evinize siz yokken giren kayınvalide

işte cinnet noktasına geldim yoksa bende kalbini kırayım üzülsün ağlasın derdinde değilim biraz rahatsızlığımı anlasın da gelemesin derdindeyim ama hayır onca lafa kavgaya rağmen yine aynı şeyler..

bende anne olcam evet ama çocuğumun evine giripte gelinimin çamaşırını toplamam temizliğini yapmam herşeyden önce ben hizmetçimiyim diye düşnüürüm kaldı ki bana karışma dese ömrü billah adım atmam o eve.. kadında biraz pişkinlik var.. yada ben anne olmadığım için fazla kötü düşünüyorum.

İnanın ANNE olacağınız vakit bunların bir kısmı değişecek kafanızda
Yani ancak bir anne evladına bu denli yaklaşabilir evet bu konuda çok şanslısınız
Tekrar üstüne basmak istiyorum HAKLISINIZ sadece biraz Üslup ağır geldi BANA
Kv yanlız kalmış belliki böyle teselli oluyor ama işte birazdaha yumuşak söylemenizi öneririm
Hani bunun aksi bir durum olsa ters çekilmez biri olsa evet bunları hakediyor huzur bozuyor derdim
Ama bu tamamen yardım etmek iyi görünmek kendini sevdirmek içinde sanki
Mesela bu anlattıklarınızın hepsini bana ANNECİĞİM yappar.
 
Anahtarınızı unuttugunuz gerekcesıyle kayın valıdenızden evın anahtarını ısteyın, Bir daha da vermeyın..
 
Ben olsam karşıma alıp "Anne seni çok seviyorum. O yüzden çok iyi ve çok mutlu olmanı istiyorum. İçinde çok büyük ruhsal bir sıkıntı yaşıyorsun ve bunu bastırıyorsun. Oysa bastırmazsan çözülebilir. Bunu sana ispat edeceğim. Çünkü senin mutlu olmanı istiyorum. Biz yokken bizim eve gelmek senin için ağrı kesici almak gibi bir şey. Ama o ağrı kesiciyi almaman lazım ki bir uzmana gitmen gerektiğini anlayasın. Böyle yaparak asıl sorunu görmezden geliyorsun. Hayatta birçok şey senin kontrolün dışında gerçekleşip seni üzmüş. Şimdi biz yokken evi kontrol etmek sana kontrol sendeymiş duygusu veriyor. Bu yüzden onlarca kez konuşmuş olmamıza rağmen hala gelmeye devam ediyorsun. İçindeki acı dinsin diye yapıyorsun.

Şimdi bana inanmadığını biliyorum. Ama ne kadar iyi niyetli olduğunu da biliyorum. O yüzden bunu sana ispat edeceğim. Şimdi o anahtarları senden alacağım. Eve giremeyince neler hissettiğine bir bak. Muhtemelen büyük bir acı çekeceksin. Hayatının bütün kontrolü elinden alınmış gibi bir acı. Veya çok çok huzursuz olacaksın. Bu durumun normal olmadığını, içinde çözülmesi gereken bir sıkıntı olduğunu o zaman anlayacaksın. Ben de o zaman senin yanında olacağım. Gerçek sıkıntı neymiş öğrenmen ve çözmen için ne gerekiyorsa yapacağım. Ana ben bu konuda uzman değilim. Beraber bir uzmana gideceğiz. Benim de sıkıntılarım var, benimkileri de çözeriz seninkileri de. Biz ana kız gibiyiz. İkimiz de akıllı güçlü insanlarız. Biraz uzman desteği ile ne istersek yapabiliriz.

Seni çok sevdiğimden bu sıkıntıyı çözebilmek için, sen o anahtarları vermezsen, ben tüm kapıları kilitleyip gideceğim. Ta ki sen içindeki o huzursuzluğu fark edip, çözmek isteyene kadar. Eğer bana inanmıyorsan, bizim eve biz varken bile hiç girme. Her şeyin kontrolün altında olmasını sağlama. Ve bak bakalım neler oluyor, neler hissediyorsun. Veya sadece beni ikna etmek için yap bunu. Bakalım kaç gün dayanabiliyorsun" derdim.

Sonra da anahtarları kaşla göz arasında alırdım. Muhtemelen kavga edip küser. O zaman da "Hepsi senin iyiliğin için. Hepimiz hep beraber çok mutlu olacağız güven bana" deyip zorla sarılırdım.

