- 14 Aralık 2020
- 44
- 25
- 32
- Konu Sahibi Yediverengul
- #1
Merhaba herkese,
Almanya'da yaşıyorum iki senedir.Buraya evlendikten birkac ay sonra geldim ama öğrenci olarak. Türkiye de kaynanada kaldim o birkac ay. Kadin bana sanki 2 yaşında cocukmusum gibi davrandı. Disari çıkıyorum ben de geleyim tek cikma, yalniz gitme. Neyim ben ya? Komşusu her çıktığımda asker gibi kapıda nereye gidiyorsun gelin hanım diye sordu durdu.Esim yanimda yok, böyle kısıtlamalar vs kendimden şüphe ettim. Ya ben dışarıda ne yapiyorum, ne amacla gidiyorum?! İnanın disariya çıktığımda yere bakarak yürüyordum aman biri görür yanlış anlaşılır diye. O birkac ayim böyle geçti. Ama maca 1-0 yenik başladım. Evliligimiz çok sarsıldı, düğünden bir ay önce babamın 4.evre mide kanseri olduğunu öğrendik ağlayarak gelinlik giydim...Çok yıprattı beni bu süreç, babam hayatımın dönüm noktalari olacak süreçlerde ama bilinçli ama bilinçsiz hep engel oldu mutluluğuma...Bu da öyle bir şey işte.Almanya'ya geldikten 4-5 ay sonra kaybettim babami.Cok kötüydü o süreç. Hic hatirlamak istemiyorum, kalp sızım babam benim.Babam torun isterdi hep, ben de çocuk sahibi olmayi cok isteyen bir insandim. Babam zaten, ölecekti insallah hamile kalabilirim de diyebilirim diye düşündüm.O zamanlar daha iyi denebilirdi evliligimiz.Ama olmadı, gebe kalamadim.Babam bu hasretle gitti. Babam öldü bir ay sonra gebe kaldım.Ama ne gebelik?! Babam ölmüş, bana umut olsun istedim bebegimin. Fakat esimin ailesi babam öldükten sonra bana karşı laf söyleme konusunda cok cüretkar oldular özellikle annesi ve ablası.2 diktatör. Sebebi ise düğün günü babama gıcık olmuşlar . Iste kültürel istekler yerine gelmedi, babam azarladi düğün sonu evde, ki babam onlara her türlü kolaylığı sağladı, hiçbir sey istemedi isteme günü, benim kızım mal değil ki satayım dedi.. İçlerine almışlar. İşte gebe kaldim, laf söz...Bir kadın hamile kaldığında pamuklara sarılır diye öğrenmiştim ama benimkinde her gün gözyaşı...Karnim sızlaya sızlaya ağladım hep.Bebeğimin tutunduğu yerdi sanki.. Zaten kanadı kırık başlamıştı bu evlilik.Arkadaşlar ne ev ne para ne eşya hiçbir sey istemedim Sevdiğim insan sevsin istedim, saysin istedim. Bu kulaklar hamileyken ne laflar işitti... Aileme böyleysen şimdiden bitsin, ekonomik olarak iyi değiliz acaba çocuk yapmasa miydik, soğuk ilgisiz davranışlar... Sanki zorla yaptırdım!Aileme böyleysen bitti dediği gün düşük yaptim. Dua ettim ağlayarak düşsün bu bebek, istemiyorum diyerek. Ve düştü o aksam O düşen canla sanki annelik duygusu vs hep gitti. Hic üzülmedim, psikolojimin geldiği noktayı siz düşünün! Babasizlik ve bu tür muameleler beni mahvetti. Çocuk isteğine karşı nasıl biriyken artık nasıl biriyim diye sorarsanız. İstemiyorum artık. Korkuyorum çünkü. Yine kalırım yine aynısı olur. Düşük yapalı yaklasik 15 ay oluyor. Ve ben 3-4 kez regl oldum. Su an 4 aydır regl olmuyorum.Ve biliyorum, bu evlilik o düşük günü bitmeliydi... Ama hayat bana hiç adil davranmadı.Cok isterseniz olmaz. Babasizlik duygusu bendeki kendime olan güveni zedeledi. Zamanda kişisel bir karakter kırılması belirdi bende. Bunu ancak yaşayan bilir.Sanki babamin varlığıni eşim üstlendi. Bu yüzden babasizlik duygusunu ikinci kez yaşayacakmışim gibi geliyor.Bu dünyada en zor şey babasına ihtiyaç duyduğu bir zamanda babasini kaybeden bir kiz cocugu olmakmış...Hatalıyım. Bu devirde kendini naza çekeceksin, sömürerek