- 12 Aralık 2016
- 97
- 38
- 34
- Konu Sahibi Tarihyazar
- #1
Merhaba arkadaşlar nerden başlayacağımı bilemiyorum.
Eşimle evlenmeden önce yaklaşık 4 yıl konuştuk. Bizimki benim açımdan biraz bağlılıktı daha sonra aileler araya girdi ve biz 2 ay içerisinde evlendik. Ben de çok uzamaması taraftarıydım zaten. Eşimle annem tanıştıklarında eşim annemi çok sevmişti sürekli ondan bahsediyordu. Ama aileler tanıştıktan sonra özellikle de nişandan sonra eşim annemden resmen nefret etti fakat bana söylemedi sebebini hiçbir zaman.
Nişanım aile içerisinde kalabalık olmadı sadece 3 arkadaşım gelmişti. Eşimin ablası demiş ki benim arkadaşlarıma '' eee kızlar siz neler yapıyorsunuz?'' demiş. Onlarda havalanarak ''biz ilahiyat mezunuyuz.'' demişler daha sonra kendi aralarında konuşmaya devam etmişler ablası öyle kalmış. Eşim bana bunu anlatınca böyle bir şeyin olamayacağını düşündümse de bunu ona anlatamadım. ve kendi arkadaşlarıma sordum. Onlarda o sıralar görümcemleri çok beğenmişler bana övüp duruyorlardı. Olayı anlatınca çok şaşırdılar. ve olayın aslında öyle olmadığını anlattılar ''atama bekliyoruz.'' demişler sonra görümcem kendisi yüzünü dönmüş. (ya aslında mesele kimin yüzünü döndü kimin güldü meselesi değil bu konuşma meselesi haline gelmemeliydi. netice de bir daha karşılaşmayacaklar ve onlar benim misafirlerim olduğu için taşlar doğrudan bana geliyor aslında.) Bu arada bana bohça olarak neredeyse hiçbir şey getirmemişler evde duran şeylerı getirmişler toka falan almışlar ben görümcemin odasına girdiğimde aynı tokadan kendine de aldığını gördüm yani bana ne aldılarsa ona da almışlar. Alışveriş falan da yapılmadı.
Bu arada benim ailem başka şehirde, kaynanam başka şehirde, biz başka şehirde yaşıyoruz. Kaynanam eşimin yanına gittiğinde gidip eşyalara bakmışlar rengine kadar ayarlamış öyle kendi evine dönmüş ertesi gün eşimle ben alışverişe çıkınca eşim bu mobilyalar daha güzel vs deyince ben de eşim beğendiyse o olsun dedim. O şekilde eşyalarım alındı. Daha sonra öğrendim ki mobilyalar kaynanamın mobilyaları ile aynıymış. berjerlerin deseni rengi bile aynı. Bunu öğrenince çok üzüldüm ağladım. Ama eşimin hiçbir açıklaması olması sadece beni dinliyor o kadar. resmen arkamdan iş çevirip beni salak yerine koymuşlar.
Düğün kaynanamın yaşadığı şehirde oldu. kuaförü falan görümcemler ayarladı. En ucuz kuaförü seçmişler o kadar kötü baş ve makyajım oldu ki görenler noldu sana diyorlardı en mutlu günüm en berbat günüm oldu yani. ve kimse de sonrasında üstüne alınmadı benim kuaförü yönlendirmem lazımmış vs.
Neyse düğün oldu. Takılar takıldı sonra odaya geçtik takıları keseye koyup yanıma almak istiyordum ben eşim hemen abla sen al bunu salon parasını da buradan verirsin dedi. Ben de bir şey diyemedim. Sonra kaynanamın evine geldik oradan balayına gidecektik. kaynanam altınları istedi yolda bişi olurmuş diye. ben de gerek yok dedim. sonra eşimi alıp banyoda konuştular. eşimde evet mantıklı ddeyince odaya gittim altınlarımı vermeye bi baktım görümcemler, eşim, kaynanam düğünde takılanları sayıyorlardı ben altınları verdim kaynanam seti verme kalsın yeni gelinsin dedi yok dedim. görümcem ordan anne bırak ısrar etme istemiyorsa kalsın dedi. çok zoruma gitmişti böyle demesi.
Sonra balayına o halde gittim ben. 1 hafta sonra eşimin memleketinde düğün vardı. oraya gittik kaynanam altınlarımı o zaman verdi. tabi ben ne kadar altınım param var bilmiyordum. eşim hep tecrübesizsiz vs diyerek geçiştirdi. ben de hep sustum.
