Evlilik yıldönümünde çeyrek altın takacakmış.

Hayir, cok normal bir beklentidesiniz.
Hediye de bekleyebilirdiniz, kapris de yapabilirdiniz.
Neden boyle olmayi asagilik bir seymis gibi goruyorsunuz?
Yalnizca bir gun.
1 gun.
Bir gun onemsensin, azicik simartilayim diye ummak cok insani bir duygu.

Buyutecek bir sey var.
Bunca yillik esisiniz, bir cicek, hediye vs beklemediginizi anlayamamis olmasi enteresan cidden.
Hadi bekliyorsunuz saniyor, oyleyse ne diye gidek de sağaa hediye alah seklinde lutfetmis gibi davraniyor, madem kapip gelseydi bir cicek.

Derdim bu degil demenize ragmen isguzarlik etmis cicek bocekle ugrasmis.
Gel biraz konusalim, oglani bugun birakalim dese daha hos olurmus ki siz de beklentim bu yondeydi demissiniz.

Sakinlesince sakin ayy uyusun, sabah kalkacak tavrina burunmeyin.
Gerekirse sabaha kadar oturup anlatin.
Bir gun uykusuzlukla kimse ölmez.
Ama boyle uyumayin.

Valla uyudu kendisi. Benim konuşacak pek mecalim yoktu bıraktım kendi haline. Tam da bunu anlatmak istedim işte. Madem yapabiliyorsun neden en başında yapmadın. Derdimin çiçek böcek olmadığını bildiği halde bir de gidip telafi etmek için çiçek alıyor. E alabiliyor isen en başta alsaydın madem.

Yemeğe gidince alacakmış bahane de bu. Ulan almayacaktın işte. Gel hediye Alah dedikten sonra ne yapsan boş zaten. Sıvama bari değil mi.

Beklentiyi zayıflık olarak görme hususunu ben de anlamıyorum. Minnetsiz ve Beklentisiz olmayı güçle bağdaştırıyorum nedense.
 
Sizin planladıgınız eşinize alacagınız hediye neydi? Romantiklikleri hep erkek tarafı mı yapmalı ? Sizde ona şaşıracagı bi romantiklik yapsanız belki sizi örnek alır en azından altta kalmamak için ufakta olsa jestler yapar ve ilişkinize heyecan katabilir

Kesinlikle sadece erkeğin yapması gerektiğini düşünmüyorum efem. Bilakis karşılıklı olmalı her şey. Lakin benim eşimin beklentisi hediye veya Sürpriz değil. O çok Hoşlanmaz bundan. O daha çok ona adım atmamı, sıcak davranmamı bekler. Bu durum hediyeden daha çok mutlu eder onu.
 
Çevremde 30 40 çocuk var, biri yaramazlıkta denktir oğluma, diğeri mızmızlıkta.
Aynı bünyede hem sürekli ağlayan, eli kolu durmayan, uyumayan, yemeyen, kendini boğarcasına saatlerce yerden yere atan, asla ama asla 1 dk yalnız kalmayanını daha görmedim.
Ama konu sahibinin çocuğu benimkinin 1 model üstü galiba.

Ayni cocuklardan bende de var.
İnsan canlari sag olsun diyor ama elbette yoruluyor.
Ben esimin basinin etini yiyerek cozdum.
Delire delire bana gunde iki kere sen cok iyi cok sabirli bir annesin demeyi ogrettim :)
Valla uyudu kendisi. Benim konuşacak pek mecalim yoktu bıraktım kendi haline. Tam da bunu anlatmak istedim işte. Madem yapabiliyorsun neden en başında yapmadın. Derdimin çiçek böcek olmadığını bildiği halde bir de gidip telafi etmek için çiçek alıyor. E alabiliyor isen en başta alsaydın madem.

Yemeğe gidince alacakmış bahane de bu. Ulan almayacaktın işte. Gel hediye Alah dedikten sonra ne yapsan boş zaten. Sıvama bari değil mi.

Beklentiyi zayıflık olarak görme hususunu ben de anlamıyorum. Minnetsiz ve Beklentisiz olmayı güçle bağdaştırıyorum nedense.