yaşayacaksın ki kıymetin olsun.Maddi olarak bir sey istemedim. Esyalarimizin cogu ikinci el. Mutluluk, huzur yeter dedim. Ama ben dedikçe insanlar nankör oldu, ben degersiz...Hayat böyledir işte! 2 senede yaşlandım ben. Ben yüzü gülen, hevesli bir insandim. Artik içimden gülmek gelmiyor.Cok mutsuz hissediyorum kendimi.Sürekli ağlamak istiyorum.Hep pencereden dışariyi izliyorum.Ben burada bos da durmadim. B1 almanca öğrendim öyle ya da böyle.Ama yaranamadim.Yazacak cok sey var.Salak, saf değildim.Ama kaderim neden böyle oldu bilmiyorum. Evliligimin bırakın filmini, fragmanıni bile izlemiş olsaydim asla evlenmezdim.Esim soğuk ilgisiz biri. Bense tam tersi.Bu evlilikten iyice soğudum. Yaşadıklarım, hissettiklerim beni çok yordu. Ailesiyle hic görüşmüyorum. Esimle mesajlarını okudum kaynananin. Bana dedikleri,ahhhh...Simdi o kanser,tedavi görüyor. Icimden yazmak sormak gelmiyor. Allah sifasini versin yine de. Ama bana dediklerini, hissettirdiklerini ömür boyu unutmayacagim. Iyiki okudum o mesajları. Kim düşman kim dost gördüm. Burada hayat cok zor ailemi özlüyorum. Gidemiyorum. Her sey üst üste geldi. Yeni bir ülke, yeni bir insan, yeni bir hayat, yeni bir çevre, yeni bir dil,yeni bir düzen...Her şeyi en iyi şekilde yapabileceğimi biliyordum çünkü mutluydum ve eşimi seviyordum. Ama simdi. Hic gücüm yok. Takatim yok.Neden anlasabilecegim, hayallerimi süsleyen bir eşim olmadi? Cok hayal ettim çünkü, gerçekler de cok sert çarptı.Cok uzun oldu.Paylasmak istedim.Bosanmak istiyor bir yanım, diğer yanim korkuyor. Adim atayim diyorum, tutarli bir dik duruşum olamıyor. Meslegim var ama burada dil öğrenmeden çalışamam.Bu enerjiyle nasil olacak bilmiyorum...İçine kapanık bir insan oldum çıktım...
Almanya'da yaşıyorum iki senedir.Buraya evlendikten birkac ay sonra geldim ama öğrenci olarak. Türkiye de kaynanada kaldim o birkac ay. Kadin bana sanki 2 yaşında cocukmusum gibi davrandı. Disari çıkıyorum ben de geleyim tek cikma, yalniz gitme. Neyim ben ya? Komşusu her çıktığımda asker gibi kapıda nereye gidiyorsun gelin hanım diye sordu durdu.Esim yanimda yok, böyle kısıtlamalar vs kendimden şüphe ettim. Ya ben dışarıda ne yapiyorum, ne amacla gidiyorum?! İnanın disariya çıktığımda yere bakarak yürüyordum aman biri görür yanlış anlaşılır diye. O birkac ayim böyle geçti. Ama maca 1-0 yenik başladım. Evliligimiz çok sarsıldı, düğünden bir ay önce babamın 4.evre mide kanseri olduğunu öğrendik ağlayarak gelinlik giydim...Çok yıprattı beni bu süreç, babam hayatımın dönüm noktalari olacak süreçlerde ama bilinçli ama bilinçsiz hep engel oldu mutluluğuma...Bu da öyle bir şey işte.Almanya'ya geldikten 4-5 ay sonra kaybettim babami.Cok kötüydü o süreç. Hic hatirlamak istemiyorum, kalp sızım babam benim.Babam torun isterdi hep, ben de çocuk sahibi olmayi cok isteyen bir insandim. Babam zaten, ölecekti insallah hamile kalabilirim de diyebilirim diye düşündüm.O zamanlar daha iyi denebilirdi evliligimiz.Ama olmadı, gebe kalamadim.Babam bu hasretle gitti. Babam öldü bir ay sonra gebe kaldım.Ama ne gebelik?! Babam ölmüş, bana umut olsun istedim bebegimin. Fakat esimin ailesi babam öldükten sonra bana karşı laf söyleme konusunda cok cüretkar oldular özellikle annesi ve ablası.2 diktatör. Sebebi ise düğün günü babama gıcık olmuşlar . Iste kültürel istekler yerine gelmedi, babam azarladi düğün sonu evde, ki babam onlara her türlü kolaylığı