Evimize geldiğimizde birgün eşimin telefonunda ablası ile yazışmalarını gördüm. ablası mesajları sil eşin görmesin yazmış. bunu okuyunca işkillendim ve diğer mesajlarıda okumaya başladım. Annemin yemeklerinin berbat olduğunu falan yazmış eşim annemden o karı diye bahsetmiş. resmen dedikodu yapmışlar. o kadar zoruma gitti ki yıkıldım ben. sonra eşimle konuşunca bizim köyde öyle denir vs diyerek daha doğrusu ne diyeceğini bilemeyerek savundu kendisini bunu da sineye çektim.
hep bi bebek istiyordum belki düzelir bazı şeyler. ve bulunduğum şehirde gerçekten çok yalnızdım. bir gün hamile olduğumu öğrendim çok mutlu oldum ve eşim ben istemiyordum sen yaptın vs gibi sözler sarfetti bana ben ağlayamaya başlayınca özür falan diledi ama hiçbir zaman verdiği o ilk tepkiyi unutamadım unutulmuyor çünkü.
birgün dişim ağrıyordu dişçiye gittim özelde çekilmesi gerekiyordu 2 tane dişin doktor hamilelikte hiçbir sakıncası yok dedi ve ben sonra düşük yaptım bebeğimi kaybettim. hamilelikte diş çekimi olmadığını da daha sonra başka doktorlardan öğrendim. eşime de anlattım bunu. neyse aradan birkaç ay geçti eşimin dişine dolgu yapılması gerekiyordu ve eşim o doktora gitti yine. ve o bebek için sadece benim üzüldüğümü anladım o gün.
şimdi çocuk istiyor eşim ama artık soğudum ben ondan. boşanma fikri var sürekli aklımda. bir insan sürekli annesine göre hareket eder mi her şeyi gidip annesine anlatır mı? ben bunları evlendikten sonra farkettim.
Kaynanam çok cahil bir kadın kınamak için demiyorum ama çok ileri görüşlü biri değildir.
Bazen eşimin acaba bir akli problemi var da ondan mı acaba bu kadar çok müdahale etme ihtiyacı duyuyorlar diye düşünüyorum.
Eşimle evlenmeden önce yaklaşık 4 yıl konuştuk. Bizimki benim açımdan biraz bağlılıktı daha sonra aileler araya girdi ve biz 2 ay içerisinde evlendik. Ben de çok uzamaması taraftarıydım zaten. Eşimle annem tanıştıklarında eşim annemi çok sevmişti sürekli ondan bahsediyordu. Ama aileler tanıştıktan sonra özellikle de nişandan sonra eşim annemden resmen nefret etti fakat bana söylemedi sebebini hiçbir zaman.
Nişanım aile içerisinde kalabalık olmadı sadece 3 arkadaşım gelmişti. Eşimin ablası demiş ki benim arkadaşlarıma '' eee kızlar siz neler yapıyorsunuz?'' demiş. Onlarda havalanarak ''biz ilahiyat mezunuyuz.'' demişler daha sonra kendi aralarında konuşmaya devam etmişler ablası öyle kalmış. Eşim bana bunu anlatınca böyle bir şeyin olamayacağını düşündümse de bunu ona anlatamadım. ve kendi arkadaşlarıma sordum. Onlarda o sıralar görümcemleri çok beğenmişler bana övüp duruyorlardı. Olayı anlatınca çok şaşırdılar. ve olayın aslında öyle olmadığını anlattılar ''atama bekliyoruz.'' demişler sonra görümcem kendisi yüzünü dönmüş. (ya aslında mesele kimin yüzünü döndü kimin güldü meselesi değil bu konuşma meselesi haline gelmemeliydi. netice de bir daha karşılaşmayacaklar ve onlar benim misafirlerim olduğu için taşlar doğrudan bana geliyor aslında.) Bu arada bana bohça olarak neredeyse hiçbir şey getirmemişler evde duran şeylerı getirmişler toka falan almışlar ben görümcemin odasına girdiğimde aynı tokadan kendine de aldığını gördüm yani bana ne aldılarsa ona da almışlar. Alışveriş falan da yapılmadı.
