye 3 ay cinsellik yasaktı, sonrasındada doğuma kadar 3 5 kez oldu belkide. Bu sürede tabi eşim içki işini abarttıda abarttı. İçkili asla ilişkiye giremiyor. Bi kaç kez denedik ama yok olmuyor hap içiyor yine olmuyor. Çocuk olduktan sonra içkiyi azaltcam dedi azaltmak yerine arttırdı hergün içiyor. Rezil şekilde sarhoş olana kadar içiyor. En son ne zaman ilişkiye girdik bilmiyorum. Defalarca konuştum bu konuyu benim aklım fikrim cinsellikmiş, hiç bişeyimiz eksik değilmiş ama bi seks yapmıyoruz diye ondan kötüsü yokmuş. Antidepresan içiyo o yapıyormuş isteksizlik, canı istemiyormuş idare etmem lazımmış. 6 yıllık evliliğin 3.5 yılı böyle geçiyor. Hala idare et diyor. Madem cinsel sorunların vardı benimle niye evlendin ki.. Baştan söyleseydi açık açık keşke. Çocuğum küçük, mesleğim yok. Çocuğuma bakacak biri yok. Babamın maddi durumu iyi değil, iş buldum çalışmaya başladım derken onada büyük sorun yaratırız. Eşimin durumu iyi maddi bi sıkıntımız yok. Evimiz var arabamız var. Ama huzur yok, aşkta yok oldu gitti. Allahım elbet bi çıkar yol gösterir diye diye bekliyorum. Açıktan okumayı düşünüyorum çocuk biraz daha büyüyünce onu kreşe verip. Kendime biraz yatırım yapıp bi alanda kendimi geliştirmek istiyorum. Çocuğumda biraz büyümüş olur bu süre zarfında. Sonrasında inşallah herşey çok daha güzel olur.
beni de geride tutan şey maddi imkansızlık, birine muhtaç kalma korkusu. anne babam bile olsa.. çok üzüldüm umarım yoluna girer her şey gönlünüzce.. 🤲 ama burada gördüğüm okuduğum kadarıyla boşanma öncesi biz her şeyi gözümüzde öyle bir imkansız hale getirip büyütüyoruz ki kendimizi iyice sıkıştırıyoruz olduğumuz duruma. aslında biz yazıyoruz en kötü senaryoları ve inanıyoruz öyle olacağına. halbuki hiçbir şeyin garantisi yok, belki babanıza düşündüğünüz kadar sıkıntı yaşatmaz, belki çok kolay bir iş kapısı bulursunuz ? kim biliyor ki.. Bu korkularımı psikologla kırıyorum çok şükür, çok farklı noktalardan bakmamı sağlıyor hayata.
 
Sanmiyorum. Aseksuel bence. Bu sekilde erkeklerin ve kadınların oldugunu demisti bir Doktor arkadasim. Hic ama hic cinsel arzulari olmuyormus bu kisilerin. Akli seyinde olmayan bir erkegin dünya uzerinde var olma ihtimaline asla inanamasam da, tibben varmis.

Ama konu sahibi, senden igreniyorum lafi fazla igrenc olmus. Bununla hayat gecirmeye tabi ki gerek yok. Zaten bu gidisle birgun bir bakmissin, bu evdeki moloz yuzunden senin aklini basindan alan birine kapilip gitmissin....iste o noktada kendinden nefret edersin.
evet aseksüel maalesef. diğer türlü asla şüphem yok. Allah saptırmasın 🤲
 
Mesajlaşmalar, yazılı kanıtlar, terapist şahitliği, doktor şahitliği, *çevrenizde bu durumunuza şahit olanların tanıklığı(bu konuya dikkat!), videolar... vb...
Eğer bu tarz kanıtlarınız yoksa hemen oluşturmaya bakın. Kendisine mesaj yoluyla "cinsel isteksizlik", "tedavi", sizi suçlamaları vb mesajlaşmalar yapmak, geçmişte bunlar yapıldıysa bu yazışmaları saklamak, çıktı almak, "cinsel isteksizlik" sebebiyle doktor ve terapist randevuları oluşturmak vb. Bu randevulara siz mutlaka gidin, eş kişisinin randevulara ısrarla katılmaması, sizi orada yalnız bırakması, vb.
Özel günlerde hazırladığınız sürprizlerin videoları(bugüne kadar hiç çekmediniz mi hatıra olarak?), hediyelerin faturaları..vb.
Kendinize aldığınız özel iç çamaşırı takımlarının faturaları, vb.
Eş kişisinin özel günlerinizi kutlamaması(mesaj yoluyla neden kutlamadın, bugüne kadar hiç kutlamadın yazın başlatın konuşmayı).
Özellikle de "kadın vajinasından tiksindiği" yönündeki ifadesinin ses veya video kaydı, veya mesaj olarak yazılı hali.

Siz bu şekilde dava açınca o da muhtemelen aynı şeyle sizi suçlayacaktır(çoğu insan cinsel konuların ispatı mümkün değildir gözüyle bakar). Fakat ispatı mümkündür. Mahkeme, her iki tarafı da Devlet Hastanesi'ne muayeneye yollar ve rapor çıkartır.
Bir de kimin tedavi için uğraş verdiğine ve kimin tedaviyi reddettiğine bakarlar.

*Bu konuya dikkat!: Bu arada cinsel sırların başkasına(terapist,doktor,avukat,görevli harici başkalarına) anlatılması cinsel mahremiyetin ihlalidir ve sizi ağır kusurlu durumuna sokabilir.
Çok dikkatli olun. Buraya yazdığınız bile görülmemeli, bilinmemeli.
teşekkürler dikkate alıcam
 
Sizin adınıza üzüldüm eşinizin ciddi cinsel problemleri var belli eşim beni seviyor diyorsunuz ama annesi gibi mi sizi seviyor anlamadım bir etkileşim yok Bir şeyi paylaşmak yok böyle mutsuz bir evliliği insan neden devam ettirir ki yine de son karar sizin elbette
tartışmalarda çok söylüyordum annenden ne farkım var benim diye 😔
 
Yeriniz de olsam bende ayrılırdım belirsizlik sevmiyorum siz tüm yolları denemişsiniz inş bundan sonrası için iyi bir hayatınız olur belli mi olur bazı bitişler başka şeylerin başlangıcı olabiliyor hakkınız da hayırlısı olsun inş❤️
teşekkür ederim 😌
 
Kocanın yaşadığı psikolojik bir rahatsızlık. Ben birebir aynı sorunu olan kitabı okumuştum. Bu şekilde kadın ve adam evlendikten sonra bu aynı sorun ortaya çıkıyordu.

Bununla ilgili kendi ilişkinizi karı koca oturup, ders çalışır gibi kitap okuyup düzeleceksiniz. Aşağıya bir tane iyi bir kitap bırakıyorum. Pdf halini bulursanız almanıza gerek kalmaz. Başka kitap alırsanız nobel gibi yerlerden al, abuk sabuk yazarların kitaplarını alıp kafanızı karıştırmazsınız.

çok teşekkürler ama hiç içimden gelmiyor, sanırım artık düzelsin istemiyorum..
 
Her şeyin farkındasın, tek ihtiyacın olan cesaret. İnşallah psikolog desteği o cesareti de verir sana. 'Sana yalvaracağımı mı sanıyorsun' cümlesi boşanmam için yeterdi bana. Annen arkandaysa boşanmadan gelecek para da tatmin edici olacaksa sal ipini gitsin, seni mutlu etmeyen adamın donunu yıkayıp yemeğini yapmak çok saçma. Mutluluk sadece yatakla ilgili değil sizde, seni çocuk eyler gibi eyliyor, içselleşmiş bir hayat arkadaşlığınız yok, o zaman bu ilişkiyi sürdürmenin de anlamı yok. Hayatına yeni bir yön vermek için geç kalma, iş kurmak sosyal hayata girmek sana yaşama sevinci verecek, emin ol çok daha iyi hissedeceksin. O evde seni sevmediğini bildiğin bir adamla yaşamak hayat boyu taşıyacağın en ağır yük olacak
o cümle hala aklımda maalesef. çok cesaretsizim. ama kararımı verdim artık 😌 işler çirkinleşsin istemiyorum bir de o.
 
ö

beni de geride tutan şey maddi imkansızlık, birine muhtaç kalma korkusu. anne babam bile olsa.. çok üzüldüm umarım yoluna girer her şey gönlünüzce.. 🤲 ama burada gördüğüm okuduğum kadarıyla boşanma öncesi biz her şeyi gözümüzde öyle bir imkansız hale getirip büyütüyoruz ki kendimizi iyice sıkıştırıyoruz olduğumuz duruma. aslında biz yazıyoruz en kötü senaryoları ve inanıyoruz öyle olacağına. halbuki hiçbir şeyin garantisi yok, belki babanıza düşündüğünüz kadar sıkıntı yaşatmaz, belki çok kolay bir iş kapısı bulursunuz ? kim biliyor ki.. Bu korkularımı psikologla kırıyorum çok şükür, çok farklı noktalardan bakmamı sağlıyor hayata.

Babam zor zamanlar geçirdi, evini kaybetti. Kardeşim var o evlenecek. Kira ödüyor, sabit bi maaşı yok, bi sakatlık geçirdi. Daha birsürü sebep ve sıkıntı. Mutsuz olduğumu görüyor. Senden önemli değil, yürümüyorsa al çocuğu gel diyor. Ama durumun ne olduğunun farkındayım. Eşim tedavi olmak istiyor, içkiyi bırakmak istiyorum sizi çok seviyorum diyor. Ama elde var 0.. Bilmiyorum nereye kadar böyle gidecek. Psikolojik destek bende alıyorum. Makul olanın şimdilik böyle idare etmek olduğunu biliyorum sanırım.. İnşallah herşey düzelir sizin içinde bizim içinde.
 
Babam zor zamanlar geçirdi, evini kaybetti. Kardeşim var o evlenecek. Kira ödüyor, sabit bi maaşı yok, bi sakatlık geçirdi. Daha birsürü sebep ve sıkıntı. Mutsuz olduğumu görüyor. Senden önemli değil, yürümüyorsa al çocuğu gel diyor. Ama durumun ne olduğunun farkındayım. Eşim tedavi olmak istiyor, içkiyi bırakmak istiyorum sizi çok seviyorum diyor. Ama elde var 0.. Bilmiyorum nereye kadar böyle gidecek. Psikolojik destek bende alıyorum. Makul olanın şimdilik böyle idare etmek olduğunu biliyorum sanırım.. İnşallah herşey düzelir sizin içinde bizim içinde.
çok sözler veriyor çok seviyor ama aynen sıfıra sıfır devam ediyoruz biz de. hayırlısı olsun hakkımızda 💞
 
Vallahi arkadaşım cinsellik olmadan evlilik olmaz. Mutsuz olursun, sinirli olursun. Öpüşürken ağzını bile açmaması bir tuhaf geldi bana, direkt kadınlardan iğreniyor gibi bir durum var. Hoş gerçi iğreniyorum demiş.Eşinin durumu hiç normal değil. İyi bile sabretmişsin. Bildiğim kadarıyla evlilikte cinsellik olmaması boşanma için yeterli ve geçerli bir sebep. Ben öyle her duruma boşan yazmam ama.. Bence de boşanmalısın kaldı ki adam da peşine düşerim mi sanıyorsun vs demiş. Hayat çoğu olasılığa gebe. Bir süre ailenle idare eder, iyi kötü bir iş bulur, bakarsın birileri ile tanışır yeniden mutlu olursun. Eşin sana karşı çook bencil malesef.. umarım bundqn sonra çok mutlu olursun bir kadını en çok üzen şeylerden biri kesinlikle cinsellikte istenmediğini düşünmek, eşinin onu arzulamadığını bilmek olsa gerek. Bu kötülüğü kendine yapma. Çok içten diyorum ki sen kadın gibi hissetmeyi hak ediyorsun arkadaşım, çok mutlu ol.
 
X