Cok tatli bir kadinsiniz ya hu.
Telefonun basinda arkadasimdan mesaj gelecekmis gibi bekliyorum alinti yapmanizi, hahahaha en son esimin attigi mesajlari boyle tek tek okumustum sanirim :)
Ay dur dur bi kere daha diyeyim
Cok tatli kadinsiniz ya hu
 
Kesinlikle sadece erkeğin yapması gerektiğini düşünmüyorum efem. Bilakis karşılıklı olmalı her şey. Lakin benim eşimin beklentisi hediye veya Sürpriz değil. O çok Hoşlanmaz bundan. O daha çok ona adım atmamı, sıcak davranmamı bekler. Bu durum hediyeden daha çok mutlu eder onu.
Kim hayır hoşlanmıyorum derki hediye ye yada güzel bir sürprize bence siz ona bi romantiklik yaşatın senin yapmadıgını ben yapıyorum beni örnek alırsın artık diyip kenara çekilin eminim durup bi düşünecektir ihmal ettiği şeyin farkına varacaktır
 
Sabahtan beri vakit buldukça konunu okuyorum idrak, yorum yapmak için her satırı her yorumu ve gelişmeni tek tek okumalıyım dedim. Seninle benzeştiğimiz çok fazla ortak nokta var; birkaç üyeyle de aynı şeyleri yaşıyormuşsun. Eğer onlar çözmüşse belki çözümleri işe yarar.

Kafan çok karışık, çözüm arıyor sağa sola çarpıyor ama ilerleyemiyorsun. Net cevaplara ihtiyacın var; kişiliğini ezmeden çözümlemeye ihtiyacın var. Anlamaya ve anlaşılmaya ihtiyacın var.

Sakin kal, hepsinin cevabını bu konuda bulacaksın, bu konu bence senin dönüm noktan olacak, bunu hissediyorum. Kaç senedir kadınlarkulübünü takip ederim, inan ilk kez işe yarar tavsiyeler verilen bir konu gördüm hem de BDV'de! Kimse boşan dememiş, kimse yokuş yapmamış. Birkaç güzide üyemiz başlığa ithafen tüm konuyu okumadan aralardan kafalarını çıkarmış. Nickini tam anımsayamadığım arkadaş iq seviyelerine göre yorum yapmış (inceydiiii, hoşuma gitti:rapci:). Velhasıl kelam konun senin gibi espirili ve ciddi bir şekilde kendini döndürmüş.

Benzer yapılara sahibiz; tam da @grill in gerçekleri yüzümüze yapıştırdığı gibi "yakın olmayı" kadınlık gururunu ezmek olarak görüyoruz. Ne için? Sebep aile yapın, annenin sana öğrettikleri, ergenlik dönemin ve içinde büyüdüğün çevre gibi bilinçaltını etkileyecek tonlarca sebep olabilir. Çok açıklık ve samimiyetle kendini ifade etmiş ama hem dışarıda aslan kadın olmayı hem yatakta memnun etmeyi başarabilen biri olmayı tek bedende toplamasına imrendim. Birazdan @grill ve birkaç üye için daha teklifim olacak.:eğlence:

Bir yıllık evliyim, çocuğum yok. Tam yaşadıklarını anlayamam fakat senin yolunun kıyısından köşesinden bir ara ben de yürüdüm. Bana da aynı şuan sana verilen gibi tavsiyeler verildi: "seni seviyorum de, diyemiyorsan yaz, şaşırt, tatile çık, otele git". Duyduğum an dinledim kimisini, kimisini eğip bükerek "ben bunu böyle yapmam şöyle yaparım" dediğim şekle bürüdüm. Hepsi havada kaldı. Yine yukarıda bir üyenin dediği gibi bana sadece "elimden geleni yaptım" dedirtti. Çünkü sağ olsun vicdanım hiç yormaz beni bu konuda:nazar: hemen ben yaptım amaaaan der işin içinden çıkar, rahatlarım. Ama elimden geleni yapmamış; çok çok az şey yapmışım.
Öyle gecelik giyip yanına gitmek, kucağına atlamak hemen olmuyor. Evet senin onun karısısın ama sana bir çift tatlı söz söylemeyen bir bakış atmayan bir kocanın kucağına durduk yere atlayınca o evin kadını değil, başka "hayatların kadını" gibi hissedersin. Senin yapında biri.