Bu arada benim ailem başka şehirde, kaynanam başka şehirde, biz başka şehirde yaşıyoruz. Kaynanam eşimin yanına gittiğinde gidip eşyalara bakmışlar rengine kadar ayarlamış öyle kendi evine dönmüş ertesi gün eşimle ben alışverişe çıkınca eşim bu mobilyalar daha güzel vs deyince ben de eşim beğendiyse o olsun dedim. O şekilde eşyalarım alındı. Daha sonra öğrendim ki mobilyalar kaynanamın mobilyaları ile aynıymış. berjerlerin deseni rengi bile aynı. Bunu öğrenince çok üzüldüm ağladım. Ama eşimin hiçbir açıklaması olması sadece beni dinliyor o kadar. resmen arkamdan iş çevirip beni salak yerine koymuşlar.
Düğün kaynanamın yaşadığı şehirde oldu. kuaförü falan görümcemler ayarladı. En ucuz kuaförü seçmişler o kadar kötü baş ve makyajım oldu ki görenler noldu sana diyorlardı en mutlu günüm en berbat günüm oldu yani. ve kimse de sonrasında üstüne alınmadı benim kuaförü yönlendirmem lazımmış vs.
Neyse düğün oldu. Takılar takıldı sonra odaya geçtik takıları keseye koyup yanıma almak istiyordum ben eşim hemen abla sen al bunu salon parasını da buradan verirsin dedi. Ben de bir şey diyemedim. Sonra kaynanamın evine geldik oradan balayına gidecektik. kaynanam altınları istedi yolda bişi olurmuş diye. ben de gerek yok dedim. sonra eşimi alıp banyoda konuştular. eşimde evet mantıklı ddeyince odaya gittim altınlarımı vermeye bi baktım görümcemler, eşim, kaynanam düğünde takılanları sayıyorlardı ben altınları verdim kaynanam seti verme kalsın yeni gelinsin dedi yok dedim. görümcem ordan anne bırak ısrar etme istemiyorsa kalsın dedi. çok zoruma gitmişti böyle demesi.
Sonra balayına o halde gittim ben. 1 hafta sonra eşimin memleketinde düğün vardı. oraya gittik kaynanam altınlarımı o zaman verdi. tabi ben ne kadar altınım param var bilmiyordum. eşim hep tecrübesizsiz vs diyerek geçiştirdi. ben de hep sustum.
Evimize geldiğimizde birgün eşimin telefonunda ablası ile yazışmalarını gördüm. ablası mesajları sil eşin görmesin yazmış. bunu okuyunca işkillendim ve diğer mesajlarıda okumaya başladım. Annemin yemeklerinin berbat olduğunu falan yazmış eşim annemden o karı diye bahsetmiş. resmen dedikodu yapmışlar. o kadar zoruma gitti ki yıkıldım ben. sonra eşimle konuşunca bizim köyde öyle denir vs diyerek daha doğrusu ne diyeceğini bilemeyerek savundu kendisini bunu da sineye çektim.
hep bi bebek istiyordum belki düzelir bazı şeyler. ve bulunduğum şehirde gerçekten çok yalnızdım. bir gün hamile olduğumu öğrendim çok mutlu oldum ve eşim ben istemiyordum sen yaptın vs gibi sözler sarfetti bana ben ağlayamaya başlayınca özür falan diledi ama hiçbir zaman verdiği o ilk tepkiyi unutamadım unutulmuyor çünkü.
birgün dişim ağrıyordu dişçiye gittim özelde çekilmesi gerekiyordu 2 tane dişin doktor hamilelikte hiçbir sakıncası yok dedi ve ben sonra düşük yaptım bebeğimi kaybettim. hamilelikte diş çekimi olmadığını da daha sonra başka doktorlardan öğrendim. eşime de anlattım bunu. neyse aradan birkaç ay geçti eşimin dişine dolgu yapılması gerekiyordu ve eşim o doktora gitti yine. ve o bebek için sadece benim üzüldüğümü anladım o gün.
şimdi çocuk istiyor eşim ama artık soğudum ben ondan. boşanma fikri var sürekli aklımda. bir insan sürekli annesine göre hareket eder mi her şeyi gidip annesine anlatır mı? ben bunları evlendikten sonra farkettim.
Kaynanam çok cahil bir kadın kınamak için demiyorum ama çok ileri görüşlü biri değildir.
Bazen eşimin acaba bir akli problemi var da ondan mı acaba bu kadar çok müdahale etme ihtiyacı duyuyorlar diye düşünüyorum.