evde evcil hayvan besleme konusu (olur mu olmaz mı)

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Öncelikle alacaksanız tam bir şekilde alın tanımak zamanla olur 5 aylık ufak olur 2-3aylık gibi minik beklemeyin ama yavru olur.
Ama şunu da bilerek alın evinizin sahibi artık o olacak
bende kedi besliyorum ve harika bir duygu onunla uyumak uyanmak yeri geliyor gezmek insan tazeleniyor
 
Sizin yapabileceğinizi sanmıyorum. Ha bi kediye yuva olmuşsun ha bi çocuğa arada hiçbi fark yok hatta bu çocuğun ısırma tırmalama eşyaları kırıp dökme küsme bazen sağa sola işeme gibi huyları da var. Koltuklarınız yastıklarınız diş ve pati izi olcak perdeleriniz yer yer yırtılıabilir heryerde hatta ağzınızda bile kedi tüyü olcak bazen yiyeceklerinizden bile çıkabilir. Hastalanırsa gece gündüz demeden bi hekime koşmanız gerekecek ilaç kullanacak belki halsiz kalıp halılara koltuklara kusacak. Gece uyurken yorganınızda bi kıpırtı hissederseniz yorganın altından bu yaramaz evlat çıkabilir. Bunlara ancak gerçekten bu işin sorumluluğunu alabilecek canı gönülden yapabilecek biri katlanabilir. Öyleki canınızdan çok sevmenize ve her ihtiyacını karşılamanıza rağmen nankör evlat bi kere öpmenize bile izin vermeyip üstelik bide size pati atabilir Siz eşyaları falan filan düşünüyosanız bu sevgiden ve duygudan mahrum kalacaklar arasındasınız malesef. Sakın sahiplenmeyin de satın da almayın bırakın sevecek birisi baksın yavrucağa.
Not: Herşeye rağmen evladımı çok seviyorum
 
Tatlim o hemen belli olmaz. Benim kedim bana 6 ayda falan alisti. Onceki evinde cok kotu davranmislar kaciodu mesela bana guvenmesi yanima gelmesi epey zaman aldı yani. Bildigimiz tekir kediden para istememesi lazim heralde tatli bi kedi tip birazcık guzel olsun ne koparsam kardir moduna geciolar. Bi de her kedi bir degil benimki hic esyalara zarar vermez masada bi dolu esya olsun patisini aralarina dikkatli koyarak ilerler yerde servet degerinde halim var bir kosesine zeval getirmedi hicbi yeri tirmalamaz sadece tirmalama tahtasini tirmalar. Sadece beni isirio o kadar o da ben bogusursam etliye sutluye karismaz. Ama arkadasimin kedisi perdenin en tepesine tirmanio tirnaklarini acip jilet gibi perdeyi yararak asagi iniyor komando kedi. 1-2 ay gecici yuva olabilirsin. Her turlu vetereriner ortamindan iyi bakarsin bence.
 
Geçen bir tweet gördüm:Eşimle cocuk istemediğimize karar verdik. Şimdi bunu çocuğa da söyleyeceğiz gibi bir şeydi. Gülmüştüm baya... Kediyi öyle bakalim alışacak mıyım, bakabilecek miyim diye alamazsınız. Sizin alışma ve bakma süreniz ne kadar mesela? 1 hafta mı, 1 ay mi?
Bizim kedimiz dış kapı açılsın hemen apartman boşluğuna çıkar. Gezinir oralarda, apartmanda yaşayan kediler bizim kattaysa onlara tıslar falan... 5 gün önce falan eve tamirci, yönetici ve apartman görevlisi geldi. Kedi de onlar girerken dışarı çıkmış görmemişiz. 10 dakika sonra gittiler..evde arıyoruz kedimiz yok. Dışarı çıktık baktık arıyoruz. Adamlara sorduk, yan eve girmişlerdi çünkü. Yok görmedik dediler. Bir kat aşağı indik. Ses geliyor aşağı kattan ,o ara kargocu geldi o daireye..kapiyi açtı kadın.. Bir baktık bizim kedicik içeride miyavliyor ve ordan oraya koşturuyor hiç durmadan..korkmus çünkü. Meğerse kargocu en asagidan kapıyı çalınca kadın kapısını açmış bizimki evi sanıp içeri girmis. Kargocu asansörle 5 katı çıkana kadar orda kalmış. 2 -3 dakika belki. Çıldırmış korkudan ya da burası evim değil neresi diye bilmiyorum. Çok uzun yazdım ama hayvanları alışırım belki diye oyuncak gibi eve almayın!!
 
Linç gelmiş konu sahibine de iyi mi kötü mü yapıyoruz bilemiyorum şimdi kedisi ile ilgili bir soru sormak istese cins kedi gruplarına gidecek direkt.

Sorunuzun cevabı olarak:
1) Kedi doğası gereği tüy döker ama kaliteli mamalarla epey azaltabilirsiniz. Uzun tüylü kedilerde düzenli malt verip tüylerini tararsanız evin içinde tüy toplarıyla daha az uğraşırsınız. Cins kedi az tüy döker diye birşey asla yok, hatta iranlarda iki katlı kürk olduğu için dolanması falan da daha fazladır.
Diğer uzun tüylü kedilerde dolanma daha az olsa da yine de tarama ister.

2) Petshopdan kedi almayın (evet satılıyor) hele küçük yavru asla almayın. Zira yurtdışında ne olduğu belirsiz çiftliklerden gelip bir de gümrükte bekliyorlar. Kedi minimum 2 ay annesini emmelidir, 3.ayda da ısırmamayı öğrenir. Geriye doğru sayarsanız yavrunun memeden erkenden koptuğunu ve sağlıksız olacağını öngörebilirsiniz. Petshoptan aldım diyince veterinerler hemen takviyelere başlıyor bunun bir nedeni var.

3) Yavru kedi sevgi görmelidir, insan kokusu almalıdır. Çiftlikte kafeste yetişen ürkek sevdirmeyen yavrular veya kırsaldaki vahşi kalmış kediler size uymaz. Cins kedilerde kendilerine özel hastalıkları olur, çok ama çok iyi araştırın. Özelliklerde Scottishlerde anne babayı görün, ikisi de kırık kulaklıysa sopayla kovalayabilirsiniz. Basık tüylü kedilerde göz temizliği vardır, Sfenksleri düzenli banyo yaptırmanız gerekir. Bakımlarını öğrenin.

4) Sizin yerinizde olsam en temizi 4-5 aylık, aşılarını da olmuş, hayvanseverin elinde evde el bebek büyümüş, sakin iyi huylu bir kedi alırım. Hem aşı masrafı düşer, hem para vermezsiniz, hem de karakterinin iyi olduğunu da garantilersiniz, millet sakin olur diye cinse gidiyor kumar oynuyor siz garantili gidin.
 
güncelleme : bana satın alma konusunda ve alışma konusunda kızmıştınız, haklıydınız. bende dinledim sizi bir veterinere gelen iki aylık bir kedi sahiplendim. ilk elime aldığımda çok miyavlıyordu, kalbi çarpıyordu dediğim gibi alışmazsa sürekli miyavlarsa daha çok küçük diye korktum. ama eve geldik sanki uzun süredir bakıyormuşuz gibi bir anda alıştı, oyunlar oynadık. aldıktan sonra anladım eve gelince asla veremeyeceğimi, inşallah ömür boyu birlikte olacağız :)
 


İşte budur Bakımıyla ilgili soracağınız birşey olursa bir mesaj uzağınızdayım
 
Sunu soyleyeyim buyudukce oyun oynarken ısırır tırmalar bunu bilinde bu kedi ısıriyor demeyin doğası bu duZenli tirnak kesmeye alistırın ufakken ben kendim kesiyorum uçlarindan
 
Tüy dökmeyen kedi sadece şu cins tüysüz kedilerde var sen daha eşyalarını düşünüyorsun önce bence hiç alma yazık kediye
 
Evcil hayvan demek sorumluluk demek. O da sizin çocuğunuz artık. Sırf kendime güvenmediğim için o sorumluluğu kaldıramam diye hiç evcil hayvan bakmadım. Bekarken üst komşumuz yavru bir köpek almıştı. Karı-koca çalışıyor çocuklar okulda o yavru garibim bütün gün yalnız kaldığında ağlardı sesi aşağıya gelirdi. Kedi bakımı köpeğe göre daha kolay derler ama tüy dökmemesi mümkün değil. Tüysüz kediler var tüy dökmesin isterseniz onlardan bakın ama çoğunluğun yazdığı gibi aldım baktım yapamadım geri götürdüm gibi bir şey olamaz
 
Herkes tepki göstermiş bu cins hayvan alma konusunda ama ben katılmıyorum açıkçası.

Köpek alınınca zaten cins alıyorsunuz hepiniz, sokak köpeğini sahiplenip gezdiren görmedim ben pek fazla. Konu kedilere gelince birden hassaslaşıyor herkes, yok para verilip alınır mı sokakta bir sürü can varken. Alınabilir gayet de, herkesin paşa gönlü bilir. Parayı veren sizler olmadığınız için karışma hakkına da sahip olmuyorsunuz haliyle. (Not: Sorumluluk sahibi bir insan olmadığım için evcil hayvanım yok.)

Burada önemli olan aldığınız yerin koşulları oluyor. Ben alacak olsam cins bir ev kedisinin yavrularından birini para karşılığı alırdım çünkü petshop tarzı yerlerden alınması doğru gelmiyor.


Bir de hayvanseverim diye gezinen çok uyanık var gerçekten, onlara daha da hayret ediyorum. Ekşi Sözlük'te falan görmüştüm, cins kedi istiyorlar ama para verip almaya karşılar aynı zamanda. Genelde şöyle oluyor yorumlar:

"British kedi sahiplenmek istiyorum ama hayvanların parayla alınıp satılmasına karşıyım bir hayvansever olarak. Bu yüzden bana ücretsiz olarak verebilecek var mı?"

Şaka gibi ya, gerçekten. Cins hayvan istiyorsan parasını verip alacaksın, para vermek istemiyorsan da sokak kedisi sahipleneceksin. Bu kadar basit yani.
 

Siz eşyalarınızı da dert etmiştiniz. Olabilir yani yeni eşya zarar görünce insanın içi gider ama umarım bu, kediyi evden gönderme sebebiniz olmaz.
Koltuklarınızı tırmalayabileceğini, perdelerinizi yırtabileceğini, biblolarınızı devirip kırabileceğini göz önünde bulundurdunuz mu?
Bunların hiçbirini yapmayabilir de ama yapması yüksek ihtimal. Cins kedi olsaydı da aynı ihtimal vardı zaten.

Bizimki koltuk tırmalamıyor ama sayısız defa bilgisayarlarımızın şarj kablolarını kopardı mesela. Benimkinin her yeri yamalı şu an defalarca yaptırmaktan. Kulaklıklarımıza da musallat oluyor.
Bunların olabileceğini ve bir gün çocuk isteyebileceğinizi de düşünerek almışsınızdır umarım o kediyi. Çünkü şu an ne kadar mutluysa bebek geliyor diye evden kovulduğunda o kadar mutsuz olacak.
 

Köpekler kedilere göre eğitimi daha zahmetli olan ve apartman dairesinde bakması daha zor hayvanlar. Zekaları ve huyları ırklarına göre çok fark ediyor. Çeşitli işlevler için insan müdahalesiyle çok çok uzun yıllardır üretilen hayvanlar çünkü.

Kedilerde ise o kadar uzun zamandır süren bir müdahale söz konusu değil. Evcilleşme süreçleri köpekler gibi kontrollü değil ve o kadar eskiye dayanmıyor. O yüzden ırklar arasında çok büyük karakter ve boyut farkları yok.
O yüzden "neden tekir değil de british istiyorsun" sorusunun kedinin tipinden öte bir cevabı yok. Ama doberman isteyen birine "neden terrier değil de doberman istiyorsun" diye sormak bile anlamsız. İkisi çok farklı boyutlarda, çok farklı vücut yapılarına sahip ve çok farklı karakterdeler.
Kedilerde ırk kedi isteğinin bu kadar eleştirilmesinin sebeplerinden biri bu. Çünkü ortada geçerli bir sebep yok. Ve o ırk kediler birçok kalıtsal hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyorlar.

Üretime gelirsek, hem kediler hem köpekler sağlıklı koşullarda yetiştirilmiyor. Özellikle de kediler. Çünkü köpekler için şecere olayı ve yetiştirme ortamı daha fazla önemseniyor ve daha uygun koşullar sağlanması bekleniyor.
Ama özellikle küçük ırk köpekler ve kediler berbat koşullarda yetiştirilebiliyor. Önüne gelen iki hayvan alıp bir kafese tıkıyor, o hayvanlar ömür boyu çiftleşmeye zorlanıyor.
İnsanlar bu yüzden ırk hayvan satışına karşı çıkıyorlar. Irk kedi sevmedikleri için değil, hayvanlar sömürüldüğü ve bugüne kadar yapılan bilinçsiz üretimlerle hastalık sahibi ırklar ortaya çıktığı için.

"British kedi sahiplenmek istiyorum ama beleş olsun. Çünkü satılmasına karşıyım" diyenler de tam dayaklık.
 
O yüzden "neden tekir değil de british istiyorsun" sorusunun kedinin tipinden öte bir cevabı yok.
Aslında var ama insanların çoğunluğu tiplerine göre tercih ediyor olabilirler dediğiniz gibi.

Mesela british kedilere yurtdışında aynı zamanda 'biblo kedi' denildiğini duymuştum. Doğuştan gelen eklem rahatsızlıkları sebebiyle cins olmayan kedilere göre daha hareketsizler ve konu sahibi gibi eşyalarına önem veren ya da sürekli etrafın dağılmasına tahammül edemeyecek insanlar bu cinsleri satın alıyorlar. Ben şahsen tercih etmezdim sırf ağrılarından dolayı hareketsiz kalan bir hayvanı sahiplenmeyi ama bu da tartışmaya çok açık bir konu.

Bir kedi satın alacak olsam benim tercihim de siyam olurdu. Diğer kedi cinslerine göre daha akıllı olduklarını okumuştum ve bir arkadaşımın siyam kedisi var belki de o kediyi çok sevdiğimden dolayı ilgim var siyam cinsine. Bu da bana 'golden köpek istiyorum çünkü çok sevimliler' cümlesinden farklı gelmiyor açıkçası.

Benim bu fikrime her türlü cins hayvanın alınmasına karşı olan bir insan katılmayabilir. En doğru düşünce de onunkidir aslında ama köpekler konusunda neredeyse herkes cins ayrımı yaparken, kediler konusunda olan hassasiyeti yapmacık buluyorum açıkçası.

Üretim konusunda dediklerinize de katılıyorum. Hayvan sahiplenmenin bir sürü farklı yönü var ve her yönden iyice düşünülüp bir karara varılmalı.
 
Yok eşyama zarar vermesin yok benim istediğim gibi davransın gibi beklentileriniz varsa hayvan sahiplenmeniz uygun olmayacaktır. Her canlının ayrı bir mizacı, duyguları, karakteri vardır tıpkı çocuklar gibi. Para vererek almaya çalışma olayına hiç girmek istemiyorum, bana çok çirkin geliyor hayvan pazarlama işi.
 