Ama keskin bir viraj olmasa da hafiften değişmek ve değiştirmek lazım. "kimse değişmez" diyen için bence @birgaripask35 ın itirazını dinlemek lazım gece sarılıp uyuyan bir eşe nasıl dönüşmüş, dönüştürmüş? :KK51:



Bir tane yorumunda kafandaki sorulara keskin ve net yanıtlar aramışsın.

1 - Her şeyden önce değerli olan "sen"sin.:KK200: Sen yoksan kimse yok, bunu unutma. Gerçek anlamda. Düşünsene ölsen gitsen yarın, kimin önemi var? Bu yüzden gün içinde sadece kendine ait olan bir 10 dakikan dahi olsun.

2- İnternette klişeleşen bir yazıya ithafen dünyanı değiştirmek istiyorsan önce kendini değiştir. Eşin için değil; kendin için. Bu espirili yönünü ondan saklayarak en büyük kötülüğü kendine yapıyorsun. Kendi şakalarından, kendi iç huzurundan onunla geçirdiğin sürece boyunca çalıyorsun. Büyük adım değil çok ufak şeylerle başlayabilirsin. Teşekkür etmekle, takdir etmekle, gülümsemekle.
Gerçekten seni anlıyorum, bu sabahki telefon konuşman gibi çok konuşmam oldu benim de. İyi bir şey söylemeye yola çıkıp batırmakta üstüme yoktur. Canım isterken aksini söylemekte hele bir numarayım hele. Neden, açıkça söylemek varken ? Ne kaybedersin? Sana gurursuz dese ne olur ki? Düşünse ne olur? Mutluluğundan daha mı önemli?

3- @filmdelisi haklı, ne kadar az iş yapıp ne kadar nazlanırsan, erkeğe iş kilitlersen o kadar kıymetlisin. Annemden ben hep kadının güçlü olduğunu, her işi kendi başına halledebileceğini gördüm. İstesek yaparız, atla deve değil. Ama size erkeklerden bir tüyo vereyim, biz ara sıra çok açıklıkla kadın erkek ilişkilerini konuştuğumuzda benimki bir gün şunu dedi " Ben iş seyahati için bir yere gittiğimde senin beni arayıp özlediğini, erken gelmemi istediğini bilmek isterim. Bana ihtiyacın olduğunu bilirsem koşa koşa gelmek isterim eve." Şaşırmıştım, o an çünkü "niye arayayım ki, iki gün gitcen kalcan ona da arıza mı çıkarayım bunu mu istiyorsun:confused:" demiştim.

4- Aptal yerine koyma, anlamaz diye düşünme. Anlamasa da hisseder. Ne istiyorsan dillendir. Güvenin kırıldıysa, bunu tamir için çabalıyorsa izin ver, yapsın. Kırılan güven tamir olmuyor deme, oluyor. İzi kalıyor, yere damlalar dökülüyor ama siliniyor. Kusursuz kimse yok ki, senin de çok yanlışın eksiğin var. İlla anlaman için empati kurman için kısasa kısas mı lazım?:KK20: Bizim kadınlar olarak en net anladığımız ama en kötü yol o, kısasa kısas! Bak 'ben de sevmiyorum' dediği anda nasıl kesmişsin demeyi.

5- Bir üye şuan eşinin başkasıyla evlendiğini düşün, kıskançlık öfke duyuyorsan şuanki kızgınlığının altında sevgin gizli demiş. Duygularını kontrol et. Sevip sevmediğini anlamaya çalışma, onu düşünme; kendini düşün. Onsuz hayat daha rahat olacak, bu kesin. Ama onunla güzel olur mu onu bi kontrol et. Bundan ziyade kendi duygularını kontrol et. Duygun varsa eğer bir şeyler yapmaya değer.


