Evlilik, eş tayini, babayla konuşma.

Konu sahibi arkadaşım bu aklı başında yorumu lütfen dikkate alın.
Ne babanıza para vermeyi kabul edin, ne de acele edip nikah kıyın.
Biraz çalışıp neler olup biteceğini görmenizde fayda var.
Sevdiğiniz adamın bazı tavırları da rahatsız edici.
Uzun vadede sorun çıkması muhtemel.
Aşk herşeyi halletmiyor tek söyleyeceğim bu.
 

yenilikler her zaman korkutur insanı.
ama risk alırsanız karşılığını fazlasıyla alırsınız.
hangi şehre gideceksiniz bilmiyorum ama yalnız başınıza çok rahat edeceğiniz bir şehre gidiyor olabilirsiniz.
kadın olmak bu ülkede zor zaten, ben de çok yaşadım bu zorlukları ama özellikle kendi başıma yaşamaya başlamadan önce yaşadım. elbette ki yalnız yaşadığınızda hayatınız dikensiz gül bahçesi olmayacak ama sırf kadın olduğunuz için hayatınızda söz sahibi olduğunu düşünen erkekler (baba, abi, sevgili hatta akrabalar) yerine hayatınızın kontrolü kendinizde olacak.
bence bu her kadının yaşaması gerken bir deneyim.
hatta bence bir iki yılı bu şekilde kendinize ayırmak kendiniz için yapabileceğiniz en büyük iyilik olabilir.
evlilik çok büyük bir sorumluluk. ondan önce hayatı tanımak, hayatın tadına varmak ve kişiliğinizin oturması için kendinize zaman tanımalısınız bence.
evlilik, ev, çocuk, meslek derken hayatınız bir sorumluluklar silsilesi halinde devam edecek zaten.
bence risk almaktan çekinmeyin. hayat çok güzel süprizler çıkarabilir önünüze :)
 
Sonraki süreç nasıl oldu düğününüz olmadı mı? Olduysa aileniz yanınızda oldu mu?

BEn düğün sevmem, nikah yapıcam tayin için dedim
Annem babamı ikna etti ben doğuda terör bölgesinde çalışmaya başlamıştım 21 yaşındaydım
Egeliyim normalde doğunun zorluklarını bilmiyordum.
Babam hiç memnun olmadı ama tamam dedi
Eşimi aldım çalıştığım yere gittik
Nikah yaptık orada kimse yoktu ailemden
Zaten benim için nikah bir formaliteden ibaret
Neyse sonra o yıl eş durumuyla memleketimize yakın bir şehre geldik. Babam hiç memnun değildi damadını sevmediği için, benim de erkenden evlenmem hiç hoşua gitmediğinden psikolojik eziyet etti bayağı ama küslük falan olmadı. Zaten o sırada annemin hastalığı falan çıktı diye düğün kutlama filan da yapmadık.
7 yıldır da evliyiz, mutluyuz, babam hala mutlu değil ama bişey dese ne demese ne artık :)
 
Tıp okuyup doktor olduğunuzu ve TUS’ta aile hekimliği kazandığınızı tahmin ediyorum. Sevgiliz de doktorsa zaten aday memurluk süresince eş durumu bile olsa tayin isteyemez. O da 1 yıl sürüyor o sırada babanıza belirli bir miktar gönderip sırtını sıvazlarsınız. Bu sırada sevgiliniz de sınava çalışır olursa ne ala olmazsa eş durumundan yanınıza gelir. Çalışmaya devam eder sınava. Eğer kazanırsa bence hangi şehirde olursa olsun gitsin. Senin zaten çok değil uzmanlık süren sonra sen eş durumundan gidersin
 
Sevgilim diş hekimi açıktan atamayla atandı. Ben de ne doktorum ne diş hekimiyim. Ama kazandığım sınavın yönetmeliği tıpta uzmanlık yönetmeliğine göre işliyor. Bu yönetmeliğe göre de eşim aynı yönetmeliğe tabi olmadığı sürece ki öyle değil istediği zaman yanıma gelebilir kısıtlama olmadan. Aday memurlar da artık tayin isteyebiliyor zaten.
 