sağladı, hiçbir sey istemedi isteme günü, benim kızım mal değil ki satayım dedi.. İçlerine almışlar. İşte gebe kaldim, laf söz...Bir kadın hamile kaldığında pamuklara sarılır diye öğrenmiştim ama benimkinde her gün gözyaşı...Karnim sızlaya sızlaya ağladım hep.Bebeğimin tutunduğu yerdi sanki.. Zaten kanadı kırık başlamıştı bu evlilik.Arkadaşlar ne ev ne para ne eşya hiçbir sey istemedim Sevdiğim insan sevsin istedim, saysin istedim. Bu kulaklar hamileyken ne laflar işitti... Aileme böyleysen şimdiden bitsin, ekonomik olarak iyi değiliz acaba çocuk yapmasa miydik, soğuk ilgisiz davranışlar... Sanki zorla yaptırdım!Aileme böyleysen bitti dediği gün düşük yaptim. Dua ettim ağlayarak düşsün bu bebek, istemiyorum diyerek. Ve düştü o aksam O düşen canla sanki annelik duygusu vs hep gitti. Hic üzülmedim, psikolojimin geldiği noktayı siz düşünün! Babasizlik ve bu tür muameleler beni mahvetti. Çocuk isteğine karşı nasıl biriyken artık nasıl biriyim diye sorarsanız. İstemiyorum artık. Korkuyorum çünkü. Yine kalırım yine aynısı olur. Düşük yapalı yaklasik 15 ay oluyor. Ve ben 3-4 kez regl oldum. Su an 4 aydır regl olmuyorum.Ve biliyorum, bu evlilik o düşük günü bitmeliydi... Ama hayat bana hiç adil davranmadı.Cok isterseniz olmaz. Babasizlik duygusu bendeki kendime olan güveni zedeledi. Zamanda kişisel bir karakter kırılması belirdi bende. Bunu ancak yaşayan bilir.Sanki babamin varlığıni eşim üstlendi. Bu yüzden babasizlik duygusunu ikinci kez yaşayacakmışim gibi geliyor.Bu dünyada en zor şey babasına ihtiyaç duyduğu bir zamanda babasini kaybeden bir kiz cocugu olmakmış...Hatalıyım. Bu devirde kendini naza çekeceksin, sömürerek yaşayacaksın ki kıymetin olsun.Maddi olarak bir sey istemedim. Esyalarimizin cogu ikinci el. Mutluluk, huzur yeter dedim. Ama ben dedikçe insanlar nankör oldu, ben degersiz...Hayat böyledir işte! 2 senede yaşlandım ben. Ben yüzü gülen, hevesli bir insandim. Artik içimden gülmek gelmiyor.Cok mutsuz hissediyorum kendimi.Sürekli ağlamak istiyorum.Hep pencereden dışariyi izliyorum.Ben burada bos da durmadim. B1 almanca öğrendim öyle ya da böyle.Ama yaranamadim.Yazacak cok sey var.Salak, saf değildim.Ama kaderim neden böyle oldu bilmiyorum. Evliligimin bırakın filmini, fragmanıni bile izlemiş olsaydim asla evlenmezdim.Esim soğuk ilgisiz biri. Bense tam tersi.Bu evlilikten iyice soğudum. Yaşadıklarım, hissettiklerim beni çok yordu. Ailesiyle hic görüşmüyorum. Esimle mesajlarını okudum kaynananin. Bana dedikleri,ahhhh...Simdi o kanser,tedavi görüyor. Icimden yazmak sormak gelmiyor. Allah sifasini versin yine de. Ama bana dediklerini, hissettirdiklerini ömür boyu unutmayacagim. Iyiki okudum o mesajları. Kim düşman kim dost gördüm. Burada hayat cok zor ailemi özlüyorum. Gidemiyorum. Her sey üst üste geldi. Yeni bir ülke, yeni bir insan, yeni bir hayat, yeni bir çevre, yeni bir dil,yeni bir düzen...Her şeyi en iyi şekilde yapabileceğimi biliyordum çünkü mutluydum ve eşimi seviyordum. Ama simdi. Hic gücüm yok. Takatim yok.Neden anlasabilecegim, hayallerimi süsleyen bir eşim olmadi? Cok hayal ettim çünkü, gerçekler de cok sert çarptı.Cok uzun oldu.Paylasmak istedim.Bosanmak istiyor bir yanım, diğer yanim korkuyor. Adim atayim diyorum, tutarli bir dik duruşum olamıyor. Meslegim var ama burada dil öğrenmeden çalışamam.Bu enerjiyle nasil olacak bilmiyorum...İçine kapanık bir insan oldum çıktım...
Son düzenleme: