Evliliğe gitmezmiş

Bütün bunların üstüne erkeklerle aynı eve girince tuz biber ekmiş oluyorsun. Tayt açık bir kıyafet değil ama Van’ın x yerinde köyde öğretmenlerin giymesini önermiyorum.
 
meb öğretmeni okula taytla gitmez, en azından benim bildiğim öğretmenler genel olarak muhafazakar, tutucu, büyük kısmı zaten tesettürlü filan insanlar.
Ben karadenizde tayt giyiyorum. Ama altıma çizme, üstüme uzun kazakla. (41 yaşındayım)Ha onu yapmayanlar da var ama ya takmazlar ya da Datça’da yaşarlar. Meb öğretmeni genel olarak tutucu falan değil. Yıllarca öğretmenler okula kılık kıyafet kanununa uyarak geldi. Hepimizi döpiyesli kadınlar, takım elbiseli traşlı erkekler okuttu. Benim başladığım yıl 2005te ilk defa kadınların pantolon giymesine izin verildi. Başörtüsü yasağı kalktıktan sonra kot pantolona, spor ayakkabısına alan açıldı. Yani alışılmış bir öğretmen kılığı vardı yıllarca ve bunu aşmak kolay değil. Doktorun beyaz önlüksüz olması gibi bir şey bu
 
işte o "alışılmış bir öğretmen kılığı vardı yıllarca ve bunu aşmak kolay değil." dediğiniz şeyin de adı, tanımı tutuculuk, bilerek muhafazakarı ayrı tutucuyu ayrı kullandım muhafazakar olmayanı bile tutucu, öğretmenlik zaten meslek olarak öyle bizim ülkemizde genel anlamda....

ha ama son yıllarda o kadar çok öğretmen atandı ki
ve tüm çalışan kadınlarda kıyafetler giderek daha casual bir hal alıyor. büyük şehirde yetişmiş gençlerin de orada alıştıkları bi hayat var onlar biraz biraz kıra kıra değiştireceklerdir eminim.
bizim zamanımızda bankacı kadınlar da iki dirhem 1 çekirdek giyinirdi. şubeler podyum gibi olurdu. şimdi öyle 3-5 şube var.
şimdi beyaz spor tür bir ayakkabı üstüne en herşeyle giyilebilen bir blazer, içine beyaz tişört giyiyor insanlar. çünkü rahat olmak, ucuz olması, sürekli giyilmesi vb. daha önemli oldu artık...

tayt derken kışın pantalon gibi giymek başka oluyor, yazın üstüne askılıyla altına babetle, sandaletle bile giymek farklı oluyor, biliyorsunuz. üstelik bizim ülkemizin bazı tuhaflıkları var. başı örtülü kadın da neredeyse tayt giyebiliyor mesela, başında örtü varsa o tesettürlü sayılıyor vs...
 
Ya ben taytı açık olarak düşünmedim nedense. Çok soğuk bir yerdeyim ve tüm kışı termal taytla geçiriyorum. Ama tabi baya kalın olduğu için klasik tayt gibi hatları belli etmiyor. Bu arkadaş baya baya ince spor tayti giyoyorsa üstüne de crop falan baya tuhaf tabi doğuda
 
ha ama son yıllarda o kadar çok öğretmen atandı ki
ve tüm çalışan kadınlarda kıyafetler giderek daha casual bir hal alıyor.
Valla emeklilik 58 yaşında olduğundan bundan çok emin olma derim. Bir de öğretmenler diğer meslekler gibi değil. Endüstri meslek liselerinde sıraların arasında dolaşıyorsun, teneffüste etrafın öğrencilerle çevrili merdivenlerden çıkıyorsun öyle “tutucu” olma meselesinden ibaret değil yani
 
Hayatımda tanıdıgım en beyefendi insandı,erkek/kadın kimsenin hakkında iyi ya da kötü yorum yapmaz.
Bence senin sorunun hayatındaki insanların çok saçma insanlar olması. İçine doğup büyüdüğün aile zaten saçma, abilerin saçma, akrabaların saçma, eski sevgililerin saçma, yasadigin küçük kasaba saçma, oradaki çevren saçma...
Bu adam da saçma sapan bir insan ama sen hayatında hiç gerçekten düzgün insanla tanismadigin için herhalde sana "hayatında gördüğün en beyefendi insan" gelmiş. Ne beyefendiligini gördün ki? Bana birkaç örnek verir misin? Arabanın kapısını mi açıyor sen inerken? Kistasin ne cidden merak etti.. Mesela beyefendi insan üç düşünür bir konuşur, sesini yükseltmez. Ani salak tepkiler vermez. Bu adam kıskançlık krizleriyle sana hayatı dar etmiş. Bu mu beyefendi? Gittiğin kafede garsonlar konuşuyorsun diye komplekse girmiş, bu mu beyefendi?? Birilerinin hakkında yorum yapmaması normal bir davranış, herkes dedikoducu olacak değil. Ama senin kriterlerin o kadar düşük ki adam hiç yapmadan belki varsa üç beş güzel özelliği var diye "gordugun ennnnnnn beyefendi insan" olmuş.