Peki uzun mesafe ilişkisi?
Bir sürü uzun mesafe ilişkisi yaşayan var.Hem siz yıllarca aynı şehirde yaşamışsiniz direkt uzun mesafe baslayanlarinki daha zor. Hem bunu ilişkiniz için bir sınav gibi düşünün. Hatta sınav başlamış bile sayılır:) çünkü sevgilinizin düşünce yapısı biraz kapalı geldi bana.
 
Peki uzun mesafe ilişkisi?

sevgililikle evlilik arasında dağlar kadar fark var.
şimdi okulda görüşüyorsunuz, zaman geçiriyorsunuz, sonra evinize gidiyorsunuz.
evlendiğinizde sizden beklenecek olan sorumluluklarınız yok.
yeni bir şehirde iş yaşamına alışmaya çalışırken bir de evli olduğunuzu düşünün.
büyük ihtimalle ev işi, yemek vs. hep sizin sorumluluğunuz olacak.
mali anlamda daha paranızı kazanmaya başlamadan, ekonomik özgürlüğü tatmadan en iyi ihtimalle ortak bir bütçenin, borçların, harcamaların içine gireceksiniz. en kötü ihtimalle ise paranızı nasıl harcadığınıza sürekli karışan bir eş nedeniyle kazancınızın keyfini çıkaramayacaksınız.
yani bu sorumlulukları böylesine genç yaşta üstlenmektense uzun mesafe ilişki yürütmek çok daha kolay olsa gerek.

ayrıca dr_yad 'e katılıyorum. bunu ilişkiniz açısından bir sınav gibi düşünün.
sevgilinizin sizi ne kadar destekleyeceği ya da sizi baskı altına almaya çalışıp çalışmayacağını anlamak için bir fırsat bence bu durum.
ilk mesajımda belirtmiştim, sevgilinizin "Zaten ders çalışamıyorum senin tek başına koca bir şehirde yalnız olacağını düşündükçe..." ifadesi benim için ciddi kavga sebebidir. çünkü doğrudan güvensizlik olarak algılanabilecek bir cümle.
size "ben sana güveniyorum ama etraf kötü. başına bir hal gelmesinden korkuyorum" diyebilir ama en temelinde bunlar sadece bahane olur.
 

Ben dört yıl aileme yardım ettim(tüm maaşımı verdim) evleneceğimi söylediğimde yine de tam olarak para meselesi yüzünden kötü oldum,yıllarca da küs kaldık,çok da umrumda değil açıkçası. Herşeyi göze alıp evlenin. Korkunun ecele faydası yok.
 
Evlilik ve düğün zamanı yanınızda olmadılar mı? Şimdi aranız nasıl? Eşinizle ilişkileri nasıl?
 
okumussun isinde var duzende kurabileceksen kac yasinda evlenmeknistesigin bundan sonra kimseyi ilgilendirmez
cok iyi baba olsa kizina o muameleyi layik gormez degilmi
oyuzden babani cokta takmayacaksin yani sen planini kendin yap
 
Evlilik ve düğün zamanı yanınızda olmadılar mı? Şimdi aranız nasıl? Eşinizle ilişkileri nasıl?

Onlardan para istememem için benimle küstüler,eşimin maddi durumu iyiydi,ilişkimizin de beş yıllık bir evveliyatı olduğu için eşim tüm düğün masraflarını karşıladı,maddi manevi kesinlikle yanımda olmadılar,hergün çıkan hır gür de cabası. Sonrasında düğün olayı vs bitince bu sefer maaşımdan para istediler her ay düzenli olarak,tek kuruş vermedim. Yaklaşık üç yıl bir küs bi barışık geçti sonrasında ben hepinizi öldü sayıyorum size para vermiyorum dedim( iki emekli maaşı artı,bir ev kirası alıyorlardı kendi oturdukları daire hariç,o yüzden maddi durumları iyiydi gönül rahatlığıyla reddettim onları),sonra iki yıl tamamen küstüm,beş yılın sonunda onlar pes etti tamam beş kuruş istemiyoruz yeter ki bizimle görüş dediler. İki yıldır ben affettim onları ,çok sıkı fıkı değil ama hergün haberleşen ortalama bi ilişkimiz var. Eşim kin tutan tavır yapan biri değil o yüzden geldiklerinde çok güzel ağırlar,aman siz iyi olun da modunda takılır. Ailem ilk beş yıl düşmandı eşime şimdi öve öve bitiremiyorlar.
 
Güzel bir batı şehrine mi tek başına nasıl yollarmış hayret ettim bu cümleye. Ona neymiş. Sevgi göstergesi mi tek başına yollamaması. Babam beni doğudaki köye 4 yıl yolluyor valla tek başına. Sevgili de bi acayip
 
Ben de tek başınıza en azından birkaç yıl hayatınızı yaşayıp,kazandığınız paranın keyfini sürüp,daha sonra evlilik fikrini değerlendirmeniz gerektiğini düşünüyorum.
İyi giden bir evliliğim ve dünyalar güzeli bir yavrum var şu an..hayatımın en güzel yıllarını sorsalar,işe başladığım-hayatımda kimsenin olmadığı-komşularımla-kız arkadaşlarımla doyasıya gezip,tozduğum yılları tek geçerim.
Bizim ailde de oğlan sevicilik üst düzeyde. İnanın o maddi beklentinin sonu yok,baştan nasıl tutum takınırsanız öyle gider. Sizin öğrenciyken bursunuzu alıp yiyen babaya karşı olabildiğince ketum ve duygusuz yaklaşın lütfen.
 
Ben de sevdiği adamın bazı tavırlarını rahatsız edici buldum.Konu sahibi sınavı kazanıp kendisi kazanamadığı için hırs ve kıskançlık oluşmuş gibi.Ne babadan ne erkek arkadaştan medet umun derim ben de.Yıllarca yalnız yaşadım evlenmeden önce , hiçbir şey olmadı.Bu erkeklerin "Seni koruyorum." gibi düşüncelerinin altında aslında "Sen kendini koruyamazsın , bana / bir erkeğe muhtaçsın." düşüncesi oluyor.Sağlıklı bir durum değil bu.
 
Canim para falan verme. Hele o abin ev alsın diye kredi altına hiç girme. Birzahmet çalışsın kazansin alsin. Ev alacaksan da kendine al abiye tek değil. Afedersin el şeyi ile gerdege girilmez diye bir laf var.
Babanla kusme olayına gelince kuserse küssun. Abin evladi da sen degilmisin.
Elini versen kolunu kaptirirsin.
Evlilik için de acele etme sakin en az 1 yil çalış kazan. Ya hiç hayatin tadını çıkar.
Sana başarılar diliyorum.
NOT: ilk maasinla altın al. Paran bereketli olur derler. Dene küçük bir takı al kendine.
 
Yapmanız gereken ne sevgilinizi, ne de babanızı dinlememek.

1. Si babanıza en fazla ev için bir iki küçük yardım, hediye olabilir. Gerisi hiç lazım değil. Abinize evi ise kesinlikle almayın.

2. Si 10 yıllık evlilik tecrübesiyle söyliyeyim: evlilik aceleye gelmez.

Siz hiç evlilik mevzusunu katmadan atandığınız yere gidin. Orada tek başınıza bir ayaklarınızın üstünde durun.

3. Sevgilinizin baban seni başka bir şehre basıl yek gönderiyor lafını hiç beğenmedim. Bu da yine başında erkeksiz yapamazsın zihniyetinin sevgi sosuna batırılmış hali.

Siz paranızı kazanıp işinizi aldıktan sonra, 1 yıl geçer. Siz de kendinizden emin olur, de güçlü ve kendine yetebilen bir kişi olarak, babanızdan kaçmak için değil, istediğiniz için evlenirsiniz.

Uzakta olduğunuz ve artık kendinize yettiğiniz için, babanız da şimdi ki kadar karışamaz.

Eşimle evlilik öncesi, 3 yıl farklı şehirlerde yürüttük ilişkimizi. Gayet oluyor. Yalnızca başta korkutucu geliyor ama ilişki sağlamsa, yürüyor gayet. Bizim niyetimiz zaten evlenmekti, ve şartlar oluşunca evlendik. Birbirimizden emindik, 10 yıldır da kavga da olsa, yine aynı şekilde bağlıyız çok şükür.

Evlendiğimdeyse, bambaşka bir adamla karşılaştım, onu da söyliyeyim. Öncesi, sonrası durumu kesinlikle var. O yüzden aceleye gelmemek gereken bir karar bu.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…