3 yıldır evliyim. Bizimkisi çok hızlı gelişen bir evlilik oldu. Açıkçası hayat karşısında anne babası ayrı olan ailede çok kötü günler görerek büyümüş bir kız çocuğuydum. Kimseye güvenemiyordum.Tanışsam birileriyle bir şeyi görüyordum ilerletmiyordum. Ama bu durum rahatsız da ediyordu. Her seferinde hüsran. İçimde yanıp tutuşan bir aile kurma isteği ve üzerine doğu bölgesine atanmam, yalnızlık. Acele edip hatalarım da olmuştur elbet ama çok şükür hep dua ettim kötü şeyler yaşamadan hayırlı bir eşim olsun, oğlum olsun diye çok dua ettim. Mesleğimde yükseldim, yalnız kalmayayım diye yatıp kalkıp insanlardan gördüğüm darbeler sonucu artık herşey işimdi. Bu sene de tayin ister memlekete yakın gelirim diye düşünüyordum. Derken eşimle tanıştık önce ben onunla konuşmadım. Sonra sosyal medya aracılığı ile sohbet. Memleketimde annemle tanıştı sosyal medyada. Eşim iyi bir insan. Saygılı, efendi tanıyan herkes kızımı veririm der o düzeyde. Ben dedim yaşım artık ilerliyor ben artık çık ayrıl istemiyorum. Olacaksa ciddi. Şaşırdım ama eşim tamam dedi ilk tatil zamanı aileler gelsin nişan. Benim tabi olanlardan haberim yok. Eşimin annesi akraba kızları düşünüyor. Kendileri de akraba evliliği ve asla dışarıdan bir kişiye güvenleri yok. İçlerine de almaya niyetleri yok. Akraba iyidir, el kötüdür. O yüzden kötülük düşünürler hem kendilerine hem yeri gelir kendi.. Kendi köylerinde bile birbirlerine güvenleri yok çekemez ve kıskançlar. Nişanda beni istemediğini belirtti ailemin önünde. Bizim oğlanı kimler istedi neler vereceklerdi dedi. Herkes mosmor babam annem bizim için bir araya gelmiş dedim kıyamet kopacak ama ben susunca yaşım da ilerliyor ve çok üzülüyorum diye sustular. Hem oğlan efendi, kızımızı seviyor diye. Eşim ve kardeşi annelerine sonra kızmış belli ertesi gün nişanda kadının sesi çıkmıyor. Nişan oldu. Ben de diyorum nasılsa eşim tepkisini belli eder. Biz mutlu oluruz. Nikah kıymak istiyor eşim hemen. Gün alıyoruz gelmiyorlar eşim çok üzülüyor. Onlardan soğumuştıu. Kardeşine kredi çekiyor düğünü için bana demiyor. Biz nikah kıydık yanına tayin istiycem. Diyorum kendimiz de düzen kurarız. Meğerse kredisi var. Bir koltuk için eşim burnumdan getiriyor alacağız alacağız diye. Eve geliyoruz bir eşya yok. Ben çalışıyorum diye tek tek alıyorum mutfak eşyası, nevresim , yatak, halı falan. Eşim de ikinci el beyaz eşya. Ama tabi kavga kopuyor bana krediyi söylemedi diye. Ailesi hiç bir şey yapmıyor almıyor sormuyor. Ne nişanlıl, ne gelinlik, ne elbise adetten bile soran yok. Kendin evlendin kendin istedin diyor kayınvalide(kV) babam düğün salonu tutuyor memlekette. Onlar da kendi memleketinde. Eşim mevlitli olcak benim isteğim diyor ama meğerse kv istiyor. Diğer oğluna akraba kızı alıyorlar. O kapalı ama düğünü oynamalı ama bana sorulmuyor. Kapalı değilim diye baskı yapıyor kv. Oysa ki kendi düğün fotosu kaç sene önce makyajlı gelinlikli. Bunu söylüyorum artık kızgınlıkla bir daha lafını edemiyor. Yalan olmasın gelin pardisözüz olmaz diyor bir kazak, bir mont alıyorlar aceleyle. Ama akraba kızına ne isterse bir şekilde birleşip yapılıyor. Ben el kızıyım ya... Eşim o dönem arkamda duruyor düğün yapıyor kendi başına para yok pul yok biz kıt kanaat yapıyoruz yetmeyeni babam veriyor annem babama diyor idare ediyorlar falan. Eşim arkamda diye de diyorum zaten o görüyor olanları. Ama kv bana telefonda neler söylüyor. Bana hiçbir şey yapılmasın derdinde. Annem orada kendi başına gelenlerden dolayı yaşamamı istemiyor eşime sitem ediyor biraz da kavgaya dönüşüyor. Hiçbir şey yok bari mehir diye istediği 5 bilezik yapın diye. onu da kv yapmayız diyor... Yapmam diyor.. Eşim küsüyor onlara ama anneme de kinli. En son kayınpedee tarla satıyor yapıyor. Ama kinli kayınvalide. Gözü giden 5 bilezik. Olay bilezik değil. Nikah kıyılmış olsa da kıza dokunma ayrılırsınız diyor. Öyle bir kin nefret düşmanlık var ki. Gözü tarla tokatta.akraba kızı olursa tarla tokat bölünmez, mal mülk gelir. Eşimin de üstüne birşey yok. Babamın şirket var tabi onu görünce düğün zamanı değişiyor kv. Bir de benim bekarken kendi çabamla aldığım ev. Herşeyi kız tarafı yapsına bürünüyor gidişat içinde. Eşim bu süreçte onlara köpürüyor kızıyor küsüyor. Bana da diyor onlar yapmadı ben yapacagım sana yavaş yavaş. Ama nedense zaman içinde benim dile getirmem annesinin ağlaması sızlaması. Saçımın teline kıyamıyor eşim. Bana diyor bir oğlum olsun tutunacak dal. Benim de kilo ve rahatsızlığım var. Son bir sene bir daha çocuk sahibi olmam yüzde 50 ye düşüyor. O dönemde eşimle kavgalar boşanalım ayrılalım ailesine sırt dönemediğini düşünüyorum. Ben de ben artık dul damgası yiyeceğim bak bize böyle yaptılar diyorum. Biz severek evlendik. O dönem bilmiyorum hamileymişim ama düşecek deniyor. Sürekli kanama. Zaten stres tavan. Zor şartlarda işe gidiyorum. Kaynanamın eziyeti kilometrelerce öteden de olsa her gün evin içinde. Eşim anlamıyor. Haklısın biz önümüze bakacagız diyor ama. O halde çalışamıyorum yatıyorum annem geliyor bakmaya bana. Kaynanam yok ortada. Gelip gitti çalışan halde o halde ben hamileyim bilmiyoruz ama kanama var. İşten gel kar kış kaynanam bir çorba bile yapmıyor. Bir hafta benim belim kopuyor ev işi çalıştığım işler evrak. Kayınvalide onu getir bunu götür yemek yapacak ayagına salona getir. Ben tamamen bitik halde anlayan yok beni. Annem geliyor da dinleniyorum. O sırada da annesi asla annemi istemediği için eşimde de o hava oluyor. Bu ne hasta böyle hep böyle olacaksa aldıralı demiş anneme. Kavga kopuyor evde. Babam da ziyarete geliyor. Annem de susmuyor anneme bilet alıyorum sonra eve yolluyorum taa km ötelerden. Ama karnımı tuta tuta günlerce ağladım. Kalbimin o korkusu. Annem ne yapacak zaten tek kimsesi yok. Babam kinli olduğu için ayırmıyor bile yangını körüklüyor misali. oda gidiyor. Çok üzülüyorum. Dualar ediyorum. Doğum memlekette olsun seni bırakır gelirim oluyor annemin yanına. Ama sonra buzlar biraz eriyor. Aniden su geliyor doğum doğuda başlıyor. Annem babama diyor gelmiyor getirmiyor annemi de. Eşim ve ben tek başımıza. Kayınvalide daha yakın ve otobüs olmasına rağmen bana diyor hastayım ben gelemem. Annem gelmek istiyır bilet yok kv ortalık karıştıracak diye bir yandan çocuğum yoğun bakımda. Ben ve bebeğm dogumda ölümden dönüyoruz. Eşim bana ve bebeğe bakıyor mescitlerde kalıyor eve uzağız hastane uzak. Kalacak yer yok. Bizle beraber rezil oluyır eşim. Biliyor destek olmadıklarını. Sonra da bebek riskli olacagı için hastaneden cıkarmak gerek. Memlekete annemin yanına gidiyoruz hep beraber. Eşim de bizle beraber. Annem bize bebeğe destek oluyor. Orada baya kalıyoruz. Kv geliyor bir hafta kalıp gidiyor herşey ayağına geliyor annem yapıyor. Ama annemi asla istemez. Benim iyi olmamı istemediği gibi. Eşimin göreve gitmesi gerekiyor biz bebek ele gelince geri gidiyoruz. Sonra geçici memlekete tayin istiyor geliyoruz tekrar evi dağıtmamız lazım. Annem gelir ama gözünden ameliyat olmuş mikrop kapmasın diye ben demek istemiyorum o sıra. Çünkü yalnız. Kv diyorum hastayın gelemem diyor ve ben koskoca evi kendim topluyorum eşim rezil oluyor depoya indiriyor. Bebeğimiz de memlekete gelince agır zatüre geçiriyor. Ve elini taşa koymayan kv eşimi alttan alttan kışkırrıyor, annemi öne sürüyor, buraya geleceksiniz burada yaşayacaksınız daha bir sürü şey. Ben yıllarca doğuda yalnız ve annemden başka destekçi yok. Ama sürekli kukla gibi gel gel git git. Aramıyor diye eşime şikayet ediyor. Eşim bana karşı alttan alttan sen anneme böyleysenben de diyerek mesela haksız eleştiri yapıyor gergin oluyor. Desem ne alaka ben öyle yapmam diyor. Ve biz tayin netleşene kadar onun yanındayız çünkü ev kirada kira alıyoruz ama annemleyiz küçücük evde. Kadın yemek yapar yardım eder ben de yaparım ama fedakar olur ayağım kırıldı o vardı yine. Ama eşim zamanla senin annen benim annem arasında eski naifliğini bana şefkatini çok ama çok azalttı yok olacak gibi. Ben başka çocuk istemıyorum önlem alıyorum o bu durumdan şikayetçi. Onun istediği olmadı diye. Çocuk var sağlık sorunı masraf ben izindeyim. Maddi sorunlar. Kv hala karıştır kavga ettir modda. Ben konuşmam istemşyor uzak durmaya calısıyorum eşim bana bunu geri döndürüyor ve artık tıkandığımı hissediyorum. Çocuk da yoruyor eşim ilgilenir ama artık ne desem zıttını yapıyor. Çocuğu uyutsam uyandırıyor ya da önemsemiyor. Bazen haklı olabilir ama bazen bence genelde köyde yaşam tarzını savunuyor çocuk yerde sürünsün diyor. Bense Titzleniyorum. Ama eşime diyorum bir olmamız gerek çocuğa tutumda.dinlemiyor daha çok bana tepki gibi. Annemi gerçekci olmayan şeyler ile bana diyor ona nadir yansıtır belki ama artık çok yoruldum. Bana yaşam alanı yok bir arkadaşı yok müdahelrci karışır şua n kendisi bunu çiğnemeye kalkışıyor ama ben de izin vermiyorrum bekar gibi bizsiz bi şeyler yapmak istiyor. Ama bana karşi o saçma bu gereksiz bunu sevmiyor onu sevmiyor. Kayınvalide konusunda da kadın ne derse etki altında o yöne dogrı o olay olma eğilimine giriyor. . Sadece benim memlekete tayin istedi eşim ben istedim dyie ama o da kavgayla oldu. Kv bana diyor buraya gelin burada evi düzermiş eşya alırmış. Gelinineen basit bir lafları bir küçük bohça bile gönül almayan kadın... Köy yerinde çok yapılır bilirsiniz. Bir de iftira atıyor neymiş ben beğenmiyormuşım köylü diye. Beğenmiyor dediği insan onu geldiği zaman kazak, mont, bir bavul eşya ile yollayan saçını boyayan onu banyoda yıkayan insan. Ben okudum ama cahillik okuma ya da okumama da değil. Bana denmeyecek lafları bile dedi benim o insanı affetmem imkansız. Annem yalnız onu da aynı il olsa da arada koruyup kollasam. Evimiz ayrı yolumuz ayrı olsa da bırakacagım kimse yok. Oğlum küçük onun büyüdüğünü görmek istiyorum, en önemlisi mutlu bir aile olabilmek istiyorum bazen ipleri kopmaya yakın olduğu hissi boğazıma düğümleniyor. Eşim değişiyor, değişti. Bağrına basmıyor eskisi gibi ya da kadar. Baba sevgisi görmemiş bir kız çocuğu için bu ne büyük acıdır.. Dört gözle ayrılmamı, iyi olmasın diye bekleyen bir kaynanam var. Çok uzun biliyorum ama ben tıkandım kaldım.. Ne dersiniz ben çemberin içinde göremiyorum belki ama çemberin dışından ne yapmam lazım?