Ailesi cok muhafazakar ama flort döneminde ya da sevgililikte bu tarz muhabbetlere hep burun kivirdigina hoslanmadıgına şahit oldum. Öyle muhafazakar bir izlenim alsam olmazdı zaten.
Hayır numara değildi. Numaradan bir insanın bu kadar kıskanabilmesi hayatı dar edebilmesi mümkün değil inanın kıskandığında 3 gün küsen asla hicbir dediğinize ikna olmayan biri numara yapmaz.
adımın çıkmadığı kisi kalmadı.
onunla oldugum süre boyunca hakkımda çıkan kulağıma gelen onlarca asılsız dedikodular kesildi.
Yaaaa herkes insan sarrafı olmak zorunda değil ama senin olaylara bakışın inanılmaz küçük bir pencere. Yıllardır açtığın her konuyu okuyan biri olarak yazıyorum bunu,şu konu özelinde değil. Adamın ailesinin senin ailenden hiç farkı yok. Hatta çok muhafazakarsa belki senin ailenden daha beter. Yıllarca sen ailenden senin gibi kadınlar hakkında ne kadar sacma şey duyduysan o coook daha fazlasını duydu. Ailesinden komple kopmuş, 'ow yeah sex and the beach" modunda bir insan da değil, ki öyle olsa emir komuta zincirinin olduğu, gerekirse canını başka insanlar icin kaybedeceği, olabilecek en ataeriil mesleği seçmezdi. Hadi meslegi aşk ile secti, kendi cok geleneksel kalıplardan uzak biri aslında desek (tabii ki böyleleri de vardir) adam sen erkek garsonla konuştun diye gününü rezil etmiş. Medeniyetten uzak biri yani. Senin sandığın sevgilisiyle beraber yaşayıp o kızla evlenecek bir erkek değil. Hele ki tüm şehirde adı çıkmış bir kızla. Gelmiş, oradaki zamanını keyifle geçirmiş işte.
Gerçi sen de bir tuhafsin, kesinlikle normal değilsin. Adamın saçma sapan kıskançlıkları sevgi belirtisi almışsın. Adamın senin hayatını dar etmesini sevgiden sanmışsın. Hiç alakan olmayan erkeklerden kıskanıp üç gün bu saçma konuya takılmasını sorun etmemişsin. Ve daha saçması bu insanın senin tanıdığın ennnn düzgün ve beyefendi insan olması...
Önsevişme sadece
Bu mesaja da cooooooooookkk şaşırdım.
Böyle önemli bir konuda yalan soyledigin adamla mi evlenmek istiyorsun? Velev ki adam da isteseydi ne yapacaktın? Kkdaki kızlar gibi doktor mu arayacaktin kocanı kandırmak için???
Hiç kendini kandırma. Sen de biliyorsun sevgilinin nasıl ataerkil bir kafada olduğunu, bakire olmayan kıza (ilk mesajımda da yazdığım gibi) çıtır çerez muamelesi yapacağını. Tam olarak bu yüzden söylememişsin ama aynı evde yaşamışsın.
Ama keşke birlikte olsaydın ağız tadıyla keyif ala ala yapsaydın şu işi. Cunku bu adam için aynı evde elin erkegiyle sürtünen kız da evlenecek kız değil. Bak bir senedir sürtünüyorsunuz ama (ona gore) bakire evleneceksin bir erkekle. Adam seni eline el değmemiş sanacak oysa beraber ne yaşadığıniz ortada. Yani aslında sürtünerek ona gelecekte evleneceğin kişiyi - hatta belki onu kolayca kandıracağın mesajını vermişsin.
ataerkil ailede büyümüş, geleneksel kafalarda bir erkek olsam gecelerce benim koynumda uyumuş ama kendisini kocasına sakladigi için vajinasina girmeye izin vermemiş bir kıza saygı duymazdim. Hatta senin gibiler için bir söz var, davul delinmemis ama tokmağın değmediği yer kalmamış.
Adamın da farklı düşündüğünü sanmıyorum.
Bence doğu görevin bitene kadar kimseyle duygusal ilişki kurma, tayin zamanın gelince de - ki az kalmış olmalı Ankara, İzmir, istanbul, Kocaeli, Edirne falan, böyle yerleri seç. Hayatına ailesi de kendi de muhafazakar, tutucu olmayan, gündeminde asla bu konular olmayan birini bul, mutlu yaşa
 