İnsanlar değişiyor, ben test ettim. Hem niye değişmesin ki? Hayat akıp gitmiyor mu, yerinde saymak kalıplara sıkışmak saçma değil mi? Niye o olmaz bu olmaz modundayız? Vay be ne kadar değişmişsin lafı da 'idrak bunu yapacak biri değildir' cümlesi kadar klas durmuyor mu?:sampiyon:

@grill ve @KaraTurna 'nın aşk ve yatak odası özelinde dersler olmak üzere, @birgaripask35 'ın 7 senede kocayı nasıl gece sürekli sarılan hale getirdiğini anlatan (kız ben 7 sene falan dayanamam, bana bu sene lazım:KK75:), @filmdelisi 'nin yardımcı olan eşinin ufaktan nasıl yardımcı olmaya alıştırdığı taktiklerini de içerdiği İlişkiler Duygular Bölümünde bu tarz deneyimlerinin paylaşıldığı bir onu açmayı ciddi olarak teklif ediyorum.:süslü: Gerçekten ben ve sen gibi - @idrakyollariiltihabi - üyelerin, naz niyaz bilmeyenlerin bu tarz taktiklere ihtiyacı var. Lütfen yardım elinizi uzayın kızlar!:süslü:

Emeğe saygı yazıp kaçasım var. Hani söyleyecek kelam bırakmadınız bana :) savunma mekanizmam çöktü okuyunca :)

Tüm cevapları tek tek okudum. Ciddi manada yardımcı owlcak öneriler yazılmış. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Özellikle neden böyleyiz kısmındaki açıklamaya katılıyorum. Bir akrabamın tacizine uğradığım için annemden azar işitmemin akabinde çok da sağlıklı ilişkiler kurmayı beklemem anormal olurdu zaten. Bunu da İlk Kez yazıyorum sanırım. İlk kez itiraf ediyor da olabilirim bilmiyorum. Kötü bir anı neticede. Ve ben yıllarca "bundan etkilenecek kadar zayıf biri değilim" diye avutmuş olabilirim de kendimi. En nihayetinde ben 12 yaşında hareketlerime dikkat etseydim niye tacize uğrayayım ki. Neyse geriliyorum bunu yazarken bile...

Ever aile pek etkili böyle olmamda. Ayıp, günah, yasak. O ne der, bu ne söyler. Zaten sevgili babacığım da pek gösterirdi sevgisini sağolsun. Böyle sevgiye boğardı beni. Ondan öğrenmiş olabilirim böylesine kalas olmayı. Bu da mümkün tabi.
 
Evet ben iyice delirince yaptı bunları. Geri zekalı olmadığını biliyorum. Gayet zeki bir adam. Neden bu hale gelmeden önce yazmadı ki o notu? Çünkü o zaman benden intikam alamazdı. Bak sen bana bunları yaşattın, ben de sana bunu yapıyorum diyemezdi. Bilmem seviyordur belki hala beni bilmiyorum. Eskiden severdi, çok severdi.
Ben erkeklerin bu kadar komplike pasif agresiflik yapmayacağını düşünüyorum. Siz şu an öfkenize mutsuzluğunuza yakın bir hedef aradığınız için ne yapsa eşinize bileniyorsunuz hepimizde oluyor böyle kilitlenmeler. Bence eşiniz sizin tahmininden fazla etkilendiğinizi görünce yaptı bu jestleri cidden samimi olduğunu düşünüyorum bence seviliyorsunuz hala
 
Allah yardımcınız olsun ya sen ve idrak anlattıkça dehşete düşüyorum hadi canım diye ne yalan söyleyeyim.
Yani ben öyle olsa yemek temizlik salıveririm ilk fırsatta yapmam gerekenleri onları uyuttuğum anda yatağa atlar uyurum herhalde. Ama tabi yine şartları kendi çocuklarıma göre düşünüyorum sanırım.
Tekrar diyorum Allah yardımcınız olsun :/

İşte ben hiçbir şeyi salmıyorum. Her gün ev süpürüyorum, temizliyorum. Düzenli yemek yapıyorum. Her gün balkonu yıkıyorum vs. Aman faturalar unutulmasın, aman bir şey atlanmasın. Annem küsmesin, babam eşimi sevsin, kardeşim bana gelsin. Her şey mükemmel olsun ama insan ilişkileri bok gibi olsun. Çünkü öyle :)
 
Konunuza hem güldüm hem üzüldüm. Beni yanlış anlamayın, üzüldüm çünkü kendinizle ilgili açtığınız konuyu da biliyorum. Ona yorum yazmamıştım ama o konuyu okuduğumda "biri beni anlatmış" diye düşünmüştüm. Üzülmemin sebebi bu.

Dışarıdan nasıl görünürseniz görünün -sert, şefkatsiz, kibirli, ruh hastası, zalim(?)- içinizde öyle olmadığınızı düşünüyorum. Göründüğünüzden, zannedildiğinizden ve hatta sizin zannettiğinizden daha hassas olduğunuza eminim.
Eşinize karşı aşılamayacağını düşündüğünüz duvarlar örüyorsunuz ama içten içe aşmasını istiyorsunuz bence. Siz söylemeden o kendisi aşsın, aşmayı başarsın istiyorsunuz.
Eşiniz hep mi böyleydi bilmiyorum ama onun o duvarlara toslamaktan yorulduğunu düşündüm ben. Zamanında o kadar eleştirilmiş ki ne yapacağını bilemez hale gelmiş gibi. O da size "dönüşmeye" çalışmış gibi. O yüzden cümlelerini bu kadar hoyratça savuruyor gibi.

Bütün yorumlarınızı okumadım, yanılıyor da olabilirim bilmiyorum. Ama eğer dediğim gibiyse aşılamayacak sorunlarınız yok bence. Nasıl aşılır bilmiyorum, o duvarlar nasıl yıkılır onu hiç bilmiyorum. Ama umarım halledersiniz...

Yanılmıyorsunuz, hep böyle değildi eşim. Duvara toslamaktan yoruldum evet. Çokça hataları da oldu ama telafi etmesini de bildi zamanında. Şimdilerde uğraşmıyor işte.
 
Emeğe saygı yazıp kaçasım var. Hani söyleyecek kelam bırakmadınız bana :) savunma mekanizmam çöktü okuyunca :)

Tüm cevapları tek tek okudum. Ciddi manada yardımcı owlcak öneriler yazılmış. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Özellikle neden böyleyiz kısmındaki açıklamaya katılıyorum. Bir akrabamın tacizine uğradığım için annemden azar işitmemin akabinde çok da sağlıklı ilişkiler kurmayı beklemem anormal olurdu zaten. Bunu da İlk Kez yazıyorum sanırım. İlk kez itiraf ediyor da olabilirim bilmiyorum. Kötü bir anı neticede. Ve ben yıllarca "bundan etkilenecek kadar zayıf biri değilim" diye avutmuş olabilirim de kendimi. En nihayetinde ben 12 yaşında hareketlerime dikkat etseydim niye tacize uğrayayım ki. Neyse geriliyorum bunu yazarken bile...

Ever aile pek etkili böyle olmamda. Ayıp, günah, yasak. O ne der, bu ne söyler. Zaten sevgili babacığım da pek gösterirdi sevgisini sağolsun. Böyle sevgiye boğardı beni. Ondan öğrenmiş olabilirim böylesine kalas olmayı. Bu da mümkün tabi.

Çok çok üzgünümm ama mutlaka sizin için derttir sorununuz fakat bu platformda öldürülme ihtimali olan kadınlar da var. Son yorum yaptığım konuyu okuyun lütfen. Romantizm beklentiniz şu anda benim için..... yorum da bulamadım valla.
 
Diğer konunu da okudum da şimdi aynı ben. Demek ki kadınlar da erkekler gibiymiş, birbirine benziyormuş.