Tercihen bunları yapmadan önce bir psikoloğa gidip, sıkıntımı anlatıp, bunları yapacağımı söylerdim. Bunun iyi bir fikir olup olmadığını sorardım. Madem bu konu benim için hayatımı bu kadar etkileyecek kadar önemli, 150-200 TL'nin lafı olmaz sanırım. Psikolog da ya "iyi fikir yapın" derdi veya "yapmayın şöyle şöyle yapmanız şöyle şöyle demeniz daha iyi olur" derdi. Veya "1 seans daha gelin" derdi. Ben de psikolog ne diyorsa öyle yapardım. Sonra eşimle de konuşup bunları yapacağım derdim. İkna ederdim, "annen aslında gerçekten mutlu değil, karışmaları bu yüzden. Bu sorun çözüldüğünde gerçekten mutlu ve huzurlu olacak, annenin gerçekten mutlu olmasını, yıllar süren hayatı boyunca ilk kez gerçekten huzurlu olmasını istemez misin?" derdim. Gerekirse eşim de gelirdi psikoloğa. Sonra da annesiyle bu konuşmayı yapardım. Veya belki eşim konuşurdu.

Sonra da kayınvalide psikoloğa giderdi ve sorun çözülürdü. Psikolog masraflarını da eşiniz karşılar sanırım. Annesinin mutluluğu söz konusu sonuçta. Kayınvalide ikna olmayıp, "Hayır ben çok mutluyum, bende sorun yok" vs derse de muhtemelen iki gün gelmeyip sonra yine eve gelmeye başlardı. O zaman da "Ahh annecim, bak hep içindeki o sıkıntıyı bastırdığın için oluyor. Sen şimdi bir şeyler senin kontrolün altında zannediyorsun. Ama değil. Bunlar senin hiçbir şeyi kontrol edemediğinin göstergesi. Hiçbir şey senin kontrolün altında değil. Canım benim. Yazık sana" deyin. Öteki türlü sinirlenerek onun davranışını pekiştiriyorsunuz. Sizi sinir edince sizin hayatınız üzerinde güç sahibi olup rahatlıyor.

Bu konuşmaları yaparsanız, onadan sonra bir daha asla eve girdiği için ona sinirlenmeyin. Sadece üzülüp acıyın. Yazık sana deyin. Çok acınacak bir durumda zaten. "Ayy canım yemekliği de mi aldın? Tuh tuh ya neden böyle oldun ki sen? Yaa koltuğun yerini de mi değiştirdin? Canım benim kıyamam. Hayatının akışını kontrol edemedin diye mi böyle oldu acaba? Bak öğrenemedik ya, psikoloğa da gitmedin ki" deyin. Her defasında bir şekilde o kontrol duygusunu elinden alın. Yani sizin eve giriyor olmak onun için "güç sahibi" olmaktan "acınılacak bir şey" durumuna dönüşsün.

O zaman ne yapar derseniz, tedavi olmadığı sürece, kontrol edecek başka şey bulur. Öbür oğluna sarar belki veya sizi boşatmaya kalkabilir. Çünkü muhtemelen çok büyük bir acı çekiyor. İyi niyetli olduğunu söylediğiniz bir insanın onlarca kez uyarılmasına rağmen aynı şeyi yapmasının başka açıklaması yok.

Dediğim gibi sizi boşatmaya da kalkabilir. Bir bağımlının krize girmesi gibi güç toplama krizine girebilir. O yüzden siz eşinizle aranızı iyi tutun ve de en iyisi iyi bir psikoloğa gidin. Ben tahmin ettiğim şeyleri yazdım. İyi bir psikolog sizi çok daha iyi yönlendirir. Çok mutlu olmanızı diliyorum.
 
Son düzenleme:
konu sahibi arkadaşım belli ki kv sizin evliliği sindirememiş.aile olduğunuzu kavrayamamış.yada siz çalıştığınız için yükünüzü kendince hafifletmeye çalışıyor.ama kötü niyetli old.düşünmüyorum.siz kv uğraş bulun.kendine meşgale bulun.zor bi durum .
evlendiğimde eşim anahtarını çoğu zaman annesine bırakıyormuş.çocuklar internete girsin diye.ben sonradan öğrendim.bi gün cumartesi işten erken geldim görümce evimde int.başında.evim sobalıydı.yatak odamda bilg.deli oldum.ama hiç bişey demedim.eşimin kardeşlerini kaç kez yakaladım evde.buzdolabı sürekli karıştırıyprlardı.hatta bi keresinde görümce yaptığım yemeğin üzerinden kaşıkla aldı.kaşığı tencerenin içine bıraktı
o günler aklıma geldikçe sinir oluyorum.nekadar pasifmişim.eşim üzülmesin diye diye tepeye çıkartmışım.
 