Son düzenleme:
Üşenmedim eski konularınızı okudum. Bence sizin iletişim konusunda bir sıkıntınız var. Giyim kuşamla alakası olduğunu düşünmüyorum. Bir orta noktanız yok gibi duruyor. Hem mesafeli gibisiniz hem de ilişkide her türlü yakınlığı kuruyorsunuz. Bir konunuzda trip atmam, sıkmam diyorsunuz öteki konunuzda haftada 4-5 kere buluştuğunuz sevgilinizin ilgisizliğinden yakınıyorsunuz. Bir konunuzda sokakta köpek için yardım eden adama hemen numara veriyorsunuz sonra da size farklı yönden yazmasından şikayet ediyorsunuz. Hem zor birisiniz hem de çok kolay birisiniz. Ama yanlış konularda zor, yanlış konularda kolaysınız. Hemen hemen her konunuzda kişilerle alakalı ufak şeylere takılmışsınız, kimse bana aşık olmadı falan diyorsunuz ama 5 senelik ilişkiniz olmuş ve her ayrıldığınızda barışmaya çalışmış. Bence hayatın kurallarını, kişilerin mizaçlarını göz ardı edip hayatı kendi kafanızdaki kurallara uyumlandırmaya çalışıyorsunuz.
Bir şeyleri akışına bırakmakta zorlanıyorsunuz ama aynı zamanda karşıya ilgi göstermek, aramak vs de zor geliyor. Çok ikircikli anlaşılması güç davranışlarınız var gibi.
 
Sizi çok iyi anlıyorum… ilişkide emek vermek, belli bir seneyi beraber geçirip her anına onu katmak ve sonrada ciddi düşünmüyorum minvalinde bir cevap almak çok üzücü.
Aşağıda abartmışsınız diyenler olmuş yetişkin birisi bir ilişkide her şeyiyle beraber oluyor karşısındaki kişiyle
Belli süre sonra o alışkanlık oluyor
Dediğiniz gibi sizden ayrılınca kısa sürede evlenedebilir bir başkasının hayatıyla sizinkiyle oynadığı gibi oynayadabilir
Bu yüzden daha da kendinizi kaptırmadan (zaten olgun olduğunuz her cümlenizden belli) nokta koyup daha iyi insanlara yönelin…
Biraz flört dönemini uzun tutun, isteklerinizi net belirtin
Zaten ciddi düşünmeyen en baştanda ciddi düşünmediğini belli eder
 
Bence karşısındaki adamlar hepten yanlış falan değil. Konu sahibinin de o adamlardan çok farklı olduğunu düşünmüyorum. Ailesinin dayattıkları ve kendi istekleri arasında sıkışmış biri gibi geldi bana. Bir yandan özgür yaşamak istiyor bir yandan da her şeyi kafasına takıyor. Yani canının istediği gibi yaşadığında da rahat olamıyor. Bu yüzden hareketleri hep çelişkili duruyor ve karşısındaki adamlar da konu sahibinin karakterini net çözemiyor gibi hissediyorum hep. Öyle bir şehirde adamla aynı evde kalacak kadar özgür ama bakireyim diyecek kadar da korkusu var. Normal yurdum erkeğiyle birlikte olacaksa ilişkilerini daha seviyeli mesafede tutması, cinsellikle alakalı şeylere kapalı olması daha yararına olacakmış gibi geliyor bana.
 
kimse bana aşık olmadı falan diyorsunuz ama 5 senelik ilişkiniz olmuş ve her ayrıldığınızda barışmaya çalışmış.
Bu dediğine katılıyorum. "Hiç sevmedim,sevilmedim" deyip durmuş ama ilk birliktelik yaşadığı adama çok büyük bir sevgisi vardı. Tamamen kendi isteğiyle, emin olarak birlikte olmuştu. Tavsan gibi günde 3-4 hatta bazen 6 kere seviştiğini yazardi () Ama bir sebeple ayrılınca belki de çabuk unuttu, onun sevgi olmadığını iddia etmeye başladı. Oysa o zaman çok net hatırlıyorum, ailesi cok tutucu olduğu icin pişman olacağını söyleyenlere falan çok sevdiğini, çok sevildiğini söylerdi.
Eee, bu adam hikayenin neresinde , hiç sevilmediyse?
5 yıllık ayril barış kopamayan sevgili nerede?
Bir önceki "sevisip de bakire değilsin senle olamam" diyen adama da aşıktı, ayrılınca coook üzülmüştü. O adam nerede?
Evlenmedi ayrildi diye zamanında yaşanan aşklar sıfırlanıyor mu?
 
Hareketlerde, söylemlerde bir tezatlık var hep. Mesela o 5 yıllık ilişkisi hakkında onunla evlenmeyi düşünmediğini yazmış. Şimdi bu konudaki adam evlenmek istemeyince sinirleniyor. Hayat bizim kafamızda tasarladıklarımıza göre şekillenmiyor ki. Nasıl ki kendisi beş sene ilişki yaşayıp evlilik düşünmediyse, bu adamın da bir senelik ilişkide evlilik düşünmemeye hakkı var. Kafasına oturmayan şeyler olmuş olabilir.
İlişkilerde karşıya kendini nasıl lanse ettiğini ve aslında nasıl biri olduğunu tam bilemiyor, anlayamıyor, karşı tarafla yapıcı iletişimi de pek kuramıyor bence
 
O gün içimden geçen ve yazmadığım şey şuydu, bu benimle yaşıyorsa başkasıyla da yaşar diye düşünebilecek biri senle evlenmez. Sen orda vakit geçirilen biriydin. Üç gün sonra köyünden körpe birini ister dünyayı ona dar eder giderler ömür boyu. O da o dar dünyayı sevgi sanmaya devam eder.
Vın turizm baştan belliymiş ama, siz görmek istememişsiniz.
Hiç hoş bi adam değilmiş planlamış gitmiş. Arıza çıkarma diye ayrılmış.
 
Bu arada, adama "hayatıma giren ilk kişi sen değilsin" gibi bir ifade kullanıp sonrasında da adamın yerine cevaplar vermişsiniz. "beklentilerimizin aynı olduğunu düşünmüyorum, demek ki sende aynı hisleri uyandıramamışım" demek yerine neden evliliğe hazır hissetmediğini, ilişkiden beklentilerinin neler olduğunu onun adına cevaplar vermeden sorsanız daha iyi olurdu. Konuya da direkt "ciddi ilişki istemediğin için ayrılacakmışsın gibi geliyor" falan diye başlamışsınız. İfadeleriniz karşı tarafı uzaklaştırıcı ve korkutucu olmuş. Direkt niyet okuma yapıp bunu da karşı tarafa yansıtıyorsunuz. İletişim probleminden kastım buydu. Biz de adamın ağzından beklentileri ve sebepleri net olarak duyamadığımız için hödük, geleneksel, köyünden kız bulacak gibi dünüşüp belki de olayı speküle ediyoruz.
 
Şimdi de bakireyim diyor. Halbuki bakire değilsin deyip ayrılan polisin ardından çok üzülmüştü. İşte fake bu kız.
 
Şimdi de bakireyim diyor. Halbuki bakire değilsin deyip ayrılan polisin ardından çok üzülmüştü. İşte fake bu kız.
Ay yok bakire değil sevgilisine öyle demis. 1 senedir aynı evde yaşadığı adamla sürtünüyormuş sadece bakire sansın diye Allah akıl fikir versin ne diyim.
 
Sizin açık giyinme anlayışınızla, yaşadığınız şehrin açık giyinme anlayışının farklı olduğundan Mayıs 2022 konunuzda bahsetmiştiniz yalnız.
 
Mahrumiyet bölgesi dediğiniz neresi?
 
Ben eski üye değilim konu sahibini çok bilemiyorum bu yüzden. Ama merak ettim. Mesele bahsettiğiniz ortama benzer bir ortamda ben de çalışıyorum. Ben de Ege'den böyle bir yere gelince bir afalladım. Şartları, muhafazakar ortamın yaşayış biçimini biliyorum yani. Ama burada insanlar el ele bir çift görseler bile ilginç ilginç bakıyorlar. Hiç caddede fazla yakın olan mesela öpüşebilen bir çifte rastlamadım. Zannediyorum aynı evde nikahsız yaşayan bir çift görseler olay çıkartırlar. Haa tabi ki normali kimse kimseyi ilgilendirmez ama bahsettiğimiz muhafazakar insanların yaşadığı alanlar bu şekilde. Bir polis ve bir öğretmen bahsettiğiniz ilçede bir sene bu şekilde nasıl yaşayabilmiş bunu merak ettim?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…