Evlilik aşkı öldürüyor mu?

Evlilik aşkı bana göre öldürmüyor. Dinginleştirip, olgunlaştırıyor. Benimki seneler evvel üniversite tercih zamanı gördüğü an bana aşık olmuş, yıllarca onun bana olan aşkından habersiz yaşadım. Yıllar sonra gelen itirafla başladı her şey, sonra sevgililik dönemi, evinde ara ara onunla kaldım derken; evlilik için ısrar eden taraf yine oydu. Evlendikten sonra da bana karşı aşkı ilk günki gibi devam ediyor. Evlilik aşkı öldürmüyor kısaca, bazı şeyler rutine binebilir; ama sevdiğin insanla o rutin bile çok güzel. İlerleyen zaman ne gösterir bilemiyorum tabii ki.
Çocuk sizi de sallar😊
 
Hanımlar merhabalar. Nereden başlasam bilmiyorum. Evliyim üç yıl oldu. Küçük de bir bebeğim var. Evlenmeden önce eşimle tanıştık ve kısa zaman içinde evlendik. Gerçekten çok çok aşıktık birbirimize. Buluşmalarımızda, ayrılmaya yarım saat kaldığında bana hüzün çökmeye başlardı. O kadar çok seviyordum eşimi. İşleri hızlandırdık bir an önce evlendik.

Evlenmeden önce çok rahat bir hayatım vardı. Ağırbaşlı ve aklı başında biri olduğum için ailem hiç karışmadı çok özgür yetiştirilerek büyüdüm. 20li yaşlarımın başında yurt dışına çıktım bir süre tek başıma, kafama göre arkadaşlarımla kamp yaptım, tatillere çıktım. Kısaca doyasıya gençliği yaşadım. Eşimle 26 yaşımda tanıştık. Sekiz ay içinde evlendik. Öyle çok sevdim ki eşimi, onunla vakit nasıl geçiyordu anlamıyordum. Birbirimize karşı çok özenli davranıyorduk. Gerçekten ‘eşimi’ bulduğumu düşündüm. Nişanlıyken hiç kavga etmedik. Hiç dargın günü bitirmedik. Bütün problemleri birbirmize adım atarak orta yolu bularak çözdük. Gerçekten üzerime titriyordu. Bu arada eşim 31 yaşında.

Evlenmeden önce eşim annesiyle yaşıyordu. Kayınvalidem eşini, eşim küçükken kaybetmiş. Eşim de annesine çok iyi bir evlattır. Aynı dairede, apartmanda veya yakın apartmanlarda oturmamızı istedi eşim. Normalde direkt hayır diyecekken, aynı apartmanda otururum dedim. Kayınvalidem tipik anadolu tipi kayınvalide. Zamanında kendi çok çekmiş. Kötü biri değil ama fazla samimiyet kurunca ilişkinizin zarar görebileceği türden biri. Neyse biz evlenince ben eşimin apartmanına, onun çevresine girmiş oldum ve gurbete girmiş gibi hissettim. Evliliğin ilk zamanları sürekli kayınvalidemin evinde yiyip içiyorduk. Eşimin çevresi orada olduğu için sürekli beni evde bırakıp arkadaşlarıyla takılmaya çıkıyordu. Eve gelince de benim onu beklememi istiyordu. Böylece benim deli dolu özgür bir ruh gibi yaşadığım hayatım birden kayınvalide, ev işi ve evde koca beklemeye dönüştü. Sonra eşimle konuştuk, kayınvalide ile yemekleri vs ayırdık eşim anlayışla karşılık verdi. Baştaki problemlerimizin çoğunu çözüme kavuşturduk ve evlilik daha iyi gitmeye başladı.

Üç yıl sonra bebeğimiz oldu. Benim canım. Şuan öğlene kadar çalışıyorum mühendisim ve eşimin de benim de çok yoğun hayatlarımız var. Eşimle çok bir araya gelemiyoruz. Benim akşama kadar ev işi, iş, çocuk bakımı derken pertim çıkmış oluyor. Eşim ev işlerinin bir kısmını yapar o da yoğun çalışıyor. Problem şu ki bizim artık birbirimize karşı tahammülümüz kalmadı. Sürekli tartışıyoruz. Eşim beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Ona her daim saygılı ve sevgili davrandım, iyi bir eş olmaya gayret ettim. Ama benim bütün ayarlarımla oynuyor resmen. Artık sağlıklı kalamıyorum onun yanında. Öyle şeyler söylüyor ki. Daha iki gün önce tartıştık ve ne zaman tartışsak ‘artık bıktım yeter ki sus’ modunda sürekli ‘hep ben haksızım tamam ben ne kötü bir insanım vs’ diyip konuyu kısır döngüye sokuyor. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bazen gerçekten algısından şüphe ediyorum. Adama bir türlü demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Benim kafamdaki şey bambaşka, söylediklerim onun için bambaşka. Başka başka zevklerimiz var. Nişanlıyken bir araya geldiğimizde ne bulup konuşuyorduk hatırlamıyorum bile. Ne yapıyorduk bilmiyorum. Birbirinin bakışından ne demek istediğini anlayan çiftler görünce halimize üzülüyorum. Biz çünkü ciddi anlamda hiç uyumlu gelmiyoruz bana. Ortak zevklerimiz yok. Hayat akışımız farklı. Ben enerjik dinamik biriyim. Eşim ise iş haricinde bütün gün evde yatmak istiyor.

Böyle biri değildim. Hayat dolu biriydim. Eşimin beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de onu seviyorum fakat eskisi gibi değil. Nişanlılık dönemimizden bambaşka bir ikili olduk şuan. Ona bakınca artık eskisi gibi kalbim titremiyor. Çok mutsuz değilim ama bir şeyler eksik. Birlikte eğlenemiyoruz. Birbirimizi tamamlayamıyoruz. Ortak konuşacak konularımız yok. İlgi alanlarımız çok farklı. Bambaşka iki insanız gibi geliyor. Bu düşünce beni çok yıpratıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Nasıl eski mutlu halimize döneriz? İlişkimiz acayip bir kısır döngüye girdi ve gittikçe eşime karşı olan hislerim azalıyor gibi hissediyorum. Ne yapmalıyım önerilere açığım…
cocuk en saglam evlilikleri bile zorluyor. bu soylediklerinizi yasayan ciftler cok fazla. onemli olan bu tarz kriz anlarinda birbirini cok kirmadan dokmeden gecirip, iliskiye yara aldirmamak. sizin sosyal hayatiniz nasil? kendi arkadas cevreniz, hobileriniz var mi? eger yoksa bir an once kendinize iyi gelecek seyler yapmaya calisin. kayinvalideniz cocuga bakabilecek durumdaysa, bazi gunler ona birakabilirsiniz. bu tarz seyler nefes aldirmazsa, bir an once cift terapisi dusunun bence. cozulmeyecek meseleler degil.
 
Hanımlar merhabalar. Nereden başlasam bilmiyorum. Evliyim üç yıl oldu. Küçük de bir bebeğim var. Evlenmeden önce eşimle tanıştık ve kısa zaman içinde evlendik. Gerçekten çok çok aşıktık birbirimize. Buluşmalarımızda, ayrılmaya yarım saat kaldığında bana hüzün çökmeye başlardı. O kadar çok seviyordum eşimi. İşleri hızlandırdık bir an önce evlendik.

Evlenmeden önce çok rahat bir hayatım vardı. Ağırbaşlı ve aklı başında biri olduğum için ailem hiç karışmadı çok özgür yetiştirilerek büyüdüm. 20li yaşlarımın başında yurt dışına çıktım bir süre tek başıma, kafama göre arkadaşlarımla kamp yaptım, tatillere çıktım. Kısaca doyasıya gençliği yaşadım. Eşimle 26 yaşımda tanıştık. Sekiz ay içinde evlendik. Öyle çok sevdim ki eşimi, onunla vakit nasıl geçiyordu anlamıyordum. Birbirimize karşı çok özenli davranıyorduk. Gerçekten ‘eşimi’ bulduğumu düşündüm. Nişanlıyken hiç kavga etmedik. Hiç dargın günü bitirmedik. Bütün problemleri birbirmize adım atarak orta yolu bularak çözdük. Gerçekten üzerime titriyordu. Bu arada eşim 31 yaşında.

Evlenmeden önce eşim annesiyle yaşıyordu. Kayınvalidem eşini, eşim küçükken kaybetmiş. Eşim de annesine çok iyi bir evlattır. Aynı dairede, apartmanda veya yakın apartmanlarda oturmamızı istedi eşim. Normalde direkt hayır diyecekken, aynı apartmanda otururum dedim. Kayınvalidem tipik anadolu tipi kayınvalide. Zamanında kendi çok çekmiş. Kötü biri değil ama fazla samimiyet kurunca ilişkinizin zarar görebileceği türden biri. Neyse biz evlenince ben eşimin apartmanına, onun çevresine girmiş oldum ve gurbete girmiş gibi hissettim. Evliliğin ilk zamanları sürekli kayınvalidemin evinde yiyip içiyorduk. Eşimin çevresi orada olduğu için sürekli beni evde bırakıp arkadaşlarıyla takılmaya çıkıyordu. Eve gelince de benim onu beklememi istiyordu. Böylece benim deli dolu özgür bir ruh gibi yaşadığım hayatım birden kayınvalide, ev işi ve evde koca beklemeye dönüştü. Sonra eşimle konuştuk, kayınvalide ile yemekleri vs ayırdık eşim anlayışla karşılık verdi. Baştaki problemlerimizin çoğunu çözüme kavuşturduk ve evlilik daha iyi gitmeye başladı.

Üç yıl sonra bebeğimiz oldu. Benim canım. Şuan öğlene kadar çalışıyorum mühendisim ve eşimin de benim de çok yoğun hayatlarımız var. Eşimle çok bir araya gelemiyoruz. Benim akşama kadar ev işi, iş, çocuk bakımı derken pertim çıkmış oluyor. Eşim ev işlerinin bir kısmını yapar o da yoğun çalışıyor. Problem şu ki bizim artık birbirimize karşı tahammülümüz kalmadı. Sürekli tartışıyoruz. Eşim beni psikolojik olarak çok yıpratıyor. Ona her daim saygılı ve sevgili davrandım, iyi bir eş olmaya gayret ettim. Ama benim bütün ayarlarımla oynuyor resmen. Artık sağlıklı kalamıyorum onun yanında. Öyle şeyler söylüyor ki. Daha iki gün önce tartıştık ve ne zaman tartışsak ‘artık bıktım yeter ki sus’ modunda sürekli ‘hep ben haksızım tamam ben ne kötü bir insanım vs’ diyip konuyu kısır döngüye sokuyor. Hiçbir şekilde anlaşamıyoruz. Bazen gerçekten algısından şüphe ediyorum. Adama bir türlü demek istediğim şeyi anlatamıyorum. Benim kafamdaki şey bambaşka, söylediklerim onun için bambaşka. Başka başka zevklerimiz var. Nişanlıyken bir araya geldiğimizde ne bulup konuşuyorduk hatırlamıyorum bile. Ne yapıyorduk bilmiyorum. Birbirinin bakışından ne demek istediğini anlayan çiftler görünce halimize üzülüyorum. Biz çünkü ciddi anlamda hiç uyumlu gelmiyoruz bana. Ortak zevklerimiz yok. Hayat akışımız farklı. Ben enerjik dinamik biriyim. Eşim ise iş haricinde bütün gün evde yatmak istiyor.

Böyle biri değildim. Hayat dolu biriydim. Eşimin beni çok sevdiğini biliyorum. Ben de onu seviyorum fakat eskisi gibi değil. Nişanlılık dönemimizden bambaşka bir ikili olduk şuan. Ona bakınca artık eskisi gibi kalbim titremiyor. Çok mutsuz değilim ama bir şeyler eksik. Birlikte eğlenemiyoruz. Birbirimizi tamamlayamıyoruz. Ortak konuşacak konularımız yok. İlgi alanlarımız çok farklı. Bambaşka iki insanız gibi geliyor. Bu düşünce beni çok yıpratıyor. Ne yapacağım bilmiyorum. Nasıl eski mutlu halimize döneriz? İlişkimiz acayip bir kısır döngüye girdi ve gittikçe eşime karşı olan hislerim azalıyor gibi hissediyorum. Ne yapmalıyım önerilere açığım…
Evlilik aşkı öldürmez tabi ki... Oncelikleriniz değişmiş sadece. Bir kadın anne oldugunda- kendim buna ornegim- önceliği bebegi oluyor. Dünya bebek etrafında dönmeye başlıyor. O zamana kadar bir numara olan eşler alışana kadar bu süreci yadırgıyor ve tartışmalar yaşanıyor. Bir de çalışan kadın olunca bebek, iş, ev işleri derken eşler kendini ihmal edilmiş hissediyor ve depresif bir ruh haline bürünüyor. Biz eşimle kizim iki yaşına gelene kadar çok tartisirdik, sonra duzeldik. Oglum oldu yine tartışmalar basladi. Biz de çok aşık olarak evlenmistik. O ilk zamanlardaki duygu yoğunluğu zamanla alışkanlığa dönüşüyor. Duygu yoğunluğu aynı şekilde yaşanmıyor ama paylaşımlar artiyor. Eşinize bebekle ilgili sorumluluklar verin. Çok dışarı çıkmak bebekle onu bunaltıyor olabilir daha az çıkın. Bebekle dışarıda biz de çok bunalıyorum. Bebegi kayinvalidenize bırakıp basbasa vakit yaratmaya çalışın. Bizim bakacak kimsemiz olmadığından böyle vakitler hiç oluşturamadik.
 
CİNSELLİĞE AĞIRLIK VERİN, ÇOCUKTAN SONRA ÇOK ÇOK AZALMIŞA BENZİYOR
 
Aşıksan neden öldürsün ki ha aşk bir süre sonra biter doğru ama bir zamanlar aşık olduğun kişiyle evli olursun en kötü hiç aşık olmadığın biriyle evli olmaktansa. Bir süre sonra güzel anılarınız kalır, sadakat ve dostluk kalır geriye ama bunda yanlış olan bir şey yok. Yine de hepimiz aşk evliliği yaparız umarım. En güzeli bu bence kızlarım.
 
Evlilik kaliteli ilişkiye sahipseniz aşkı saglamlaştırıyo bence. Ben kocama sevgililik döneminden daha çok aşığım ama sekse verdiğim önem azaldı. Kocam için de durum öyle. Cocuk olursa da birbirimize ayırdığımız vakit azalırsa askımız da biter diye düşünüyorum
 
X