daha öncede yazdım kötü düşünmek istemiyorum kardeşim kendi annem evimdeyken nasıl rahatsam öyle olmak istiyorum diye..

ama düşünmekten DELİRİYORUM!!!

bir insan düşünün ki uyanır uyanmaz oğlunun evine gitsin ya yalvarıyorum size bana hekza bak belki şunun içindir diye mantıklı bişey söyleyin.

arıyor beni şuan senin evdeyim diyor. uyanır uyanmaz napıyosun diyorum hiç diyor.
sabah çıkarken evin kapılarını özellikle açık bırakıyorum inadıma kapıları kapıyor storlarını indiriyo kaldırıyor karışma ben nasıl bıraktıysam öyle kalsın diyorum omuz sallıyor.

eşime söylüyorum eskiden evinde yemek yapıyodu misafir çapırıyodu eşyaların yerini değiştiriyodu temizlik yapıyodu nolur şükret bırak girsin diyor.

stresten kanser olucam insan niye başkasının evine girer bakar hergün.. acayip şüphelenmeye başladım artıkı çünkü benim gözümde hiç bir mantıklı açıklaması yok bu durumun.

biri gelip bana evime girme dese o eve bir daha asla girmem. kapılarıma dokunma eşyalarımı elleme dese yine o eve girmem ama yok kadın bundan zevk alıyor.

bi kaç gün önce beni aradı tezgahta yemeklik gördüm aldım akşama yaparım dedi ben yapacaktım o yüzden çıkardım dedim işten gelcen uğraşma ben yaparım dedi kapattı. daha önce defalarca söyledim karışma mutfağıma girme yemek yapmak istiyorum kocama sen daha ne hala girip benim yemekliğimi alıyosun ?

eşime söyleyince hep fazlasını istiyosun hep fazlasını diyor.
abartıyomusum girerse girsinmiş..

eskiden eve biz evdeyken anahtarla giriyordu şimdi girmiyor şükürler olsun o zamanlar sinir hastası olmuştum korkuyorum yine aynı şeyleri hissetmekten çünkü mantıklı bi açıklaması yok bunun.

eşime kıyamıyorum adam öyle arada kalıyor ki bana hep iyi ol iyi ol düşünme eskisi gibi değil sadece bunun için bile şükret diyor. o öyle dedikçe ben iyice deliriyorum.
bir insan nasıl böyle saygısız olur aklım almıyor ya. bir de uyanır uyanmaz gidip o evde ne arıyor olabilirsin derdin ne ?

bazen 3-4 gün annesinin yanına gidiyor o zaman bana hayat ohh öyle güzel ki akşam yemeğe gitcez derdi yok kahveye inecek mi derdi yok sevişecekken kapı çalacak mı derdi yok yine bi tarafından sorun çıkartıp huzur bozacak mı derdi yok..

eskiden öyle severdim ki.. daha geçen gün buraya konu açtım kötü düşünmek istemiyorum diye ama ben iş yerinde her dk acaba evimde mi ne yapıyo ki eve girmesindeki amaç ne sürekli bunları düşünüyorum..
saygı sıfır.

ortaya pis çamaşırlarımı atsam ahh zavallı unutmuş zaar deyip kirli sepetine atar.. o kadar kendi kızı gibi görüyor. saf desem saf değil ama aynı şartlarda yetişmediğimizden dolayı bana anormal gelen ona normal geliyor. olan da zavallı eşime oluyor.
asıl anlamadığım hiç bir zaman anlamayacağım nasıl bu kadar lafı olayı unutup önemsemeyip daha hala evime girebiliyor..

anahtarı al kurtul demeyin öyle kolay olmuyor. eşim anahtarı asla almaz annesinden ona göre bu bi ihanet bile sayılabilir. annesi sınırları zaten koruyomuş.. nasıl korumaksa iyi niyetinden şüphem yok diyor aslında benimde yok ama taahammülümde yok kendi annem yapsa onu mahvederim bunada söylüyorum ama yok arkadaşım yoooook kadında bir gram gurur yok..
kin tutan biri değil olsa şimdiye kanlı bıçaklı olurduk benim o kadar kavgamdan lafımdan sonra.. ben ne yapacağımı ayağını evden nasıl keseceğimi şaşırdım artık. kendi kendimi hasta etcem düşünmekten.. ve tabi eşimide.. bi huzur yok evde..
benimde ilk evlendiğim dönem öyle bir durumum vardı. kadın kendiliğinden vermiyo bende istiyim diyom ama nsl, naptım. eşime anahtarı kaybettim kim bilir nerde kaybettim ya düşürdüğü mü gören o an evimi takip edip bulursa, kilidi değiştirelim dedim. kilidi değiştik, şu akıllı kilitlerden içinde 4 ya da 5 tane oluyo, zannedersem kopya imkanı da yok, birini eşime birini ben, kalanları da sakladım. bu yöntemi uygula derim.
 
Ben olsam karşıma alıp "Anne seni çok seviyorum. O yüzden çok iyi ve çok mutlu olmanı istiyorum. İçinde çok büyük ruhsal bir sıkıntı yaşıyorsun ve bunu bastırıyorsun. Oysa bastırmazsan çözülebilir. Bunu sana ispat edeceğim. Çünkü senin mutlu olmanı istiyorum. Biz yokken bizim eve gelmek senin için ağrı kesici almak gibi bir şey. Ama o ağrı kesiciyi almaman lazım ki bir uzmana gitmen gerektiğini anlayasın. Böyle yaparak asıl sorunu görmezden geliyorsun. Hayatta birçok şey senin kontrolün dışında gerçekleşip seni üzmüş. Şimdi biz yokken evi kontrol etmek sana kontrol sendeymiş duygusu veriyor. Bu yüzden onlarca kez konuşmuş olmamıza rağmen hala gelmeye devam ediyorsun. İçindeki acı dinsin diye yapıyorsun.

Şimdi bana inanmadığını biliyorum. Ama ne kadar iyi niyetli olduğunu da biliyorum. O yüzden bunu sana ispat edeceğim. Şimdi o anahtarları senden alacağım. Eve giremeyince neler hissettiğine bir bak. Muhtemelen büyük bir acı çekeceksin. Hayatının bütün kontrolü elinden alınmış gibi bir acı. Veya çok çok huzursuz olacaksın. Bu durumun normal olmadığını, içinde çözülmesi gereken bir sıkıntı olduğunu o zaman anlayacaksın. Ben de o zaman senin yanında olacağım. Gerçek sıkıntı neymiş öğrenmen ve çözmen için ne gerekiyorsa yapacağım. Ana ben bu konuda uzman değilim. Beraber bir uzmana gideceğiz. Benim de sıkıntılarım var, benimkileri de çözeriz seninkileri de. Biz ana kız gibiyiz. İkimiz de akıllı güçlü insanlarız. Biraz uzman desteği ile ne istersek yapabiliriz.

Seni çok sevdiğimden bu sıkıntıyı çözebilmek için, sen o anahtarları vermezsen, ben tüm kapıları kilitleyip gideceğim. Ta ki sen içindeki o huzursuzluğu fark edip, çözmek isteyene kadar. Eğer bana inanmıyorsan, bizim eve biz varken bile hiç girme. Her şeyin kontrolün altında olmasını sağlama. Ve bak bakalım neler oluyor, neler hissediyorsun. Veya sadece beni ikna etmek için yap bunu. Bakalım kaç gün dayanabiliyorsun" derdim.

Sonra da anahtarları kaşla göz arasında alırdım. Muhtemelen kavga edip küser. O zaman da "Hepsi senin iyiliğin için. Hepimiz hep beraber çok mutlu olacağız güven bana" deyip zorla sarılırdım.

Tercihen bunları yapmadan önce bir psikoloğa gidip, sıkıntımı anlatıp, bunları yapacağımı söylerdim. Bunun iyi bir fikir olup olmadığını sorardım. Madem bu konu benim için hayatımı bu kadar etkileyecek kadar önemli, 150-200 TL'nin lafı olmaz sanırım. Psikolog da ya "iyi fikir yapın" derdi veya "yapmayın şöyle şöyle yapmanız şöyle şöyle demeniz daha iyi olur" derdi. Veya "1 seans daha gelin" derdi. Ben de psikolog ne diyorsa öyle yapardım. Sonra eşimle de konuşup bunları yapacağım derdim. İkna ederdim, "annen aslında gerçekten mutlu değil, karışmaları bu yüzden. Bu sorun çözüldüğünde gerçekten mutlu ve huzurlu olacak, annenin gerçekten mutlu olmasını, yıllar süren hayatı boyunca ilk kez gerçekten huzurlu olmasını istemez misin?" derdim. Gerekirse eşim de gelirdi psikoloğa. Sonra da annesiyle bu konuşmayı yapardım. Veya belki eşim konuşurdu.