Sorun1: Tek sefer denemişsiniz.
Sorun2: Adam hiçbir şey istemiyorum, yüzündeki iki kas hareket etsin diyor. Surat asmaktan daha az hareket ediyor gülerken! :rolleyes:

Dediğiniz gibi altında bir şey mi arıyor? Örnek üstünden anlatayım. Bir gün benimki de hiç öyle bi amaçla söylemediğim halde öyle bir imada bulundu. Şakayla karışık biraz da hayal kırıklığıyla bakarak "Var ya gerçekten aşk olsun, bu kadar yıldır beni tanıyorsun gram yapsam şöyle bir şey dicem ki böyle düşün. Ne zaman gördün, yazıklar olsun. Sen bunu zaten yapacaksın, ben iyi söyliyim de güzel güzel gülerek yap bari.Kötü söylerim azıcık tatlı dilli ol dersin, iyi söylerim böyle niyetin mi var dersin. Öyle niyetim olsa valla koymayacak ama çok dokundu dediğin" dedim. Ondan sonra birkaç kere daha ufak böyle dedi şakaya vurup benzer yanıtlar verince daha da bi şey söylemiyor.

Söyleme, şikayeti bırak, öfkeyi bırak zaten şaşıracak, çok ufak bir adım at. İlkinde afallayacak, ikinci küçük adımında o da yürüyecek gör bak.:süslü:

Sen başkasına cevap yazdıkça ben de sana yazıyorum, mazur gör:rolleyes:

Ne mazur görmesi yahu, teşekkür ediyorum vakit ayırıp yazdığınız için :) ya ben işte o verdiğin uzun cevabı versem sorun kalmayacak aramızda. Ben daha çok "fesat düşüncelisin!" deyip susuyorum. Çok güzel susuyorum hatta :)
 
Güncel kutlamanızı şimdi okudum ve tam anlamıyla kendimi gördüm.
Zor bir çocuğa hem anneliğini layığıyla yapmaya çalışan hem kariyerine ket vurulan hem de bir şekilde evliliği için içinde bir tohum yeşeren kadının delirmesi.
Çok normal, ne bekliyorduk ki.
Aksine az bile söylenmiş ve kendinizi açmışsınsınız.
Çocuğunuzla alakalı tüm detayları yaşıyorum, o sebeple bugüne kadar nasıl duygularına ket vurabildiğinizi aklım almadı.
Bugün benim kutlanmayan ve ebedi kutlanmayacak olan evlilik yıldönümüm ve sabaha kavgayla başladım yine çocuk meselesi yüzünden.
Böyle annelere en güzel hediye ‘insan’lıktır.
Bizlerin de insan olduğu, en azından bedenen ve ruhen gösterdiğimiz insanüstü çaba için takdir, eş olduğumuz için şefkat ve dediğiniz gibi yedikçe mutlu eden idolümüz çikolatadır.
Yahu, bir teşekkür çok zor olmamalı.
Bunlara katlanıp bizi aile yapan temel direk olduğun için çok mutlu ve minnettarım sözü, 1 sene daha gaz verir insana.
İnsanız, kadınız ve anneyiz.
En ihtiyacımız olan şey 2 saatliğine tüm sorumluluklardan kurtulup sıradan bir insan olmak...
Çok mudur asla, ama anlayan var mıdır orası meçhul.

Tam da "ne bekliyorsun ki erkekler hep böyle" tepkisine uygun bir cevap bu. Altına imzamı atıyorum. Ben yorgun bir anne, kadınlığını unutmuş bir insanım. Anlaşılmaya ve şefkate ihtiyacım var. İnsan olduğumu hatırlamaya ihtiyacım var. Derdim bu, derdim hediye değil...
 
Valla ancak bu kadar olabilirdi.
Aynni tonlamayi kulagimla duydum sanki.
Bir de "gururlusun, kibirlisin" tonlamasini.
Ben de benimki gecen yil unuttugunda bir sakiz alsaydin bari dedigim icin sakiz almisti :))
Ama bakin bu benim anlattigim ilk ve son unutuşu.
Ben hep bundan bahsederim ama ben unutmusken onun hatirlayip getirdigi hediyelerden, sirf bir cikolata vermek icin isten cikip evin kapisinin onune birakip sonra tekrar ise gittiginden, mektubundan vb bahsetmem.
Bu yonden de benziyorsak, haksizlik etmeden esinize dusunun.
Ornegin gecen sene ne yapmistiniz?