Köpeklerde cins ayrımı biraz da yaşadığınız yer sebebiyle mecburi oluyor çünkü maalesef çoğumuz apartman dairelerinde yaşıyoruz, evde köpeğin konforu kadar alt komşu yan komşu gibi faktörleri de düşünmeniz gerekiyor, bir de her cins kedi evde olur ama mesela kangal evin içinde olmaz, o yüzden insanlar eğer evin içinde bir evcilleri olsun istiyorsa ister istemez ya küçük ırk köpeklere veya karakter olarak uysal uyumlu, apartman dairesinde yaşayabilecek ırklara yöneliyor.

Haklısınız evciller çok kötü şartlarda satılıyor, bir küçük kafes içinde 4-5 yavru bir arada ve kesinlikle satışı tümden yasaklanmalı ama öte yandan kedi ya da köpek bir evcilim olsun diyenler de hayvana sevgi ve şefkatlerinin yanısıra uygun yaşam şartlarını sağlamalı, 2 gün sonra kenara atacaklarsa, bir odaya balkona hapsedeceklerse, evin bireyi gibi görmeyeceklerse evcilin vebaline girmesinler.

Çevremde görüyorum, umarım burayı okurlar seviyormuş gibi görünüp özellikle küçük ırkları sahiplenen insanlar o garibanları balkonlara, teraslara kapatıyor veya evi kirlenmesin, tüy olmasın diye bahçeye atıyorlar, köpekler sabaha kadar ağlıyor yazıktır.

Sevmek sahip çıkmak bu değil.
 
Ne kadar acımasız kötü yorumlar yapıyorsunuz yaa. Konu sahibi korka korka sormuş beni burda linç ederler mi diye. Yeter artık bazılarınız çok önyargılı davranıyor saçma sapan kavga girişimlerinde bulunuyor. Bu kadar fesat olmayın. Hayvan beslememiş deneyimli birilerinin yol göstermesini istiyor. Düzgünce cevap verebilirsiniz
 

Tabii ki kedilerin de farklılıkları var ama köpekler kadar bariz değil.
Mesela koruyucu bir köpek istiyor olabilirsiniz. Ya da çocuklu bir ailesinizdir, çocuklarla iyi anlaşan bir köpek istersiniz. Sakin, oyuncu, büyük, küçük... Hepsi çok farklı birbirinden. Çünkü dediğim gibi, hepsi farklı amaçlar için, özelliklerine göre çiftleştirilerek bugüne kadar geldiler.
Ama bir tekirle bir british arasında pek bir fark yok. Çünkü esasında kediler köpekler kadar evcil değiller ve dolayısıyla çok farklı zeka ve huylarda değiller. Yani siyam da perdeye tırmanıp koltuk tırmalar, tekir de.

Bahsettiğiniz eklem hastalığı olan kedi scottish fold. Birçok ülkede üretimi ya yasak ya da yasaklanması gündemde. Sürekli acı çektiği için koltuğa bile zıplayamayanları var maalesef.
Ya da mesela Türkiye' de, genetik olarak herhangi bir tekirden farkı olmayan ama sırf rengi beyaz diye farklı bir ırkmış gibi muamele gören ve üretilen beyaz kürklü, mavi gözlü kedilerin birçoğu sağır.
Bu hayvanları satın almak üretime destek olmaktan başka bir işe yaramıyor.

Ama bu söylediklerim köpek üretimi ve satışını destekleyip sadece kedi satışına karşı çıktığım anlamına gelmiyor. Sadece kedilerin çok daha fazla mağdur edildiğini anlatmak istedim. Çünkü kediye heves edip almak ve sıkılınca, kedi büyüyünce, çocuk olunca, perde yırtılınca sokağa atmak çok daha kolay. İnsanlar köpek alırken çok daha fazla düşünüyorlar.
Keşke onların da daha mutlu olabileceği bir dünyada yaşıyor olsaydık.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…