Sonra da kayınvalide psikoloğa giderdi ve sorun çözülürdü. Psikolog masraflarını da eşiniz karşılar sanırım. Annesinin mutluluğu söz konusu sonuçta. Kayınvalide ikna olmayıp, "Hayır ben çok mutluyum, bende sorun yok" vs derse de muhtemelen iki gün gelmeyip sonra yine eve gelmeye başlardı. O zaman da "Ahh annecim, bak hep içindeki o sıkıntıyı bastırdığın için oluyor. Sen şimdi bir şeyler senin kontrolün altında zannediyorsun. Ama değil. Bunlar senin hiçbir şeyi kontrol edemediğinin göstergesi. Hiçbir şey senin kontrolün altında değil. Canım benim. Yazık sana" deyin. Öteki türlü sinirlenerek onun davranışını pekiştiriyorsunuz. Sizi sinir edince sizin hayatınız üzerinde güç sahibi olup rahatlıyor.

Bu konuşmaları yaparsanız, onadan sonra bir daha asla eve girdiği için ona sinirlenmeyin. Sadece üzülüp acıyın. Yazık sana deyin. Çok acınacak bir durumda zaten. "Ayy canım yemekliği de mi aldın? Tuh tuh ya neden böyle oldun ki sen? Yaa koltuğun yerini de mi değiştirdin? Canım benim kıyamam. Hayatının akışını kontrol edemedin diye mi böyle oldu acaba? Bak öğrenemedik ya, psikoloğa da gitmedin ki" deyin. Her defasında bir şekilde o kontrol duygusunu elinden alın. Yani sizin eve giriyor olmak onun için "güç sahibi" olmaktan "acınılacak bir şey" durumuna dönüşsün.

O zaman ne yapar derseniz, tedavi olmadığı sürece, kontrol edecek başka şey bulur. Öbür oğluna sarar belki veya sizi boşatmaya kalkabilir. Çünkü muhtemelen çok büyük bir acı çekiyor. İyi niyetli olduğunu söylediğiniz bir insanın onlarca kez uyarılmasına rağmen aynı şeyi yapmasının başka açıklaması yok.

Dediğim gibi sizi boşatmaya da kalkabilir. Bir bağımlının krize girmesi gibi güç toplama krizine girebilir. O yüzden siz eşinizle aranızı iyi tutun ve de en iyisi iyi bir psikoloğa gidin. Ben tahmin ettiğim şeyleri yazdım. İyi bir psikolog sizi çok daha iyi yönlendirir. Çok mutlu olmanızı diliyorum.

ahh canım yazmıssın uzun uzun cok tesekkur ederim ama inan bana benim sorunum yok der asla gitmez..
ama dediğin taktiği uygulucam mutlaka. yazık kendi kendine iş çıkarıyosun acınacak haldesin falan dicem..
iyi niyetli oldugunu biliyorum ama istemiyorum bu kadar netim yani. soğuyorum gittikçe.
 
benimde ilk evlendiğim dönem öyle bir durumum vardı. kadın kendiliğinden vermiyo bende istiyim diyom ama nsl, naptım. eşime anahtarı kaybettim kim bilir nerde kaybettim ya düşürdüğü mü gören o an evimi takip edip bulursa, kilidi değiştirelim dedim. kilidi değiştik, şu akıllı kilitlerden içinde 4 ya da 5 tane oluyo, zannedersem kopya imkanı da yok, birini eşime birini ben, kalanları da sakladım. bu yöntemi uygula derim.

eşimin anahtarını alır çünkü sürekli eşime evden tıkırtı geliyor hırsız mı girdi evde altın var mı saklamalıyım. gaz kokuyor evde bişey mi açık kaldı en ufak rüzgarda fırtına çıktı evin içi toz duman oldu falan diyor eşimde acayip aynı annesi gibi pimpirikli verir.anahtar falan değiştirmek çözüm değil.
ben bi çözüm bulamıcam anladım ya..
 
eşimin anahtarını alır çünkü sürekli eşime evden tıkırtı geliyor hırsız mı girdi evde altın var mı saklamalıyım. gaz kokuyor evde bişey mi açık kaldı en ufak rüzgarda fırtına çıktı evin içi toz duman oldu falan diyor eşimde acayip aynı annesi gibi pimpirikli verir.anahtar falan değiştirmek çözüm değil.
ben bi çözüm bulamıcam anladım ya..
:KK43:(((( allah sabır versin canım ozaman ne diyim.
 
Senin gene kayinvalide geliyormus bnm esimin ailesinde ve amcalrinda evin anahtarlari var yurtdisindan geldiklerinde burda kaliyorlarmis bnde evlendikten sonra ogrenmis bulundum tepki gosterince ailem gelse misafir etmicekmisinki diye cvp almistim. Aslinda bu ev ortak ev imis bende bizim evimiz deme bnm evimin anahtari kimsede olamaz dedm. Burya geldiklernde kendi evleri gibi acip girip kaliyorlar evde yoksam . Ne ozelim var ne bisi.
 
herzaman diyorum olay erkek de biter erkek bu kadar anne karsısında pasif kalırsa siz ne deseniz bos ne demek yahu kayınvalidem de anahtar olucak cinnet geciririm bide isteyken evime gircek kurcalıycak orayı burayı yok artık aynı sey benim kuzenimin basında aynı apartman iki katlı kuzenim evinin kapısını kitleyemiyor bile esi kızıyor mus olmazmıs kitlemek ayıpmıs ne sacma seyler bunlar ya
 
ahh canım yazmıssın uzun uzun cok tesekkur ederim ama inan bana benim sorunum yok der asla gitmez..
ama dediğin taktiği uygulucam mutlaka. yazık kendi kendine iş çıkarıyosun acınacak haldesin falan dicem..
iyi niyetli oldugunu biliyorum ama istemiyorum bu kadar netim yani. soğuyorum gittikçe.

Soğumakta çok haklısınız. Bir psikoloğa danışsanız daha iyi olur tabii. Bir de ona bir meşgale bulsanız, bir kursa falan yazdırsanız iyi olabilir. Belki orada arkadaş bulup stresini atar.
 
daha öncede yazdım kötü düşünmek istemiyorum kardeşim kendi annem evimdeyken nasıl rahatsam öyle olmak istiyorum diye..

ama düşünmekten DELİRİYORUM!!!

bir insan düşünün ki uyanır uyanmaz oğlunun evine gitsin ya yalvarıyorum size bana hekza bak belki şunun içindir diye mantıklı bişey söyleyin.

arıyor beni şuan senin evdeyim diyor. uyanır uyanmaz napıyosun diyorum hiç diyor.
sabah çıkarken evin kapılarını özellikle açık bırakıyorum inadıma kapıları kapıyor storlarını indiriyo kaldırıyor karışma ben nasıl bıraktıysam öyle kalsın diyorum omuz sallıyor.

eşime söylüyorum eskiden evinde yemek yapıyodu misafir çapırıyodu eşyaların yerini değiştiriyodu temizlik yapıyodu nolur şükret bırak girsin diyor.

stresten kanser olucam insan niye başkasının evine girer bakar hergün.. acayip şüphelenmeye başladım artıkı çünkü benim gözümde hiç bir mantıklı açıklaması yok bu durumun.

biri gelip bana evime girme dese o eve bir daha asla girmem. kapılarıma dokunma eşyalarımı elleme dese yine o eve girmem ama yok kadın bundan zevk alıyor.

bi kaç gün önce beni aradı tezgahta yemeklik gördüm aldım akşama yaparım dedi ben yapacaktım o yüzden çıkardım dedim işten gelcen uğraşma ben yaparım dedi kapattı. daha önce defalarca söyledim karışma mutfağıma girme yemek yapmak istiyorum kocama sen daha ne hala girip benim yemekliğimi alıyosun ?

eşime söyleyince hep fazlasını istiyosun hep fazlasını diyor.
abartıyomusum girerse girsinmiş..

eskiden eve biz evdeyken anahtarla giriyordu şimdi girmiyor şükürler olsun o zamanlar sinir hastası olmuştum korkuyorum yine aynı şeyleri hissetmekten çünkü mantıklı bi açıklaması yok bunun.

eşime kıyamıyorum adam öyle arada kalıyor ki bana hep iyi ol iyi ol düşünme eskisi gibi değil sadece bunun için bile şükret diyor. o öyle dedikçe ben iyice deliriyorum.
bir insan nasıl böyle saygısız olur aklım almıyor ya. bir de uyanır uyanmaz gidip o evde ne arıyor olabilirsin derdin ne ?

bazen 3-4 gün annesinin yanına gidiyor o zaman bana hayat ohh öyle güzel ki akşam yemeğe gitcez derdi yok kahveye inecek mi derdi yok sevişecekken kapı çalacak mı derdi yok yine bi tarafından sorun çıkartıp huzur bozacak mı derdi yok..

eskiden öyle severdim ki.. daha geçen gün buraya konu açtım kötü düşünmek istemiyorum diye ama ben iş yerinde her dk acaba evimde mi ne yapıyo ki eve girmesindeki amaç ne sürekli bunları düşünüyorum..
saygı sıfır.

ortaya pis çamaşırlarımı atsam ahh zavallı unutmuş zaar deyip kirli sepetine atar.. o kadar kendi kızı gibi görüyor. saf desem saf değil ama aynı şartlarda yetişmediğimizden dolayı bana anormal gelen ona normal geliyor. olan da zavallı eşime oluyor.
asıl anlamadığım hiç bir zaman anlamayacağım nasıl bu kadar lafı olayı unutup önemsemeyip daha hala evime girebiliyor..

anahtarı al kurtul demeyin öyle kolay olmuyor. eşim anahtarı asla almaz annesinden ona göre bu bi ihanet bile sayılabilir. annesi sınırları zaten koruyomuş.. nasıl korumaksa iyi niyetinden şüphem yok diyor aslında benimde yok ama taahammülümde yok kendi annem yapsa onu mahvederim bunada söylüyorum ama yok arkadaşım yoooook kadında bir gram gurur yok..
kin tutan biri değil olsa şimdiye kanlı bıçaklı olurduk benim o kadar kavgamdan lafımdan sonra.. ben ne yapacağımı ayağını evden nasıl keseceğimi şaşırdım artık. kendi kendimi hasta etcem düşünmekten.. ve tabi eşimide.. bi huzur yok evde..
Bu kadar huzursuzluk varsa anahtarı alın o zaman bi bahaneyle
 
Eşinize deyin ki; ben kendi evimin anahtarının kimsede olmasını istemiyorum, evime ben yokken kimsenin girmesini istemiyorum. O yüzden annenle ben konuşurum anahtarı alırım deyin. Kv ile konuşun, sizi sever sayarım ama herkesin bir özeli bir aile hayatı , bir sınırı olur. Anahtarımın kimsede durmasını istemiyorum, anahtarımı verin lütfen. Tatlı tatlı söyleyin vermezse kapı kilidini değiştirin, Hiç birşey sizden daha değerli değildir.
 
Şu an girip dolaşıyor sadece demişsiniz de ben olsam emin olamazdım yalnızca dokaştığına bu kadar ısrarcı eve girme isteği normaş değil çünkü. Kesinlikle bi kamera takıp bi gün izle derim
 
siz nekadar yapma etme desenizde kadın arsızlığa vurmuş işi... ee alınsa gücense laflarınıza onun aleyhin olacak, bidaha girip çıkamayacak falan.. bari tınlayım duymazdan ciddiye almazdan geleyim de yine oğlumun evine girip çıkabileyim diye düşünüyor...ne desen anlamaz boşa uraşma... bukadar lafı anlamayan, yarabbi şükür der her dediğine
 
siz nekadar yapma etme desenizde kadın arsızlığa vurmuş işi... ee alınsa gücense laflarınıza onun aleyhin olacak, bidaha girip çıkamayacak falan.. bari tınlayım duymazdan ciddiye almazdan geleyim de yine oğlumun evine girip çıkabileyim diye düşünüyor...ne desen anlamaz boşa uraşma... bukadar lafı anlamayan, yarabbi şükür der her dediğine

aynen öyle tam olarak öyle yani.. ama burdan bi arkadaşın tavsiyesine uycam.. insanlıktan anlamıyor madem bende acıyormusum gibi davrancam bayaga kötü durumdasın bu evde yaptıgın en ufak bıseyle tatmın olmaya calısıyosun işin gücün yok falan dicem belki kendine mesgale bulur
 
daha öncede yazdım kötü düşünmek istemiyorum kardeşim kendi annem evimdeyken nasıl rahatsam öyle olmak istiyorum diye..

ama düşünmekten DELİRİYORUM!!!

bir insan düşünün ki uyanır uyanmaz oğlunun evine gitsin ya yalvarıyorum size bana hekza bak belki şunun içindir diye mantıklı bişey söyleyin.

arıyor beni şuan senin evdeyim diyor. uyanır uyanmaz napıyosun diyorum hiç diyor.
sabah çıkarken evin kapılarını özellikle açık bırakıyorum inadıma kapıları kapıyor storlarını indiriyo kaldırıyor karışma ben nasıl bıraktıysam öyle kalsın diyorum omuz sallıyor.

eşime söylüyorum eskiden evinde yemek yapıyodu misafir çapırıyodu eşyaların yerini değiştiriyodu temizlik yapıyodu nolur şükret bırak girsin diyor.

stresten kanser olucam insan niye başkasının evine girer bakar hergün.. acayip şüphelenmeye başladım artıkı çünkü benim gözümde hiç bir mantıklı açıklaması yok bu durumun.

biri gelip bana evime girme dese o eve bir daha asla girmem. kapılarıma dokunma eşyalarımı elleme dese yine o eve girmem ama yok kadın bundan zevk alıyor.

bi kaç gün önce beni aradı tezgahta yemeklik gördüm aldım akşama yaparım dedi ben yapacaktım o yüzden çıkardım dedim işten gelcen uğraşma ben yaparım dedi kapattı. daha önce defalarca söyledim karışma mutfağıma girme yemek yapmak istiyorum kocama sen daha ne hala girip benim yemekliğimi alıyosun ?

eşime söyleyince hep fazlasını istiyosun hep fazlasını diyor.
abartıyomusum girerse girsinmiş..

eskiden eve biz evdeyken anahtarla giriyordu şimdi girmiyor şükürler olsun o zamanlar sinir hastası olmuştum korkuyorum yine aynı şeyleri hissetmekten çünkü mantıklı bi açıklaması yok bunun.

eşime kıyamıyorum adam öyle arada kalıyor ki bana hep iyi ol iyi ol düşünme eskisi gibi değil sadece bunun için bile şükret diyor. o öyle dedikçe ben iyice deliriyorum.
bir insan nasıl böyle saygısız olur aklım almıyor ya. bir de uyanır uyanmaz gidip o evde ne arıyor olabilirsin derdin ne ?

bazen 3-4 gün annesinin yanına gidiyor o zaman bana hayat ohh öyle güzel ki akşam yemeğe gitcez derdi yok kahveye inecek mi derdi yok sevişecekken kapı çalacak mı derdi yok yine bi tarafından sorun çıkartıp huzur bozacak mı derdi yok..

eskiden öyle severdim ki.. daha geçen gün buraya konu açtım kötü düşünmek istemiyorum diye ama ben iş yerinde her dk acaba evimde mi ne yapıyo ki eve girmesindeki amaç ne sürekli bunları düşünüyorum..
saygı sıfır.

ortaya pis çamaşırlarımı atsam ahh zavallı unutmuş zaar deyip kirli sepetine atar.. o kadar kendi kızı gibi görüyor. saf desem saf değil ama aynı şartlarda yetişmediğimizden dolayı bana anormal gelen ona normal geliyor. olan da zavallı eşime oluyor.
asıl anlamadığım hiç bir zaman anlamayacağım nasıl bu kadar lafı olayı unutup önemsemeyip daha hala evime girebiliyor..

anahtarı al kurtul demeyin öyle kolay olmuyor. eşim anahtarı asla almaz annesinden ona göre bu bi ihanet bile sayılabilir. annesi sınırları zaten koruyomuş.. nasıl korumaksa iyi niyetinden şüphem yok diyor aslında benimde yok ama taahammülümde yok kendi annem yapsa onu mahvederim bunada söylüyorum ama yok arkadaşım yoooook kadında bir gram gurur yok..
kin tutan biri değil olsa şimdiye kanlı bıçaklı olurduk benim o kadar kavgamdan lafımdan sonra.. ben ne yapacağımı ayağını evden nasıl keseceğimi şaşırdım artık. kendi kendimi hasta etcem düşünmekten.. ve tabi eşimide.. bi huzur yok evde..
madem giriyo o zaman tüm evi temizlesin yemek yapsın sende işten gelince rahat rahat oturursun
 
X