Geçen sene hiçbir şey yapmamıştık. Çünkü bu durumdan daha vahimdi halimiz. İnanılmaz bir öfke vardı aramızda. Ne o yaptı, ne ben bekledim. Bu yıl nispeten daha sakiniz. O yüzden kavga yerine kırgınlık oldu işte.
 
Ayni cocuklardan bende de var.
İnsan canlari sag olsun diyor ama elbette yoruluyor.
Ben esimin basinin etini yiyerek cozdum.
Delire delire bana gunde iki kere sen cok iyi cok sabirli bir annesin demeyi ogrettim :)


Cok tatli bir kadinsiniz ya hu.
Telefonun basinda arkadasimdan mesaj gelecekmis gibi bekliyorum alinti yapmanizi, hahahaha en son esimin attigi mesajlari boyle tek tek okumustum sanirim :)
Ay dur dur bi kere daha diyeyim
Cok tatli kadinsiniz ya hu

Evlilik yıldönümünde iltifat aldım çok şükür :) teşekkür ederim efem gülümsedim valla. Eşimin ağzının tadı bozulmuşsa demek, o fark etmiyor işte.
 
Kadında onur ve gurur güzel bir şeydir, buradan sık sık yazarım dert anlatanlara birazcık onur lütfen diye ama fazlası zarar
O senin hayat arkadaşın, bazı yerlerde biraz saçma gururu bir kenara koymak lazım. 5 yıldır evliyim, ilk zamanlar bu gurur sorununu biz de yaşadık ancak yaştan mütevellit çabuk fark edebildik. Eşimin içini dökmesi bazı şeyleri anlamama sebep oldu, bana dedi ki ; benim beynim dümdüz çalışıyor, surattan tripten, beklentiden anlamıyorum, lütfen konuş benimle, bu güne dek erkek gibi yaşamış olabilirsin ama bana erkeklik yapma, bu evde bir erkek ve bir kadın var, kadın gibi davran, gereksiz gururdan vazgeç çünkü sen bunu yaptıkça benim inat damarım kabarıyor, bir şeyden rahatsızsan benimle konuş anlarım, uzaklaştığında ben daha uzağa gidiyorum, evlilik konusunda senden tecrubeliyim, ilk evliliğimde yaşadım bunları sonuç boşanma oldu, bana biraz güven dedi. Şimdi takıldığım bir şey olduğunda demliyorum bir çay oturup konuşuyoruz, evde daha sıcak bir ortamı canlı tutuyoruz, sarılmak, öpüşmek, şakalaşmak gibi iletişimi şekillerini kullanıyoruz. O da eğildi, ben de eğildim çünkü bu evliliği sevgiyle yürütmek istiyoruz. Ve çocuğunuz dahi olsa eşinle aranıza kimsenin girmesine izin verme, öncelikle bu ayrı yatma işini çözün, yeniden alışın birbirinize, çocuğa da bir düzen kurun, kendi yatağı, kendi odası, kendi başına vakit geçireceği bir alanı olsun. Çevremde çok sık görüyorum bunu çocuk anneye yapışık yaşıyor, bu da anneyi tüketiyor, bence işe çocuğun alışkanlıklarını değiştirmekle başlayın ki eşinle sana biraz zaman kalsın, konuşun bunları, bence düzelmeyecek bir durum yok sadece aranızdaki duygusal iletişimi güçlendirmeniz gerekli.


Ayrı yatma mevzusunu çözemiyorum bir türlü. Oğlana yer yatağı alırsak ancak mümkün olabilir. Bir de gerdeğe hazırlanacak taze gelin gibi hissediyorum kendimi bu konuda. Ciddi manada aynı yatakta yatmak bilmediğim bir şey gibi artık. Elimi ayağımı nereye koyarım bilemem gibi. Böyle değişik bir his anlatamıyorum :)
 
Hepsini okudum mevzunun. Benden de saygılar efem. Çeyrek ya da istediğiniz 100 dolarla mutluluklar..

100 dolar mı istemişim benim niye haberim yok :) istemişsem bile onu da vermemiş demek ki zalım adam. Bunlar yetmez efem, beşi bir yerde de isteyeceğim yarın. Mutluluk pahalı ne de olsa.
 
X